17 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

17 Ocak 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

şekılde davranacağı, aynı şeyleri â- rıyacağı tabii idi. Baktı ki, Genel İ bunlar- n şiddetli Kararların ic- dürüstlüğün mü- tenkidleri esirgemedi. asında prensıbın dafaasını yap Melen, tok — sözlülüğüyle, kesin lakırdı etmesıyle kendini ta- - Meclıste de öyle idi. iş erit. Melen kürsüye ilk defa 1951 Bütçesi müzakerelerinde çıktı, O zamana kadar içinde bir çekinme, bir korku vardı. O gün, çocukluğun- daki bir vakayı hatırladı. Memleke- ti olan Vanda çocuklar, göl kena- rında yüzerlerdi Ferit elenin de yuzmege karşı müthiş merakı var- dı. kat o zamana kadar hiç yüz- memıştı Hep göl kıyısına gider, ar- kadaşlarını gıpta ile seyre derdi. Bir onu, muziplik olsun diye ittiler. Yedi yaşındakı Ferıt boğulacak gibi oldu. Ama bir iki çırpınmadan sonra yüzmeyi öÖğren- di. Kıyıya çıktı. gün'de Mecliste kursuye aynı haleti ruhıye içinde, sanki onu ar- kasından itmişler gibi çıktı. Daha doğrusu kendini kürsüye' attı. n hseden bu esprili, man- tıklı ve efendice konuşmayı herkes beğendi. Hele o zaman C H saf- larında olan Servi uoglu arkadaşının — boynuna atılmaktan kendini alamadı. İşte idarecilikte de, malıyecılıkte de durust gıllıgıştan uzak disiplin nev'i şahsına münhasır Genel Sekretere a- lışamıyacağı besbelli idi. * Kuru da, Mecliste nasıl D. P. İktidarını tenkid ediyorsa. Gülekin icraatını, aynı açıklık ve toksözlülükle tenkid mekten geri kalmadı. Sekız yıllık mücadele K m Güleki Meleni de, diğer bütün Genel ldare Kurulu üyele- rini de çileden çıkaran, peşin hukum sahıplerını haklı duruma sokan ta- arı neleri B kere ad Genel İdare Ku- rulu kararlarından istediğini icra ediyor, istemediğini etmiyordu. Mese- lâ Kurul, tamim yapılmasını kararlaş tırıyor. Gulek tamimi, üyelerin göz- lerinin, içine baka baka göndermek- ten imtina ediyordu. Kurul bir işe tahsisat ayırıyor, Gülek sarf evrakı- nı imzalamıyordu. Aksine, Kurulun karar selâhiyeti içine giren bir bikatı ona hiç danışmadan yürütü- yor, hattâ Kurulun yapılmamasına karar verdiği bir işi -sanki inadına- yapıyordu. Ustune varılınca da ce- vabı hazırdı: "Beni Kurultay seçtı ben Kurultaya karşı mesulüm Hikâyenin bu safhası, AKİS, 17 OCAK 1959 1952 ye Bir i-. Şemseddin Günaltay Ne şiş yansın, ne kebap kadar böyle yürüdü. Genel İdare Kurulu üyeleri, şikâyetlerini ayyu- ka çıkardılar Fakat Gülek, aradan geçen iki sene içinde, başka tarafa, üstün ldugu tarafa kuvvet verdi. Ayaklarıyla çalışıyor, köy köy do- laşıyor, herkesin elini sıkıyordu Bu ötekilerinin yapmadığı veya yap madığı bir işti. Parti alt kademelerı de yavaş | yavaş bu alışmadıkları ti- pi sevmege tutmağa', ona bağlan- mağa başladı. Bundan kuvvet alan Gülek işi da- ha ileri götürmekte mahzur görmedi ve Gülek meselesi parti yüksek ka- demelerini meşgul eden — daimi bir dert haline gırd 1957 seçimleri, yeni bir safhaya tık kuvvetli bir Meclıs Grubuyla da temsil ediliyordu. Gülek de millet- vekili olduğu için, bu kuvvetli kad- ronun içinde vasıflarını herkese da- ha ıyı tanıtıyordu. Tabiatıyla bu ta- tanıma sırasında,, üstadın yaldızlarına kapılanlar, kanaatlarını değiştiriverdiler. Grup, r gü nel Sekreterin biribiri ardısıra kırdı— ğı botları yakından — görüyor, b kangren haline gelmiş meselenin bir an önce hallı lüzumuna her gün bi- raz daha yürekten inanıyordu. Bu i- nancın yayılıp kökleşmesi, Grup ek- seriyetinin Güleke karşı — acık bir adele açmasıyla netıcelendı ışte asıl bu mücadeledir ki. Par sındekı antigülekofillere bayrak oldu. Bunlar, gittikçe hazırlandılar, a- ğır basmağa — başladılar ve Genel Sekreterin Parti Meclisinden seçil- mesi dâvasını yeniden ortaya attı- lar. Ancaaak... yılan — hikâyesini soktu. C. H. P. ar- yenı YURTTA OLUP BİTENLER Kurultay Sath-ı Mailinde: ncak Kurultay yaklaştıkça, langıçta -pek i baş- sukutu hayale uğrattı. Bunların, po- litik hayata girdiğinden beri Genel Sekreterlik için ideal namzet olarak gördükleri Turhan Feyzıoglu hıç lü- Genel Sekrete- rimden memnunum diye bir lâkır- dı söyleyiverdi. a pek az şey Öğrenen, fakat fırsat kaçırmamayı çok iyi bilen Gülek, bu lâkırdının gazetelerde ve parti efkârında ge- rektiği gibi intişarını temine hususi bir itina gösterdi. Umitler de Tur- han Feyzıoglundan Turhan Feyzioğ- müc, esinden — uzaklaştı. Gerçı mucadele aslında prensip mü- cadelesi ıdi, partinin ıdaresını e?" sorusunun karşılığını bulmala- bu karşılığa umumi efkârı alış- tırmaları da lâzımdı. Feyzioğlu, lü- msuz konuşmasıyla oha bağlanan ümitleri boşa çıkarmış oldu. asından Ferit Melen, bir par- ti toplantısında Gülek — hakkındaki tenkidlerini hususi bir maksada bağ- lamasınlar diye, Genel Sekreterliğe adaylıgını koymak niyetinde olma- dığını söyledi. Bu da Gülekin kulis faaliyeti karşısında belki — lüzumlu, ama mücadelenin ilerisi bakımından zararlı bir sözdü. Ni Kurul- tayda arkadaşlarının ısrarlarına rağ- men it mlesini ha- tırlıyarak Guleke muhalıflerın sa- yısını göstermek gayesiyle de olsa- adaylıgını koymaya kolay kolay ya- naşmıyacâktı. İşin kötü tarafı, rarsızlık alâmetleri, cadele plânının konulmaması, kin faaliyetinin parti için artık had— dinden fazla zararlı olduğu hakikati- nin gözünden kaçmasına imkân bu- lunmıyan ve bir vaziyet alması bek- lenen İnönünün de, tereddütlere ka- pılmasına sebep olu rdu. Bu; sis- emini kaybe d mucadele Kurultay bütün bu ka— mızaç ıtıbarıyle orta yoldan gitme- yi seven İnönü bundan endişe edi- yordu. Üstelik, kendisini murakabe- nin dışında tutmak için dokuz se- nedir türlü oyunlar çeviren Kasım Gülekin yeni tehditleri, lağa dolaşıyordu. Kulis her çeşidini tatbikte inanılmaz" bir ustalığa sahip olan Genel Sekreter, bu konuda pek yüksek perdeden, "ko- nuşuyor, "Hele seçim hakkı Parti Meclisine verilsin, alımallah Kurul- tayı biribirine katarım. — Bu teklifi getiren kim olursa olsun, herkesin onunde ezil ederim" diyo d Bu da r lâftı. Rezil edip edemıyecegı bi- 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: