21 Ağustos 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

21 Ağustos 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KIBRIS OLAYLARI Makarios Türk Jetlerinin hücumundan sonra bir hastanede Gördün mü karadayı... sim tezini ileri süren Türkiyeye karşı bağımsız bir Kıbrıs Cumhuriyetini Rus- yanın desteği olmaksızın gerçekleştire- miyecektir. Rusyanın bir diğer hesabı da komünist partisinin Kıbrıstaki kud- retidir. Ada rumlarının yüzde 40 ını temsil eden bu parti sayesinde Kibri- tsin kolayca Komünist Bloka kayacağı düşünülmektedir. Son. olaylardan son- ra rumlar arasında hissedilen Batıya kırgınlık da lehte faktörlerden O birini teşkil etmektedir. Takke düşünce Krutçefin, Makariosa yardım vaadini taşıyan mesajı. SI yasına (basan papaz için çok güzel bir doğum günü hediyesi oldu. Bunu bir ikincisi, Yu- nan Başbakanı Papandreunun hediyesi takip etti. Rus yardımıyla Kibrisin e- linden kaçmakta olduğunu görünce ihtiyar demagog Yunan Yüksek Savun- ma Konseyini toplantıya çağırarak kuwvetlerini NATO dan çekme kararı- nı aldı. Yapılan açıklamada, o karara gerekçe olarak "Kibrisin bağımsızlığı- nı korumak ve devamlı türk tehdidine karşı koymak" gösterildi. Papandreu inisiyatifin kendi din- den çıkarak Rusyaya kaydığını hisset- AKİS/12 miş ve Kıbrıslı rumları enaz Rusya kadar korumak azminde olduğunu gös- termek için böyle bir karar oOalmağa mecbur kalmıştır. Ayrıca Rusyanın des teğiyle yeniden sert politika güderek Yunanistanda da tekrar eski prestijini kazanmak istemektedir. Ancak Yunan Başbakanının bu arada bir türlü göre- mediği husus batı bloku ile olan bağla- rının her geçen gün biraz daha ger- ginleştiği ve artık kopmak üzere oldu- gudur. Nitekim NATO Başkumandanı bu hususu kendisine sert bir şekilde hatırlatmış ve kararını yeniden gözden geçirmesini istemiştir. Halbuki Lem- nitzer - Sunay görüşmesi o bambaşka hava içinde cereyan etmiştir. İki el bir baş için Olayların bu şekilde son derece bü- yük bir hızla gelişmesi karşısında Türkiye, Hükümeti ve onun Başbakanı İsmet İnönünün benimseyeceği politi- ka merakla beklenmektedir. Başbakan, Rusyanın, Makariosa göndermiş oldu- gu mesaj hakkında hiç bir yorum ya- pılmasını istememekte ve gelişmeler' dikkatle izlemektedir. Türkiyenin Kıb- rısla ilgili faaliyetlerinin ağırlık mer- kezini şimdilik daha çok büyük devlet- ler elçileriyie yapılan müzakereler teş- kil etmektedir. Dışişleri Bakanı Feri- dun Cemal Erkin ateşkesten sonra ka- bul ettiği amerikan ve İngiliz Büyük- elçilerinin "Durum nedir?" sorularına karşılık, Rusyanın, Makariosa son des- tek teklifine işaret ederek: o"Enosisçi devletlerin temsilcileri olarak ben size sorayım: Bu yardım vaadinden sonra siz ne düşünüyorsunuz?" diyerek ce- vap vermiştir. Her iki büyükelçi de söyliyecek pek birşeyleri olmadığını ifade ederek Hü- kümetleri ile temas kurmak üzere za- man istemişlerdir. Türkiyenin bugün en önemli meselesi, ne taksim, ne Eno- sis ve ne de Makariosa vaadedilen rus yardımıdır. Mesele Kıbrıs adasında ik- tisadi abluka altında açlıktan, susuz- luktan kırılan türklerin durumudur. Bunun çaresi (o aranmaktadır. Ordudaki sinirlilik Bu hafta, Türk Silâhlı Kuvvetlerinde beliren sinirlilik de yüzbin türkün Kıbrısta, adeta kaderlerine terkedilmiş halde, iktisadi abluka altında bulunma- ları neticesidir. Çok genç subay, der- hal müdahale edilerek bu insaniyet dışı muameleye son verilmesinin taraftarı dır. Aslında Ordu. Makariosa havadan verilen dersi kâfi bulmamışır. Hattâ, bu güzel seferden güçlükle o alıkonul- muştur. Şimdi, tekrar şımarmış bulu- nan Papazın ve Papandreunun, Krut- cefin afaki laflarına güvenerek satma- ya çalıştıkları çalım, hele bizim mütte- fiklerimizin o anlayışsızlıkları bu sinir- liliği daha da arttırmıştır. Zira Or- du, Makariosun bombardımanlar du- rur durmaz tekrar eski, uyuşmaz ve bu dala Makarios haline geleceğini söyle- miş ve bir gün daha bombardımana de- vam edilmesi için adeta Hükümetten, daha doğrusu onun Başkanından yal- var yakar olmuştur. Ancak İnönü Ma- karios hakkında kendisininde teşhisi- nin aynı bulunduğunu, fakat Türkiye- nin dünya umumi efkârı ve kudretli devletler önünde Papaza, onun rumla- rına bir defa daha şans (o tanımasının milli menfaatlerimize, barışa daha fay- da, vereceğini belirtmek suretiyle komu- tanları ikna etmiştir. Şimdi komutan- lar ve Ordu Papazın bu şansını yitir- miş olduğu kanaatindedirler ve Adada- ki iktisadi abluka biraz daha devam ederse her türk gibi gerçekten çileden çıkacaklardır Zira bir papazın yüzbin insanı aç- lığa mahküm etmiş olması U'Thant efendinin yüreğini sızlatmasa da Tür- kiyenin sabrını taşırtmış bulunmak- tadır. Türkiyede ise her medeni mem- lekette olduğu gibi hükümetlerin ya- pabilecekleri ve yapamayacakları şey- ler vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: