17 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

17 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dikkat: — 2 Bilmece hallini 16 gün zarfında gön- deriniz.İk ır) ile almadığınız he- diyeleri bir daha alamazsınız ! i . Bir-z da gülelim .. Japon - Çin Kedi fareyi yakalamıştı. Ara- larında şu muhavere geçti: Kedi — Şimdi kendini Çin farzet.. Ben de Japonum.. Seni bir lokmada yutacağım!.. Fare — Sen beni yutacaksın amma.. Bak arkadan beş kişiden mürekkep Cemiyeti akvam geliyor. Onlar da seni ezerleri. Kedi Cemiyeti akvamı görmek için başını çevirdi. Fare fırsattan isti- fade ederek kaçtı. Gelen; 5 kişiden mürekkep bir sivrisinek ordusu idil Fıkra mevzuu Sınıf arkadaşlarımdan biri bana sordu: — Sen yazdığın fıkraları nasıl buluyorsun? — Aklıma geliyor... — Öyle ise bir fıkrada ben yazacağım... Aklıma geliyor. — Ne geliyor? — Fıkra mevzuu bilmediğim... Bunu yazarsam herkes bana güler. Ben de fıkra yazmış olurum!?. Maksat güldürmek değil mi?! Kaş yaparken... Sabahat Hayata bir tokat vur- du, ağabeysi onaüç tokat vurdu: — Senin hiç merhametin yok mu ? İnsan kendinden küçüklere şefkat göstermelidir. Yok yere onları dövmemelidir. Kabahatı olsa bile eyi sözle mukabele et- melidir |, Sabahat boynunu büktü : — Kendinden küçüklere şefkat göstermek lâzım da sen beni neye dövdün ağabeyciğim ? — o. 1? Bir allâme — Çok hastayım.. Doktordan ilâç aldım.. onu yaptırmağa ecza- haneye gidiyorum... — Amma aptalsın.. Şimdi o reçe- teyi yaptırmak için kim bilir kaç kuruş vereceksin? iyisi mi, doğ- rudan, o reçeteyi yut.. Nasıl olsa eczacı da sâna onun içinde yazılı olan ilâçları verecek değil mil?.. Muzika Aç karnına oturmuş derse çalışıyordu. Kardeşi bir aralık: — Fikret ağabeğim yukarıda ut çalıyor dedi. O, güldü: — O yukarda ut çalıyorsa, benim karnım da burada davul çalıyor!? Bir cevap! Birinci Fransuanın dalkavuğu “Tribole,, asılzadelerden biri ile alay etmiş. O da kızarak: Seni dayak altında öldüreceğim. diye korkutmuş. Tribole doğru Krala gidip şikâyet etmiş. Kral : — Seni öldürecek adami bir saat sonra astırırım! diyince, Tribole : — Bir saat evvel astırsanız olmaz mı? demiş. Sehep! Bölük zabiti emir verdi.. — Bir nefer gitsin şu ilerdeki yola baksın gelsin, asker geçe- bilecek mi ?. Moiz koşa koşa gitti, ve geldi: — Gittim, yola baktım ve döndüm. Toplar geçebilir, suva- riler geçebilir fakat piyade ge- çemezl.. — Sebepl.. — Yolda bir köpek var, piya- de geçerken belki ısırır. Bafra'da çalışan yavrular Bafra'da Himayel Etfal için çalışanlardan bir grup Arslanın ölümü karşısında... Ihtiyar bir arslan mağarasının önünde kuvvetsiz yatıyordu ve ölümünü bekliyordu. Daima ondan korkmuş olan hayvanlar ona acımıyorlardı. Bilâkis kendisinden kurtulacaklarına seviniyorlardı. Evvelce arslanın takibine uğramış olanlardan birkaçı ona kerşı olan kinlerini göstermek istiyorlardı. Kurnaz tilki hiddetlendirici sözlerle onu kızdırıyordu. Kurt en fena küfürler söylemişti. Öküz onu boynuzlarile itiyordu. Yaban domuzu da zavallıyı dişile yaraladı Hattâ miskin eşek bile ona bir çifte savurdu. Yalnız asil beygir, sakin, sessiz durdu.. Ve arslana hiç bir şey yapmadı; hem de onun evvelce anasını rağmenl.. Eşek sordu: parçalamış olmasına — Sen de arslana bir tekme atmak istemiyor musun? Beygir cevap verdi: — Ben bunu yapamam.. Zira, artık, bana zarar vermiyecek bir düşmandan intikam almayı alçaklık bilirim!?.. - Ludner Perviserden - Küçük muharrir Mekteplerde : Telebe gecesi Çarşamba akşamı İstiklâl lise- sinde son sınıf tarafindan bir müsamere verilmiştir. Bu müsa- mereye Servet beyin serbest mü- nakaşalı konferansiyle başlanmış, müteakiben şiirler (o monoloğlar okunmuştur. Bilhassa Istikbal için çok şeyler vadeden Kudret bey çok güzel “diyeceğimiz taklitli monoloğunu söyledi. Sonra bir damla yaş, bir deniz, bir umman piyesiyle pişkinler komedisi temsil edildi. Gençler cidden muvaffak oldular. Tebrik ederiz. izcilerin seyahati istiklâl lisesi izcileri bu ay sonunda yani kurban bayramına yakın, bir Bursa seyahati yapa- caklardır. Seyahat bir hafta kadar devam edecektir. Mektepliler futbol takımı turneye çıkacak Haber aldığımıza göre teşkil edilmiş bulunan mektepliler fut- bol takımının bir turneye çıkması katileşmiştir. Bu seyahat haziranda yapılacak ve genç mektepliler Bulgaristan, Macaristan ve Ana- dolu dahilinde maçlar yapacak- lardır. Çocuk şiirleri : Çalışırsak Çok küçükken yaramaz, Söz dinlemez, anlamaz, Bir çocuktum haşarı. Lâkin şimdi bunları Düşündükçe kendimden Utanırım daima ben. Büyüdüm, fakat şimdi Anlıyorum her şeyi Bize lâzım çalışmak, Vazifeye alışmak, Bizde varken bu iman Yühselir aziz vatan. Süleyman Nehip Cemillerin bir bahçesi vardı. Içinde güzel çiçekler bulunuyor- du, Cemil bu büyük bahçe içinde ayrıca küçük bir yeri ayırmış, orayı kendi tarzıle süslemiş, çiçek yetiştirmişti. Burayı her akşam sulayor, fakat asıl bahçeye hiç bakmıyordu. Annesi bir akşam, Cemil, kendi ufak bahçesini su- larken ona bağırdı: — Kendi bahçeni sulamayı bi- lirsin. Hepsini sulasana!., Cemil boynunu büktü: — Anne bahçenin hepsi çok büyük.. Bukadar yeri ben nasıl soyabilirim.. Eger benim bahçem gibi küçük olsaydı günde yirmi kere sulardım. — Öyle ise mesele yok, oğlum! Mademki bahçe küçük olsa yirmi kere sularım diyorsun... O halde büyük bahçeyi günde bir defa sulayacaksın! Çünkü büyük bahçe senin bahçenin yirmi misli değil, ancak on misli büyüktür. K.M. Açık muhabere : O Kalecikte Necmi Doğan B. - Is. Eminönünde Selânik Bonmarşasına mü- racaat ediniz, © Türkân H. — Yaptığınız resimlerle (Resim Sergimiz) e iştirak ediniz. Yaz- dığınız şiir ve yazılardan bazılarını Çocuk Dünyası muharririmize gösteriniz, bir defa okusun. Fikrimizi ondan sonra söy- keriz. Akşam bilmecesi İ İsim: Halli : — 17 Mart 932 Bir yavrunun yıldönümü — Nevhiz üç yaşında — Birdenbire koşuyor, Seviniyor, coşuyor, Ağlıyorken gülüyor, Çıtır pıtır söyliyor.. Aman şu hale bakın.. Süslenmiş gene çapkın, Öyleya doğum günü; Onun sanki düğünü. Kendi gibi küçükler Gelecek, birer birer, Doğumun kutlu diye, Bu gün ne mutlu, diye.. Hakkıdır süslenir yal.. Eğlensin doya doya... Böyle mesut görünce, Yakalayıp ilk önce Okşamak istiyorum.. Ayrılmasa, diyorum.. Fakat çapkın durmazkil., Bir yerde oturmaz kil.. Oturma, durma sakın.. Ne yapsan senin hakkın; Zaman geçsin hayhayla, Gülüver kahkahayla. Hayatta eğlen yaşa, Yaşa Nevhiz sen yaşa.. iMSET Bilmecemiz Geçen yıl yarım kalan, Bizim eski masaldan Bir parça daha işte.. Hatırlanır elbette; Bu öyle bir masal ki: Duymayarı yoktur belki, Takvimlerden koparak Yüzlerden fazla yaprak; Göründü mart on yedi.. Nevhizin günü, dedi, Bu onun üç yaşıdır.. Dördüncünün başıdır. Zaman geçiyor zaman, Arkasına bakmadan; Nevhiz; sevimli, güzel, Hayat için bir emel Gibi büyüyor şimdi.. Görseniz ne serpildi; Vücudu tombullaştı, Herkes de buna şaaştı.. Acap nedir sebebi?.. Gözleri alev gibi.. Teni beyaz bir ipek; Nevhiz, ne güzel bebek.. Saçları sarı sarı; Yaramazdır, haşarı.. Yukardaki b okundukta: 1 « Ipekli bir nevi kumaş (9), yazmak (4). 2 - Emmekten erori hazır (2), büyük (8), hükümet merkezi (6. 3 - Büyük ve güzel bir kazamız (16). 4 - Çizgi (3), zaman (2. bağışlamak (2), İK (2). 5 - Nota (2), su (el. Yukardan aşağı okundukta: 2 1 - Bir çalgı (5), 2 - Bir meyva (51. 4 - Kalın sicim (2), uzak nidası (2). 6 - Bir ecnebir kadın ismi (51. 6 - adet (3). 7 - Mobilye (41. 8 - Kışın bizi üşüten (8). 9 - Izmirde çıkar (31. 10 - Umumi (2). 11 - Nefi edatı (21. 12- Havalsl. 13- serpuş (51. 14 - Ikisinin ortası (3). 15 - Berberin vazifesi (41. Kelimeleri okunsun. ( Parantez içindeki rakamlar, bulacağınız kelimelerin kaç harfli olduğunu gösterir | Hediyemiz: Doğru halledenlerden “ iaciye şık bir fotoğ- raf makinesi, 2Zinciye Türkçe - Fransızca lügat ve ayrıca 200 kariimize albüm, şekerleme, çikolata, bisküvi, cetvel, defter, mürekkep, kitap, atlas ve sair hediyeler veriyoruz. Çocuklar! Resim ZE KL Se e 7 EE KATE. EŞ Müsabakamıza iştirak ediniz! EE NE A LE GS SP EE) ERİ Miniminilerin köşesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: