3 Eylül 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

3 Eylül 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ebert ve politikacılar Reichstag'a gidiyorlar Kaynayan kazanın odunları bergte bir dev gösteri tertipledi ve bü- tün Güney Almanyadaki faşist tema- yüllü teşeküller buna katıldılar. Mi- tingte Hitler son derece şiddetli bir nutuk söyledi ve büyük alkış topla- dı. Hareketin hedefi. Cumhuriyeti yık- mak, Versay andlaşmasını yırtmaktı. Bir bayrak: Ludendorff Nueybergi Hitler, şeref tribünün de General Ludendorff'un yanında yer aldı. Gayesi, ihtiyarlamış Genera- lin manevi nüfuzundan faydalanmak tı. Hareketin başına onu geçirmek ni- yeti, elbette ki yoktu. Ama Luden- dorff, bir milli kahramandı. İktidara giden yolda Hitler onu bir süre kul- lanmakta fayda görüyordu. o Muğber Ludendorff'un hiç bir politik anlayışı mevcut değildi. Ne söylediğini bilmi- yordu. Ama, bilhassa Ordu mensupla- rı arasındaki namı, Hitlerin işini ko- laylaştıracaktı. Ludendorff, o Nasyo- nal Sosyalist parekete böylece bir müddet bayraklık e Memleketteki tale Eylül ayı i- çinde en kritik noktaya geldi. Ruhr' da Fransaya karşı girişilmiş olan pa sif mukavemetin hiç bir fayda verme- diğini, mağlüp Almanyanın müttefik- lerin arzularına şimdilik boyun eğme- sinin en münasip hareket tarzı oldu- gunu anlayan Başbakan Gustav Stre- semann bu mukavemeti nihayete er- dirdi. Stresemann bu suretle Alman- yanın kendi ekonomik ve sosyal me- selelerine eğilme fırsatını obulmasını ve belini doğrultmasını istiyordu. Baş- bakan, Cumhuriyetin ancak böyle i- tibar kazanacağını anlamıştı. Fakat Stresemann'ın seçtiği bu yol halkın milli hislerini galeyana ge- tirmek suretiyle Cumhuriyeti devir- mek isteyen aşırı sağı ve aşırı solu ta- mamiyle azgın hale soktu. İki uç, de- mokratik Berlin hükümetinin karşı- sında elele verdiler. Şimdi aşırı milli- yetçiler ve komünistler yanyanaydı- lar ve tahrikin her çeşidini yapıyor- lardı. Ancak basiretli Stresemann bu- nu tahmin etmişti. Nitekim, Ruhr'da pasif mukavemete son verildiğini a- çıkladığı 26 Eylül günü Cumhurbaş- kanı Ebert'e memlekette fevkalâde ah- val ilan ettirdi. 26 Eylül 1923'den 1924 Şubatına kadar Almanyanın idaresi Milli Savunma Bakanı Otto Gessler ve Ordunun başı General Von Seeckt' in eline terkedildi. Bavyerada isyan Yiyerek Eugen von Knilling hü- kümeti, bunu kabul etmedi. Bir TARİH süredir Bavyerada Berlinden ayrıl- mak ve müstakil olmak hevesi hakim- di. Bavyera hükümeti Ebert'in Ber- linde bütün Almanya için fevkalâde hal ilan ettiği 26 Eylül günü kendi fevkalâde halini ilân etti ve sağcı mo- narşist eski Başbakan Gustav von Kahr'a diktatoryal yetkiler tanıyarak memleketi onun idaresine verdi. Bu hareket Berilinde şiddetli tepki yarat- tı. Aynı anda Saksonya, Thuringiya, Hamburg ve Rubr'da da, ama orada komünistler tarafından darbe teşeb- büslerine girişildi. General von Seeckt, komünistle- rin teşebbüsünü kolaylıkla (bastırdı. Zira Ordu, Bolşeviklerin karşısınday- dı. Ama Seeckt, Bavyeradaki bazı ko- mutanların sağcı gruplarla i yaptıklarından şüphe ediyordu. Gene- ral, şüphelerinde haklıydı Gerçekten Bavyerada Kahr, Ordu Komutanı Ge- neral Otto von Lossow ve polis kuv- vetlerinin başı Albay Hans von Seis- ser Berlinden gelecek emirlere boyun eğmeyeceklerini bildirdiler. Nitekim, umumi olarak Cumhuriyete, hususi ö- nemle Seeckt, Etresemann ve Gessler' e en zehirli hücumları yapan Hitlerin Voelkischer Beobachter'inin kapatıl- ması için Federal Hükümetin emrini Bavyeranın üç hâkimi yerine getirme - di. Federal Hükümet, Münihte faali- yet gösteren bir kaç çetenin başının yakalanmasını isteyince Kahr ona da ve yerine başka birini tâyin etti. Kahr, bunu da tanımadı. Ordu birliklerinin başında Lossow'un kalacağını Berline bildirdi, Ordu birliklerine de Bavyera Hükümetine sadakat yemini ettirdi. Bunun üzerinedir ki Berlinin te- pesi adamakıllı attı. Seeckt Bavyera- nın üç hâkimine, Hitlere ve bütün si- lâhlı teşekküllere bir ültimatom gön- dererek girişilecek en ufak ayaklan- ma teşebbüsünün zor kullanmak sure- tiyle bastırılacağını haber verdi. İ- şin gaitaya gelir tarafı olmadığı an- laşılıyordu. Nitekim, üç ahbap ça- vuşlar ültimatom ir a Hitler için, ok yi çıkmıştı. Birlikleri de erdiğini. işer dı. Dönüşe imkan kalmamıştı. Üstelik Hitler, Stresemann'a zaman kazan- dırmanın kehdisi için bütün ümitle- re veda manasına geleceğini mükem- melen anlıyordu. Ortakların arası açılıyor Hi Kahr ve Lossowa Berlin ken- i üzerlerine yürümeden kendileri- nin Berline yürümelerini teklif etti. Fakat iki idareci bunu kabul etmedi- ler. O zaman Hitlerin içine başka bir 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: