25 Eylül 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

25 Eylül 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bir ara, Nüvit Yetkin, Ferit Melen ve koltuğunda kalın dosyalar taşıyan genç bir adamdan müteşekkil bir üç- lü gördüler. Gelen C. H. P. ekibiydi. Gençlik Ocakları Başkanı Erol Ü- nalın kolunun altındaki muntazam hazırlanmış, kâğıtlara silintisiz ge- çirilmiş, tasnif edilmiş, muntazam dosyalanmıştı. Gelenlere, gazetecilerden biri ta- Idı: "— Sizinkiler ln partilere na- zaran daha muntaz Nüvit ei imece saka- ya male ie ti — Tabii.. partiyiz.." O gün bir başka heyet te Yargı- tay binası önünde arz-ı endam etti. Bunlar pek mütevazi M. S.P. idare- cileriydi. İddiaları yoktu ama, ne de olsa 15 ilde kendilerine göre kurul- muş teşkilâtları vardı. Ne var ki evdeki hesap çarşıya uymadı. haftanın sonundaki cumartesi günü yayınlanan 23 Eylül 1961 tarih ve 10914 sayılı Resmi Gazetede Yüksek Seçim Kurulunun bir kararım oku- yan M. S. P. lilerin keyfi hayli kaç- tı. Resmi e o günkü nüsha- sında M. S. P. nin seçimlere katıla- mıyacağı etiniliyor ve şöyle denili- yordu: P. nin şimdiki seçim- lere kaılmağı hakkı bulunmadığına ve bu partiye ait e yayınla- masına yer olmadığına. “in de daha muntazam M. S, P. liler hemen itiraz etti- ler. Politikacılar Devir ve teslim Hikâye, Çankaya Köşkünden pla kasız şâhâne bir Cadillac'ın yola çıkmasıyla başladı. Cadillac'ın arka- sında, sağ taraftaki camdan dışarıyı seyretmekte olan, gri fötrü sol kaşı üzerine yıkık, ince' çizgili lâcivert elbiseli General, biraz düşünceli gö- rünüyordu. Saat 18'e yaklaşıyor, gün yavaş yavaş kararıyordu. Şâhâne Cadillac Çankaya yokuşunu ağır a- gır indi. Otomobilin arka o-sağında oturan General başkent sokakların- da dolaşan vatandaşları (düşünceli gözlerle seyrediyor, gelene ogeçene dikkatle bakıyordu. Sanki bir şeyler anlamak istiyordu. Cadillac Kavak- lidereden aşağıya kayıp Kızılay -ye- ni adıyla Hürriyet- meydanına gelin- ce, biraz daha yavaşladı. e Babacan tavırlı General, kalabalık bulvarı tet- kike koyuldu. Otomobil, yoluna de- vam ediyordu Bulvarda her günkün- AKİS, 25 EYLÜL 1961 Cemal Gürsel İmtihan — saati den farklı bir hareket yoktu. Başkent sâkinleri her zamanki gibi oakşam gezintilerini yapıyor, memurlar evle- rine dönüyor, hanımlar akşam alışve- rişini bitirmeğe uğraşıyorlardı. Şahane oCadillac'tan (o dışarısını seyreden General hafifçe gülümsedi. Yüzüne tatlı Ur rahatlık (o yayıldı. Plâkasız siyah araba yoluna devanı etti. O gün takvimler 19 Ekim salı gününü gösteriyordu. İnfazların ü- zerinden ancak 12 saat geçmişti. Plakasız otomobil Devlet ve Hükü- met Başkanı Orgeneral Cemal Gür- seli taşıyordu. Generale Başyaver Kadri Erkek refakat etmekteydi. Başkan Gürsel birkaç gündenberi, ilk defa, mütad gezintilerinden birine . Başkent sokaklanndaki sü- künet, vatandaşın hareketlerindeki rahatlık, Gürselin ziyadesiyle (o hoşu- na gitti. Cadillac, Yenişehiri geçti. o Ulus- tan Yenimahalle yoluna saptı ve bi- na, Süratlendi. Yenimahalleye gider- ken İstanbul yolu kavşağından dön- dü, Çiftliğe yöneldi, Hızını biraz da- ha arttırmıştı. Çiftlikte fazla durma- dı. Şöyle bir tur atarak tekrar şehre döndü. Saatlerin 18.30'u gösterdiği sıra- larda plakasız otomobil Çankaya yo- kuşunu tırmanıyordu. İngiliz Büyü- kelçiliği binası Önünden geçen siyah otomobil az sonra yavaşladı ve dur- du. Hava iyiden iyiye kararmış, baş- kentin ışıkları yanmıştı. eo Cadillac'ın durduğu yerden başkent pek güzel görünüyordu. o Şıkır şıkır ışıkların parladığı caddeler, kuşbakışı, doyul- az bir manzara arzediyordu. YURTTA OLUP BİTENLER General Gürsel bir müddet bu şâhâne manzarayı otomobilin içinden seyretti. Bu sırada otomobilin etra- fına akşam gezintisine çıkmış obaş- kenttiler sokulmağa başladılar. o Bir- kaç saniye içinde Cadillac'ın o etrafı sarıldı. Şimdi Devlet Başkanıyla va- tandaş âdeta yanyana, iç içeydi. General, halkla bu derece yakın olmaktan neşelenmişti. Tebessümü genişlemiş, kendisine gösterilen ilgi- en mütehassis olmuştu. Kalabalığın arabaya adamakıllı yaklaştığım gö- i. Camın açılmasını istiyordu. Başyâver Erkek, süratle . Camı ağır ağır indirdi. n sesinin duyulup oduyulmı- yacağını denedikten sonra, o hafifçe lee uzandı ve kendisini sey- Pe — Ni istediğiniz var mı?" diye Gordi Kalabalık dalgalandı. Bu arada bir hanım, kucağında çocuğuyla oto- mobile sokuldu. Generale doğru eği- lerek: "— Efendim, Sivas Valisinin tazı- dır bu küçük. Sizi çok görmek isti- yordu. Tesadüf, istediğini yerine ge- tirdi. Müsaade ederseniz elinizi (o öp- sün" dedi Sonra vakit kaybetmeden 8-10 yaşlarındaki çocuğu pencereden içe- ri uzattı. Küçük çocuk yarı beline kadar pencereden sarktı ve Genera- lin elini öptü. General, güç belâ pen- cereden çıkarılan çocuğu görünce, RE 1 — Böyle olmuyor. Şu kapıyı a- çın da aralarına gireyim, daha rahat konuşuruz" dedi. Cadillac'ın kapısı açıldı. General Gürsel kimsenin yardımı olmadan aşağı atladı. Kalabalık, İhtilâlin li- derini alkışlamağa başladı. Bu arada bir Belediye otobüsü de, durak pek uzakta olmasına rağmen durmuş, içindeki yolcular inmiş, alkışa onlar da katılmışlardı. General Gürsel, et- rafındaki sevgi hâlesine omüteşekkir nazarlarla baktı. Sonra elini kaldıra- rak durmalarını istedi. Ses seda ke- silince, bastonuna dayanıp o konuş- mağa başladı: — Artık Çankayanın son zaman- lan.. Soğuklar başlıyor. Sizlerle le sonra görüşmemiz kolay ol- mıyac Ea, saniye durup etrafım süz- dükten sonra, gülerek devam etti: — Sizinle sohbete geldim... Halkın sesi.. Böylece Başkan Gürselle başkent sâkinleri arasında infazların Vatan- 15 bet koyulaştıkça neşelendi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: