28 Ağustos 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

28 Ağustos 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER tihsal şimdilik daha çok stoka çalış- maktadır. Titiz bir Baban Kıbrıs probleminin yarattığı (o ekono- güçlükler, kendini sadece Türkiyede göstermemiş, Papandreunun Yunanistanı da bu buhrandan nasibi- ni hem de Türkiyeye kıyasla çok ağır surette almıştır. Türkiye ekonomisinin, nisbeten daha hafit sarsıntılara ouğ- ramış olmasının başlıca (nedenlerini Ferit Melen ile plâncıların ekonomik gelişmeyi günü gününe elele, büyük bir titizlikle izlemiş olmaları (o teşkil etmektedir. Maliye Bakanlığının eski ve Plân lama o Teşkilâtının yeni (oMüsteşarı Memduh Aytür tarafından uygulanan bir sistemle, Kıbrıs olayları patlak ver diğinden bu yana Melen, Emisyon hac mini günlük, para arzı, genel kredi ve mevduat seviyesini haftalık, devlet ge- lir ve giderleriyle, fiyat dai ay- lık cetvellerden izlemiş ve yeni geliş- melere paralel olarak gerekli tedbir. leri gecikmeden almıştır. Melen ayrıca Bütçe ve Mali kont- rol Genel Müdürü Rıza Turgayın da yardımıyla munzam vergi kanunları- nın gecikmesinin bütçeye tahmil ede- bileceği mali külfeti daha önceden hesaplamış ve bu açığı sektörler ara- sında eritmek üzere gerekli uyarmala- rı masrafçı dairelere yapmıştır. Mun- zam vergi kanunlarının Meclisten ge- cikerek çıkmış olmalarından dolayı, devlet gelirleri bütçede öngörülen mik- tardan 600-700 milyon lira daha aşa- gıda gerçekleşecektir. Bu açığın kar. şılanması için cari masraflarda kısın- tıya gidilmesi düşünülmüştür. Bunun için ödemeler dörder aylık dilimler ha- linde yapılmakta, yatırım giderlerine dokunulmaksızın cari masraflar kı- sılmaktadır. Süzgeç gibi * * Ancak 1964 Bütçesindeki delikler bun dan ibaret değildir. Ayrıca karşı- lık paralar için 500 milyon lira Ordu- nun akar-yakıt masrafları ve bazı giz- li masraflar için ek ödenek olarak 300 milyon lira - bu ödeneğin 40 mil- yon lirası Kıbrıs için harcanmıştır-, Ereğli Demir ve Çelik Tesislerine ya- pılan 95 milyon liralık ödeme, İlkokul öğretmenlerine verilmesi kabul edilen 50 milyon lira, havacılar için ödenen 25 milyon lira tazminat da bütçede daha önceden yer almamış bulunan diğer deliklerdir. Böylece vergi kanun- larının gecikmesinden doğan 600-700 milyon liralık açık, cari harcamalar- dan yapılacak kısıntılarla (o karşılansa bile gene 1 milyar lirayı bulmaktadır. Melen, bu açığı da gene cari masraf- larda yapılacak tasarrufla karşılama- yı düşünmektedir. Ancak bu (arada unutulmaması gereken husus geçen yıl da açığın aynı şekilde kapatılaca- gının öne sürülmüş olduğudur. Oysa uygulamada bambaşka bir (o sonuçla karşılaşılmış, masrafçı daireler "ter- cihen cari harcamalarda tasarruf edi- niz" cümlesindeki "tercihen" O keli- mesini paravana edinerek kısıntıyı da- ha çok yatırım harcamalarında yap- mışlardır. Fakat bu defa Maliye Ba- kam geçen yıla göre biraz daha tec- rübelidir ve kendisinden beklenen, ay- nı oyunun tekrarlanmasına mâni ola- bilmesidir. " İç İstikraz meselesi Meselenin bir diğer önemli yönü de açığın sadece cari harcamalarda yapılacak tasarruflarla kapanamıya- cak kadar büyük oluşudur k! zihinler- de gayri ihtiyari aynı istifham o çö- reklenmektedir : "Acaba bir iç istikra za gidilecek mi?.". Para pahalı mı? Bugünkü iktisadi durgunluğa çare olmak üzere kredilerin ucuzlatılması yolunda bir cereyan vardır. Krediler, bilhassa sanayi kredileri ucuzlatılınca işler (açılacaktır! Bu, hayale benzemektedir ve durgunluk sebeplerine doğ- ru teşhis konulmamasının neticesidir. Ucuz krediyle borç- lu sanayici bugün biraz rahatlayacak, eline geçen parayı oraya buraya kapatacaktır. Ama bir süre sonra, gene bir borçlunun sıkıntılı durumuna dönecektir. Bugün dert nedir? Bugünün derdi mal imâl edilme- mesi, istihsal yapılmaması değildir. Bugünün derdi ma- lın satılmamasıdır. Yani, paranın dönmemesidir. İktisa- dın meşhur misali bugün bizim için varittir. Derler ki su içen atın daha fazla su içmemesini temin etmek ko- laydır. Nihayet hayvanı yularından çeker, suyun başın- dan alırsın. Ama, su içmek istemeyen ata ne yapabilir- sin ki? Bugün alıcı su içmek istemeyen at gibidir. O ba- kımdan kredilerin ucuzlatılmasında fayda görmek çok sordur. Bunun, iki tane de "kaldı ki.." si vardır. Krediler ucuzlatılınca, mevduata verilen faizin de indirilmesi ge- rekecektir. Halbuki bankalar mevduat azalmasından şi- kâyetçidirler ve bir takım kimseler paralarım yanların- da saklamaktadırlar. Anadoluda bütün binlik veya beş- yüzlüklerin prim yaptığına dair haberler vardır. (o Bu, halkın eldeki paraya büyük güveninin, ama bunu ban- AKİS/16 kaya yatırmaktaki çekingenliğinin en parlak (delilidir. Tabii, bir takım bankalar hakkında yayılan dedikodular, küçük bankaların birleşememek suretiyle dar durumla- rım muhafaza etmeleri. o Raybank hikayeleri de bunda bir rol oynamaktadır. Ama mevduata verilen faizde bir düşme olursa halkın bankaya para yatırma iştahı büs- bütün kaçacaktır. İkincisi, bugün piyasada yüzde 35 faizle kredi pe- şinde dünya kadar adam vardır. Gerçi bir iş adamı yüzde 35 faizle böyle bir iktisadi konjonktür içinde para aradı mı, o adam batmış demektir ve kapkaçcılık yap- maktadır ama bu durum ortadayken bir kredi ucuzlat- masına gitmek fazla akıllılık değildir. Hükümet için asıl yapılması gereken şeyi piyasayı yatırımlarla harekete geçirmektir. Bugünkü bütçe rak- kamları içinde yarım milyar liralık bir âcil ek yatırım fazla tehlikeli sayılamaz. Ama bu, piyasaya derhal bir canlılık verebilir. İlk İnönü Hükümetinde meselâ Bayın- dırlık Bakanlığına Emin Paksüt gibi bir tipin getirilmesi piyasanın uzun süre canlanamamasına yol açmıştır. Bu- na mukabil bu bakanlıkta İlyas Seçkin gibi bir tip ya- tırımları yürütünce ferahlık derhal başlamıştır. Piyasada yapılması gereken şey mal satılmasını teşviktir. Harca- malardır. Yoksa, kredinin ucuzlatılması değil . .

Bu sayıdan diğer sayfalar: