13 Kasım 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

13 Kasım 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Öğleye doğru bu kordon kaldırıl- dı ve sokak iki sivil emniyet memuru na teslim edilerek boşaltıldı. Bu sırada gençlik Devrik iktidarın 27 Mayısca mahküm edilmiş üyelerinin son bir ay için- de arka arkaya çeşitli sağlık sebepleri dolayısıyla cezaevlerinden salınıp ser- best bırakılmaları, gençlik ve gençlik kuruluşlarınca kesinlikle oonaylanma- maktadır. Bunun sebeplerinden biri de T.R. T.7in tutumudur, T. R. T. ve başındakiler havayı öylesine vermiş- lerdir ki, adeta gençliğin nasırına ba- sılmıştır. Nitekim, gençlik o gece saat 00.30 da bir bildiri yayınlayarak ola- yı protesto etmiştir. Gençlikteki ka- naat şudur: T. R. T. lüzumsuz bir iş- güzarlıkla bir çuval inciri berbat et- miştir. Oysa olay son derece basittir ve bir mahkümun sıhhi sebeplerle tah- liyesinden ibarettir. Hiç kimse 80 yaşında bir hükümlünün, hele aklım başına devşirmiş olursa hapishanede çürümesine razı olamazdı. Ancak bu hükümlü haddini bilmezse ona geçen defa olduğu gibi haddi bildirilecektir. Bayar bunu yapmadı ve akü seli- mine uyarak yuvasına döndü. YURTTA OLUP BİTENLER Bayarın otomobili Ankarada gazetecilerin arasında Akıl başa devşirilince Cumhurbaşkanının yetkisiyle affedilenler de bu tashih-i ka- rar düşüncesini (o destekleyeceklerdir. Her ne kadar, cezaevlerinden çıkanla- rn hemen hemen hepsi "Siyaset mi? Allah göstermesin, Allah yazdıysa boz sun!." demekte iseler de, AP'nin yeni formülü ve sloganı bir yerden sonra böyle diyenlerin hepsinin de işine gel- mektedir. AP kurmayı, Demirelin dı- Bayar ve kızı Ankarada Sessiz sedasız AKİS, 13 KASIM 1964 şındaki lider kadrosu da bunu boyla düşünmektedir. Gençlik kuruluşları ise, affa bütü- nüyle karşıdır. Affı her zaman için in- sani bir oluş saymasına saymaktadır- car ama, devrik iktidarın yaptıkları ile çekilenlerin bu kadar çabuk bir "yel üfürdü, su götürdü" havasında unu- tulmasından yana değildir. Yine ayni kuruluşlar, bunun yeni gelecek İktidarlara “müstakbel tâvizler" ve- receğine inanmaktadırlar. Devrik ikti- daran üyeleri vatana ihanet suçundan, Anayasayı çiğnemekten yargılanmışlar ve hüküm giymişlerdir. Bu iki suç, ce- za kanunlarımız içinde en ağır suç sa yılmaktadır Ve bu suçtan işleyenlerin kolay bir affa uğramaları, Türkiye ce- zaevlerini dolduran sayıları hayli ka barık öbür hükümlüleri ayrıca tedirgin etmektedir. Af çıkarılacaksa bu, Mil- let Meclisince gidilecek bir genel af şeklinde olmalı ve konuyu bir zümre- ye özelleştirmekten öteye götürmeli- dir. İşte, gençliğin kanaati budur. Fakat gençliğin, devrim kaygusuy- la göremediği bir husus vardır ki o da, kuwvetli iktidarların (her bakımdan a mütemayil oluşlarıdır. Yaşları ve durumları bakımından affa lâ- yık görülen mahkümların -suçları ne olursa olsun- hapishanelerde ıstırap çekmelerinin bir anlamı olmasa gerek tir. 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: