15 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

15 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Federal Devlet! ama, her iki ülkedeki federasyon yönetiminin kaynağın- da bir ırk ayrılığının bulunduğuna kimse hayır diyemez. teli oldur da böyle bir sona gidilmesinin hiç . Keşke federatif sistemle iyi niyetle işletikse ve Kime, Akdenizde bir İsviçre haline gelse! Her halde buna itiraz edecek, Türkiye olmayacaktır. Nasıl federal devletleri meydana getiren siyasal top- luluk birimleri herbirinde (başka başkaysa, bir federal devletin meydana geliş şekli de diğerininkine benzemez. Bazısı, o zamana kadar bağımsız olan iki, ya da daha fazla devletin, bazıları da bir savaş sonunda yenilen dev- letlerden ayrılan parçaların birleşmesinden meydana gel- miştir. Buna birleşme yoluyla federalizm diyoruz. karşılık diğer bazıları da basit bir devletin bünyesindeki değişiklikten meydana gelirler. Başka bir deyişle, o za- mana kadar basit devlet düzeniyle yönetilen bir ülke coğ- rafi, ekonomik, ya da demografik birtakım (etkenlerin zorlamasıyla federal düzene geçebilir. Buna da, ayrılma yoluyla federalizm diyoruz. Eğer Kıbrıs ileride federal bir düzene sahip olursa, bu, ayrılma yoluyla gerçekleşe- cektir. Federal devlette hukuk düzeni ye devlet gerek devlet organlarının yapısı, gerekse merkezi organlarla üye birimler arasında yetkilerin bölünmesi bakımın: basit devlet (düzeninden bazı önemli ayrılıklar göstermektedir. Federal devlette yasama organı, genel olarak, iki ka- demelidir. Birinci kademe birimlerin kendi içindeki ,ya- sama organı, ikinci kademe de federal yasama oi Her federal Anayasa, bazan teker teker sayarak, bacan da genel sınırlamalar koyarak, merkezi otorite ile birim- lerin yetkilerini belirtir. Genel olarak, ülkenin iç ve dış güvenliğinin korunması, dış münasebetlerin yönetilmesi ve devlet bütçesinin düzenlenmesi merkezi otoriteye bi- rakılmaktadır. Federal yasama organı da genel olarak iki o Bu odaların birincisi her birimin belli bir seçmen sayısı üzerinden Üy temsilcilerden, ikincisi de nüfusu ne olursa olsun her birimin eşit sayıda yolladığı senatörler- den meydana zelir, Senato, merkezi otorite ile birimler arasında bir denge kurmak ve birimlere, eşit şartlar için- de iradelerini açıklamak imkânını verme! tedir. Bundan m bütün federal devlet tiplerinde bir ek mahke- e vardır. Bu mahkeme, federal anayasa gereğince, mer- Halük ÜLMAN kezi otorite ile birimler arasında çıkacak yetki anlaşmaz- lıklarım, çatışmaları çözmekle görevlidir. Devletler hukuku (bakımından da, federal devleti dış dünyaya karşı temsil eden tek otorite, merkezi otori- tedir. Bütün federal devletlerde, dış münasebetlerde bu- lunma yetkisi merkezi otoritenin mü ır yetkisi ola- rak kabul edilmektedir. Savaş ilân etmek, elçi gönderip kabul etmek yetkileri yalnız merkezi otoriteye tanın- maktadır. Andlaşma yapmak yetkisi de prensip itibariy- le merkezi otoriteye verilmişse de, bazı federal devletler- de, birimlere sınırlı ve belirli konularda andlaşmalar yap- mak yetkisi tanındığı görülmektedir. Meselâ İsviçre A- nayasası, hudut kantonlarına, zabıta ve komşuluk işle- riyle ilgili konularda andlaşma yapmak yetkisi vermiştir. Kıbrıs ve federatif düzen Bugün Kıbrısta federatif kir yönetim düzeni için gerek- li bütün şartlar gerçekleşmiş bulunuyor. Şimdiye kadar bir arada yaşamasını pek güzel beceren iki topluluk ara- sında, artık, kolay kolay sökülemeyecek ayrılık tohumla- rı ekilmiştir. Türklerle rumların bundan sonra birbirle- riyle karmaşık bir şekilde yaşamaları beklenemez. Kaldı i,, Adada, iki topluluk birbirinden fiilen ayrılmaya da başlamışlardır. Doğuda Magosadan başlayıp Kukliya, Lef- koşe ve Pepisteronadan geçen çizginin kuzeyinde kalan bölge> yoğun bir Türk topluluklaşmasına sahne olmakta- dır. Faal Küçüğün geçen hafta yaptığı açıklamaya ba- kılırsa, Adada sayısı yüzü aşkın olan karmaşık köylerin sayısı artık yirmiyi zor bulmaktadır. Bu durum karşısında, şimdi üzerinde asıl eğilinmesi gereken nokta Kıbrısa verilecek federal düzende merkezi otorite ile birimler arasındaki münasebetleri düzenleye- cek belge, yani Anayasadır, Bu anayasaya, merkezi otori- tenin Türk topluluğunun hak ve ayrıcalıklarını ezmesini önleyecek açık hükümler konması gereği ortadadır. Bun- dan başka, kendi bölgeleri içinde (tam bir mahalli yö- netim hürlüğüne sahip olması gereken türklerin merkezi otoritede kuvvetli bir şekilde temsil edilmelerini sağlamak da lâzımdır. Nihayet, türk topluluğuna Kıbrıs devletinin imzalayacağı milletlerarası andlaşmalar konusunda geniş bir söz hakkı tanınmalı, Kibrisin ne anavatan, ne de Kıb- rıs türklerinin çıkarına olan birtakım maceralara giriş- mesine engel olunabilmelidir. AKİS/17

Bu sayıdan diğer sayfalar: