20 Kasım 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

20 Kasım 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Göi a, Cumhuriyet ve Yar KASINIn bu grup top- İli İsmet Paşa'nın radikallerinin çıkışlarını, (Fethi Beyin verdiği izafi bir baştan ötekine, dikkatle takip etti. Türkiye'nin yeni rejimi- nin kaderinin oynanmakta olduğunu belki herkesten iyi o biliyordu. Hükümetin tedbirlerini onayladı. Mecliste bunların lehinde oy kullanılacaktı. Hükümet destek- leniyordu. Bu karar, bir oylamaya gidilmesine lüzum kalmadan alındı. O akşam Gazi için çok faal bir akşam oldu. Grup toplantısını takiben Recep Peker, Reşit Galip gibi "müfritler"le ve toplantıda bir vaziyet almamış par- ti ileri gelenleriyle konuştu. Onlardan düğünde ii sordu. Fakat asıl onlar, Gazi'nin düşüncelerini anla- dılar ve kavradılar ki Şefin ağızından konuşan Baş- bakan Fethi Bey değil, partinin Genel Başkan Vekili İsmet Paşa'dır. Bu, daha sonraki olaylarda nasıl bir tavır takınmaları gerektiği konusunda kendileri için bir işaret yarine geçti. Gazi aynı akşam Bakanlar' Kurulunu da kendi başkanlığında. topladı. Toplantıda "huzuru mutad ol- mayan" i işi vardı: ri Paşa ve Genelkurmay İkinci Başkanı Kâzım - y- Paşa. Orada, Sıkı Yö- netimin tatbikatı ve almasak askeri kararlar konu- 26 1001 şuldu. İsmet Paşa işin savsaklanacak tarafı olmadığı görüşünü savunuyordu. Gece Gazi, İsmet Paşa'yı konuşmak için alakoy- du. İki e R günün olaylarının bir tahlilim yaptılar. Grupta bir hava yaratılmıştı ve İnkılâbın korunması için yurt çapında esaslı tedbirlerin alınmasını Meclis çoğunluğu kabul edecek istidattaydı. Fethi Bey Mecliste açıklamalar yapıyor Hükümetin kendi partisi Grupundan geçirdiği Sıkı Yönetim ilânı ve dinin istismarını sert şekilde ce- zalandıran kanun maddesi teklifi Meclise Çarşamba günü getirildi. Toplantı, mütad veçhile öğleden sonraydı. O tarihte Mecliste bulunanların bugün anlattık- ları, milletvekillerinin oldukça heyecanlı oldukları- dır. Bunun sebebi, kontrolü imkânsız çok haberin kemi golaşmasdır Bilhassa İngiliz mahreçli ha- berler nı diye damgaladıkları olaya karı- Kanlar ll 0 bin diye veriyorlar ve Türk bir- liklerinin bunlarla başa çıkamadığını müjdeliyorlar- dı. Gerçekten de kuvvetlerimizin mütemadiyen geri çekilmeleri ve Şeyh Sait'in yer yer köy, kasaba ve ce- birleri zaptetmesi endişeleri arttırıyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: