27 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

27 Kasım 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER aynı günü iki partide aynı hâdisenin vukuu, bütün inkârlara rağmen A.P. de ve Y.T.P. de kaynaşma olduğu gerçeğini su yüzüne çıkardı. Müfritlerin galeyanı İlk hareket, A.P. müfritlerinden gelmesi normalken Y.T.P. mü lerinden geldi. Haydi, A.P. Genel İda- re Kurulu C.H.P. ile koalisyona karar vermişti de bu, kendilerine "İdeap list" diyen ve aslında opportünist olan temsilcileri kızdırmıştı. Ama, Y.T.P. koalisyona girmemişti ki.. Hattâ partinin idarecileri, bir takım oyunlara girişerek umumi efkâr ö- nündeki itibarlarından olmuşlardı. O halde, müfritlerine ne olu- yordu? Aslında, hâdisenin altında başka şey yatmaktadır. D.P. nin kapatıl- masından bu yana, çok politikacının fikrinde bu partiye varis olma sevda- sı yer almıştır. Bir başka inanç bunun vasıtası diye bilinmektedir. Kim C.H.P. ye en fazla düşmanlık ederse, parsayı o toplayacaktır. A.P. Bin se- çimlerde öteki küçük partilerden da- ha büyük başarı kazanması ve tas- nifte C.H.P. den hemen sonra gelme- si bu inancı perçinlemiştir. Şimdi; mesul idarecileriyle A.P. o aynı C.H. P. nin yanındadır. Demek ki, D.P nin mirası gene münhal hale gelmiş- tir. O halde, yeni bir "Kin Grubu" kurulursa, iktidara Onun oturması mukadderdir. Fikir, başkentte yeşerdi ve taş- radan gelen haberlerle beslendi. Fik- rin şampiyonlarının tezi şuydu: Eğer A.P. ve Y.T.P. seçimlerden önce bir- leşselerdi, C.H.P. Türk siyaset haya- tından silinecekti. Bu, yapılmadı;, Parlamento teşekkül edince iki parti tek parti halini alsaydı, gene zafer kazanılacak ve eski OD.P. iktidara gelmiş olacaktı. Şimdi, son şans par- tilerin önünde yatmaktadır: oOEğer Y.T.P. den ve A.P. den hızlı C.H.P. düşmanları kopar da bir araya gelir- lerse; gaye gene tahakkuk eder. Ha- alacağı endişesine düşürdü ve birleş- me temayülü derhal su yüzüne çıktı Akça ve arkadaşları Akça grubunun, Grup Yönetim Ku- ruluyla ilgili önergesine -Akça, Y.T.P. koalisyona o girseydi kendisi için Ulaştırma Bakanlığını düşünü- yordu- ilk ağızda 11 kişinin iltihakı sonra imza koyanlara bir iki kişinin daha katılması Y.T.P. de esen rüzgâ- rın şiddetini artırdı. Bu yüzden Ali- can ve taraftarları salı günü Grupun toplanmaması için gerekli tedbiri al- dılar. o Çoğunluğun Oo sağlanmaması maksadıyla perakendeci milletvekil- lerine Grupa gitmemeleri el altından 18 Ekrem Alican Başı dertte bir adam haber edildi. Alican ve beraberinde- kilerin. şansı yaver o k çok milletvekili Meclisin tatilinden fade ederek seçim (bölgelerine git- mişlerdi. Böylece omeşhur önergenin konuşulması o gün mümkün olmadı. Nisap temin edilemedi ve Grup top- lantısı başlamadan bitti. Ama, Grup İdare Heyetinin isti- fasıyla ilgili önergeyi verenler baş- ka yönden harekete geçtiler. Bu defa hedef sâdece Azizoğlu değildi. Aybar ve Alicanın da istifasını istiyorlardı. İstifaların biran evvel okuvveden fii- le çıkmasını isteyen grupun başında Halid Zorbun geliyordu. Doğulu milletvekillerinin o büyük çoğunluğunun desteklediği Azizoğlu- ya karşı ilk salvo, salı günü geldi. Halit Zorbun o gün Genel Merkezde etrafını alan bir iki milletvekiline, elinde büyük bir koz olduğunu, üs- telik Azizoğlu ve (Meclis Grupunun istifasıyla ilgili önergeyi 20 milletve- kilinin daha imzaladığım söyledi. Zorbuna yapılan bütün ısrarlara rağ- men büyük vesikayı, Gümüşhaneli Y.T.P. senatörü açıklamadı. ma bir gün sonra Meclis kori- dorlarında dolaşanların ağzında bir mektup hikâyesi sakız oldu. Söylenti İhtilâlin liderinin vakti zamanında Alicana bir mektup yazdığı, mektup- ta Alicana kuracağı partiyle D.P. oylarım parçaladığı takdirde vatan- severliğini ispat edeceğinin bildiril- diği şeklindeydi. Mektuptan parçalar dahi okunuyordu. Üstelik metnin tam olarak ele geçirildiği ve teksir edile- rek teşkilâta dağıtılacağı söyleniyor- du. Alican ve etrafındakiler böyle bir mektubun olmadığını bütün güçleriy- isti- le anlatmağa çalıştılar. Akça, Zor- bun ve diğerleri ise osalvoya devam ettiler. Bu sıralarda Zorbunun evinde ba- zı milletvekilleri toplandılar. Topla- nanlar arasında Alicanın yakınların- dan sayılan Talat Asal da vardı. Mil- letvekilleri (okonuşumlarında devamlı olarak Azizoğlu ve etrafındakilerden bahis açtılar. la sıkılan muhakkak ki du. Y. T. P. içinde beliren üç gru- pun perakendeciler kısmında yer alan Asal havanın ortalığı karış- tıracağı, in bir şartla düze- leceği (o kanı dı. o Azizoğlu ve Bersberimdekilerin kuvveti anla- şılmıştı. Alicanın etrafını alan pera- kende Y.T.P, milletvekilleri Azizoğ- lu grubuyla müşterek hareket ettiği taktirde yükselen çatlak seslere mâ- ni olunabilirdi. Zorbunun evinde yapılan toplan- tının ikinci kısmı Asal evden ayrıl- dıktan sonra cereyan etti. Y.T.P. içinde meydana gelen cereyanın bü- yümesi için biraz zamana ihtiyaç vardı. Zorbun ve arkadaşları bir par- ça daha bekliyeceklerdi. İlerideki günlerde, meşhur öner- genin Grupta müzakeresinin önünü bizzat önergeyi (o verenler alacaktır. Zira Meclisin tatili sırasında teşki- lâtla temas temin eden bu grup, teş- kilâtın Genel Merkezi zorlamasını ve bu kanaldan bir etki yapılmasını sağ lıyabilecektir. Böylece yapılması is- tenilen baskı daha kuvvetli eller ta- rafından Oo yapılacaktır. Yâni Y.T.P silâhşörleri evvelâ A.P. müfritlerinin taktiğini kullanacaklar, teşkilâta da- yanarak Merkez hırpalandıktan son- ra iki taraf birleşmeyi ilân edecek- tir. İnönü kabinesine Y.T.P. ve A.P. den kullanılacak kırmızı oylar karşı kuvvetin ilk ölçüsünü verecektir. Ancak bu hesapta, bir iki nokta unutulmaktadır. Sâdece Y.T.P. ve A. P. den değil, C.K.M.P. ve C.H.P. den gelecek beyaz oylar Meclisteki itidal ve basiret unsurlarının miktarım gösterecektir. az çıkarsa, ümitler ciddi şekilde ze- Mrk İkinci bir gerçek, İnö- ü düşürülürse Onun yerine başka partilerden bir o Başbakan adayının seçileceği hayalinin deli saçması ol- duğudur. Zira unutulmamalıdır ki Devlet Başkam kabineyi kurma gö- revini İnönüye verirken bunu, parti mülâhazası gütmeden ve sâdece İnö- nünün memleketi içinde bulunduğu çıkmazdan çıkaracak ve çok daha karanlık bir âkibete sürüklenmekten kurtaracak tek şahsiyet olması do- layısıyla yaptığını bilhassa, üstünde durarak, defalarla belirterek bildir- miştir. AKİS, 27. KASIM 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: