17 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

17 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bletmmende ikti mmm e DA ŞAM Sahife 5 i Cenupta kaçakçılık Bir kaçakçı yaralı olarak yakalandı Kaçak eşya geceleri sokaklara atılıyor Cebelibereket, 13 — Hudutta gümrük karakolları teftiş ediliyor. Ibtisas mahkemeleri faaliyete geç- miştir. Kaçakçıların bundan çok müteessir oldukları muhakkaktır. Kilis mıntakasında hudut köyle- rinde bulunan bazı kaçakçılar korku yüzünden mevcut eşyayı gece vakti sokaklara fırlattılar. Kaçakçılık hakikaten çok kuvvetli bir darbe yemiştir. Dörtyol kazasının Gözlüdere köyünden Halil oğlu Mehmet Duran, Suriyeden Türkiyeye ge- çerken huduttaki jandarmaları- mızın dur kumandasına itaat etmiyerek firara kalkıştığından kendisine ateş açılmıştır. Bileğin- den yaralı olduğ halde yakalan- mıştır. Vücuduna sarılı 4 kilo ipek iplik bulunmuştur. Apollon takımı Kurban bayramında Izmire geliyor Önümüzdeki kurban bayramın- da üç maç yapmak üzere Atinanın kuvetli takımlarından (o Apollon İzmire gelecektir. Apollonu İzmire getiren K. 5. K., Altay takımlarımızdır. Bir aydan beri yapılmakta olan mu- haberat iyi netice vermiş ve Apollonun gelmesi katileşmiştir. Maçlar K. 5. K. Altay ve bu iki takımızın muhteliti ile yapıla- caktır. Saadet vapuru hâlâ kurtarılamadı İzmire giderken karaya oturan Saadet vapuru henüz kurtarıla- mamıştır. Veriler haberlere göre vapurun açılan rahnesi büyük bir zararı tevlit etmiştir. Söylendiğine göre vapurun tamiri için sarfedilecek para asıl kıymeti kadardır. Amerikan kollejinde Mektep idaresile son sınıf talebesi arasında çıkan ihtilâf Izmir, Amerikan kollejinde ta- lebe ile mektep idaresi arasında bir ihtilâf çıkmış ve son sınıf talebesi mektebi terketmiye mec- bur kalmıştır. Hâdise şu suretle cereyan et- miştiştir : Son sınıf talebesi, imti- hanların yakınlaşması münasebetile iki gece evvel, gece yatısı hususunda muayyen olan saat geçtiği halde mütalâaya devam etmişlerdir. Bu yüzden nöbetçi muallim ile talebe arasında kısa bir müna- kaşa geçmiştir. Mektep idaresi hadiseyi mektep otoritesine teca- üz şekline sokarak talebeden Cibat ve Mustafa Sezai efendiler hakkında bir haftalık tardı mu- vakkat cezası vermiştir. Fakat diğer talebe, mektep heyeti (idaresinin bu kararını haksız bularak itiraz etmişlerdir. Mektep heyeti idaresi bu sefer son sınıf telebesinin kâffesi hak- kında tardı muvakkat vermek cihetine gidince; talebe, mektebi terketmişlerdir. Maarif idaresince tahkikata başlanmıştır. pi Tahdidi teslihat Konferans müzakeresini tehir edecek mi? Cenevre, 16 — Tahdidi teslihat komisyonu reisi M. Henderson dün öğleden sonra Fransız baş vekili M. Tardieuile görüşmüştür. Bu mülâkatta konferans me bir ay fasıla verilmesi gö müştür. Fransanın bu teklifine taraftar olmadığı söyleniyor. Bu mesele riyaset divanında görü- şülecektir. Konferans bahriye komisyonu toplanarak (omüzakerede bulun- muştur. Hattı harp gemileri ve kruvazörlerin hacimleri ile topla- rın çapı, gemilerin baş adedi mevzuu bahsolmuştur. Bu hususta birçok teklifler vuku bulmuştur. Bunlar tetkik edilecektir. Konfrans siyasi komisyonu da manevi terki teslihat meselesini müzakere etmiştir. Bundan'maksat harp aleyhindeki fikirlerle müca- deledir. Bunun maddi terki tesli- hat kadar mühim olduğu kabul edilmiştir. Bu münasebetle büyük bir konfrans toplanacak, buraya matbuat mümessilleri, büyük mat- baacılar davet edilecektir. Yeni bir iz Lindberğin oğlu hâlâ bulunamadı New York 16 (A.A.) — Bun- dan altı ay evvel iki mahkümun hapishanede bulundukları sırada, Lindbergin yavrusunu kaçırmak suretile mumaileyhe fenalık yap- mak için birbirlerine telkinatta bulundukları (o polis ( tarafından haber alınmıştır. Bu yeni haber; polise, takibi icap eden ve büyük ehemmiyet atfedilen temamen yeni bir iz teşkil etmektedir. Bu malümat, son defa tevkif edilen bir erkekle bir kadının isticvabı sıralarında öğrenilmiştir. 21 milyon kâr Intihar eden kibrit kralının vaziyeti Stokholm, 16 (A.A.)— Svenska Dagblan gazetesinin bir muhabiri, intihar eden kibrit kralı Kreugerin yakınlarından olan İsveçli bir maliyeci ile görüşmüştür. Muma- ileyh, konsorsium tarafından te- mettülerin (tevzi edilmesi için ittihaz Oedilmiş olan kararın temettü fikdanından ileri gelme- diğini, temettü miktarının 21 milyor dolara baliğ bulunduğunu, bu kararın krediler hakkındaki tahdidat ve cihanda hüküm sür- mekte olan buhran dolayisile ittihaz edilmiş olduğunu beyan etmişti. Konsorsium müdüriyeti, intihar- dan evvel ittihazı takarrür etmiş olan bu kararı tetkik etmektedir. Hükümet, işlere nezaret etmek üzere hususi bir memur tayin etmiştir. Bir gazete muhabirine beya- natta bulunan maliye nazırı, Kreuger konsorsiumunun vaziye- tine müteallik tahkikata iştirak etmesi lâzım olduğunu söylemiştir. Gazeteler, ecnebi mahafilinin endişelerini teskin edebilmek için vaziyetin tavzihini istemekte, fa- kat: aynı zamanda İsveçin tam bir sükün manzarası arzetmiş ok duğunu kaydeylemektedir. Manisada sürek avı Manisa 15 (Hususi) — Manisa kazasında yapılmakta olan sürek avları neticesi olarak bir hafta içinde 1 santer, 3 çakal, 2 tilki ve 33 domuz ki ceman 39 zararlı hayvan öldürülmüştür. oAvlara ehemmiyetle devam ediliyor. Akşam Avrupa siyaseti Fransız - Italyan münasebatı Iki hükümet arasında dosluk cereyanı Roma 16 — Fransa ile Italya arasında bir anlaşma tesisi için Fransada baş gösteren cereyan burada memnuniyetle karşılanmış- tır. M. Poincare yazdığı bir ma- kalede Fransız oObaş vekili M. Tardicunün, Italya başvekili ile hemen görüşmesini tavsiye etmişti. Bu münasebetle Tribüna gazetesi bir makale yazarak diyor ki: “Fransada şimdiye kadar Fa- şizme yegâne taraftar olan sağ cenahtı. Şimdi diğer sınıflar ara- sında da İtalya ile dostluk cereyanı görüyoruz. Esasen halk şimdiye kadar aleyhte bir vaziyet almamış yalnız lâkayıt görünmemişti. M. Poincare'nin, fransız baş vekiline M. Musolini ile hemen görüşmesi tavsiyesine M. Tardicu istical ile değilse bile herhalde dostane mukabelede bulunmuştur. Bulgar borçları Şimdilik moratoryom ilân edilmiyor Sofya, 16 (A. A.) — Nazırlar meclisi, dün akşam Paristen gelmiş olan milli Bulgar bankası müdürü M. Mintchiloffu dinlemek ve dün vadesi hulül etmiş olan tediyat hakkında bir karar ittihaz eylemek üzere bir gece içtima akdetmiştir. Nazırlar meclisi, Paris müza- kerelerinin takip edilmesi arzusunu izhar etmiş ve 15 martta vadesi hulül edececek olan taahüdatı ifaya karar vermistir. M. Montchiloff, bu sabah yeni talimatı Ohamil olduğu halde Paris'e gidecektir. Radyum madeni Londra, 15 — Kanadada büyük göl civarında radyum madeni keşfedilmiştir. Bu sayede radyu- mun ucuzlıyacağı ve her tarafta radyum bulundurulabileceği ümit ediliyor. Tiyatro buhranı Paris operası her ay 20 bin lira zarar ediyor Paris, 15 (A.A.) — Milli opera tiyatrosunu filfül idare etmekte olan müdür M. Jaegues Rouchbe, güzel sanatler nazırı M. Mario Roustan'a tahriri istifasını ver- miştir. Müdür, nazıra vazifesini 31 martta terkedeceğini bildir- miştir. M. Rouche, istifanamesinde bilhassa diyor ki: o Tiyatrolar buhranı, günden güne daha mahsus bir şekilde tecelli etmek- tedir. Operaya verilen tahsisat kâfi değildir. Hali hazırda opera- nın aylık açığı 255,000 frank (20 bin lira) dır. 8 senedenberi kaybolmuş bir kâşif Londra, 16 (A.A.) — İsviçreli bir avcı, Sao - Paulodaki İngiliz konsolosuna 8 senedenberi ken- disinden hiçbir haber alınmamış olan Ingiliz kâşiflerinden Faweetti bir Amazon kabilesi nezdinde görmüş olduğunu söylemesi üze- rine İngiltere hükümeti Sao - Paulodaki mümessiline bu bapta alacağı malümatı telgrafla işar etmesini bildirmiştir. | AKŞAM'ın tefrikası: No: 55 — 17 Mart 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : Envaı eslihadan maada bugün lâakâl yüz elli bin Şaspo tüfen- gimiz, elli altmış cenk sefinemiz, Yunan hududu boyunda otuz bin kadar askerimiz var. Bunlara karşıdan kim muka- bele edecek ? Yunan mı? Bihakkın sorulabilirdi : — Yunan mı? Ne doğru dürüst bir ordusu, ne işe yarar bir donanması, ne parası, ne başı, ne teşkilâtı vardı. Çete, komite ve bir sürü yaygara! O halde neye güveniyordu? Güvendiği kuvvet, Obüyük bir kuvvetti, fakat acaba güvenilmeğe değer miydi? Yunanistan devletler arasındaki ibtilâfa, nihayet Rusya'ya güve- niyordu. Orada o kanaatte idiler ki (Büyük Yunanistan ) * isteyen devletler Osmanlı devletini ezmek için fırsat kolluyorlar. İşte fırsat bu fırsattır. Ve bu sebepledir ki devletler araya girip te işi hal ve tasviye etmeği üzerlerine alınca, Yunanistan'da bariz bir memnu- niyet hissedilmeğe başlandı. Fakat hâlâ nümayişler, meting- ler, gürültü patırdı devam edi- yordu. Işi izam etmek, ve Yunan milletinin - esarete katlanmaktansa hürriyet için ölüme hazır olduğunu... bildirmek için! — Vay, Türkler bizi tehdit ediyorlar hal.. Ee haydi bakalım.. diyorlar, ve sanki harp isteyen biz, tecavüz ve taarruz eden biz mişiz gibi onlar mazlüm ve mağdur rolü oynıyorlar, ve böyle- likle Avrupa efkârı umumiyesini kendi taraflarına (çekeceklerini hesap ediyorlardı. Yunanistandan hep bu ses geliyordu: — Hürriyet için, istiklâl için, derhal tecavüz, ilânı harp, hücum!, Ve bir yandan mektepliler, gençler arasında gönüllü toplanı- yor , iane defterleri açılıyor. Bütün hayat durmuş, yalnız büyük ve seri bir harp hazırlığı vardı. Biz sakindik. Vakia yavaş yavaş redifleri toplıyorduk fakat telâş etmiyorduk. Hattâ o sırada başka bir mesele- cik bile bizi işgal etmişti: Karadağ beyi Petresburga gi- diyordu, hatta vasıl olmuştu bile. Fakat bu seyahatini bizden habersiz yapıyordu. — Vay, Devletialiye o toprağın sahibi ve zatı şahane kendinin metbuu iken acaba müşarünileyh seyahatini (tarafı Obümayundan istizan etti mi, bir de gezdiği yer- lerde sefareti seniyelere müraca- atla mı kabul olunuyor?.. Yoksa!.. Derhal hatırlıyordu ki: Reşit paşa zamanında Tunus valisi olan zat Parise gitmiş ve Osmanlı sefaretine müracaat et- meden Fransa hukümeti tarafın- dan kabul olunmuştu. Aynile bu günkü hal, Fakat bu sureti kabul- den dolayı Fransa hükümeti bize tarziye vermeğe mecbur olmuştu. * .. Yunanistanla aramızdaki ihtilâfı hallederek (Okonferans o Pariste toplanıyordu. Bizim murahhasımız Paris sefi- rimiz Cemil paşa idi. Bu Cemil | paşa hakkında Fransız gazeteleri şöyle diyorlardı. (Osmanlı murah- hası ikinci defadır Pariste sefir olan Cemil paşadır. Istanbulda, sarayda olan nufuzu herkesçe malümdur. Müşarülileyh zevkine düşkün, yakışıklı bir zattır. Sefa- rette sık sık verdiği mükemmel * ziyafetlerile meşhurdur. Çehresi pek halim ve mütefekkir görünür. Esasen türkler umumiyetle düşün- meğe meyyaldirler. Işte böyle, o halde uyuyan paşayı uyandırmamalı?) Bu ne demekti, kim bilir... Konferansta Yunan murahhası rey sahibi değildi. Bu hal yunalıları çok sinirlendirmiş, fakat düveli muazzameye fartı itimatları hase- bile gene coşturmamıştı. medi. medi. Birkaç celse, ve mesele zaten pek karışık bir halde değil, edip durmuş bir hal. ettiklerinin tamamile hilâfına ola- rak, lehimize çıktı. istemezsek de, bu bahsi, o vakitki Osmanlı devletinin vaziyetini ok. duğu gibi görebilmek için birkaç satır daha yazmak zarureti vardır. dağıldı : 1869 kânunusanisinin on altıncı günü Pariste letleri nizam faslına dair imza ettikl. ilânname Yunan devletine tebliğ- oğlu ile Atinaya gönderilmiştir. fakat fransızca (Ende pandan gi gazetesi bu vesikayı ele geçirmiş ve derhal neşretmişti. ii Vesikada ezcümle deniliyord di i 1856 muahedesine vaz'ı imza eden devletler, Devleti aliye ile Yunan hükümetinin inkıtaı mü- nasebatından tevellüt edebilecek mehalikle bihakkın ihtiraz ederek devleteyni müşarünileyha (o bey- hakkında ittifak etmiş ve bu bapta bir konferans akti için Fransa Yunanistanın gayreti vataniyesi kendisini şaşırtacak bir takım âliden 11 kânunuevvel tarihile yunan hariciye nezaretine tebliğ olunan ültimatomda mesrut şikâ- yetin vukuuna sebebiyet verdiğin- den dolayı bilittifak ızharı teessüf eylediler. Şurası muhakkaktır ki hukuku ümem kavaidi bir mücavir dev- lete hücum için hudut fırkaları teşkiline limanlarında sefain mü- cehhizine ruhsat vermemek husu- suna sair devletler gibi Yunanis- tanı da icbar eder. Bundan başka bu mütalâanın gerek düvelü selâseyi hamiyeye ve gerekse Paris muahedesini imza ettiren sair devletlere ilka ettiği efkârı Yunan kabinesinin takbih edemiyeceği dahi malüm olduğunu konfrans ilân eder ki; (Arkası var) nn . Lüks otomobil 8 silindir 32 model Buik Az ve hnsusi kullanılmış açık 92 model bir lüks Buik otomobili satılıktır. Arzu edenler her gün öğleden sonra Beyoğlu (869) a müracaat debilirler. li Konferans da çok uzun sür- 2 herkesin gözü önünde cereyan Konferans şu kararı vererek olunmak üzerere kont (Valfski)nin Asıl ilânname matbuata verik memişti, O vakit bu âdet yoktu, gi ninde zuhur eden ibtilâfın teskini imperatoru nezdinde olan sefir lerine mezuniyet vermişlerdir. Süferayı müşarüileyhim devle- teyn beyninde teati olunan evrakı | dikkatle mütalâa eyledikten sonra saikalara ittiba ederek tarafı Babı Böyle olmakla beraber birinci j celseden sonra yunan murahhası içtimalarda hazır bulunmak iste- Ve karar, yunanlıların memul Burada, her ne kadar uzatmasını ğ düveli muazzame süferasının Osmanlı - Yunan dev- arasında tahaddüs eden |

Bu sayıdan diğer sayfalar: