26 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

26 Haziran 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTA ANADOLU İHTİLALI Sabahattin Selekin Kurtuluş Savaşı ve Yani Türk Devletinin kuruluşu ile ilgi- li inceleme ve araştırması, iki cilt, 687 sayfa 25 lira. İstanbul 1965. İsteme ad- resi : Sabahattin Selek - Basın İlan Kurumu Genel Müdürü, İstanbul. Kk Savaşı, bu savaşın öncesi ve sonrası. Mustafa Kemal Ve Yeni Türk Devletinin kuruluşu konularında, özellikle son yıllarda oldukça bol, ve gü- venilir yayın yapılmıştır. Bunların he- men tamamını doymaz bir merak ve büyük bir ilgiyle okumuş bir kimse ola rak rahatça iddia edebilirim ki, Tür- kiyede bugüne kadar, bu konulan Sa- bahattin Selekin ilk cildi 1963'de, ikin cisi ise bu yılın başında çıkmış "Ana dolu İhtilali" kitabı kadar mükemmel işleyeni yoktur. Ve rahatça diyebili- rim ki, Sabahattin Selekin bu kitabını başından sonuna, her cümlenin üze- rinde Mia dura, gerektiğinde altları- nı çize okumamış bir gençliğin yakın tarihimizi ve hattâ günümüzün meselelerini anlamasına imkân yok- ur. Sabahattin Selek kitabında ne 'an- latmaktadır, okuyucunun o karşısına çıkardığı incelemesiyle ne yapmak is- temektedir? Önce bu soruların cevap- larım, bizzat yazarının ağzından, ikin- ci cildin önsözünden cümlelerle ortaya koyalım.: "Bu kitap, Milli Mücadelenin 1921- 1922 yıllarını kapsamakta ve Anadolu İhtilâli adını taşıyan birinci kitabı- mızı tamamlamaktadır. Türk Milli Kurtuluş hareketinin bütün ayrıntı- ları ile bu ölçüde bir esere sığdırıla- mayacağını biliyoruz. Hele, bu ikinci kitabımızın 1922 yılı sonu olayları ile bitirilmesi, şüphesiz büyük bir eksik- liktir. Aslında birinci kitap da en az bir yüzyıl Öncesinden o başlamalıydı. Böyle yapmadık. Çünkü bir tarih eseri yazmak iddiasında değildik. . Birinci kitabımızın önsözünde de belirttiğimiz gibi biz bu denememizde, ancak bu- günkü meselelerimize ışık tutacak öl- çüde, tarihi gerçekleri araştırmak a- macını güttük... Birinci kitabın ekse- ni ihtilâl idi. Olaylar ve gelişmeler, bu eksen çevresinde verilmek istenmiş ve ihtilâl ile doğrudan doğruya ilişiği ol- mayan ayrıntılara dokunulmamıştı. Bu kitabın eksenini ise İstiklâl Harbi ve Yeni Türk Devletinin kuruluşu teş- kil etmektedir. Tarihlerin tatlı tatlı okunacak bi- itabı olmadığı gerçeğin- den hareket eden Sabahattin Selek gene ayni önsözünde kitabının asıl can 26 Haziran 1965 P LAR alıcı son bölümünü de şöyle anlat- aktadır: "Anadolu İhtilâlini, İstiklâl Harbi- ni ve Yeni Türk Devletinin hangi çe- tin şartlar altında kurulduğunu gör- dükten sonra, sonunda bugün içinde bocaladığımız o çıkmazların nedenleri üzerinde do durmak gerekiyordu. Ye- ni Türkiyenin kuruluşu sırasında ne- lerin eksik kaldığını, nelerin yanlış konulduğunu bulabilirsek, büyük bir kurtuluş hamlesinin hemen arkasın- dan niçin ve nerelerde takılıp kaldığı- mızı belirlemiş olacağız. Kitabın son bölümünü böyle bir araştırmaya ayıra- rak, yeni Türk Devletinin fikri temel leri ve dayanakları, Atatürkçülük il- kelerinin kaynakları, yeni rejini ve kad ro, rejim ordusu konularını ele aldık." İncelenmiş yüzlerce yazılı eser ve belge, konuyla ilgili ve hayatta kalmış hemen herkesle yapılmış konuşmalar ve gerçekten ömür tüketici bir çalışma sonunda ortaya çıkmış olan "Anadolu İhtilâli" üstelik, öteki yazarların ya- pamadıkları birşeyi daha (yapmıştır: Tarafsız kalmak, yaşayanlara karşı da, ölmüş olanlara karşı da tarafsız ola rak hüküm vermek... İşte yazar bunu başarmıştır. Mustafa Kemal mi hata- lı hareket etmiştir? Sabahattin Seiek, üstüne imzasını attığı incelemenin şe- refini ve sorumluluğunu taşıyacak bir namuslu aydın olarak o hatayı en açık şekilde ortaya koymuştur. o İnceleme ve araştırmaları sonunda Mareşal Çakmakın bir hatasını mı yakalamış- tır, İhtilâlin, kuruluştan sonraki fi- kirsizliğinde onun donmuş ve lâf an- lamaz tutumunun etkisi olduğunu mu görmüştür? Bunu olduğu gibi yasmış- tır. "Esasen ilk günden beri, İhtilâl tâviz vere vere yürümekte idi" diyen Sabahattin Selek, Anadolu ihtilalinin tam bir başarıya ulaşamamasını şu beş ana sebepte toplamaktadır: "1 — Batının geçirdiği önemli ta- rihi çağların yaşanmamış olması, 2 — Anadolu ihtilâlinin bir halk hareketi veya bir sınıf hareketi olma- ması, 3 — İhtilâlin bir ideolojik hareket olarak başlamaması ve ideolojinin ha- hareketin içinde ha- reketle beraber, sırlanması, — Harp ve ihtilâlin iç içe geliş- mesi sebebiyle, milli kurtuluş harbinin zafere, her çeşit siyasi görüşü temsil eden bir koalisyon yönetiminde u- laşması, 5 — İttihatçı kadronun, ihtilâl ve harbin kazanılmasındaki büyük şeref payına dayanarak İhtilâle sahip çık- mak istemesi." Sabahattin Selek gene 'kitabının bu son bölümünde, ihtilâlin başarısızlik sebeplerinin başında, mevcut kadro- nun zoruyla ve cehaleti yüzünden na- sıl devletçilik, halkçılık, o devrimcilik, ilkelerinden vazgeçildiğini anlatmak- "Emperyalizm ve kapitalizme kar- şı olan Anadolu ihtilâli, halkçı ve dev-, letçi karakterini, zaferden hemen son- ra unutmuş ve liberal ekonomiye dön- müştür. Bu dönemde, tıpkı İttihatçı- ların yaptıkları gibi bir milli burjuva yetiştirme gayreti içine düşülmüş, an-, cak bazı kimselerin zengin olması sağ . Bizzat Atatürkün kendi a- kurması bu çabanın tipik örneğidir" demektedir. Rejimin kadrosunun yetersizliği ve, kültürsüzlüğü üzerinde de duran Se- lek, Atatürkün etrafında yer alanla- rın çoğunluğunun yetersizliğini de be- lirttikten sonra nöbet defterleri üze- rinde yaptığı kısa bir incelemenin so- nucunu şöyle vermektedir. o 1932'nin ilk altı ayında Atatürkün ziyaret et- tiği ve ziyaretlerini kabul ettiği insan- ların başında Kılıç Aliler, Nuri Con- kerler, Şükrü Kayalar, Hasan Cemil Çambeller, Recep Zühtüler gelmekte- dir ve maalesef kadro diye kabulleni- lebilecek yakın çevre bunlar ve ben- zerlerinden kurulmuştur. o Sabahattin Selek kitabında bu ve benzeri yüklerce gerçeği tam bir tarafsızlıkla ortaya çı- kardıktan sonra Atatürkün etrafında- ki, kadroya itimat etmediğine de de- ginmekte, belgeleriyle, eserini gençliğe emanet edişinin nedenlerini incelemek edir. "Anadolu İhtilâli" adlı kitap iİçin söylenecek son söz bizce şu olabilir: Atatürkün "Büyük Nutuk'"u Kurtuluş Savaşı için nasıl bir ana kaynak ise, Sabahattin Selekin "Anadolu İhtilâli" de ondan sonra yazılmış en ciddi in- celemedir. "Nutuk"un nihayet bir si- yasi vesika olmak zaafı da bu kitapta yoktur. Zira karşı tezlerle cevaplarını da bünyesine almıştır. İlhami SOYSAL (AKİS: 388) 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: