10 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

10 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS SOSYAL HAYAT herşeyden önce, ileri derecede in- ubakı gerektiren bir müessese ol duğu bilinmelidir. Bu şekilde düşü. nülen ve bu yolda yürütülen bir ev- lilik, hiçbir zaman, insanları umut- suzluğa götürecek bir müessese ol maz. a insanların, ruhi problem. lerini daha iyi kavramaya başladık. ları, baskılardan kurtularak gerçek mutluluğu aradıkları çağımızda, ev. liliğin daha bilinçli olması, sağlam temellere oturtulması lâzımdır. Bu. nun için de, kadın ve erkeğin val nızca birbirlerine karşı duydukla. rı cinsel arzu veya romantik duygu- ların etkisiyle derhal evlenmeyi dü. şünmemeleri, evlilik öncesi hazırlığı ihmal etmemeleri, evlilik oöncesin- de birbirlerini denemeleri, o evlen- dikten sonra da intibakı gerektiren bütün fedakârlıkları bilerek, istiye rek yapmaları Şarttır. Bu bakımdan, cinsiyet o evliliğin önemli bir sorunu olmakla beraber, tek ve en önemli sorunu da değildir. En önemli sorun, eşlerin şahsi- vet bakımından birbirlerine uymü- larıdır. Mizaç, karakter, zevk, fikir- ler, evlilikten beklenen şeyler hak- kında birbirine uyarlık, eşler ara- sında sevgiyi ve buna bağlı olarak cinsel arzuyu devam ettirir. Ne var ki, cinsel hayatın da eşler tarafın- dan bilimsel şekilde bilinmesi, ço- cukların küçük vaştan ciddi bir cim- sel eğitime tâbi' tutulması zorunlu» ğu vardır, Bu konuda bilgisizlik de çok: tehlikeli durumlar - yaratabili- vor,” Kapalı kutu: Cinsiyet Prof. Akabay, cinsiyetle ği kli- nik vakalar üzerinde durdu ve sözlerine şöyle devam etti: — Memleketimizde, — özellikle küçük şehir ve kasabalarda, kadr nm cinsel arzuları çok bastırılmış- tr. Bu-konuda kadın ve erkek tam anlamıyla bilgisiz olduğu gibi, bazı -çevrelerde kadın için bu, ağza alı» namıyacak, utanılacak bir konudur. O kadar utanılacak bir konudur ki, kadın bu husustaki sıkıntılarını bil se, duysa bile, hayatta kendisine en vakın olan kimseye, eşine bile buji” lardan 'bahsedemez. Tâ ki hasta © Jup, çeşitli ruhi sıkıntılar gösterin e Yi ten genel olarak, memleketi ale bu konudaki eğitim öylesine yetersiz ve yanlıştır ki, kadın, mah- cubiyetini bir kenara atıp, derdini eşine dökse, eşi bunu tuhaf karşıla- Dr. Münevver Tuncer Kadınların koruyucu meleği vabilir ve hattâ ondan" şüphelenebi- lir de,. Oysa, cinsiyet iki tarafın müşterek bir hareketi olduğu için, her iki tarafın da karşısındakini an- Ismasi ve ona göre hareket etmesi şartur. Ama ne yazık ki, toplumu- muzda, kadının cinsel zevk düyma- sını kabul eden zihniyet heniiz çok venidir ve yerleşmemiştir. Sıkint. lar, kadımn tatminsiz hali, bu ko- nüdaki uyuşmazlıklar, evliliğin ilk günlerinden itibaren dikkâtle ele alımrsa, çoğu zaman kolaylıkla 'çö- zümlenebilir ve bu, çiftlerin. mut- luluğuna yardımcı olur. En aydın kimselerin bile bu konuda yeteri ka: dar bilgili olmadıklarını, bazan hây- retle görmekteyiz... Bunlar bile, ni: şanlılık döneminde başlıyan duygu: Sal yn kolaylıkla cinsel Zev- ke dönel ini satırlar ve böyle olmadığı li, bu konuda birbirle- rini, hiç olmazsa, susarak aldatırlar. Cinsel anlaşmazlıkların buçok ikinci, üçüncü derecede (sebepleri de vârdır. Bunlar ortadan kaldırılın- ca eşler huzura kavuşmaktadır. Bil. gisizlik yüzünden önemli bir yakın- laşma faktörünü kaybetmek ger- çekten yazıktır. ; . Yalnız, teknik ediyorum, e vo evliliğin en önemli tek sö u değildir. Şahsive ilde sı ll gelmektedir. Şahsiytler ww yuşmazsa sevgi zedelenir, cinsel ar- zu da yavaş yavaş kaybolur. Şahsi- vetler uyuşur, ; huzurlu, mutlu bir birleşme sağlanırsa, bilgi ye karşı lıklı sevgi ile cinsel arzu devam et- trilir.” Karşılıklı sadakatsizliğin nedenleri Prot. Akabay, sadakatsizliği de da- ha çok şahsiyetlerin (o birbirine uymamasına bağladı ve . sözlerini şövle bitirdi: “— Şahsiyet uyuşmazlığı çiftleri tedirgin edince, yavaş yavaş düş- manlık hissi doğar. Eşler çoğu zw man ekonomik nedenler yüzünden, çocuklar için birbirlerinden ayrıla- mazlar. Sadakatsiz kadın veya er ğını dışarıda arıyan halde, sadakatsizliği eşlerin, birbirlerini göz hapsine ala- cak yerde, birbirlerini sevmeleri, birbirlerine huzur vermeleri lâzım- dır Döğünili kıskançlığa gelince, bu- nun da ruhi nedenleri vardır ve bir tarafın kendi kendisine güvensizli» ğinden doğar. Ayrıca, şahsiyetler bitbirine ne kadar uyarsa uysun, €V- lilik intibak ve olgunluk istiyen bir- şeydir. Olgun olmıyan kimse, eşini her hususta kendine uydurmaya Ça” lışır, onun şahsiyetini ezmeye kal kar. Eşlerin birbirlörine fikirlerini ve zevklerini aşılamaları: gerçekten " yararlıdır ama bu, zorbalıkla, ege- menlik iddiasivle olmamalı, birbir lerine. intibak şeklinde başarılmalır dır. Ailenin bir başka problemi de vakın çevre, «akrabalar ve dostlar- dır. Bu konu da'idare ve intibak ge rektiren bir konudur. Aile çocuk sahibi ölürken, vine, veni sorunlar karşısındadır. ze eşini, çocukları için ihmal etmem lidir, Çocuklar büyüdükçe de m kendi: otoritesinin — kıril süna kapılmamalı, bu konuda anne ve baba birbirlerini çocuklarının sorunlarını bilimsel a- çıdan izleyerek ' hareket etmelidir ler; erkeklerin çoğu tarafından, kadin üzerinde bir egemenlik kurma $€- bebi sayılmaktadır. Bu ise, kadını. çok ezer. Herşeyin ortak olduğu bir evde aile hayatı gerçekten güzeldir ve hareket noktası bu olursa, cin sel hayat da, çocukların o dünyaya gelişi de, para da eşlere “ mutluluk 10 Eylül 1966 yi 19 önlemek için anlıyarak ve | Kadının ekonomik bağımlılığı, ng

Bu sayıdan diğer sayfalar: