27 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

27 Kasım 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Araplar Yeni mücadele Araplar arasında radyo antenleriy- le devam eden savaşa şimdi yeni bir mücadele, bir doktrin münakaşası eklenmiş bulunmaktadır. Geride bırak tığımız hafta Arap memleketleri ba- sın ve radyolarının haber ve tefsirle- rinden, tarafların Kur'an ve İslâmiyet esaslarını bugün Arap memleketlerin de tatbika çalışılan çeşitli sistemlerle karşılaştırarak kendi siyasi görüşle- rini savundukları anlaşılmaktadır. Mesela Abdünnasırın Mısırda tatbike başladığı ve "Sosyalist Devrim" adı- nı verdiği tedbirlerin Kur'ana uygun olup olmadığına dair muhtelif Arap memleketleri uleması arasında (o bir tartışma alıp yürüm üşür Şa sosya- lizm hareketinden ürkm görünen diğer Arap rejimleri, sosyalizm ile islamiyetin bağdaşamıyacağını, iddia etmektedirler. Şamda son darbeden sonra vazifesine iade edilen ve daha evvel Abdülhakim Amr tarafından Diyanet işlerinden ouzaklaştırılmış bulunan Müftü Şeyh Ebulyusr Abi- din, bu konuda bir fetva vermiştir. Bütün Suriye. Lübnan, Ürdün cami- lerinde vaızların başlıca konusunu teşkil ettiği (o bildirilen bu (o fetvada Müftü Abidin, bütün devletleştirme hareketlerinin ve ferdi mülkiyete ha lel getirebilecek mahiyetteki tedbir- lerin Kur'ana ve Hadise aykırı oldu- gunu iddia etmektedir. Buna mukabil Kahirede Elezhe- rin rektörü omesabesinde buluna Şeyh Mahmut Şaltut ise Abdünnas hükümeti tarafından alınan sosyalis tedbirlerin hepsinin şeriata (ouygun olduğunu nâtık bir fetva vermiş bu- lunmaktadır. Bu mücadelede devlet başkanla- rı da şahsen taraf tutmuşlardır. Me- selâ Abdünnasırın muttasıl oElezher uleması ile tamasa geçip, kararlarını dikte etmesine mukabil, Suudi Ara- bistan İstihbarat Bakanlığı, yayınlar dığı bir tebliğde Kıral Suudun sosya lizmi islamiyet esaslarına aykırı bul- duğunu bildirmektedir. Diğer taraf- tan Irak Başbakanı Abdülkerim Ka- sım henüz bu mücadeleye doğrudan doğruya karışmamışsa da, son beya- natında, Cezayirlilerin aç çıplak mü- cadele etmelerine mukabil bir takım Arap şeyhlerinin altın içinde yüzme- lerinden bahsetmiştir. Bu da, ken disinin Elezher doktrinine meyyal ol duğunu e Elezhere kar Kıral Suudun Medinede yeni bir is lam üniversitesi açmaya verdiği (o bildirilmektedir. AKİS, 27 KASIM 1961 karar Haberde» Kur'anın en dürüst ve isabetli oşe- kilde ancak bu üniversitede okutula- bileceği (o belirtilmekte, Oo dolayısıyla başka yerlerdeki dini tedrisatın ya- bancı doktrinlerin tesiri altında bu- lunduğu ifade edilmektedir. Abdünnasır bu meydan okumaya derhal yeni bir kararla cevap ver- miştir. Hükümetin görüşlerini akset- tiren Elehram gazetesinin bildirdiği- ne göre, Mısırda bir İslâmi Tetkikler harekete mezhep ve tarikatlarının en yetkili mümes- sillerini bir araya getirecek olan bu akademide "Kur'anın aydınlığında günümüzün ekonomik ve sosyal dokt- rinleri incelenecektir." Akademi üye- lerinin tetkikine sunulacak ilk mese- Cemâl Abdünnasır Reformcubaşı le bugün "Mısırda tatbik edilmekte olan sosyalist (odevrimin islamiyete mugayir olup olmadığı" meselesi ola- caktır İlk bakışta pek geç kalmış bir di- til münakaşa gibi görünen bu çekiş- menin, çeşitli siyasi sistemlerin ken- dilerini osavunmalarından, bilhassa monarşik ve feodal rejimlerin Kabi- -ede girişilen sosyalleştirme hareke- tinin sirayetinden duydukları endi- şeden ileri geldiği pekâlâ anlaşılmak- tadır. Arap memleketleri, dini siya- sete alet etmeyi milli hudutları için- de de bırakmayıp uluslararası müca- dele sahasına getirmiş bulunuyorlar. Bu şartlat altında yalnız monarşi ve feodalitenin değil, fakat aynı zaman- da Abdünnasırın iddia ettiği "Sosya- list Devrim"in de daha nerelerde, ne derekelerde olduğu görülmüyor mut Başarı: Cezayir!. Fransada oCezayirlilere karşı girişi- len ağır tenkil ve tazyik politi- kasının bütün dünyada uyandırdığı tepki, tesirlerini göstermiştir. Fakat bunda, Arap Birliğinin ve çeşitli memleketlerin müracaatlarından ve nihayet Birleşmiş-Milletlerde bu tu- tuklulara siyasi suçlu muamelesi ya- pılması hakkında alman karardan çok, Fasın Pariste giriştiği teşebbüs amil olmuş gibi görünmektedir. Bu konuda iki Kuzey Afrika mem- leketinin, Fas ile Tunusun kombine bir selesini tazelemiş ve b ve Cezayirli tutuklular işine o sıkısı- kıya bağlı olduğunu ihsas etmiştir. Öte yandan Fas Kiralı Il. Hasan, Fransada açlık grevi yapan Cezayir. li liderler meselesini görüşmek üze- e üç Bakanım ve yetkili müşavirle- Tini Parise göndermiştir. Faslı Ba- -anların temaslarından sonra Fran- vazgeçmeye başlamışlardır. Muvakkat Cezayir Hükümeti üyele- rinden Bin Bella ve arkadaşlarının da greve son verdikleri öğrenilmiştir. Bunların pek yatanda özel bir klini- ğe sevkedilmeleri ve hattâ serbest bırakılmaları beklenmektedir. o Zira, açıkça ifade edilmemekle beraber, Cezayirliler yeni müzakerelerin başla- ması için bu liderlerin tahliyesini pe- şin şart olarak ileri osürmektedir- ler. Hâdisede Fransa nihayet dünya tesirine zifeyi başarmış oluyor. larda olduğu gibi Bin Bella ve ar- kadaştan Fas Kiralına alt bir uçak- la Fasdan Tunusa giderken, hile ile Cezayire indirilip tevkif edilmişler- di. Sovyetler Washington mülâkatı Federal Batı oOAlmanya Başbakanı Konrad Adenauer bin güçlükle koalisyon kabinesini kurduktan son- ra, ilk is olarak Washington'u ziya- ret ederek Başkan Kennedy ile üç gün süren müzakerede bulunmuştur. Adenauer ile (Washington'a ogiden Savunma ve Dışişleri Bakanları da Amerikalı meslekdaşları ile görüş- müşlerdir. Müzakerelerden sonra yayınlanan 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: