11 Haziran 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

11 Haziran 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ile münasebetlerini kabil olduğu ka- dar ıslaha çalışıyorlardı. Arnavutluk ateşin payı olarak terkedilmiş git» görünmekte idi. Nitekim, bundan yedi ay kadar önce Arnavutluk limanlarında bulu- nan Sovyet denizaltı üssünün tasfiye- si gibi, bütün Sovyet teknisyenleri de, sonuncusuna kadar, Moskova top- lantısından az evvel Arnavutluğu ter- ketmiş 'bulunmakta idiler. Buna kar- gılık Tiran hükümeti Batı dünyası i- le ticari münasebet kurmak için yine aynı tarihte yarı resmi olarak teşeb- büse geçmiş ve bu istek bütün dün- ya ajanslarınca duyurulmuştur. Ar- navutluğun Batıdan ne temin edebile- ceği bilinmemekle beraber, şimdilik Doğu bloku için feda edilmiş bir ü- ye olduğu, hatta Moskovanın, Enver Hocanın polis rejiminin bugün yarın yıkılması ihtimalini dahi hesaba kat- şüphesizdir. Netice ne oldu? Moskova toplantısında konuşanlar, bunu açıkça ifade etmemiş olsalar bile, şu fikir üzerinde mutabakata va- rıldığı söylenebilir Sovyet Rusya Komünist Partisi» nin 22. Kongresinde gayet aşırı ta- sarılar üzerinde durulmuştur. Buna göre komünist dünya ekonomisi 1971' e kadar bugün en ileri kapitalist memleketlerin seviyesini bulacak ve aşacaktır. (o Şimdiyse (milletlerarası gerginlik milli bütçelere ağır yükler yüklemiştir. O halde, kongre karar- larının gerçekleşmesi veya buna ya- kın bir netice alınması ancak bir yol- dan mümkündür, o da, Batı ile ve dünyanın geri kalan bölgeleriyle ti- cari münasebetleri âzami hadde çı- karmaktır. Krutçefin Birleşmiş - Mil- letlerin delâletile dünya çapında bir ekonomi konferansı toplanması (o ve bir dünya teşkilâtı vücuda getirilme- si hakkında Bulgaristanda ileri sür- düğü tasarı bu fikirle de ilgilidir. Sovyet siyasetine uzun zaman- dan beri hakim olmaya başlamış bu- lunan bu realist fikir bazı omanilerle karşılaşmaktadır : I — Evvela Sovyet bloku mem- dir. leketlerin paraları konvertibi (o değil- dir. 2 — Bu vaziyet dahilinde komü- nist memleketlerin diğer memleket- lerle ticari münasebetleri takas usu- lüne mahsur kalmaktadır ki, bu, he- men kimsenin işine gelmemekte, gel- se bile ticaret hacminin büyümesine mâni olmaktadır. O halde Sovyet bloku memleketle- ri öyle maddeler istihsal ve stok et- melidirler ki, Zip yüksek kalite ile Batı yatlarla ve dünyası opazarlarına (odökebilsinler AKİS, 11 HAZİRAN 1962 Fakat komünist âlemin içinde ve dı- şarıda olayların bugünkü gidişi me- seleye yeni faktörler katmakta ve bu plânın tatbikini güçleştirmekte- dir. Bunlardan birkaçım şu suretle sı- ralamak mümkündür: — Comecon'un Sovyet (o Rusya- dan sonra başlıca endüstriyel üyele- rinden biri olan Doğu Almanyada iş- ler bozuktur. Doğu Almanya makine, kimyevi maddeler ve hassas âletler yapıcısıdır. Fakat bir yandan kalifi- ye elemanlarının Batıya kaçmış ol- ması, diğer yandan iptidai madde sı- kıntısı, buna ilâveten yiyecek mad deleri kıtlığı, bu endüstrileri (o ciddi surette tehdit etmektedir. 2 — ünist Çinde kıtlık var- dır. Aradaki ideolojik anlaşmazlıkla- ra rağmen Avrupalı komünist mütte- fikler Çine yiyecek vermek zorunda- dırlar. Zaten kendileri yarı aç, yarı tok yaşayan bu (Avrupalıların 650 milyonluk Çini nasıl, ne ölçüde ve ne zamana kadar besleyebilecekleri bir sualdir. Diğer bir sual de, bu yar- dımın sonundan ne çıkacağıdır Zira Çin bir yandan yardım isterken, öte yandan büsbütün ayrı bir siyaset takip etmektedir. 3 — Batının tutumu ise değişmiş- tir. Şimdiye kadar komünist memle- ketlere senevi en çok 2 milyar dolar- lık -1961 rakamı- ticaret yapmış olan Batılı memleketler bu yolu genişlet- mek niyetinde görünmemektedirler. Aksine olarak, ticaret maniaları yük- selmektedir. Doğu blokundan gelen emtia bu maniaları aşmak için her gün biraz daha zorluk çekmektedir Ortak Pazar bütün hükümleriyle tat- bike girince bu duvarlar belki de aşıl- maz bir kale bedeni halini alacaktır. Krutçefin daha evvel o bahsettiğimiz telâşı bundandır. Hatta son gelen bir habere göre, Sovyet Rusya Başbakan- yine Ortak Pazardan bahsetmiş ve şöyle demiştir : "Ortak Pazar bir evlenmedir. Ama evlenmeler norm" "olarak değişik cinsiyetler arasında olur. Bu öyle değil, bu bahiste daha fazla konuşmama Sovyet Rusya Ceza Kanunu hükümleri mânidir." 4 — Nihayet Amerikan Senato- sunun kabul ettiği bir tâdil tekli* de Moskovada toplananların kula DÜNYADA OLUP BİTENLER gına kar suyu kaçırmış olabilir. Se- nato, yabancı memleketlere yapıla- cak Amerikan yardımının komünist memleketlere kökünden o kesilmesini pp Filhakika Amerikan, ko- ünist memleketlerden Yugoslavya ile Polonyaya bazı yardımlarda bu- lunmaktadır. Bunun sebebi de, komü- nist memleketlerin Moskova karşı- sında bağımsızlıklarını muhafaza e- debilmeleri ve bu hususta kendileri- nin teşvik edilmesidir. Karar büyük yankılar uyandırmış ve bir kısım Amerikan basını tara- fından da tenkit edilmiştir. (o Sonun- da Senato, milli menfaatler gerektir- diği takdirde Yugoslavya ve (o Polon- yaya yardım hususunda Başkan Ken- nedy'yi yetkili kılmıştır ama, jest, Amerikan kongresinde ve iş muhitle- rinde hakim olan havayı anlatmak m yine de dikkati çekici- “Bütün bu Unsurlar Sovyet bloku ekonomik plânının tahakkukuna mâ- nidir. Bu vaziyet dahilinde Moskova toplantısında ne gibi kararlar alın- mıştır ve bunlar ne şekilde açığa vu- rulacaktır ? Muhtemel jestler Hiç şüphe yok ki Krutçefin ileri sürdüğü dünya konferansı üzerinde durulacak ve Birleşmiş -Milletlerin delâletile toplanacak olan bu konfe- ransta dünya ölçüsünde ticari kaide- erin yeniden gözden geçirilmesi is- tenecektir. Bundan başka Sovyetler, okomü- ist olmayan bazı memleketleri ker teker kendi pazarlarına (odavet edeceklerdir. Bir çok memleket bugün rerek müttefiklerine okarşı, gerekse kendi umumi efkârı muvacehesinde bir jestte bulunmak, bir yenilik yap- mak arzusunu beslemektedir. o Doğu nazarlarının davetini kabul edecek- leren çok bu memleketler arasından tıkabilir. Bu alanda Moskovanın ar- tan gayretlerine şahit olunacaktır. Politik sahaya gelince, denebilir bu da Sovyetlerin talep ve davet- lerinin telâkki şekline bağlı olacaktır. Fakat şimdiden her şey böyle göste- riyor ki sertleşme en akla yakın ih- timaldir. Sovyetlerin Cenevrede ton- lanan 17 üyeli Silâhsızlanma Konfe- ransında kısmi silâhsızlanma tedbir- lerinden olarak kabul edilen "harp propagandasının yasak edilmesi" ad- lı anlaşma başlangıcı üzerinde Ame- rikan delegesi ile mutabık kaldıktan sonra, imza sırasında bir dönüş ya- parak bundan vazgeçmeleri de "Co- toplantısının arefesinde vu- ku bulmuştur. Sovyetler Comecon ta- sarılarının başarısızlığı halinde sert bir politika tatbikatının provasını yapmaktadırlar. 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: