23 Nisan 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

23 Nisan 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER kimliğiydi. Aynı sene ise asker olmak üzere Şubeye müracaat etti. Fakat sıhhı muayenesinde pek başarılı çık- -adığından (oo zamanki tâbirle "Naha- fet-i bedeniyesine binaen sene-i ati- yeye terk" edildi. Buna son derece üülen Sancar geri döndü. Bir yıl sonra ise, Selimiyede er olarak hazır- lık kıtasmda vatani vazifesine başla- dı. Hazırlık kıtası bitince Halıcıoğlun- da. bulunan Yedek Subay Okuluna Nisan ayının sonunda, Dışişleri Ba- kanı Feridun Cemal Erkin Land- raya gidiyor. oOBağdat Paktı diye bilinen ve Bâğdatsız kalmış olma- sına rağmen bu adını muhafaza eden CENTO'nun Bakanlar Kon- seyinin toplantısına katılacak. CENTO'nun, baştan itibaren, başarılı bir pakt olduğunu (iddia etmek kolay değildir. Bir defa, a- rap âlemine batının açık bir kapı- sı olmak vasfını, işin aslına bakılır- sa 'hiç kazanamamış, bilâkis bu fi- lemi batıya ve bilhassa bize daha fazla düşman etmiştir. Irak ihtilâ- linden fianra, dış görünüşün tama- men aksine, daha insicamlı millet- leri bir araya getirdiğinden o bir şans elde etmiş, fakat o da iyi kul- geçirmektedir. Pakistanın y Hanı, alınması gereken vaziyeti almış, bu birliğin ya yaşamasını ya ölmesini, her halde sürünmemesini Oo sağlayacak bir tartışmayı açmıştır. Ayın o so- nunda Londrada, uyuşuk paktın Bakanlar Konseyine bu, canlılık verecektir. Bütün CENTO devletleri ve pakta tam üye olmamakla beraber paktın temelinde bulunan Amerika NATO'daki gibi bir Yüksek Ku- mandanlığın kurulması hususunda mutabıktır. Eyüp Han, bu kuman- danın bir amerikalı olmalını iste- mektedir. Bu suretle Amerika, CENTO içindeki deve mi, kuş mu durumunu terkedecek, ciddi so- rumluluk alacaktır. Böyle cesur bir tutuma, Washington henüz ılınma- mıştır. Kennedy idaresinin, taraf- sızları kırmamak gayesi bunun bir sebebidir. Bir başka sebep, Rusla- rın şiddetli hücumlarına vesile ver- mek endişesidir. Ama Eyüp Han talebinde ısrar edeceğe benzemek- tedir ve bunda kendisine hak ver- geçti Aynı okulda Fatih Rüştü Zor- lu ile birlikte eğitim gördü. Okul bi- tince İzmir mıntıkasına, gene o zaman ki tabirle "Yarsubay" olarak gönde- rildi. Askerlik süresi sonunda Mene- men savcılığına tayin edildi. 1939 yı- lında İzmir Nöbetçi Savcılığına geti- rildi. Son vazifesi Ürgüpte oldu. O yıl istifa ederek avukatlık yapmayı arzu etti. Nitekim istifa etti ve İzmire gelerek avukatlığa başladı O arada kendi gibi bir hukukçu olan bir ha- nımla evlendi. Bu sırada ikinci defa askere çağırıldı. İhtiyat zabitliğini Seferihisarda ikmal etti. İzmire ikinci dönüşünde, piyasayı pek sönük bul- üşündü ve karar verdi. Herkes İstanbula eğlenmeğe, gezmeğe gidi- yordu. O da çalışmaya gidecekti Ka- rarını hemen fiiliyata intikal ettirdi 1942 yılında İstanbula yerleşti ve avu- katlığa başladı Biz İsa Değiliz! memek güçtür. İşin bir başka cephesi, bizim için önemlidir. Yüksek Kumandan- lık kurulursa, İngiltere bunun ba- şına kendisinden bir generali getir- mek istemektedir. Hatta aday ha- zırdır -Sir Charles Jones- ve CEN- TO kuvvetlerini bir ingilizin komu- tası altına vermeye Türkiye ile İra- nın hazır bulunduğu hesap o edil- mektedir. Bu, hatalı bir hesaptır Bugün Türk umumi efkârına, İn- giltenenin bir süredir bize karşı takındığı tavır (o karşısında (böyle bir durumu kabul ettirtmek Hü- kümetin kolay o başaracağı bir iş değildir. Kaldı ki Hükümet de, bu p Han Doğru söyleyeni... Eyü çeşit bir gayreti göstermek için hiç bir sebebe sahip sayılmaz. İngiltere, bizini meselelerimize karşı anlayış göstermeyen mütte- fiklerimizin başındadır. Hatta ha- reketlerini, müttefik sıfatına (o ya- kıştırmak bile güçtür. Son zaman- larda bütün fesat tohumları Lond- radan yayılmaktadır. Amerikanın meşhur Fleteher Warren'ini, Türki- yedeki gerçek durumu hiç bilme- mekte aratmayan bir siyasi tem- silci, onun yanında anglo - sakson umumi efkârım aleyhimize mek içki imkânları neyse kullanan ruh hastası bir gazeteci bugün İngiltereyi, Türk - başkenti- nin en antipatik memleketi haline sokmuştur. Türkiyeye mutasavver NATO yardımını kısıtlama istika- metinde beliren son "Londra Tef- sirleri" bu hislerdeki hak derecesi- nin yeni delilini teşkil etmiştir. Merak edilecek bir husus: (o Ya- ni, İngiltere ne sanıyor? Türkiye İngiltereye muhtaçtır da, İngilte- re Türkiyeye ihtiyaç hissetmemek- te midir? Bugünkü dünya, karşı- lıklı dayanışma esasına odayanan dostluklar dünyasıdır. İngilterenin olmadı- gım hatırlatmak bir sırrı fa et- ısrarlı tanlardan da sayılmazlar. Bize kim nasıl muamele ederse, öyle muame- le görür. ngiliz dostluğu bizim için inanılmaz derecede kıymetlidir. Bu dostluğun korunması için Londra- mn da gayret göstermesi o şartıy- la.. Bu böylece bilinirse, yalnız ay (sonundaki (CENTO toplantısında değil, bütün yalan istikbalde adım- lar daha dikkatli atılır. AKİS, 23 NİSAN 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: