27 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

27 Ağustos 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS SOSYAL HAYAT şırı. .sinirlilikle . karşılamamaktır. Bunun ise tek yolu, kadının kendi kendisine diyenler. R.T.'ye gö- re bu, ne para, ne sosyal durum ve ne de kadının herhangi başka bir- şeyle elde edilebileceği (birşeydir. Kadın için en mükemmel meslek, kadınlık mesleğidir, R.T. ömrünü giyinmek, güzelleşmek, formunda olmakla geçirmekte, bu arada, ciddi konularla hiç meşgul olmadığı hal- de, her alanda aktüaliteyi izlemek- “kaz kafalı görünmemek için” çaba sarfetmektedir. Maddi durum- ları iyidir. Mutlu olmadıklarını ifade eden 47 kadından böylece ancak 9 tanesi, bu eksikliği evinin dışında bulmağa çalışmış ve başka erkeklerle evlilik dışı ilişkiler kurmuşlardır. Bun lardan sadece bir kısmı yeni” bir evlilik düşünmekte, veni bir koca aramaktadır. Diğerleri . durumları- nı benimsemiş olup, âile gemisini bu şekilde, yürüdüğü sürece vürüt- me. düşüncesindedirler. Mutlu ol- madikları halde ( eşlerini aldatmı- van 38 kadın ise aynı derecede şi- kâyetçi değillerdir. Bunlardan bir kısmı gecekondu bölgelerinde ötü- ran, ev işine giden, . kazançları ile kendi evlerinin geçimine yardım €- den kadınlardır. Hattâ bazıları; iş- siz olan kocalarının şarap parasına kadar sağlamağa çalışmaktadıriar. Ama bunlar, çoğunlukla, herşeye rağmen kocalarını seven, onların bütün eziyetlerine katlanan kadınlar dir. Ayrılmayı akıllarının ucundan bile geçirmemektedirler. Gecekon- du bölgesinde oturan 8 kadınla va- De özel konuşmalar, bunların ço- zaman cinsel hayattan da yeteri alar haberdar olmadıklarını gös- termiştir. Fazla çocuk ve mütemü- diyen çocuk yapma korkusu cinsel arzuların engellemekte, çoğu Zu- man bü konuda da erkeğe tahâm- mül göstermek lüzumunu duymak- tadırlar, Çifte Halimeler Ankarada tek gözlü bir gecekondu- da oturan kırk yaşlarında, 3 ço- vüklü Halime, AKİS muhabirinin sorularını çok ilginç şekilde karşı- ladı ve birçok çevrede âile mües- sesesinin ne kadar sakat temellere oturduğunu ifade eden hayat hikâ- vesini, en ufak bir isyan hareketi göstermeden, nakletti. Onlara, ya- şadıkları çevrede “Çifte Halimeler” denilmektedir... Çünkü, kocasının * birgün eve: getirdiği öteki kadının Kocalarını beklâyin iki ad Sadakatın bilinçsizi ismi de Halimedir. İkinci “Halime, birinci Hâalimenin -özene. bezene kendine satın aldığı pirinç. karyo- layı paylaşmakta, üç çocuk ise yer yataklarında yatmaktadirlar. Hali- me günde'üç posta çalışmaktadır. Sabahtan öğleye kadar bir evin işi- ni, öğleden sonra diğerinin işini yap- maktadır. Saat 18'den sonra ise, bir saat için, bekârların bulaşığını vi kamaya gitmekte, pazar günleri 'de yine bu bekârfarın çamaşırlarını tek gözlü evinin avlusunda yıkayıp kurutmaktadır. Kocası, firsat bul dukça kaçak et kesmekte ve kom:- şulara satarak beş-on kuruş Kazan- maktadir. Ama bu, onun ancak iç ki, sinema ve sigara parasına yet- mekte İkinci Halimenin işi, sözde ev işlerini yapmak, çocuklara bakmak- tır. Ama asıl işi, yıkanıp adamın koynuna girmektir. Halime bir de fa, kuması eve yeni geldiği zaman, kocasının dayağına dayanamıyarak evden kaçmış, izini kavbederek bir eve, gece de kalmak üzere girmiş, ama kocası deliye dönmüş. Yatmış kalkmış, “Ananızı bulun!” diye ço- cukları dövmüş. Nihayet, aradaki komşu, durumu Halimeye anlatmış, Halime de çocukları dayaktan kur» tulsun diye eve dönmüş. Halime bü tün umudunu ortaokula giden oğlu» na bağlamışmış ama, memleketten k onu okutmak için geldiği halde, ar- .tık“ona da: birşeyler olmuş, okuya» miyormuş. Halimenin şimdi tek derdi budur. Acı bir sesle: “— Memlekette, 'bu çocuğu mMu- hakkak okutun demişlerdi. Geldik... İlk yıllar çok iyiydi. Şimdi, domu- zun oğlu, eline kitap almıyor” diye söylendi Sinemaya gidebilmek içli Evlilikte aradıklarını bulamadıkla- rını Söyleyen 7 kadın özellikle e$- lerinin ihmalciliğinden, bencilli- ginden 'şikâyetçidirler. Çaba sarfet- mek daima kendilerine düşmekte- ettikleri. olmuştur dışarıda da çalışan bu kadınlar, Up- kı eşleri gibi ihtimam ve ilgi bekle- mektedirler. © Bunların “bir kısmı, cinsel “bakımdan eşleriyle anlaşmış olduklarını söylediler, bir kısmı ise cinsel hayatın kendileri için büyük bir önem taşımadığını ifade ettiler. Mutlu olmayan 23 kadından 3 si eşlerinin maddi İmkâtsrelıkların- dan şikâyetçidirler. Bunlara göre, eşleri isteseler, biraz daha "imkân- lı“ bir hayat sağlıyabilirler, - Ama eşlerinin tembel ve uyuşuk tabiat- ları onların hayattan daima geri plânda kalmalarına sebep olmuş: tur. Yine, mutlu olmadıklarını ifade eden 20 kadından bir - kısmı, eşle 27 Ağustos 1966 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: