15 Temmuz 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

15 Temmuz 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS Bundan sonra olanlar öylesine süratli cereyan etti ki, kulislerin birden boşalmasından Oo kuşkulana- rak basın locasına koşuşan gazeteci- lerden çoğu, not almağa bile fırsat bulamadı. Aynı anda, CHP Tunceli senatörü Aslan Bora ile AP millet- vekili Feyyaz Köksal, Muzaffer Dö- şemeci ve Şükrü Akkanın vermiş oldukları İki önerge, Başkan Fer- ruh wi tarafından okutuldu. ger P Trabzon milletvekili Ali Rıza Uzuner bu sırada kürsüye fir- layıp da, "T.B.M.M. tarihinde bu derece haksız bir karara rastlanma- dığını" belirten konuşmasını yap- mamış olsaydı, işler daha da çabuk olup bitecekti. Buna rağmen, oyla- ma da dahil, önergelerin görüşülüp kabul edilmesi 2-3 dakika sürdü. Oylamanın bitmesiyle beraber, za- ten kapının ağzında oturmakta olan "kuyruklu yıldız"ların, salonu ses- sizce terkettikleri görüldü. İşleri bitmiş, maksut hasıl olmuş, ulufe- ler dağıtılmıştı. Devleti, bir kalemde, yaklaşık o- larak 45 milyon liralık bir zarara S0- kan ve en çok DP'li MM işine yarayan bir karar, Millet lisinin bu Pazartesi günkü 136. bir leşiminde bu hava içinde alındı. AP'li üç parlamenterin, konuyla il- gili 444 sayılı kanunda değişiklik teklif eden önergeleri, yine AP'lile- rin oylarıyla kabul edildi. Yangın- dan mal kaçırır gibi büyük bir ace- leyle kabul edilen önergelerde, "10 ve 11. devre milletvekillerinin peşin olarak almış oldukları yolluk ve ö- denekler İle avanslardan dolayı Ha- zineye intikal etmiş borçların tama- men affedilmesi" teklif edilmektey- di. .Oy çokluğudur marifet! Bu konudaki gayretler yeni değil- dir. 1961 seçimlerinden hemen sonra, ağababalarının (baskılarına dayanamayan AbP'liler, daha o Za- man, bu konuda çalışmaya başla- mışlardır. Ne var ki, hazırlanan ve yine APlilerin oylarıyla Meclisten geçen kanun, o zamanki Cumhur- başkanı merhum Cemal Gürsel ta- rafından, "Devletin alacağını Mec- lis affedemez" denilerek geri çevril- miştir. Meselenin başlangıcı ise daha ö- telere, 27 Mayıs öncelerine kadar uzanmaktadır. DP'nin "devletin malı deniz" felsefesinden yararla- nan ve çoğunluğunu yine DP millet- vekillerinin teşkil ettiği şahıslar, da- 15 Temmuz 1967 Aslan Bora Eski defterleri karıştırıyor ha 10. devreden borçlu geldikleri halde 11. devrede de yolluk ve öde- neklerinin bir kısmını peşin olarak almış, 1961 yılına mahsuben avans bile çekmişlerdir. 27 Mayıs devri- minden sonra hesaplar ortaya dö- külünce, Maliye ve bu arada ödeme- yi yapan Ziraat Bankası, yaklaşık olarak 30 milyon lirayı bulan ala- caklarının bu şahıslardan tahsilini istemiş, fakat borçluların, "Ne ya- palım, elimizde olmayan sebepler- le borcumuzu ödeyemedik” şeklin- deki mazeretleri, üzerine mesele mahkemeye intikal etmiştir. Mahke- me ve daha sonra Yargıtay, Maliye Bakanlığı ve Ziraat Bankasını haklı ulmuş, bunun üzerine alacakların SEZ şekillerde tahsili yoluna gi- dilm oglen sonra AP'nin, koalis- yon şeklinde bile olsa, iktidara gel- mesinden yararlanan Hazine borç- luları, güzel güzel yedikleri ve he- sabını âssıada ahkemesinde verdikleri bu paralan ödemek iste- memiş, AP milletvekili, senatör ve yöneticileri üzerinde baskı yapma- ya başlamışlardır. e Bunun üzerine bir formül bulunmuş ve 10. o ait alacakların faizsiz, 11. devreye ait olanlarının ise yüzde 5 faizle ve uzun vâdede taksitle tahsili karar- laştırılmıştır. Bu karardan sonra YURTTA OLUP BİTENLER i e borçlarını ödemiş- ler Bu denece kolaylık gösterilmesi- ne rağmen, hâlâ borcunu ödemeye yanaşmayanlar ise, köprülerin altın- dan çok suların geçtiğini bildikle- rinden, Demirel iktidara geldikten sonra, bu işi yeniden kurcalamaya başlamışlardır. Nihayet işin adam- ları da balm ve etrafa sızdır- madan, bazı AP'li milletvekili ve senatörlerin bu yolda bir önerge vermeleri sağlanmıştır. Maksut, ni- hayet Pazartesi günü hasıl olmuş ve AP'nin, devlet kesesinden eski ağababalarına 45 milyon liralık -bu rakam, faizlerle birliktedir- bir ha- raç ödemesi gerçekleşmiştir. Mese- lenin üzücü olan yanı, bir CHP'linin de bunlara yardımcı olmasıdır. Ya, bunun adı nedir? Şimdi ortaya, başka problemler çıkmaktadır. Bunlardan ilki, Gürselin veto ettiği bir konu hak- kında Cumhurbaşkanı Cevdet Suna- yın tutumunun ne olacağıdır. AP'li- lerin, Gürsele kabul ettiremedikleri bir oyunu Sunayın kabul edebilece- ğini düşündükleri, teklifi yenileme-. terinden anlaşılmaktadır. Fakat ge- rek Parlâmentodaki muhalefet par- tileri ve gerekse bu konuda düşün- celerini açıklayan politika dışı çev- reler, Sunayın böyle bir oyuna gel- meyeceği ve Demirel ve partisinin, eski DP'liler nezdinde iade-i itibar amacıyla giriştikleri bu açmaza düş- miyeceği (görüşündedirler. AP'liler bunun aksini düşünmekle zaten en büyük hatayı (yapmışlardır. Eğer urum böyle olursa, geçenlerde Cumhurbaşkanının yemeğinde ye- diği çerkez tavuğundan rahatsız o- lan Feyyaz Köksal, mali bakımdan şahsen hiç rahatsız olmayacaktır. Zira kendisi, 1966 milletvekili öde- neklerini 1 yıl geç alabilecek ka- dar zengindir. Ama onu bu iş için öne sürenler hayli üzüleceklerdir. İkinci mesele daha karışıktır ve içinden nasıl çıkılacağını şimdiden kestirmek güçtür. Bu, borçlarını kabul ederek, ya tamammı, ya da bir kısmım ödemiş olanların duru- mudur. Pazartesi günü Millet Meclisin- de 444 sayılı kanunda yapılan deği- şiklikle bu borçlar tahakkuk tarih- lerinden itibaren kaldırılmıştır. Bu duruma göre borçlarını ödemiş o- lanların, bu paraları geri ya tabii haklarıdır. Değişi nergele- ri görüşülürken, koltuğunda derin 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: