18 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

18 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tüli'den haberler "Son gün gelmeden" Sahnede Cüneyt Gökçer, salonda politikacılar, ön sırada AP'li Ba- kanlar, arka sıralarda Oidipus'un birçok sözünü alkışa tutan heyecan- lı bir seyirci topluluğu... AP'li OBa- kanlar Gökçerin oyununu dikkatle seyrediyorlar, Sofoklesir" yüzyıllar- dır önemini kaybetmeyen sözlerine kulak kabartıyorlar. Aktör Muam- mer Esinin yönettiği koronun "Son gün gelmeden" diye başlayan sözle- ri, salonun öteki seyircilerinde de fi- sıltılara ve yorumlara uğruyor. Son gün gelmeden, hiç bir insan, hiç bir güç, hiç bir iktidar için ko- nuşulmıyacağını, parlak başlangıçla- rın karanlık sonuçlarının tarihte, hattâ bizim yakın tarihimizde de çok örneği olduğunu söylüyorlar. Gökçerin yunan trajedisini zirvesi- ne çıkaran usta aktörlüğü birçok hikâyeyi, Totsis bilmem ne dâvala- rını, herşeyi o gece geride bırakıyor, AP'li Bakanlar salondan biraz şaş- kın, biraz hayran ayrılıyorlar. AP siz seyirciler sanatın gücünü konu- şuyorlar. Metin Andın yanında oyu- nu seyreden bir tiyatro ressamı, er- tesi gün Oidipus'un portresini çiz- mek için randevu istiyor. Gökçer ve arkadaşları ise soyunma odasında, Antalyada Aspendos tiyatrosunda, İzmirde Bergamada Oidipus'u seyre- denlerle Ankaralı seyirciler arasın- da mukayeseler yapıyorlar. Aspendos tiyatrosunda buoyunu 17 bin kişi seyretmiş. O gece tiyat- ro çevresinde taşıt aracından ge- çilmiyormuş. Bir italyan televizyon- cu, "Burada neler oluyor da dünya- nın haberi yok!" diyormuş. Bir söy- lentiye göre Zeki Müren, aynı tiyat- roda bir konser verip 17 bin kişiye şarkılarını dinletmek için 20 bin li- ra para teklif etmiş. Fakat Antalya Valisi, bu tarihi dekorda ancak Oi- dipus gibi oyunların oynanacağını, Fethi Doğançay ve eşi Ava giden avlanır. 26 Suna Kanların, Filarmoni Orkestra- larının konser vereceğini söylüyor- muş. Demek, hâlâ böyle valilerimiz Az tamah çok zarar Dışişleri Genel sektereliğine geti- rilen Londra Büyükelçimiz Zeki Kuneralp, kafası sağlam bir diplo- matımızdır. Fakat ayağından rahat- sız olduğu için, merdivensiz bir ev- de oturmak istiyor. Dışişleri (o Ba- kanlığı, şimdiki Genel Sekreter Ha- luk Bayülkenin oturduğu Kızılırmak sokaktaki daireyi bırakıp yeni bir daire tutmaya karar vermiş, Fethi Doğançayın Çankayadaki yeni a- partmanından bir daireyi münasip bulmuş. Fakat Doğançayın bir u- nutkanlığı olmuş; herhalde senato seçimlerinde uğradığı hayal kırık- lığının tesiriyle olacak, aynı daireyi daha önce Hıfzı Oğuz Bekataya ve- rip kirasını da peşin aldığını unu- tuvermiş!. Belki de, Dışişleri (oBa- kanlığı Hıfzı Oğuzdan daha çok ki- ra ödemeyi kabul ettiği için o bir işadamı gibi düşünmüştür, o da başka... İlle ve lâkin, aztamah çok zarar getirdi, Doğançay iki kiracıyı da kaybetti. Talipler, evsahibinin davranışına içerleyip vazgeçmişler!. Yeni rufta eski aşinalar Geçirdiğimiz hafta Ankara yeni bir otele kavuştu: Dedeman Oteli açıldı. Akay sokağındaki otelin açı- lış kokteyli çok kalabalıktı. Dede- man ailesi kapıda misafirleri karşı- lıyor, yakalarına karanfiller takıyor- lardı. Aksilik bu ya, soğuk hava ter- tibatı bozulmuş, kalabalık sıcaktan ter içindeydi. Herkes kurtuluşu ru- fa çıkmakta buluyor, asansörler ö- nündeki kuyruk uzadıkça uzuyordu. Açılış kokteylinde bulunan poli- tikacılar arasında, Samsun mil- letvekili Melâhat Gedik de vardı. Bn. Gedik eski yıllardan farklı gö- rünüyor, üstüne başına pek itina et- miyor artık. Halbuki Mecliste, gü- zel tayyörleri, berberden yeni çık- mış hissini veren iyi taranmış saç- larıyla dikkati çekerdi. 18 Haziran 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: