23 Nisan 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

23 Nisan 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Benekliler moda Güzele ne yakışmaz ki... deiyatının bazı çocukları suç işleme- ge dürttüğü de tespit edilmiştir. Bun- lar telkine fazlasıyla müsait, zayıf yaratılışlı çocuklardır. Bu bakımdan kötü neşriyatın kontrol altında tutul- ması bir zarurettir. Suçlulukla savaş- ta esas, suçun işlenmeden evvel ön- lenmesidir. Moda Benekliler başta gidiyor Yaz modasının en gözde yıldızı, be- nekli kumaşlardır Kadınlar be- nekli kumaşları öteden beri tutarlar. Özellikle emprime giyinmesini sevme- yen, emprimenin şişman gösterdiğini ileri süren kadınlar yazın desenli ku- maş olarak beneklileri (seçmişlerdir. Yalnız, eskiden daha çok küçük elbise olarak dikilen benekliler önümüzdeki mevsim içinde en ağır modellere de tatbik edilecektir. Bir süre önce, muh- teşem bir galada İngiltere Kraliçesine takdim edilen artist Dany Robin'in üzerinde işte böyle siyah benekli bir beyaz tayyör vardı. Kıyafet Dior im- zasını taşıyordu ve bu takdim merasi- mi için özel olarak hazırlanmıştı. A- gır yaz kıyafetleri için siyah zemin üzerine irice beyaz benekli kumaşlar da aynı derecede modadır. Hattâ, bu yıl beneklilerin basmalardan çok taf- talarda, şeffaf şifon ve naylonlarda, abiye kumaşlarda moda olduğunu söy- lemek yanlış olmaz. Geçen seneki düz keten elbisenizi benekli bir (oOkemer, benekli küçük mendille derhal genç- leştirebilirsiniz. Düz bir ciddi yazlık tayyörün de, benekli kumaştan yapıl- mış bir bluz ve aynı kumaştan yapıl- mış bir küçük bere - şapka, bir çift eldivenle pek çok şey kazanaca- ğını unutmayınız. AKİS 23 NİSAN 1962 İlk önce, seçim ! Jale CANDAN 18 Nisan günü, Türk Kadınlar Birliği 13 yıldönümünü kutladı. Gerçi Türk Kadınlar Birliği çok daha evvel kadın hakları savunucusu Nezihe Muhittin tarafından kurulmuştu, ama devamlı faaliyette bulun- maya başladığı tarih 13 Nisan 1949 dur. 13. yıldönümü münasebetiyle T. K. B. Müteşebbis Heyet Başkanı Günseli Özkayanın Ankara (Rad- yosunda bir konuşmasını dinledik. Günseli Özkaya, bu konuşmasın- da birliğin kuruluş amacını anlattı ve sorulara cevap verdi. Türk Kadınlar Birliğinin başlıca amacı, Türk İnkılâbının kadınla- rımıza verdiği baklan korumak ve bunların kullanılmasını sağlamak- tır. Demokratik bünyemizde türk kadınının hak, vazife ve sorumluluk duygularının kökleşmesine, inkişafına yardım etmek, eğitim ve sosyal dâvaları ele alarak, onun kültür seviyesini, hayat şartlarını yükselt- mektir. Görülüyor ki, bu öyle kolaylıkla sonuca bağlanacak bir amaç değildir. Türk Kadınlar Birliğinin bu amaca ulaşması, memleketin top- yekün kalkınması demektir. Bunu da yalnız başına Türk Kadınlar Bir- liğinden beklemek elbette ki imkânsızdır. O bu yolda ancak yardımcı- dır. Ne var ki, zamanında sesini duyurması, sağlam kuvvetlerin ya- nında, daima dimdik, ayakta durması da şarttır. Maddi gücü yetmezse de mânevi varlığıyla, kendi alanında, meselâ "gençlik teşekkülleri" gi- bi söz sahibi bir kuvvet olabilmeli, gerici, kötü politikacı, aehalet ve taassup karşısında dalma onu bulmalıdır. Ne yazık ki Türk Kadınlar Birliğinin bu konuda hiçbir faaliyeti yoktur. Devrin iktidarı gerici oku- nu eline alıp türk kadınını tâ kalbinden vurmaya başladığında Genel İdare Merkezi, o iktidara kur yapmakla meşguldü. O devirde Ankarada T.K.B. tarafından kadının kültür seviyesini yükseltmek için açılan kura- lar da gene aynı iktidarın propagandasını yapmakla vazifelendirilmiş- lerdi. Türk Kadınlar Birliğinin bu hale düşmesinin ve meselâ "gençlik teşekkülleri" gibi sağlam kuvvetlerin yanında yer alamamasının baş- lıca sebebi bence seçim mekanizmasındaki obozukluktur. Suç tüzükte değil, bunun uygulanmasındadır: o Genel kongre en yetkili organdır, olağanüstü veya tabii olarak toplanır. Genel kongre her iki yılda bir, Mayıs ayının ikinci yarısında Ankarada toplanır ve Genel Merkez İda- re Heyeti üyeleriyle Genel Başkanı seçer. Teşkilâtın daha evvel kong- relerini yapıp delegelerini seçmiş olması da şarttır. Amaç, her iki yılda bir Türk Kadınlarını bir araya toplamak, kadın dâvalarım el» alarak, bunları dile getirebilecek olanı kimseleri seçmektir. Ama, bu hiç te böy- le olmaz. Kulis faaliyeti, kadınlık dâvalarını unutturacak kadar keşif tir. Genel Merkez çeşitli yollardan, il kongrelerini kontrolü ve direktifi altına almak ister ve çoğu zaman bunda başarı sağlar. Hele Aşikara seçimi tam manasıyla bir "oldu bitti"ye getirilir. Seçimlere yakın, üye- ler kasten Genel Merkeziden uzaklaştırılırlar. Her derneğin, maliyetle- rini bildirmek üzene üyelere gönderdiği bildiri sistemini Türk Kadınlar Birliği zaten hiçbir zaman benimsememiştir ve böyle zamanlarda büs- bütün unutur. Seçim, iki gazete köşesinde ilân edildikten sonra kafa- dar birkaç üye arasında hallediliverir. İşte Türk Kadınlar Birliğinde set- çim hikâyesi yıllarca böyle sürüp gitmiştir. 27 Mayıs inkılâbından sonra Genel Merkez İdare Heyeti işte bu pürüzlerin temizlenmesi için ve Türk Kadınlar Birliğine, her türlü kü- çük hesaptan uzak dürüst bir seçim yapma imkânı bağlamak üzene fes- hedilmişti. O günden bugüne iki seneye yakın bir zaman geçmiş, inkıla- bı yapanlar, bütün tehlikeleri göze alarak, seçime gitmişlerdir. Ama, Türk Kadınlar Birliği bugün hâlâ bir müteşebbis heyetle idare edilmek- tedir. Olağanüstü kongreyi mahzurlu bulan müteşebbis heyet önümüz- deki Mayıs ayının ikinci yansında normal genel kongreyi toplamak zorundadır ve bunu yapacaktır. İşte ben, 13. yıldönümü münasebetiyle radyodan türk kadınına hitap eden Başkanın, herşeyden evvel bu müj- deyi vermesini ve bütün türk kadınlarını, kongrelere katılarak dâva- lara hizmet etmeğe çağırmasını bekledim. Müteşebbis heyetin Türk Kadınlar Birliği tarihinde iyi bir isim bırakabilmesi ancak uzun bir sü- redir devam ededuran âdetleri yıkarak, açık ve dürüst bir seçim sağ- lamasıyla mümkündür. Ondan beklenen tek şey budur ve zaten bu, onun 27 Mayıs İnkılâbını yapanlara ödemeye mecbur olduğu bir borçtur. 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: