19 Şubat 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

19 Şubat 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Olur mu, ya? Radyo mikrofonları Son tevkiflerin, hani bir takım kimselere ateşli nutuklar söyleten, do- kunaklı yazılar yazdırtan tevkiflerin politika yönünden uygunlukla- rı veya uygunsuzluklarını bir kenara bırakalım. Ama, bunların sebebi üzerinde durursak ne görürüz? Göreceğimiz şudur: Dün, D. P. yi batı- ran, bugün A. P. yi tehdit eden âmil. Yani, bir seçimde, şu veya bu yol- dan oy almış olmanın seçilenlere istedikleri her şeyi yapma selahiyetini verdiği. Halbuki bu, Demokrasi değildir. Demokrasi bir oyundur ki, eğer sahadan atılmak istenmiyorsa, oyuncular oyunun bütün kaidelerine ria- yet edeceklerdir. D yi cahil ve iptidai liderlerinin "Yaparım, olur" zihniyeti peri- şan etmiştir. Yapmışlardır, fakat olmamıştır. Zira devlet adamı diye ona denir ki, girişeceği teşebbüsün imkân nisbetini bilir, iyi tartar. Bu kusur sâdece D. P. ye ait değildir. Ondan sonra gelen M K. İdaresi altında da "Karar verdik, icra ettik, bitti" tezinin şampiyonları 27 Ma- yısın güzel havasının süratle değişmesinde başlıca rolü oynamışlardır." Fütursuzluk, en kontrolsuz iklimlerde bile siyaset adamlarına felâket getirir. Nerede kaldı, Demokrasi gibi kontrol rejimlerinde? Üstadlar bugün tevkif edildiler. Ama, ne yapmışlardı, bir de onu düşünmek gerekmez mi? Türkiye seçime gidiyor. Seçimi kazanmak için D. P. teşkilâtına jeep lâzım. İthalatın bir nizamı var. Fakat kim dinler, nizamı? Mese Partiyi değil, devleti düşünmekle, mükellef Bakanlar Kurulu, sanki D. P. Genel İdare Kuruluymuş gibi en kestirme yoldan jeep'leri getirmiş ve teşkilâtına dağıtmıştır. Bu dav- ranışın altında yatan, Bayar Menderes ikilisinin iflâs etmiş zihniyeti- dir: Bir seçimi kazanmak için her hareket mubahtır ve seçimlerde elde edilecek başarı kefaret yerine geçer. Bu, tam bir kumarbaz davranışı- dır. Gayeye götüren her yolun meşru olduğu inancı benimsenirse, bir gün gelir millet ayaklanır ve işte 27 Mayıs kafalara dank diye iniverir. Pil hikâyesi bundan farksızdır. Hale bakın: D. P. 1957'de Radyoyu ele geçirmiş bulunuyor. Muhalefet partilerine tek kelime söylemek hakkı tanınmamıştır. Ama Bayar, ama Menderes, ama D. P. itin bütün ileri gelenleri konuşabilmektedirler. Bizzat konuşmaları bir yana, Radyonun, her yayını bir D. P opagandasıdır. Ancak memleket batmış haldedir. Hiç bir şey yoktur, her şey karaborsadadır. Pil de öyle.. Halbuki köylü, radyosuna pille dinlemektedir. O halde, seçimlerden önce gelsin piller. Düşününüz, Hilali devletin elçilikleri vasıtasıyla yapılan bu piller Tür- kiyeye uçakla nakledilmiştir. Yani bir pil için ödenen döviz, pilin bedelli olan dövizden fazladır! Böyle bir israf, böyle bir "kendini devlet san- ma", böyle bir rezalet belki de XIV. Louis devrinden bu yana hiç bir ta- rafta görülmemiştir. Devlet Bayardır, devlet Menderestir, devlet D. P. Bu zihniyet zaten cezalandırılmıştır, şimdi yeniden ikinci sınıf suç- lular aramak doğru değildir.. Amenna. u zihniyet ceza görmesi gereken bir zihniyet değildir?. İnsaf beyler. İhtilâl, işte bunun için ol- du zaten!. büyük demir kapısının arkasında kayboluyor ve basın mensuplarının yakınen tanıdığı Hilton adı verilen lüks koğuşa yerleşmek üzere muame- lesini tamamlıyordu! Tevkifler devam ediyor.. ei Soruşturma Kurulu, hafta- n başında salı günü, tekemmül cini bulunan diğer kararnameleri de sırasıyla açıklamaya ve tatbik safha- sına koymaya başladı. Bu yeni karar- lardan ilki, "Esas : 1960/259, Karar: 1960/293" numarasını taşıyordu ve sanıkları, sabık Tarım Bakanı Nedim Ökmen ile halen Bahçeköy Orman işletmesinde mütehassıs (müşavir olarak çalışan eski Orman Genel Mü- dür Yardımcısı Mustafa Salkayaydı. Sanıklardan Ökmen, Kayseri Ceza- evinde tutuklu bulunduğu için hak- kında kesilen tevkif müzekkeresi Kayseri Savcılığına yollandı. Musta- fa Salkayaya ait olan da ilgili Savcı- lığa gönderilerek tevkifi sağlandı. Yeni dosyadaki suç, Orman İda- resi nakliye müteahhidi D. P. li Sadık Dinçsoya mukavele hükümleri dışın- da ödenen 19 bin 134 liradır. Bu öde- me, Salkaya tarafından sağlanmıştır. Çarşamba günü açıklanan 1961/ 1008 sayılı karan haftanın olayı oldu. Zira, bu defa tevkifleri istenenler bir hayli önemli mevkilerde halen vazi- fe görmekteydiler. Mesele gene 1957 seçimlerinde D. P. için Verdi Limited Ortaklığının aracılığı ile İsrail den getirtilen 150 adet jeep'in ithalindeki usulsüzlüktü. Birinci derecede mesul, zamanın Koordinasyon Bakanı Sebati Atamandı. Ama diğer (sorumluların tevkifi kıyametin kopmasına sebep ol- du. Tevkifi istenen altı kişiden ikin- cisi, eski Ticaret Bakanı müsteşarı Celâlettin Avni Abanozoğluydu. Bir şı Üç ü len Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdür Muavini Necmi Çelik, dördün- cüsü halen Merkez Bankası Genel Müdür Muavinlerinden Fikri Diker ve o sıralarda Merkez Bankası Dış Mua- meleler Müdür Muavini, bulunan Ke- mal Soğancılardı. i dosyaların gürültüsü haki- turma Kurulunun Şubat ının be- şinde aldığı 924 bin liralık tahsisat pek işine yaramıştı. Tevkiflere tah- sisatın alındığından sonra başlanma- sına, Soruşturma Kurulunun şimdi- ye kadar elini bir şeye sürmemiş ol- masına ne demeliydi! TÜRKOFİS Tel : 11 9022 AKİS — 74 AKİS, 19 ŞUBAT 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: