27 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

27 Ağustos 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER AKİS kama oturması, dar olmayan bir devrede bile mahzurunu bütün ağır. lığıyla hissettirmiştir. Şimdi Doğu bir.dar devreye girmektedir ve Sü- leyman Demirel hâlâ, hiç bir ölçü tanımadan, etrafında. kendisinden de zayıf Bakanları, gülücükler gön- dermekle meşguldür. Ki Bu, Türkiye için bir hazin kader- ir. Deprem Değiştirilmesi gerekli levha Önce harman yerinden doğru kır- mızı bir duman yükseldi. Sa- manların altından geliyordu. Sonra, Esat'Özkan ile Bahri Doğan, kendi. lerini kaldırıp, üçüncü kat pencere- sinden aşağı fırlattılar. Atlamayan Tahrirat Memuru İrfan Karakaş, Nüfus Kâtibi Abdülbahi Tanrıverdi ve Milli Emlâk Memuru Osman Er- dek, son olarak sallanan duvarların üzerlerine yıkıldığını gördüler. Ne- reden bilirlerdi ki, üçüncü kat pen ceresinden atlamak böyle bir facia sırasında duvarların arasında ol maktan evlâdır. Üçüncü kattan at- layanlar sağ kaldılar, binadakilerin hepsi öldü. “Hac Yolu” adlı filmi gösteren sinemadaki 200'e yakın müşteri ile camide vaiz dinleyen 43 kişi de bu âkibetten kendilerini kur- taramadılar. Depremden sonra Vartonun hali Doğudaki kıyamet az ilerde, toprakta siyah bir çizvi uzândı, Bir dakika va geçti ya ge medi, bu manzaraya şahit olan Var- tolu Ali Hoca kendini yarı böline kadar foprağın içinde buldu. İnle meğe, sonra da bağırmağa başladı. Ama, tam olarak tarifi mümkün ol mayan o bir dakikanın sonundâ Vartoda 'yeri-göğü böyle inlemeler, bağırmalar tutmuştu. Ali Hocevi kimse duymadı. Kaymakamlık binasının üçüncü katındaki odada beş kişiydiler. Öğ- le sıcağının gevşekliği (o üzerlerine avg Birden duvarlar hareke te geldi. Bina beşik gibi sallan yordu. Özel İdare iöamp ala Bu inanılmaz bir dâkikanın şö- nunda Vartoda, insan eliyle yapıl dığı halde ayakta “kalan tek nesne, ilçenin girişindeki dikili - levhaydı. vhada şunlar yazılıydı: VARTO RAKIM NÜFUS 1520 m. 2820 Doğunun yaşlı gözleri Sallanan sadeöe Varto değildi. Er- zurum, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Elâzığ ve Erzincan illeri - sallanan bölgeye dahildiler. Fakat en büyük hasar, depremin merkezine en ya- kın bölgede bulunan Varto, Hınıs, Karlıova ve Çat ilçelerinde kayde- dildi. Deprem, en büyük şiddetini gösterdiği ilk bir dakikadan sonra kısa aralarla dört saat kadar de vam etti. » Türkiye tarihindeki büyük faci- alardan daima aslan payını alan yoksul Doğu bu sefer fena sallan mıştı, Bu, Erzincan depreminden bu yana en büyük hasardı. Sarsıntı tâ İsveçte, Upsala şehrinde tesbit & dildi. Bu şehirdeki sismoloji ensti- tüsünün müdürü, fikrini, “Türkiys- nin bu kesiminde sık sık depremler olmakla»beraber, bu depremin şid deti bizleri şaşırttı.” diye açıkladı. Cuma günü saat tam 14.24,34'te Mos- kovadaki osismoloji enstitüsünün de ibreleri titremişti. Buradaki uz- manlar depremin şiddetini “Macel- li” cetvelinde“9” olarak tesbit etti- ler. Bu, cetvelin “en şiddetli dep- remleri o gösteren üst basamakla- rından biriydi. İstanbul Teknik Ü- niversitesi Arz Fiziği Enstitüsü ise daha sonra yayınladığı raporda, merkez üssü Hınıs olarak tesbit edi- len depremin, dünyada bugüne ka dar görülmüş en şiddetli depremler: den olduğunu. bildirdi. Enstitüye göre bu defaki depremin şiddeti “8”di. 1939'da Erzincanı mahveden depremin şiddetinin “84” olduğu düşünülürse bu konuda fikir edi- nilebilinir.:Bazı diğer türk uzman. r ise bu son depremini şiddetinin “11”i bile bulduğunu ifade ettiler. Demireldeki hızlı gelişme Binlerce kişinin yaralandığı ve ha yatını kaybettiği facia derhal bütün yürtta ve dünyada duyuldu. Bu sırada Başbakan Süleyman De. mirel, AP'nin Fuarın açılışına rast» latmak istediği büyük Ege tâarru- una hazırlanıyordu. Haberi öğre- nince çok canı sıkıldı: * Ne kadar kötü bir tesadüftü, bul. Fuarı âç- mak için hazırladığı konuşmaya a7 çalışmamıştı. Epey bir tereddüt ge- çirdi. Ne yapmalıydı? Gitmeli: miy- di, yoksa olay verine , gitmeden işi halledebilir miydi? . Bu'tereddütte, depremden ilk gelen haberlerin son- rakilere göre çok. daha az dehşetli ılmasının da rolü oldu. Danıştığı âr- kadaşları, Demirele, Doğuya gidip Kısa bir süre kaldıktan sonra Fua- rın açılışına yetişmesini. salık ver- diler, Fakat sonra ölü sayısının bin- leri bulduğu . anlaşılınca Demirel mecburen Fuar vazgeçti. Başba- kan olarak taşıdığı sorumluluğun gereğini. yerine » getirmeliydi. Olav yerine gidecek ve İzmir gezisinden “şimdilik” o vazgeçecekti. Ama en 6 , 27 Ağustos 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: