16 Ekim 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

16 Ekim 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER seçimiyle birlikte» Meçlis açıldığı gün yapılacaktır, Meclis Başkanı kesin ola- Tâk AP'li olacaktır. Bu makem için Ai Fuat Başgilden obahsedenler vardır, Fakat Başgilin başına gelen “1961 Ma- cerası"'ndan sonra: AP'nin buna cesa- ret etmeyeceği söylenmektedir. Adın- dan bahsedilen başka adaylar Saadet- Demirel de, eski iş ortağının ar- zusumu kıracak gibi görünmemektedir. Her halâs Turgut da, durum için bir işaret olacaktır Mânalı temaslar Bu hava içinde her şey, Ankarada bir mânaya çekilebilmektedir. Nitekim tin. Bilgiç ve tecrübeli Ferruh Bozbey- El falı! He şey bir seçimi, Umulmadık bir şekilde kazanmakla başlar, Bu seçim için, menfaaf esasına dayanan bir şebeke zaten kiiralintiştiir ve kam- panya o kaynaktan gelen suyla beslenmiştir, Hele mazide bir vurgun dev- |) ri varsa, hangi vursuncu istikbaldeki yeni vurgun devrini düşünerek kese- nin ağzını açmaz &i.. Seçimler kazanidı mu, tehlikeli vaadler bir tarafa itilerek (iktidara gelinir, Konmuş kanıumlara dokunup da tepki yaratılmasına ne lüzum var- dir diye düsünülür. Zira, karşı taraftaki kuvvetler hesaplanılmaktadır ve onlarla didişmekte hiç bir “maddi menfaat” yoktur, Bu yüzden, ana hatları itibariyle politikaya hiç dekünu'maz, Ne iç politikaya, ne dış politikaya. Hattâ, oyları alınan kütlelerin en fazla şikâyet ettikleri kanunlara bile, Ted- birler Kanunu ne diye kaldırılsın, Tabii Senatöük Milessesesi niçin ilga olunsun, adaletin hükmünün politika dan uzakl neden tekrar po- Mtikaya kabul olunsun, basın hürriyeti gibi netanieli hürriyetlere hangi sebepten ilisilsin? Kardeşlik, destluk, eşitlik türktileri, “devr-i sabık yarat- mayacağız”* serennadları daima dillerin ucundadır. Yâründan yeni mil- yonerler yetiştirildi mi, devlet, yârânı zengin etmenin vasıtası diye kulla- nıldi mı, buyurma zevki tatmin edildi mi, ufaktan başlayıp büytiyen cümbiüş- ler hususi hayatlara girdi mi, kurumuş şebekenin gayesi gerçekleşmiş de- mektir. i Ama, kör olası toplum ve onun kuvvetleri, onlar bu “masum hedef” rahat vermezler &i,, Başta, basın musallat olur. Onu hesap soran başka teşekküller takip eder, Her gün bir “iftira”, her gün bir “tez- «vir”, Bunlar, yeni iktidarın şahsındı temsil edilen “memleket hayrı”'na if kasteden melunlardır, İktidarda clmanw ne rahatını bıralarlar, ne huzuru- il Du. | Hayır, iktidara hiç bir şiddet kararıyla geinmemiştir.: İktidara bam- , Fokat dağıtılan - ve almen- her nimet bir lere tahammül edemez olurlar ve başlar “kendine göre bir" basın??, ““ken- “dine göre bir gençlik”, “kendine göre bir üniversite", “göre “bir adalet”, “kendine göre bir ordu” kurmak hevesleri. Yassıada yolu 'geçmist, böyle tutulinuştur. Allah kimsenin « falına aynı yölu çizmesin! Çarşamba sabahı Genel Kurmay Baş- Sunayın -“Gürseli ziyaret! Hdir. Senatoda ise, bir AP'lmin kâfi X yu alması o.kâdsr kolay değildir. Bu bu nörmsi heyetan yaratmıştır, Oysr sartlar altında olsa (di, tamamen nor; pakedi Ürgüplünün adı Herkese daha münis gelmektedir, Bilinmeyen, Zeytinoğlunun, “s'vef isimler” arasında Mehmet Turgulün Aâdıni sayıp Savmadığıdın Ama Tur- güt, aynı görevdir e kalmayı bir şeref meseles| saymaktadır, mal bir ziyaret olarak karmlanacaktı. Öğleden sonra Tabli Senatörler Grübür adına Sıtkı Ulay ile Mehmet Özgüne- şin Gürsele yaptıkları ziyaret de ağnı sebeplerle sansasyonel bir tesir: husule getirmiştir, Oysa 'Tabli senatörler bu ziyarrtlarinde tamamen norma! $3y- AKİS lerden söz açmışlar, hükümetin mem- İekette karışıklık. yaratmıyacak şekil- de teşkili için Gürselin gayret sarfet- mesi temennisinde bulunmuşlardır! Ancak, Gürselin etrafında dönen entrikalar, seçim sonuçlarının emret- tiği açık ve-tek yönde, en azından, pâ- zarlıksız bir hükümet kurulamıyacağı ihtimalini -maslesef- . kuvVetlendir- mektedir, Üzerine vazife olmayan işlere bu- run sokanlar, her zaman olduğu gibi gene, kaş yapayım derken göz çıkart- ma tehlikesini yaratmaktadırlar, A. P. “Haydin namaza!.” Jakit haylı ölçrlemiş, hava yavaş yavaş aydınlanmağa bağlamıştı, AP Genel Merkezinde, Seçim Propaganda Komitesi Baskanı Saadettin Bilgiçin odasında telefonla alnan resmi olma- yan sonuçlar, genişçe salonda zZaler şarkıları söyleyerek bekleşen pertilile- re partili bir görevli tarafından yük- sek 8esle ilân ediliyor, karşılığında “Yaşasın kırat, varolsun- demirkırat” diye çığlıklar atılıyordu. Bir ara, AP irlleriyle görevlilerinin çalıstıkları oda- dan irikıyım, saçları kırlaşmış, koca- iman gözleri uykusuzluktan büzülmüş bir adam çıktı, Salonda bekleşen top- İniuğun “gözleri, birşey acıklayacakmıs casına kapının önünde hareketsiz du- ran bü adama takıldı, Neden sonra Tokat milletvekili Sabahattin Baybura sağ elini havaya kaldırdı ve topluluğu söyle bir süzerek: “«.- Dindaşlarım, iktidarınız müba- rek olsun! Büyük: Allahın emriyle ik- dara gelmiş bulunuyoruz. Haydi ba- kalım, buralarda böyle oturmayın, gi- din. doğruca abdest alın, sabah nama- zana koşun!..”» dedi, Bayburanin Verdiği bu ““ktidar” mtjdesinden sonra < “dindaşları"'nda bir kaynaşma başladı. Kaynaşma kısa bir süre sonra uğutlu şeklini aldı, Se- çim sonuçları gerek radyo ve gerekse partili görevliler tarafından duyurul- mağa başladığındanbeni özellikle CHP ve. TİP'e ağıza alınmayacak küfürler savurmak süretiyle : koyu “bir AP'li olduğunu ispat eden onta boylu, saka- 1 hayli uzamış “bir adam, iki elini ha- vaya. kaldırdı ve 35-40 kişiden ibaret “dindaşlar” topluluğuna şöyle hitap atti: — Müslüman kardeşlerim! Muh- #erem büyüğümüz doğru söylüyor. Şv anda 'Ktidarmız tahakkuk etmiştir. Hayd!, hep birlikte namaza gidelim!” akra MA 16 Ekim 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: