27 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

27 Ağustos 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS “s- Kavga yıkıcı birşeydir. Ha- yir, hiç kavga etmedik” diye konuş- tular. | Evlilik ve sorunları Arma Özerikler yalnız Türkiyede değil, yeryüzünde bugün 'âdeta kuralın istisnasını teşkil etmekte: dirler. Bügün özellikle “belirli bir kültür düzeyine erişmiş toplumlar- da evlilik ve onun çeşitli sorunları «meselâ; evlilikte 'cinsiyet gibi- ve bunların sonuçları sosyologları, rüh sağlığı uzmanlarıyla çeşitli dallar da çalışan bilim adamlarını çok ya- kından ilgilendirmektedir. o Çünkü bu sorunlar ve ve sonuçları, 'toplü- mun çekirdeği sayılan aileyi, ailede vetişen çocukları, “dünyamızın bu bakımdan yarınını - çeşitli yönler- den etkilemekte ve - sarsmaktadır. Belirli bir kültüre erişmiş ülkeler- de boşanmalar neden bu kadar art- maktadır? Modern eğitime rağmen, ailedeki cinsel sorunlar neden hâlâ çözümlenememekte ve sonuç böyle- sine düşündürücü olmaktadır? Be- lirli bir kültür düzeyine erişmemiş toplumlarda aile - gerçekten daha sağlam esaslara mı dayanmaktadır, yoksa bütün bu sorunlar gizli kalıp, başka şekillerde mi meydana çık- maktadır? Kadın ile erkek, biraz daha gayret göstererek birbirlerini daha ivi tanıyıp, ailenin mutluluğu ve yetişecek nesillerin sağlam te- meller üzerine < oturabilmesi için birbirlerine ne, derece “yardım 'ede- bilirler? Fakat “herşeyden önemlisi, mutlu olmak, birlikte çocuk yetiş- tirmek, hayatın güçlüklerini elele karşılamak için birbirlerine bağlı- lık sözü verdikten sonra, bazan”çok kısa bir süre içinde birbirlerine düşman kesilen eşlerin sorunları Evlilikte Cinsiyetin Rolü SOSYAL HAYAT nedir? Dünyayı sarsan bir fırtına Türkiyede © ne derece | dair yap- maktadır? Gi : Türkiyede durum Devlet YE amil Genel Müdürlü- günün yayınlamış olduğu bilgile- re göre, bütün dünyada olduğu gibi Türkiyede dö boşanmalar gün geç- tikçe artmaktadır. ' Fakat 1945 ile 1964 yılları arasında vâpılan bir kar- şılaştırmayaigöre, Türkiyede boşan- ma oranı 'etlenme oranından dü- şüktür. Meselâ 1915 yılında Türki- yedeki ma toplamı 6 bin' 187 e 1964 yilmda 11 bin 423'olmuş- . 1945 yılında evlenmelerin top- a 42 bin 939 iken, 1964'de 77 bin 54'dür. Dömek ki 1945 yılında akte- dilen 42 bin 939 evlilikten. 6 bin 187 si boşanma ile sonuçlanmış, evlen- meler, nüfus ârtışı ile beraber, 1964 de 77 bin 54'e çıkınca boşanmalar Jvlilik, yalnız kadın ve erkek arasındaki teması sağ- layan ve nihayet çok defa aşk dürtüsüne bağlanan santimantal ve hattâ ekonomik şa mukaveledir, Nitekim evlilikte bir hayat Ye ve kızlar ile evlilerin birçok güçlüklerini çözmek uğraşan medikopsikolojik rehberlik merkezleri ku- rulmuştur. Ancak evlilik mutluluğu için öncesel be- lirli bir test yoktur ve romantik mahiyette yıldırım aşkla Me birçoğu kısa bir zamanda ayrıl- dıkları halde, önceden birbirini iyi tanımadan evle- nenler arasında bir sonra ölüme kadar devam “den bir evlilik bağlılığı gerçekleşir ve bunun özel- likle, dünyaya gelen çocuklar kuvvetli harcını teşkil ederler, cak, evlilik ilik ebetleri, herşeyden önce bir Ni dürdüsü olan “libido”, yani cinsel içgüdü ile sağlanır, Gerçi filozoflar veya romanı yetin yer almadığı romantik ve plâtonik aşklardan Yüz ederler ve böyle yüce bir duygunun cinsiyetle ilişiği olamıyacağını ileri sürerler, Lâkin doğrusu, aşkta cinsel ve manevi elementlerin karışmasını kabul et- mektir. Her hakiki aşkta mutlaka fizik dir. Nitekim erginlik çağında bazı gençkizlarda be- lirli bir süre içinde görülen plâtonik aşklar oOböyle izah edilebilir. 27 Ağustos 1966 bir hal olmaktan ziyade kültürel, biolojik, sosyal, rtlarla vasıflı i insanın libidosu daha ziyade mahiyette « halde, taşkın libido, zaman içinde, medeni yerine nin seçiminde kadın ve erkek tipinin ve are her ikisine ait bazı özel davranışların tesiri. vardır. “Ka- me veya erkekliğe alt fetişler” ismini alan bü- tün bu kuvvetli aşk objelerinin ve eğilimlerinin $ evliliğin arasında bu,

Bu sayıdan diğer sayfalar: