21 Ağustos 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

21 Ağustos 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

alamadı. Bir zamanlar Dışişleri Bakanı olmasından bah- sedilen bir Parti Meclisi üyesinin ünlü ihtiyatına rağ- men bu tenkitlere katılması parti içindeki havayı göste- ren ilginç bir gelişmedir. İlk gün ayrıca muhalefetten gelen olağanüstü Meclis toplantısı isteği de görüşme konusu oldu. Bu konuda her- hangi bir karara varılmamakla beraber, Dışişleri Bakanı Erkinin, muhalefetin herhangi bir aydınlanma talebine karşı derhal ve bizzat gidip istenilen bilgiyi vermesi ka- rarlaştırıldı. Toplantıda ayrıca Kurultay ii son çalışma- lar hakkında bazı esaslar kabul edild İdarecilik — Bundan bir süre önce Sümerbankın Is- partadaki dokuma fabrikasında cereyan eden bir olay m idarecilik alayışını göstermesi bakı- mından son derece önemlidir. Sülmerbankın genç ve çiçeği burnunda Genel Müdü- rü Rahmi Tunçağıl, bir şeyler yapmak isteyen kırtasiye- cilikle ve nemelâzımcılıkla mücadele etmeğe kararlı bir yönetici olmak istidadındadır. Teşkilâtını tanımak için son zamanlarda, geziler yapan Tunçağıl bu vesile ile İs- parta Fabrikasına gittiğinde kapalı bir kapı ile karşılaştı! Bu mecazi mânada değil, gerçekten kapalı bir kapıydı. Fabrikaya ait bölümlerden birinin kapısı mühürlüydü ve "ilgililerden" hiç biri bunun sebebini bilmiyordu. . Önce Müdür sonra Müdür Yardımıcısı Muhasebeci ve neticede odacılar bu hususta bilgisizlik beyan etmekten başka bir şey yapamadılar. Durum yeri esrarlı bir havaya bürü- nüyordu. Nihayet Genel Mü — Genel Müdürlük m dayanarak «mir veriyo- Bu kapıyı açın!" dedi. li zorlanarak açıldığında, fabrika idarecileri az daha küçük dillerini yutacaklardı, İçeride, senelerdir şiddetle ihtiyaç hissedilen ve zaman za man zorlukla dışarıdan temin edilebilen zaruri malzeme - hem de külliyetli miktarda - yığılmış bekliyordu. Neti- cede anlaşıldı ki, seneler önce eski Fabrika Müdürlerin- den biri bir tahkikat vesilesi ile bu kapıyı mühürlettirmiş sonra da bu mesele nisyana terkedilmişti... le ki o za- n bu kapıyı mühürleyenler içeride kalan doku zemesini bol bol naftalinlemeyi akıl etmişler ve ab sonra da olsa bunların tekrar kullanılabilmesine imkân hazırlamışlardır. Ancak her yerde olduğu gibi bu fabri- kada da idare mekanizması o derecede muhteşemdir ki, bu imkânın gerçekleştirilmesi polis filmlerini oaratmıyan bir macerayı ve bir Genel Müdürün yetkisini - kahraman- ca - kullanmasını icap ettirmiştir. K Lebit Yurdoğlunun kaptanlığındaki Köy İşleri Bakanlığı tam kapasite ile çalışmağa ( başlıyacağı günlere hazırlanmaktadır. e Bakanlığın organlarım teşkil edecek dairelerin yeni teşkilâtlarına bağlanmaları ile il- gili kararnameler çıktıktan sonra bugünlerde Dairelerin eski merkezleri ile Köy İşleri Bakanlığı arasında gerekli protokollerin hazırlanması ve imzalanması (o faaliyetine girişilmiştir. Şimdiden, Köy Yolları Köy El Sanatları Toprak-İskan, Köy İçme Suları, Toprak-Su dairelerinin Köy Bakanlığına bağlanması ile ilgili protokoller imza- lanmıştır. Lebit Yurdoğlu, Bakanlığının köyle ilgili ça- lışmalara şimdiden başladığını, Ağustos sonunda forma- litelerin de tamamlanarak tam kapasite haline girileceğini belirtmektedir. Fuar Oo İzmir Enternasyonal Puan 33. defa kapılarını -tabii gene natamam olarak- ziyaretçilerine açtı.. Bu yılki fuarın başlıca özelliği, fuara katılan devlet- lerin adet bakımından bir rekor teşkil etmesidir. pavyonlarda sergilenen mamuller bakımından aynı şeyle- ri söylemek mümkün değildir. Geçen yılki 20 milyon do- larlık fuar kontenjanına karşılık bu yılki kontenjan - Fua- ra katılan devlet adedinin artmış olmasına rağmen- s dece 10 milyon dolar olarak tesbit edilmiş ve dewletlerin istihsâl ettikleri mamulleri getirememeleri sebebiyle pav- yonlar boş müzayede salonlarına dönmüştür. Fuara katılan devletler vitrinlerini gösterişli panolar- la süslemişler, sayılan zaten pek çok olmıyan mamulle- rini de kıymetli antika biblolar gibi geniş aralıklarla sı- ralamışlardır. 33. Enternasyonal İzmir Fuarının hemen göze çarpan kenin girişikler rekabettir. Amerika bu yıl "Tarladan sof- raya" adı altında tarım çalışmalarını teşhir etmekte ve bu alandaki en yeni gelişmeleri ziyaretçilere sunmaktadır. Rusya ise Amerikanın geçen yıl düzenlemiş olduğu pavyonu taklid ederek. "Rusya" konusunu işlemiştir. Ancak rekabet sadece sergileme alanında kalmamak- ta ve başka sahalarda da görülmektedir. Nitekim hafta- nın başlarında Amerikan pavyonu yöneticileri bir basın toplantısı yaparak, tarım alanındaki çalışmaları izah et- mişler ve bunu, hemen ertesi günü rusların düzenledik- leri bir basın toplantısı takip etmiştir. Fuar gene dolup taşmakta ama ziyaretçiler hiç de memnun ayrılmamaktadırlar. Bu fakir görünüşü ve ren- gârenk ışıklarıyla Kültür Park, Avrupadaki eğlence pa- navırlarının çok kötü bir kopyesi olarak kabul edilmek- tedir, Radyo TRT urumu kuruldu kurulacak, çalıştı ça- işa, işler düzeldi düzelecek diye beklenip dururken bü- tün ümitleri suya düşüren haberler gelmeğe başladı. En tatlısı da şu: TRT Kurumu Behçet Kemal Çağların tek- lifiyle batı tekniğine göre çalışan türk bestecilerine yani. Saygunlara, Erkinlere, Akseslere özel bir ilgi, göstermeğe karar vermiş Batı Müziği Yayın Şefliğinden ayrı olarak bir de "Çağdaş Türk Müziği Yayınları Şefliği" kurulma- lına karar vermiş. Hem de bürosuyla diskorek memurla- rıyla ve odacılarıyla Sayısı bir düzineyi bulmayan Türk Bestecileri için koskoca bir şeflik. Sanat çevrelerinde TRT Yönetim Kurulunun bu karan yeterli bulunmamakta ve her ie için ayrı bir şeflik ihdası gerektiği ileri ei rm iş icad edildiğini yakında öğrenmek Me Disli AKİS/5

Bu sayıdan diğer sayfalar: