10 Nisan 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

10 Nisan 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CEMİYET yp miz haftanın başlarında bir ün, İstanbulda intişar etmekte olan Akşam gazetesinin beşinci say- fasında bir habere göz atanların şaş- kınlıktan ağızları açık kaldı. Zira be- sinci sayfada verilen haberin bazı yerleri kazınmıştı! Okuyucular, bu sonradan olma beyazlıkları görünce, ister istemez tam bir yıl evvelini ha- tırladılar. O zamanlar da, bilhassa Ni- san ayında, gazetelerin muhtelif say- fa ve sütunlarında bu tip beyazlıkla- ra, böyle kazıntılara rastlanırdı. An- cak o zamanki kazıntıların bir drama- tik havası bulunur ve gazete sayfa- larında arz-ı endam eden bu beyaz- lıklarda Menderesin savcılarının im- zalan sezilirdi. Bu defaki beyazlıkla- rın eskileriyle bir alâkası yoktu. Ni- tekim sonradan meselenin aslına vâ- kıf olanlar gülmekten kendilerini ala- madılar. Geçtiğimiz haftanın başlarında bir gece Beyoğlundaki "alâbohem" bir hava taşıyan Gaskonyalı Torna mey- hanesine, saat 22 ye doğru yedi kişi- lik gürültülü bir grup geldi. Müşteri ağırlamakta mahareti müsellem Gas- konyalı Tornanın selâmlarına muka- bele ederek Kemer ismi verilen ma- saya yerleştiler. Bizatihi hareketli o- lan yedili kanlarına karı- şan alkol nisbeti arttıkça büsbütün zaptedilmez bir hale geldi. Kemer ma- sasında konuşulan tek konu Fener- bahçe ve Lef terdi! Biri şöyle bağırıyordu: “- Nasıl, bizim Fenerbahçe?" Diğerleri şu şekilde cevap veriyor- lardı: "— İzle Sırtı yere gelmez! Asla yıkılmaz Gene biri inle bağırıyordu: "- Nasıl bizim Lefter?" Diğerleri şu şekilde cevap veriyor- lardı: "— Bomba gibi! O ölmez! Bir ta- nedir!" Arada sırada da Fenerbahçe veya Lefter şerefine hep birlikte kadehler kaldırılıyordu. o Yarattıkları ( İntiba, Kemer adlı masayı işgal edenlerin, futbol ve Spor-Toto hastası bir top- luluk olduklarıydı. -Ancak sonradan, bazı düşük çevrelerinde Fenerbahçe ve Lefter kelimelerinin parola ola- rak kullanıldığı, birincisinin münfe- rih D.P., ikincisinin ise düşük Başba- kan Menderes anlamına geldiği Bi- linci Şubeden öğrenilmiştir-. Boşalan büyük Yeni Rakı şişesi bir dolusu ile leğiştirilince, kafadarlar -Vedat Ec- zacıbaşı, Burhan Toprak, Tüzün Kızıl han, Hasan Tugay, Erdoğan Ersen ve Bahaeddin Ertan adlarını taşımakta- hrlar- kullandıkları paravanayı ya- 26 vaş yavaş aralamağa başladılar. Lef- ter, yerini Adnana bıraktı. İkinci bü- yük Yeni Rakı şişesinin sonlarına doğru da, Adnan Menderes hüviyetiy- le tam olarak ortaya çıktı ve Fener- bahçe de DP. oldu. Azgınlıkları, o mahut gece tesadüfen orada bulunan M.B.K. üyesi Şükran Özkaya ve ar- kadaşlarının oayrılmalarından sonra, büsbütün arttı. Meyhane kabadayıları ski D.P. hayranlarının, kesif siga- ra dumanının büsbütün loşlaş- tırdığı alt kat salonda, kendileri- ne bir metre mesafede bulunan ve Birağa denilen masayı işgal eden dört kişilik bir gençler grubunun, olup bi- tenleri asabiyet ve dikkatle takip et- tiğinden pekâlâ haberleri vardı. Dört kişilik gençler grubu, C.H.P. İstanbul Gençlik Kolu eski Başkanı Alev Coş- kun, halihazır Sekreteri Sedat Ak- man, üyesi Özer Öztarhan ve M.T.T. F. eski Geçici Kurul Başkanı Nuret- tin Sözenden müteşekkildi. Hepsi da İstanbul (O Üniversitesi (öğrencisiydi -sâdece Temsilciler Meclisi Başkanlık Divanı Kâtibi Coşkun Hukuk Fakül- tesi mezunudur- ve 27 Mayıs İnkılâ- bını hazırlıyan hareketlerde fin saf- larda mücadele etmişlerdi. C.H.P. li gençler, aralarında en ateşlisi olan Tıp Fakültesinden Akman dahil, Coş- kunun telkinleriyle itidali elden bı- rakmadılar. Neticede sabırları taştı- ğından, azgınlığa bir son vermesini temin için Gaskonyalı Tomanın orta- ğı Yüzbaşılıktan ayrılma Sedat Emli- lere başvurdular. Emüler kendilerine müsterih olmalarım, vaziyeti kendisi- nin de farketmiş olduğunu, azgınları kapı dışarı edebilmek maksadıyla he- saplarını hazırlamakta bulunduğunu belirterek heyecan göstermemelerini rica etti. Eski D.P. li müfritler, C.H. P. li gençlerin müdahalesini öğrenin- ce, büsbütün çılgına döndüler, Gür- sele, M.B.K. ne ve İnönüye, en neta- meli cinsinden küfürler (osavurmağa koyuldular. Bilhassa İzmirli Eczacı- başı, hemen hepsini tanıdığı için C H.P. li gençlere, gösterilerini farket- tirmek için özel bir gayret sarfedi- yordu. Coşkun, mütecavizlere bulaşmanın doğru olmıyacağım ve işi Emniyet Müdürlüğüne aksettirmek ve kuyruk- ları armut gibi toplatmak gerektiğini belirterek arkadaşlarından ayrıldı ve birkaç adım ötedeki vestiyerde bulu- nan telefona gitti. Arkasından da ele- başı Eczacıbaşı ve iki arkadaşı fır- ladılar. Coşkun Birinci Şubenin numa- rasını istihbarattan öğrenmek için Ol i çevirip konuşmağa başlamıştı ki geniş omuzlu, iri yapılı ve spor kıya- Akşam gazetesinde beyazlıklar Eczacıbaşı sansürü fetli Eczacıbaşının pençe misali elini yakasında bulda. O sırada, Eczacıba- şıyla Coşkunun arkadaşları da vesti- yerin önündeki dar sahanlığı dolduru- vermişlerdi. Taraflar arasında bir- denbire bir yumruklaşma başladı ve gerginliği çok önceden hissetmiş ve tertibatını almış, cam - çerçeveyi kur- tarmak endişesinde olan tecrübeli ga - zinocular Gaskonyalı Torna ve Emü- ler, kavgacıları tesadüfen açık kapı- dan garsonlarla birlikte dışarıya atı- verdiler. Bir yumruk yağmuruna ta- tulan Coşkun, ayağına takılan bir çelmeyle kendini oKüçükparmakkapı Sokağının parkeleri üzerinde buldu. Meydan kavgası kıyasıya devam e- derken Coşkun bir ara mütecavizler- den sıyrılmağa muvaffak oldu ve karşılaştığı mahalle bekçisi vasıtasıy- la vaziyetten polisi haberdar edebil- di. Şaşırtıcı haberler H adiseye evvelâ Taksim karakolu el koydu, işi bilahare Örfi İdare devraldı. Sıvışan biri hariç, tehdit- ler savurarak küstahlıklarına Taksim Karakolunda da devam eden sanıklar soluğu meşhur ve havadar Balmumcu Özel Garnizonunda aldılar. Ama, akla sığdırılması müşkül cü- retkârlık, ertesi gün daha da şaşır- AKİS, 10 NİSAN 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: