23 Nisan 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

23 Nisan 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Piyasa Vur, fakat dinle İki Avrupalı oisyoner Afrikaya git- mişler. Yamyamların arasına gir- mişler. Kendilerine insan yemenin ne kötü şey olduğunu anlatmaya koyul- muşlar. Bunda muvaffak da olmuşlar. Yamyamlar, insan yemekten vaz geç- mişler. Bunun üzerine, misyonerler- den biri ailesini görmek üzere, gönül rahatlığı içinde oradan ayrılmış. Dö- nüşünde, bir de bakmış arkadaşı yok. "Hayrola! Bizim ahbap nerede?" di- ye sormuş. Yamyamların başkam, ba- -n1 BERE sallamış: — Sizin arkadaş konuştu o kadar ci biz bulamadık başka çare ki o- nu yemek!" Türkiyenin kalkınmasında en bü- yük rolü olması gereken iki Bakanı, Bayındırlık Bakam Emin Paksüt ile Sanayi Bakanı Fethi Çelikbaşı görme- ye gidenler çıkışlarında, yamyamlara hak vermekten kendilerini alamıyor- lar. Yarım saatlik bir görüşmede Ba- kanları yirmidokuz dakika anlatıyor- lar ve sonra, birden hatırlarına gelmiş gibi soruyorlar "— Sahi, siz ne söyleyecektiniz?" Üstelik iki Kalkınma Bakanının, bütün ziyaretçilerine "söz gelişi" an- lattıkları da hep aynı laflar. Bu yüz- dendir ki şimdi Mecliste, Emin Pak- sütün teşbih hikâyesi, "bu a sizin için hazırlatmadım ama gelmişken” i ve Fethi Çelikbaşın “bey. ler"i ziyadesiyle revaç bulan şakalar. Ama bunların ötesinde, bütün memle- ket iş hayatının açılmasını beklerken, o kapının anahtarını elinde tutan iki Emin Paksüt Yamyamların ağızına layık Bakan laftan fille vakit bulamamak- Bitirdiğimiz haftanın içinde bir gün, İstanbulda oturduğu için piyasa- nın nabzım iyi bilen ve derde doğ- ru teşhis koymuş bir eski Bakan şöy- le dedi: "— Şimdi, ihale ilânlarının muka- yeseli bir tasnifini hazırlıyorum. 4 A- gustos 1958 den önceyi, o tarihle 27 Mayıs 1960 arasım, 27 Mayıs 1960- 15 Ekim 1961'i ve ondan sonrasını bö- lüm olarak seçtim. Şu anda, eğer ger- çek bir salah bekliyorsak gazetelerde ihale ilânlarından geçilmemesi lâzım. Halbuki bunları, mumla ara ki bula- sın.. Gerçekten de, bizzat Başbakan İs- met İnönünün bütün arzusuna, teşvi- kine ve nutuklarında yaptığı açık vaad- lere rağmen devletin iki büyük yatırı- Fethi Çelikbaş “Az iş, çok laf?" mini yapacak Bayındırlık ve Sanayi Bakanlıkları makineyi o çalıştırmaya bir türlü muvaffak olamamışlardır. Onların "özel sektör"deki nutuk me- rakına Maliye Bakanı Şefik İnanın "resmi sektör"deki konuşma merakı katılınca ve emisyon ile enflasyon Ma- liye Bakanlığında birbirine pek karış- tırılınca hareket de, bereket de bir tür- lü başlamamakta, kıpırdanmak için bütün iyi niyete sahip piyasa canlan- mamaktadır. Bir iş adamının teşhisi : "— Sadece huzur değil, canlı piya- sa da kapımızın önünde.. Ama kapıyı açıp onu içeri alırken E kaç kişiyi dışarda bırakmamız şar Herkes gider Mersine Bayındırlık Bakanı Emin Paksütün çalışmadığını söylemek sâdece in- Şefik İnan Konuşkan bir zat safsızlık değildir. £ Aynı zamanda imkânsızdır da.. Paksüt çok za- man pazarları da dahil, makamın- dadır ve bir faaliyet içindedir. Bakan- lığa bir nizam ve intizam verdiği, po- litik tesir için gelenlerin ayağını kıs- men kestiği, bunlara karşı hatta ba- zen lüzumundan fazla sert muamele ettiği, prensibinde titiz olduğu doğ- rudur. Bitirdiğimiz hafta Türkiyede- ki bütün Bayındırlık Müdürlerini baş- kentte topladı, onlara uzun, uzun, uzun nutuk çekti, meselelerin müzakeresini açtı. Bayındırlık Müdürleri en ziyade yol işini görüşmektedirler. Daha son- ra, bu çeşit toplantılarda su ve okul meseleleri de ele alınacaktır. Bunla- rın birer faaliyet olduğu muhakkak- tır. Ancak, "mükemmel memur" ku- maşından yapıldığı ortadayken, kade- rin Bakan olarak bir önemli sahanın başına getirdiği Emin Paksüt, bütün bir milletin, gözünü dikmiş, "Allah Hilali aşkına" şu iş hayatının canlan- dığını elle tutulur, gözle görülür şekil- de hissetmek için yandığı sırada masa başında çalışmaktan -ve konuşmak- tan- kendini alamamaktadır. arabbi, şu yatırımlara başla. Şu ihale ilânları birbirini takip etsin. Bu seneki programında, eksik tesislerin tamamlanması mı var? Onlara sarıl- dığını halka göster. Yol mu tamir edi- yorsun? Bunu bağır, haykır, ilân et.. Hayır! Memleket böyle bir lüzumun tam içindeyken ve rejimin oselâmeti her şeyden çok buna bağlıyken Emin Paksüt için mahviyet gösterişli iş yap- mamak, sessiz kalmak, mızmız faali- yet göstermektir. Dinamik ve canlı bir Bayındırlık Bakanına ziyadesiy- AKİS, 23 NİSAN 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: