11 Haziran 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

11 Haziran 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DIŞ ALEM iş PN i E i R | ER 3 Romanın meşhur meydanı Herkes o kendi filiz vermeyen bir nebat saymakta devam ediyor. Demokrasi, bir ileri toplum düşenidir. Böyle bir vasat olmadıkça, demokratik rejim yürü- mez. Ama, vasat müsait de olsa De- mokrasi ancak hristiyan dininin aki- deleri ve prensiplerine bağlı toplum- ların benimseyebilecekleri bir sistem, dir. Demek ki Demokrasi, pratik Oo- larak Batı Avrupanın ve ondan çık- mış medeniyetlerin bir lüksüdür. Başka toplulukların buna heves et- meleri taklitçilikten ileri geçmez ve zaten de hüsranla neticelenmeye mec- burdur. Böyle düşünenlerden biri, Londra- nın kibar otellerinden birinin o zarif kadınlarla hafif kadınların, ağır fi- kir adamlarıyla genç omaceracıların akşamüstü dizdize bir kadeh içki iç- tikleri şık barında: " Türkiyede olup bitenler de, dedi. bunu göstermiyor mu?" Kafalarda muhafaza edilen bu pe- şin hükümden dolayıdır ki bizim de- mokratik sistemi yürütebilmek için sarfettiğimiz gayretler 180 derecelik ters bir tefsire tabi tutularak demok- rasinin işte yürümediğinin işareti addeliliyor ve bu. sistemin bünyesin- yanla malül olduğundan geride kalan yılların son derece açık, mânaları o sırada mükemmel anlaşılmış hâdise- leri bile kendilerini zamanla bu ha- talı tefsirlerden kurtaramıyorlar. 6 derdinde Romada bir italyan gazetecisi, "Ama Demokrasi tecrübeniz 1960'da bir askeri ihtilâl ile iflas etmedi mi?" diye sormaktan geri kalmadı. İki sene içinde, Batı Avrupada, 1960 İhtilâlinin Demokrasiye karşı otori- ter idare için değil, otoriter idareye karşı Demokrasi için girişilmiş o bir hareket olduğu gerçeği ounutulmuş- tur. Ancak bu hatıra tazelendiği za- mandır ki, gazetesinin Romanın çeş- me -heykelsiz ender meydanlarından birisine bakan o 0 masa- sının ye oturan gazetec — Tabii, o zaman bu ihtilâlin le- hinde çok yazı yazmıştık. Biliyorum, biliyorum. Türkler, bu yüzden çok i- tibar kazandılar insan bütün bu ihtilâlleri birbirine karıştırıyor.." dedi. Tıpkı bunun gibi, bir yıl o içinde 5 on satan Daily sathı Batı Avrupalının zihninde ma- hiyetini değiştirmiş oolan hâdise "14'ler meselesi"dir. 14'ler efsanesi Batı Avrupada, belki 14'lerin ken- dileri, ama daha muhtemeldir ki bu 14 talihsiz ihtilâlciyi bir vitrin gibi kullanıp arkada kendi gayeleri için çalışanlar Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden daha başarılı netice akmışlardır. Hem de, bir kısım Tür- kiye Cumhuriyeti Hükümeti memu- runun Türkiye Cumhuriyeti Hüküme- değil, bu vitrinin arkasındaki kuvvet hizmetinde çalışması sayesin- de.. Bunların en azgın ikisi, çok geç ancak 22 Şubattan sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına konuş- mak yetkisinden mahrum bırakılmış- lardır. Ama ikisi de Türkiyeye dön- memişlerdir ve görevli gönderildik- leri yerlerde, şimdi ogörevsiz sürt- mektedirler. 14'lerin kendilerine oge- lince, sâdece politika yapan ve istik- rin Türkiye Cumhuriyeti memuru statüsüyle Türkiye Cumhu- riyeti Elçiliklerinde tutulmaları, ki ellerinde olmaksızın Me verdikleri tarifsiz zarar göz önünde tutulursa, aklın kolay almayacağı bir durumdur. Ancak burada, bir noktanın be- lirtilmesi şarttır. Bu 14 emekli Türk subayı, ayaklarının altına malüm kaynakların sermeye hazır oldukları altından halıların üzerinden yürüme- mışlardır. kendi anlayışlarının çerçevesi için- deki vatanseverliklerine bir tozun zerresini kondurmamışlardır. Türki- yeye verdikleri zarar, zerresine (o sa- hip olmadıklarını Türkiyede o herke- sin bildiği bir tesir ve kuvvete sanki Mirror Türkiye: Deryada birdamla! AKİS, 11 HAZİRAN 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: