13 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

13 Kasım 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER C. H. P. liler bir mitingte Kimin peşinden yapacaktı. Fakat seçim sonrasının ilk günleri, o sırada yaptığı bir ba- sın toplantısında belirttiği gibi ihti- yar liderin iradesini o çelikleştirdi. Mücadeleyi iyi niyetle, hattâ sevinçle aldı. Memlekete o selâmet getirecek her hal çaresine rıza göstereceğini peşinen ilân etti ve partisiyle birlik- te bekledi. Ama şartlar, C.H.P. Ge- nel Başkanı İnönüye değil, Malatya milletvekili İsmet İnönüye memleke- tin şiddetle, acilen muhtaç olduğunu gösetrdi. İnönü, Cumhurbaşkanı tarafın- dan verilen görevi kabul ettiği gün, memleketi ile partisi arasında -her- kesin tahmin edeceği- tercihi yaptı ve Başbakanlık için temaslarında C. H.P. yetkilisi olarak partinin 2 nu- maralı adamı, İsmail Rüştü Aksalla istişarede bulundu. Haftanın bittiği gün, C.H.P. liler- deki yürek ezikliği bu Oo kaçınılmaz ve gelmesi zaten mukadder ayrılık saatinin çalmış olmasından doğuyor- du. Pek çok C.H.P. li, kendilerine: "— Bakmayın, öyle görünür de o gene partisini çekip çevirir, ipleri elinde tutar" diye teselli verenlere aCIr gibi baktılar: Siz, İsmet İnönüyü hiç tanı- yiye İki ayrı hesap İsmet İnönünün O Başbakanlık temaslara başladığı gün, içinde bir başka temas furyası açıl- dı. Koalisyona girecek her partide olduğu gibi H.P de de Bakanlık peşinde koşanlar (osayılmayacak ka- için P gidecekler ? dar çoktu. Bakanlar Kurulunda C. H.P. li bir kontenjana belki elli aday vardı. Bunlar, öteki partilerin Ba- kan adayları kendi liderlerine nasıl görünmeye O çalışıyorlarsa, aynı şe- kilde İnönüye kendilerini hatırlatma- nın bin yolunu buldular. Fakat haf- tanın bittiği gün, İnönünün düşün- düğü son şey Bakanların adıydı. Ma- latya milletvekili, o huzuru sağlaya- cak formülün peşindeydi. Ancak, C.H.P. içinde ilk kabine- nin Bakanlığına hevesli olanlar daha ziyade kısa vadeli görüş sahipleri ol- du. Asıl faaliyet suyun altında baş- ladı. Onun gayesi partinin istikbalini tâyindi. C.H.P. kime kalacaktı? Bu son derece mantıki ve tabii sual par- tiiçi kuvvetleri harekete geçirdi. C.H.P. de bugün, bir Genel Mer- kez ii vardır. Son Kurultaydan o galip çıkmış, partililer, büyük ekse- riyetiyle ona güven göstermişlerdir. Ekibin başında İsmail Rüştü Aksal bulunmaktadır ve "yakın mesai ar- kadaşları" ekibi teşkil etmektedirler. Gerçi bunların arasında da, politika- da, hele bizdeki politikada tabii sa- yılması gereken Oo geçimsizlikler yok değildir ama, büyük bloklardan biri budur. İsmet İnönü politikadan bir C.H.P. iktidarı devrinde çekilseydi, ekip şüphesiz ve başarı ile partiyi devralacak, yürütecek, devam ettire- cekti. Fakat bugün, devir muamele- sinin aynı kolaylık içinde yapılabile- ceği şüphelidir. (o Aksalın politikada, meşrusu dahil, hiç bir ihtiras taşı- maması ekip için bir büyük handi- kaptır. Hükümet, b a gibi, üç Başbakan Muavinli olduğu tak- dirde İnönü Aksalı yanına almak için ısrar edecektir, O takdirde, Aksal, milli menfaatlerin bir icabı olarak politikada kalacaktır. Fakat ilk fır- satta dışarı fırlamaya hazır bir lide- rin, C.H.P. içindeki büyük güçlükler- le yılmadan, azimle ve gayretle uğ- raşmayı göze alması müşküldür. Bu, nihayet bir mizaç meselesidir. Hiç kimsenin, oOAksala kızmak hakkı yoktur. O takdirde "Feyzioğlu Gru- bu", bugünkü ekip adına ortaya iddi- alı çıkacaktır, fakat işi daha güç o- lacaktır. Herkesin bildiği gibi, C.H.P. de mevcut ikinci blok Kasım Gülek blo- -udur. Ancak bu blok, C.H.P. nin bünyesi, meşrebi ve C.H.P. yi C.H. P. yapan hususiyetler göz önünde tu- tulursa, aksi yoldaki bütün zahiri görünüşe rağmen C.H.P. yi mada en az şanslı gruptur. Kasım Güleğin halk tabakaları (arasında bol desteği bulunduğu bir gerçektir. Ama onu sırtlayanların, meye geldiğinde, güvenlerini bir be- birli politikacı tipinin en müşanhas örneği olan eski Genel Sekreterden esirgedikleri tecrübeyle sabittir. Ka- sım Gülek için en kuvvetli | ihtirmal, C.H.P..dışında bir organizasyona git- mesidir. Yoksa, bugünkü manasıyla C.H.P. nin onun eline kalması, haya- lin dahi güç alacağı bir durumdur. Her halde ya gerçek C.H.P. Gülek- ten, ya Gülek gerçek C.H.P. den ko- pacaktır. Fakat yarışın, bir de "out sider — dıştan koşan"ı vardır. Bu, Nihat E- rimdir. Nihat Erim, C.H.P. e hay li mâceralı ve pak fazla itibar "sağla mayan bir devreden sonra, bir ucun- hata yapmıştır. rini süratle terketmiş, duruma daha doğru teşhis koymuş, disipline dik- katle riayet etmiş, herkesle iyi ge- çinmenin, mültefit davranmanın yo- unu aramaya koyulmuş, eski soğuk halini terketmişir. C.H.P. içinde bu- nu yaparken öteki partilerdeki dost- luklarım da unutmamış, "herkes ta- rafından kabul edilen adam" hüviye- tine dikkat etmiştir. Fakat bu, da- ha ziyade, C.H.P. içinde bir koz ol- sun diye yürütülmüş gayretlerdir. Nihat Erimin bu tutumunun, C.H. P. içinde tesirsiz olduğunu söylemek hatadır. Üstelik (kendisinin, CHP. nin bugünkü Genel Merkez Ekibinde bile taraftarları, dostları vardır. Turgut Göle Grubu'nun, Ferit Me- enin, Kemali - Beyazıtın terazinin hangi kefesinde yer alacaktan meç- huldür. Nihat Erim, bunların deste- ğini sağlamakta güçlük çekmeye- cektir. Ancak handikapı, meşhur mâ- AKİS, 13 KASIM 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: