12 Ocak 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

12 Ocak 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kurtaracak ve ona doğru rotayı vere- cek hareket olarak doğdu. Temeldeki hata İhtilâl sonrası ortaya, zaten bilinen dertlerden başka, yeni teşhis edil- miş dert çıkarmadı. Bunları icren- nüm eden yeni ağızlar çıkardı. Bun- lar o dertleri ilk kendilerinin keşfet- tikleri inancı içinde deva da aradı- lar ve sosyalizmi buldular. Böylece sosyalizm temelsiz, prensipsiz, fikri- yatsız ve cemaatsia bir cereyan ola- rak İhtilâl sonrasının sosyal hayatın da yer aldı. Bunun, ilk başta cere- yana faydası oldu, fakat az zaman Seçilice bir handikap teşkil ettiği an- laşıldı. Zira, her derde tek deva ola- rak ileri sürülen sosyalizm öyle kılık- lara sokuldu ki, ciddi kimseler yavaş yavaş o gruptan ayrıldılar. Cereyanın üzerindeki yaldız silindi. o Cazibesi kayboldu. Başka bir çeşit âldı. Yap- mak, yerine yıkmak gaye oldu. Böy- lece sosyalizm., Teyalirilerin değil de anarşistlerin bir kalkanı haline geldi. Bu, geniş gençlik kütlelerini muallâkta bıraktı. Çünkü, aslına ba- kılırsa, hürriyet Mn sona ermiş bulunduğu bu yeni devrede Gençlik için Sosyalizm pek âlâ bir fikir forumu olabilirdi. Üstelik mem- leketin realitelerinin sosyalizmi -ama, sosyalistlerinin XIX. Asır sosyalizmi değil- kulak arkası edecek realiteler olmadığı herkes tarafından bilinmek- tedir. Ne yapılmalıydı? Sosyalizm bugün, bir dünya görü- şünden ziyade bir idare sistemi- dir. Gayeler artık, aklı başında kim- seler için müşterek hal almıştır. Dok- trinlerin kesin olarak ayrıldığı dev- relerde herkes milletin iyiliğini ister- di de, bu iyiliğin ne olduğu hususu görüşleri birbirinden ayırırdı. Bugün, milletin iyiliğinin ne olduğu hususun- da da İttifak vardır. A; nasıl sağlanacağının tesbiti otartış- masından ibaret kalmıştır. Tabii bu, batılı a içinde böyledir. Yoksa, dünya görüşü ayrı bir başka cereyan dr ama onun adı sosyalizm değil, komünizmdir. Komünizmi sosyalizmden ayıran, bi- rinin düzeni yıkmak, bene sonra ve yeni düzen kurmak, ötekinin düze kendi yollarından a imi iste. mesidir. Türkiyede, İhtilalden sonra gerek- li fikri ortamı bulan sol cereyanlar iktidardaki kuvvetleri sosyalizme it- mek gibi bir hatalı yola düştüler ğer bu kuvvetler sosyalist usulleri Haftalık Yön Pişmiş aşın soğuk suyu anmazlarsa, İhtilâlin mânasını kaybedeceğini ileri sürdüler. Halbuki Ihtilâl, sosyalist usullerin benimsen- mesi için değil, demokratik usullerin benimsenmesi için yapılmıştı. De- mokratik usul benimsendi mi, iktida- rı gün olur sosyalist alır, gün olur muhafazakâr alır, gün olur liberal alır. Bu tahtırevanı oyununu, sol ce- reyanlara başka istikamet verm sevdasında olanlar kabul etmediler. "Ya iktidar sosyalist olur, yanut yı- kılması lâzımdır" tezini kendilerine rehber edindiler. Ne yapıldı? Bu, sosyalistlikle hiç alâkası bulun- mayan kimseleri, sadece yıkma hedefinde müşterek olduklarından dolayı meselâ Yönde yanyana getir- di. 141 erin sosyalistlikle ne ilgileri vardır? Hiç! 14'ler Üniversitenin sağcılarıyla birlikte solcularını mizleyen ve pâramiliter Ülkü ve Kül- tür Birliğini gerçekleştirmeye çalı- şırlarken durdurulup hudut dışına gı- karılan, Tür kiyede demokrasinin yü- rümeyeceğine inanmış kimselerdir. Bunlara sosyalist rozeti takıldı. Par* lemanter sistemi yıkıp bir İkinci İh- tilâlle askeri idare kurma hevesi kur- sağında kalan Talât Aydemirin nesi sosyalisttir? O da, sosyalizmin kana- dı altına alındı. Toprak ağası Kasım Gülek, liberal Nihad Erim, talihsiz Turgut Göle ve pusulayı şaşırmış Avni Doğan birer Sosyalist Kahra- man ilân edildiler Cereyanın yayın organlarını ida- YURTTA OLUP BİTENLER re edenler, bunun kuvvet kazandıra- cağım tandılar. Netice, 180 derece farklı oldu. Organlar battı veya ba- tacak hale geldi, sosyalizmi sergü- zeştçilikle karıştırmayan aklı başında herkes ve bilhassa gençlik tepki gös- terdi. Hele devrimlerin demokrasiyle korunamayacağı, mutlaka seçme ya- pılması gerektiği yavesi yaranın Üze- rine ekilen tuz, biber oldu. Zira sos- yalizm demokratiktir ve parlemanter- dir. Durumdan faydalananlar, sadece kuzey rüzgârları oldu. İş, sosyalizm adı altında eli bayraklı komünizmi Türkiye için tek kurtuluş yolu ola- rak göstermeye kadar vardı ve sol, sosyalistleri kenara itip komünisile- rin İdaresinde teşkilatlanma istidadı gösterdi. Memleketin güvenliğini sağ- lamakla görevli Sivil, askeri ve adli kuvvetlerin harekete geçmesi lüzumu bunun neticesi oldu. un, fikri plâtformla da , bir neticesi ortaya çıktı: Milli, sıh- "hali solun itibarlı tarzda teşek- yolunu siyasi görüşleri bu olan aydınlar anladılar. Sosyalist se Kültür Derneği, bir iade-i itibar ça- resi olarak ve doğru temeller ü kile doğru kimselerin idaresinde düşün lüp kuruldu. Kuzeyin hışmı Sosyalizmin idaresinin müstafi plân- cılar, Mecliste bulunup sol cere- yanı benimseyen milletvekilleri veya senatörle, komünistliğin ne olduğu- nu bilen antikomünistler eline geç- mesi en şiddetli tepkiyi Aybar - Bo- an grupundan gördü. Bunlar, sert vari aldılar ve rakiplerini, mutad veçhile, "satılmışhk'la ( suçladılar. Ama, bunların Dernekte "kuyruk- lar"ı yok değildir. Bir kısmı melâne- tinden, bir kısmı küçük hislerinden veya safdilliğinden o taraklarda bez rolü oynayan kimseler, Aybar - Bo- ran grupu hareketi dıştan yıkmaya çalışırken onu içten dejenere etme- ye çalışacaklardır. Dernek henüz bu İmtihanı vermiş değildir. Bu yakınlarda bir takım sanat, fikir ve politika adamları, akademik - kariyer mensupları, gazeteciler, öğ- retmenler bazı kimselerin ziyaretle- rine "mazhar oluyor"lar. Gelenler . bunlara, biraz hoş - beşten sonra, Sos- yalist Kültür Derneğine niçin girme- diklerini soruyorlar ve kendilerini raya üye olmaya davet ediyorlar. Ziyaretçiler, Derneğin kurucuları a- rasında isimleri bulunan ve doğrusu ya, bir kısmı bunun dışında 14 bu- lunmayan kimselerdir. Aldıkları ce- vap, âdeta ittifaka yakın bir nisbat- AKİS/8

Bu sayıdan diğer sayfalar: