26 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

YURTTA OLUP BİTENLER rar alınmasından kongre tarihinin -Oğuzun kullandığı muhalif oy hariç - ittifakla tesbitine ve gezilerde Türkeşe gösterilen ilgiye kadar herşey, şan- sın, CKMP'nin yeni yürütücüleri ile birlikte (olduğunu Oo göstermektedir. Ama Türkeş lehine yürütülen tahmin ferde tek ölçü bu değildir. Bir söy- lentiye göre, Türkeş partiye girdiği takdirde bir reaksiyon o göstermemesi ve hatta Türkeş lehine koltuğundan feragat etmesi için teşkilat tarafın- dan Oğuzdan söz tır. Bu hu- sus doğru mudur, kesin olarak bilin- memektedir. Bilinen, istemiyerek de olsa, Oğuzun sık sık Türkeşle temas ettiği ve partiye gelmesine ses çıkar- madığıdır. Bir başka söylentiye göre ise Oğuz, Idlerin böyle birdenbire parti içinde güçleneceklerine ve kendisini koltuğun dan edeceklerine pek ihtimal verme- miştir. İşler kızıştığında ise yapacak bir Şey kalmamış ve Oğuz, kongreye kadar güçlenmek üzere, selâmeti bir' istifa mektubu kaleme almakta' bun muştur. Hattâ bu yolda Oğuzun so bir denemeye giriştiği ve akrabası İr fan Baran kanalıyla. Türkeşçilere, us- lu oturmaları ve hele genel başkanlık için hiç uğraşmamaları, bu takdirde, istedikleri ilden listenin başında yer alıp milletvekili seçilebilecekleri şek- linde bir uyarmada bulunduğu da söy- lentiler arasındadır. Partizanlık Geçmişi yaşatma çabaları rtadan biraz kısa boylu tıknazca O adam, koltuğuna gururla yaslandı ve: — Evet kardeşim, sizin artık ora- da bir an bile durmanız huzursuzluğu son kertesine o ulaştıracaktır. Bu ba- kımdan, size uygun başka bir yer bu- lalım, ben de yardımcı olurum-.." de- di. Karşısındaki siyah gözlüklü ve es- mer genç adam şu cevabı verdi: — Ne yapacaksanız yapınız. Şim- diye kadar yaptığım işlerden. Ötürü her an hesap vermeğe . Alnım açık, hizmetlerim meydandadır. Ama buna rağmen haksız işeme mâruz kalacak olursam, halk oyu en âdil yar gıya varacaktır." n son model mobilyalarla döşeli, serinletilmiş makam odasını hemen terketti. Olay, geçen aylarda birgün, Ba- kanlıklardaki,, önü yüksek çamlarla süslü , Eneyi ve Tabii Kaynaklar Ba- ğı binasının üst katında, Baka- 12 nın odasında geçti. Karşısındaki gen- ce nasihatte bulunan ve yardımcı ola- cağını söyleyen zat, kendisini fiilen amerikan petrol şirketlerinin hakla- rını korumakla görevli saydığını halk oyu önünde açıkça göstermekten çekin meyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Mehmet Turguttan başkası de- gildi. Adana Elektrik İşletmesinin "azle- dilen" Müdürü Erdoğan Özlüşen, 27 Mayıs devrimini takip eden günlerde Adana şehir Elektrik İsletmesinin ba- şına getirilmiş o gündenberi, diğer büyük şehirlerin yanısıra imar ve ge- lişme hamleleri yapmakta olan Ada- Mehmet Turgut Bir partizan hanın aslında pek de geniş olmayan bütçe imkânlarıyla elektrik işlerini yürütmeyi başarmış, tarafsız çevreler- de takdir toplamıştı. Ama her şehir- de olduğu gibi bu başarılı mühendisi çekemeyenler, ona haksız isteklerini kabul ettiremeyenler, karşısına birer düşman olarak çıkmışlar.Özlüşenin her hareketini takip ederek, ona ça- mur bulaştırabilmeyi denemişlerdi, İş, nihayet, Bakan Turgutun nasihat ver- me safhasına gelmiş, dayanmışta 27 Mayıs hareketinin vali olarak tayin ettiği ve belediye işlerini de reis olarak yürütmekle görevlendirilen Mu kadder Öztekin, genç mühendis Özlüşe AKİS nin plânlı ve şuurlu çalışmasını an- layışla izlemiş, onun işlerini kolaylaş- tırmak için elinden geleni yapmıştır. Nitekim Dünya Bankası heyetinin Sey han Barajı ve Çukurova Ortaklığına yapacağı yardım münasebetiyle gös- terdiği faydalı çalışmalar kısa zaman da semeresini vermiştir. Hızla genişr- leyen ve dağınıklaşan Adana şehirlinin aydınlığa kavuşturulmasında Erdoğan Özlüşehin eserleri inkar (o edilemeye- cek bir biçimde ortadadır. Durum böylece gelişirken, Beledi- ye seçimlerinde Adanada eski reis Ali Sepicinin tekrar kazanması birden genç mühendisin görev aşkıyla sarıl- dığı işlerine set çekti. 27 Mayış sonra-, sında bir hayli hapis yatmış olan Ser- pici, bunun acısını yine 27 Mayısın iş başına getirdiği bir teknisyenden çı- karmak istiyordu. Özlüşenin, disiplini bozucu hareketlerinden ve aşırı parti- zanca davranışlarından . Ötürü işten uzaklaştırdığı bazı ustalarla işçilerin yeniden göreve alınmalarım Özlüşen dan istedi. Ama Özlüşen, bu AP'lileri işe almayı reddetti. Her ne kadar Adana Elektrik İşletmesi Belediyenin bir işletmesi idiyse de, bunun daki müdürün özel bir "muhtariyet"i vardı. Gerçekten de, müdürü tâyin e- den doğrudan doğruya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakam idi. Belediye elekt-. rik işletmelerinin teknik okonulârda "Reis"e değil, teknik bir Kuruluş olan Bakanlığa karşı sorumlu olmasını sağ amacıyla bu, kanunla konulmuş bir ilkedir. Bakanlığın başında da Ali Sepicinin yalan isnatlarına papuç bı- rakmayan bir Bakan bulunduğu sü- rece, genç mühendisin durumu, gü- ven içinde çalışmasını sağlamıştı. Temizliğe kalkışan Balkan ütçeye kırmızı oy vererek İnönü Hü- B kümetini deviren IV. Koalisyon or- takları bakanlıkları paylaşıp da Enerji ve Tabii Kaynaklar A.P. ye düşünce, Demirel "ideal ve çıkar arkadaşı" Tur gutu oraya yamayıverdi. Aslında Tur- gutun bu Bakanlığın kapsamına gi- ren, konularla ilgisi, sadece bir za- manlar EİE İdaresinde mühendis ola- rak çalışmış bulunmasından ibaretti. Hele "Tabii Kaynaklar" ile en ufak bir ilişiği bile yoktu. Mamafih, bir za- manların Su İşleri Müdüründen kos- koca bir Başbakan Yardımcısı çıkaça ğı nekadar hayretle karşılandıysa, Mehmet Turgutun Bakanlığı da öy- lesine garipsendi. Hattâ kabinenin i- lâri edildiği gün, Turgutu (o yakından tanıyanlar, enerji işlerinden, petrol ve maden konularından artık umudu kes- mek gerektiğini söylediler. 26 Haziran 1965