26 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

26 Haziran 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

32 Sanatçı ve Dünyası Nâzım Hikmetin Bursadan azım Hikmet için 1941 İlkbaharı Bursa hapishanesin- Ne geçiyor. Semiha Berksoy ile mektuplaşması de- vam ediyor. -Şair, "Berksoy'u hep "Bergsoy" diye yazı- yor-. Umutsuzluk duyguları gittikçe kuvvetlenmekte. Üç- buçuk yıldır hapishanededir. 1941 Nisan ayında, şair ile opera sanatkârı arasındaki mesele Tosca'dır. Mektup- lardan anlaşılıyor ki Tosca'nın livresini türkçeye çevi- ren Nazım Hikmettir. Hapishaneda geçimini tercümeler yaparak, senaryolar yazarak sağlıyor. Tosca'yı radyodan dinlemiş. Fakat artık kalbine bir hüzün ve umutsuzluk da yavaş yavaş dolmakta. Mektubundaki yazıp ta kara- ladığı bir cümle bunu ortaya koyuyor. İşte, 254.1941 tarihli mektubu: Kızım, Metotublarını muntazaman alıyorum. Seviniyorum, Tati- linde Bursaya gelirsen, beni yoklarsan çok bahtiyar olu- rum. Şu hocanın kim olduğunu bir türlü anlayamadım. Her halde Maarif Vekâletinden filân olacak. Sen bana ismini yazıver. Toska operasını, radyomuzun başında ve saatinde dinle- mek iznini Müdürümüzden almıştan. Binaenaleyh hari- kulade sesinin dalgalarıyla avunabildim, müteselli oldum. Para bu gün yarın gelir. Toska tercüme hesabını da bu suretle sayende kapatmış olduk. Plakların anneme verilecek. Merak etme. Sana göndermek için yaptığım resmi beğenmedim. Sana layık bulmadım. Bir yenisini yapıyorum. Bizim kurtulmamız da yine uzak istikballere kaldı galiba (Bu cümle karalanmış, ama okunuyor) Dayı paşamın gözlerimden öpmesine teşekkür ederim. İnsan bu kadar suçsuz ve memleketinin böyle günlerinde hâlâ eli kolu bağlı durmağa mahküm oldukça (gözlerinden öpülmesi de bir acayip teselli oluyor. Ne yapalım. Beklerim. Bu da, 11.5.1941 tarihli mektubudur: Semiha, kızım, Sana cevap vermekte geciktim. Sebep? Biraz hastaydım. Altı aylık bebek gibi boğaz' oldum. Kırk yaşında insan bebek hastalığı olursa hastalık ta kepazeleşiyor. Sen Ba- terflayı ne zaman oynuyorsun? Mektuplarını ve mec- mualarını aldım. Vasfi Rızanın senin hakkında yazdıkları hoşuma gitti. Aferin ona.. Ben çalışıyorum. Şiir yazıyorum. Behçet Kemalin devam eden alâkasına teşekkür ederim. Alâkanın bile devam- lısı nadirattan oldu. Bugün üçbuçuk seneyi doldurdum. Demek resmi hesap- lara göre daha 24 buçuk seneden biraz fazla cezam kal- dı. Onu yatar, adalet hükmünü icra eder, çıkarız.. Hay- di hayırlısı... Bana Baterflayı oynayacağın zamanı bildir. Dinleyeyim. Kal sağlıcıkla Semihacığım. Bunu bir başka ve mânası pek anlaşılmayan mektup takip ediyor. Tarihi 16.5.1941. Orada "yurdum ve halkım için dövüşmek"tan bahsediyor. (Halbuki Türkiye harp .halinde değildir. Nâzım Hikmet daha sonraları Sovyetler Birliğini yurt edinmiştir. Ama o tarihte henüz Almanya Rusyaya da tecavüz etmemiştir. Belki şair, o mektubun- da biraz daha romantik olmak istemiş: Semiha kızım, 122,50 lirayı ve sevimli mektubunu aldım. Yeni temsilinde muvaffakiyetler dilerim. oSolunu bekliyorum. Sıhhatim düzeliyor. Biraz fazlaca okumaktan gözlerim ağrıdıydı. Tedavi ettim. Geçti. Hapishanemde rahatım iyidir. Beni yurdumun ve halkı- mın bu müşkül günlerinde yurdum ve halkım için dövüş- mek imkânından hâlâ mahrum bırakmaları acı ve komik. Komiğin bir acayip bir derin acılığı vardı, iste öyle bir acılık. Her ne hal ise.. Sabredelim. Senin resme başladım. Bitmek üzere Mektuplarının arasını uzatma. Ben kısa yazıyorum. Hapis adamının yazacak nesi olur. Sen uzun yaz. Toskanın fotoğraflarını Hasretle İmza Behçet Kemalin mektubunu kendisine ver. N.H sabırsızlıkla bekliyorum. Nâzımın Semihaya yazdığı mektupların bir tanesin- de, 24.5.1941 tarihini taşıyanında şair siyasi durumundan bahsetmektedir. "Dayı", Ali Fuat Cebesoydur. öyle anla- şılıyor ki Nâzım o tarihlerden itibaren artık bıkmaya baş- lamıştır. Ve mahpusluk ağır gelmektedir. İlgiyle okuna cak olan bu mektup şudur: 26 Haziran 1965 ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: