20 Ağustos 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

20 Ağustos 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Akşam e- - — ——— 'e Tetrika numarası: 95 Meraklı hikâye tefrikası: 5 BAsUŞ > Her akşam a K « 5;:4 ' bir hikâye ABDÜLHAMİT VE AFRODİT —— ÇO / j Birçok — kadınların - nazarında, | Fakat, yıllarca yaşamlan ıztıraplı GEREKR AT AAA RRRDLAL BND — Ş ğ " meşhur adamların, bilhassa sanat- | hayat, sefalet, yorgunluk, Yazan: İskander Fahreddin ' kârların zevceleri ne mesutturlar, | Kkadını porsutmuş, harap eti değil mi? Öyle ya: Kocasının şere-| Yaşından e finden büyük bir kısım da onun | nüyordu. Nihayet, işte, muvaffa- | || bissesine düşüyor! Halbuki, bunu | kiyet kazanmışlardı şan şeref, LA böyle sanmak ne hatal! İşte, Char- | Servetl Ş )' K Li Çlapliara; NaK Tinder'in | | Lâkin, erkek, yeni hayat de- karları bu. meşiiur artistlerden, | Ko - idleğe, BMNc balindea börük bi sleak e bata bip | stenmıya başladı.. Salonuna misa- Fohim paşa Melâhati kandırmağa muva- ffak olmayınca: «kız bir gün, unutma ki | elime ve ayağıma düşeceksin! O vakit y vi ben sana gösteririm... demişti. Ü leUCEİ.ER 5 ARA Sit fir çağırdığı zaman, karısını, gö- « Melâhat hanımefendi Padişanın biricik gözdesi imiş.. Artık, © vadetlikten sonra, bu işe olmuş bitmiş nazarite bakmalıyız!. dığı zaman, / kanı Melâhat odasına geldiği zaman | bozuk, terbiyesi kıt, ahlâk düş- | — tnzilizeeden nakleden: CİNgöz — | hangi Tresadir. ei " n mart ayında kudurmuş dişi kedi- künü ve gaddar bir adamdı. $ l edtitk ğiketekalai lünce AT <Y Ğ L — L e ae B — mırıldandı.. Yattı, kalktı. türlü — kaktı ki, Fehim paşanın çok | kolay bir işti. istifler yükseldikce i.ı;, gayet — aşikâr: — Herkes | son derece âşık ;ıldıı. 'Pn' vi * K uyumak kabil olmıyordu. İzzet ve | dostları, metresleri vardı. Melâhat | derhal birbirlerinin üzerine çıka- | (— ( L Di diye, prenses, “D.., Febim paşalara fepa balde kız- | böyle maruf bir serseri ile bir | rak paketleri raflara yerleştiriyor | yaamı savlan bu dâhi çocuklar, | evine geliyor; Saatlerce; atölyeşe taştı. Hiddetini yenemiyordu. dakika bile yalnız kalamiyacağını — lardı. Evvelâ müşkül görünen bu | (, L L l a ayrı | onunla beraber kapalı kalıyecdu. İzzet — paşaya — çıkıştığından | anlayınca ona yüz vermemişli — iş onlara yavaş yavaş kolay geh | bi hayat sürmektedirler; bambaşka| Karısı, 'bu . vaziye ti biliyor. dolayı memnundu. Onun ara sıra lamafih, Fehim paşa, yaver — meğe başladı. bir zihniyet sahibi bulunmakta: | Pir taşkınlık yapmadak - için, böyle saman altından sü yürütüp — Kâzım bey gibi genç, yakışıklı O gün akşama kadar çalıştılar | ga e e icin mecbur olan | dişini sıkıyordu. Günün birinde, uzaktan seyrettiğini biliyordu. Za- | ve kibar bir adam olsaydı, sahip — ve çikolata paketlerini raflara | K Çiz) — ll GD SD DD | artık, biçak gemiğe — dayan ten onları, kendi aleyhine ittifaka | olduğu kuvvet ve nufuzdan isti- | ye sandıklara yerleştirmenin usul- 9 kapıyı açıp da karşısında prensi zaman, sert bir tavurle karar verdikleri gün gizlice ve | fade etmek — için onunla te- | lerini öğrendiler. P n N ef C CÜ Gürdü Taslaa” dÜ A Bipden ( Güpemeği we buki de <daima * — Algeni Üciü Cabill paydos | — Eskiden —- operada — aktrislik | — — No içtiyorsunuz? - diye beri, artık, Fehim we İzzet paşalara | birlikte yaşamağı göze alacaktı. | olunca, yarım günlük mesailerine etmiş bir — kadın tanırm . ki, | gordu. itimadı kalmamıştı. İzzet paşanın | Fakat, Fehim paşanın nihayetsiz | mukabil ikişer buçuk şilingi ala- | devrinin en meşhur opera aktörü | — Prenses, heyecana bile kapı bu. za'fından anlaşılıyordu. ki, | israrlarına rağmen, ona daima ce- | çak sevine sevine sokağa çıkan | ile evlenmişti. Kocasını okadar | madan, alaycı ve iStihkar edi Fehim paşaya — verdigi sözden | vabı red vermiş, elini bile öptür- | cüceler bakkal — dükkânından | çok sevdi ki, hattâ, ona yücüdünu| bir tebessümle, rakibesini tepe- nükül etmişti. memişt epice yiyecek aldılar ve iyice | hasretmek için, sahneyi bile | den tırnağa kadar süzdü : Fakat İzzet paşanın dilinini ab | — Fehim paşa bir gün, gene on- | karınlarını doyurup, sabaha kadar | bırakti. Kendini ev hizmetlerine | — — Madam “D.... ile mi şeref- tında, çıkarmağa —cesaret ede- | dan böyle fena muamele görünce:| sağa sola kıpranmadan güzel bir | verdi. Fakat, kocası, onu terket- | Yap oluyorum? - diye sordu. mediği bir şey vardı. — Kızl Bir gün, unutma ki, | uyku çektiler. miş gibi idi. Bütün hüviyetini | | Kadım bu maceraperest pren> Artık anlaşılıyordu ki, Fehim | elime ve ayağıma düşeceksini | — Sabahleyin, fabrika düdüğü se- | perestişkârları olan kadınlara has- | SeSiS küstahlığı karşısında, artı paşa Padişaha Melahat aleyhinde | O vakit ben sana gösteririm.. — | sine ilk önce Cak uyandı. Tediyordu! bu a alndlare N” îîl'a'ıîî.;dıîî;.“ 3:'.:. enşesinden bir şeyler söylemiştil Demişti. Kardeşine seslendi: le sürdü. Fakat, nihayet yaş iler Pabat 2Duriizin atölyeden çile Melâhat bunu keşfettiği zaman | — Melâhat, Beyoğlu mutasarrıfının — Tom.. Tom.. Haydi kalkl iş | 1.di, Yaş ilerleyince de, Don Ju | tığı B Br GÜŞt tiği lâhat, Be a Ş 'aş ilerleyince de, tığını görünce, duraladı. Ressam, asabiyetinden kendini minderden | bu sözünü hiç unutur mu idi? — | vakti geldi . (an'ın kadınlar indindeki itibarı | karısının âleme göründüğü İçin, , indere atıyordu. Öyleya! Melâhatin| — Ve şimdi iyice anlamıştı ki, | — Tom, lastik top gibi, yatağın- | düştü. Artık, muvaffakiyetlere, | okadar solgun benizli, okadar y kızmakta hakkı vardı. Önunelinc, | Fehim paşa kendisinden. intikam | dan fırladı. Gözlerini uğuşturarakı | yandeoulara, Tocasında) onu ziya- | bozulmuştuki, kadının (deminki Fehim paşayı gözden “düşürmek | almak için güzel ve siyasi bir | — — Cakl - dedi - insanın karnı | et etmelere, kokulu mektuplara | kıskançlığı merhamet ve ıztıraba Fehim | tuzak kurmuştu. tok olunca ne rahat uykü üyü- | Clyeda,., inkılâp etti. Sabık model, başını ; nazarı | — Melâhat yor... Midesini düşünmeden mesut'| " “Aynaya baktığı zaman, artist, | Hacaletle önüne iğerek: ikkate alan Melâhat, onun aley- | — — Benim için kazdığı bu ku- | ve müreffeh yaşayan insanlara | karşısında, soluk, kırışık bir yüz |— — Madam sokağa çıktı, efen-) hinde şimdiye kadar esaslı hiç | yuya mutlaka onu düşürmeliyimi | şimdi gıbta etmeğe başladım. görüyürüm. Mastara, onü gü dim. Ben, hizmetçiyim! - dedi. bir teşebbüste bulunmamıştı. — Diye söylenerek yatağına girdi | — — Merak etme Toml Azım ve | etmişti. Bütütün maneviyatı kır | —< * * * * * 2 y ee Nuriyi tam balkondan aşağı | ye gözlerini kapadı. zekâ el ele vererek çalışırsa onlar | ylıyordu. Karısının gözleri önün- İşte, size, sanatkârların, ekse- atacağı — sırada Padişahın| bil- gibi olmak güç değil! de erim erim erimekte idi, Fa- | Tiyetle karılarım düşürdükleri va- * vasıta buna mani olması da gös- i Cak ve Tom, çikolata fabiika- babie üktii * anatkâyak | eti teriyordu ki, ortada Nurinin ha- | Abdülhamit tereddüt ve merak h kat, sabik aktris, H İ t Sına muntazamen bir ay devam | Çizli derdini keşfetti. Kocasının aa geei katelef “ içinde, ettiler. BER LN ,â',nm_ imLA him bir hadise vardı. — Padişalami . Vallahi, billâbi | — Onlara “Habriladar * Çikolara | 'aldatıklığı zamanları bile aramıya î İzzet paşa ağrından Bir şey ka- | kulaklarımla dinledim. fareleril./ diyorlardı. başladı. ü %ı"' € çırmıştı: Melâhat hanım Cemiyeli | — — Ne diyorlardı? Cüceler, herkesin çıkamadığı ve | — Bir gün, yeni bir piyesi sahneye Z B 5 8 hafiye meselesile alâkadarmış.. | — — “Melâhat hanımefendi Padi- | yetişemediği rafların ta tepelerine | koymuşlardı. Aktör, vaziyetin, an- ü Bu tamamiyle - Fehim paşanın | şahın biricik gözdesi imiş... Artık | kadar çıkarak diger amelelerden | sızın değiştiğini gördü. Yeniden, Halk sütüunuü uydurmasıydı. Melâhat zaten, Fe- | o vadettikden sonra, bu işe © | duha fazla istif yapıyorlardı. kendisine aşk mektupları geliyor! n bim paşadan bir darbe Bekliyordu. | muş bitmiş nazarile bakmalıyızı,, | — Bir ay içinde fabrikada kendi- | Evli ve kocası âdeta Öthello de- Zayi Fehim paşa, Nazikter hayatta | diyorlardı. lerinik. zekâ ve faaliyetleri saye- | recesinde kıskanç velkorkunç bir | » Teztünz zt yazat çit siyakı etizah iken, onu araya koyarak, kendi- | — — Yakalananlar arasında, bu | sinde - sevdirmişler ve tanıtmış- | kai âtonil binmurelte wltöre | İSefanda httas kağadi e aakert tariie siyle bir gece sabaha kadar / sözü söyliyen adam da var mi? | lardı. : îıi'"'ofmı_ li rakrban | Zölam ai malma yi ea halvet kalması için çok uğraş- — Hayır Padişahım.. fakat hiç * bundan (fazla bir şey istemiyor. Ka Kıdı;ı, * SÜD mıştı. merak buyurmayınız! biriki gü Bir gün fabrika direktörü, ya- | Halâ hoşa gider vaziyette bulun” a Melâhat bu hissiz çapkından | kadar onu da yakalayacaj mında ihtiyar kâtip olduğu halde TC L kak H 3 mi: hoşlanmamıştı. Fehim paşa, ağzı Üüsbei V) Vlmülümi tufişe çikmet. mak onun için kâfi... İşte, tekı iş arayan bir kariimiz : el taze can buldu. Neşesi yerine | — Bendeniz askorüikle hir alâkam yoktar, ada | — Çikolata fabrikası direktorunun n yaşım otuz! z d SOŞ a B canı direktorunun | geldi. Her akşam, ahalinin kar- | yaşım omuziur, okur yazarım, ailiyele e L ğünü | şna — yeni — “bir coşkunlukla | Mübaşirliğe girmek İstiyorum, nesuratle işidiyorlardı. Fakat, amele başı | Çikiyor. ve bangi makama — müracaat etmek m « | bendilerini çok — sevdiği — için, | “ Tam o sahnedeyken, — zavallı | İrimdir, İatfon ve inorhamazan gezete Devlet Demiryolları ve Li öledler merik imiyor, işlerine | ha Söbanda eli değinl |e eli SA bi D manları umumi idaresinden: 'e ğişlirmeğe uğraşarak şu satır- | eDişte —abakani, bemt | KELL Bamlar) gn — Doğrudan doğcuya aöliye i ları yazmakla dür: canb odi Münakasası fesholunan 60 km. yol malzemesinden yalnız küçük | kısımlarını gezdikten sonra, paket 'i Yazmakla meşgul S C e Kaslssöle toktari kapak xartla münakasaya kolmuştar. eee DE 4 güüü ni n ae he kodar güzel- | » Galata lnlesi hakkında Münakasa 28 Eylül Cumartesi günü saat 16 da Ankarada Delet — Cak derhal bir tezgâhın iç 3) Üti Korlnareyaakdnrir z ni a n İ daha hiç bu geceki derecesini | olan vakit kütrelorinden. bahsotmiştik. Demiryolları İdaresinde yapılacaktır. tarafına geçerek iki basamak | Bulmamıştı. Zevcenizi öyle İıs- | Bu münüstbelle karilerimizden biri gön Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarıni ve muvakkat | merdivenin üstüne çıktı. Dışardı derdi ztupta diye hi merdivenin ö h. Dışardan İ kanıgerüm KE c Okuin” gerinde | derdiği bir moktupta diyorkiz teminatlarını ayni günde saat 15.30 a kadar umumi Müdürlük kale- | bakınca boyu uzun bir adam gibi | aha Ka a Gd ÜÜ aa Külgşine kmvak Yakit kar küme yermeleri ialariar örünifordu. Fakat Tn atele | lanmayı pek isterdimcn V aai Şöküe Tünei yüker zf gi Talipler münakasa şartnamelerini 10 lira mukabilinde “Ankarada, | ile bu tedbire müracaat edememiş | aa zaralk basdarşi Srar. | siren düdüğü bu. vaziföyi daha güzel Maleme dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik | ve ortada kalmıştı. ni NN NE ünertye 'ğ':;]: İESM FUt cakme ee Üi edebilirler. lâirekiur Tomu görünce kâtibe | <Zurap çekerler. Suz yere masraf ta edümemlş olur | » sordu: Zayi Emniyet sandığından: — | " vckan verlen bld | aiç do ai aüi dde| ni ni aat aa nuz.. Adam katlığı mı vardı? İK i is. tazkeremi zayi - ttim, yenisini Halka her türlü kolaylık göstermeği Sandık vazife bilir. Emlâkini | — Kâtip lnyı:d:ğıbaktı e E gel İ | ei GA TEE DN İpotek göstererek Sandıktan para istikraz edecek müşterilerden | — — Ben fabrikaya böyle bir | Aynt zamanda morel e Tei Karadeniz Uroğli Buzhanesi işlerini bizzat görmiyenlerin dellâl ve komisyoncu gibi hariçten bazı | cüce kabul etmedim. b geee CĞ Sadık oğlu Sahri kimselere müracaatla fuzuli masraf ihtiyar etmekte oldukları nazarı | — Dedi. LA O LĞ iş arayanlara re alınarak bu kere Sandık bu gibi müşterilere kolaylık olmak | — Amelebaşı cebinden defterini | müy Pa GAADRE CN Alisızın | anayi mektebi mesunm olup az A üzere mahsus ve muvazzaf memurlar tayin etmiştir. Vergi ve bele- | çıkarı Te Table bağlatn ı Atıkana, | aanca bilen Türk gençlerinden üçaü diye ve Tapu idarelerindeki bu İpotek muamelesini b memurlarımız | — Kâtip elen ük bir şefkat göstermişti Ma. | SGcRler bilahere ihtisas kesbertizteri sofıta vasıtasiyle ” yaptırabilecekler ve kendilerine ücret ve aidat namile | gadı unutmuşlar galibal Cüceler | vaffakıyelin — verdiği sevinçle, | yeçve , sekiz dokuz lra üeretli kalg. bir şey vermiyeceklerdir. Alâkadarların malümu olmak üzere ilânr | fabrikamızda bir değil, mükâfatı — kazandıklarının — he- | BDahtiyar hanında < Tark Makina yur keyfiyet olunur. (Mabadi var) | men ertesi günü evlendiler. | dunu » müracaai edebilir, D a Raaaa aai ie eee eei eee eee L G e mzaladığı kâ-

Bu sayıdan diğer sayfalar: