23 Nisan 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

23 Nisan 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Berlin Ateş ve duman Geride bıraktığımız haftanın basında Amerika Dışişleri Bakanı Dean Rusk ile Sovyetlerin Washington Bü- yükelçisi Dobrinln arasında Berline dair müzakereler başlayacağı sırada yayılan söylentilerin büsbütün asıl ve esastan mahrum olmadığı anlaşıl- mıştır. Washington'da başlayan bu görüş- meler, yıl basında Amerikanın Mosko- va Büyükelçisi Liewelyn Tthompson'un Moskovada Gromiko ile, sonra bizzat Dean Rusk'ın yerine Gromiko ile Ce- nevrede silahsızlanma çalışmalarına paralel olarak yaptığı temasların bir nın Berlin hakkında yeni ve cesurane bir planla masa başına oturacağı ve bu plânın şimdiye kadar Batılılar ta- rafından ileri sürülmüş ve savunul- muş olan esaslardan hayli ayrıldığı bildiriliyordu. Haber Bonn'dan sızdırılmıştı. Bir Amerikan gazetesinin Bonn muhabi- ri nasılsa bu vesikaya dair bazı bilgi- ler elde etmiş, fakat vesikanın tama- mı ele geçirilmediği için bazı noktalar biraz yakıştırmaca mahiyetinde kal- mıştı. Bu vesika Amerika Hükümetinin, Washington'da Rusk - Dobrinin gö- rüşmeleri başlamadan evvel mütte- fiklerine bilgi vermek için gönderdiği vesika idi. Bonn, sırrı muhafaza ede- memiş ve söz ayağa düşürülmüştü Olay diplomatik bir çatışmaya bile sebep olmuş. Washington meseleyi Federal Almanya nezdinde protesto- ya yakm bir ifade ile bir serzeniş ha- line getirmiştir. Haberin, Amerikan plânından hoşnut olamayan Federal Almanya yetkilileri tarafından kas- den yayıldığı iddiaları üzerine Bonn hükümeti neşrettiği bir açıklamada Federal hükümetin bu konuda hiç bir yayın yapmadığını bildirmek zorunda kalmış, fakat bu, Amerika Dışişleri- nin teessüf ifade eden bir beyanatı- na, mani olamamıştır. Planda ne var? Amerikan Hariciyesinin açıklama- sında yalanlanan bir nokta şu idi: Amerika Sovyetlerle müzakerede Ba- tı Berlindeki müttefik kuvvetlerin a- zaltılabileceğini ifade edecekmiş. Dış- işleri Bakanlığı bunu kafi surette red- detmektedir ve gerçekten de "Ame- rikan plânı" denen şeye karşı Bonn'- dan ve Paristen yükselen hoşnutsuz- luk mırıltıları da bilhassa bu nokta üzerinde toplanmaktadır. Bonn ve on- dan çok Paris, Amerikanın gıyapla- 20 Dean Rusk İnsanlar konuşa konuşa.. rında bazı taahhütlere girmesinden, bazı anlaşmalara varmasından kuşku- lanmaktadırlar. Gerçi Federal Alman yadan ziyade Fransanın bu husustaki hassasiyeti biraz garipçedir. Zira İ- kinci Dünya Harbi sonunda ne Yalta- ne de Potsdam konferanslarına davet edilmiş olan Fransa, Berlinin dörtlü- rejimine son dakikada katılabilmiş, bu suretle yenilgisini zafere tebdil ede» bildiğine inanmış görünen Batılılar- dandır. Fakat o zaman olduğu gibi bu- günde General De Gaulle'ün büyük a- Imganlığı aynıdır ve şartları değişik olmasına rağmen, Fransa aynı lanmalar içindedir. Amerika Dışişleri Bakanlığının ya- lanladığı bu noktadan başka, üzerin- de durduğu diğer bir nokta da Sovyet- lerle girişilen temasların müzakere mahiyetinde olmadığı, bundan evvel- kiler gibi karşılıklı görüş ve tutumla- rı aydınlatmaya matuf temasların ba- his konusu olduğudur. Geri kalan nok- taların, sızan haberde bildirilen nokta- lar olduğu ve bunların plânda yer al- dığı anlaşılmıştır. Şöyle ki: Batı Ber- line giden yolların kullanılmasının milletlerarası bir organ o tarafından kontrol edilmesi ve bu organa Doğu Almanyanın da katılabileceği, iki Al- manya arasında teknik müzakereler ve karma komisyonlar, hudutların zorlanmayacağına dair.teminat ve a- tom silahları gibi.. sur Hudutlar ve ötesi Batı Berline giden yolların milletler- arası bir kontrol altına konması fikri, Sovyet Rusyanın Doğu Alman ya ile bir sulh akdetmesi halinde tat- bik edilecektir. Bu takdirde Batılılar Doğu Almanyayı, tanımaya devam e- deceklerinden, kontrol organına Do- ğu Almanya İştirak etse dahi, işin so- nunda Batılılar yine Sovyet Rusyayı muhatap tutacaklardır. Ne var ki bu karışık usülün, yine de Doğu Alman- yayı tanıma yolunda bir adım teş- kil ettiği fikri silinmemiştir. Öte yan- dan bazı teknik hususlar için dahi ol- sa Doğu ve Batı Almanya makamla- rının temasa geçmeleri de yine bu yol- da bir adım telâkki edilmektedir. Amerikan tekliflerinde hudutlar hakkında da tehlikeli hükümler bu- lunduğu iddia edilmektedir. - Bun» göre, sulh andlaşmasına kadar Al- manyanın hudutlarını değiştirmek maksadile zor kullanılmayacağına da- ir Varşova ve NATO Paktı devletle- ri bir deklarasyon yapacaklardır. Tabii bu noktada akla ilk gelen Almanyanın Doğu hudutları, Polon- ya ile olan Öder - Nelsse hattıdır. Fa- kat öte yandan bu hükme iki Alman- ya arasındaki hudut da, hatta Berli- ni ikiye bölen duvar da girmektedir. Batılılar ancak birleşmiş bir Alman- ya ile sulh aktedilebsileceğini düşün- düklerine ve bugün için birleşmenin muhal göründüğüne ve nihayet son plânın bu imkânsızlığı âdeta temelli bir hale getirdiğine göre, bazı müşa- hitler bu hudut tekliflerini statüko- nun kabulü, yani Doğu Almanyanın kat'i olarak Sovyet blokuna terkedil- diği geklinde yorumlamaya meylet- mektedirler. AKİS, 23 NİSAN 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: