17 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

17 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 az mere # : Üçüncü Sultan Osmanın sadrıa- ozam nasbetmek için sakalının ğ büyümesine (Oo kadar (şiddetle © intizar ettiği Bıyıklı Ali Paşayı ğ katledeceğine ne Osmanlı, ne “ecnebi mahafilinde kimse ihtimal « vermiyordu. © Padişahın bu hareketi devlet ricalini büht ve havf içinde bırak- maştı. Tab'an cüretkâr olmaktan pek uzak bulunan (1) (Kethüdayı o sadrı âli) Yirmisekiz Çelebi zade Mehmet Sait efendi sadarete .nasbı müjdesini bir kara baber “gibi aldı; selefinin idamı tüylerini ürpertiyordu; Kendisine teveccüh eden ikbali reddetmek te tehlikeli idi; ürkekliği buna da mani oldu. Yeni sadrazam reisülküttap mil Ahmet efendiyi kendi yerine sadaret kâhyalıgına aldı. Verjen bu defa da Sopa salan “efendiye 3200 kuruş (2) kiyme- e güzel bir yüzük gönderdi. Ahmet efendi bunu pek beğene- © rek hâmisi kızlar agası Ebukof Ahmet ağaya takdim etti. © Sultan Osman Kırım Hanından — Rusyanın hududa yakın yerlerde — yaptığı tahkimat hakkında malü- mat istemişti. © Kızlar ağasile kâhya bey fır- — sattan istifade ile Kırım Hanına şaha göndereceği cevap ari- müessir sözler kullanma- sureti bhususiyede (tavsiye Kâmil Ahmet efendi bu teşeb- S nde Fransa sefaretini ha- etti; Gotye ile son bir tında ( işlerin gidişinden un görünerek: © — Lehistandan gelecek mek- tub Kırım hanının arizasile ynı zamanda padişaha takdim edebileceğimi ümit eyliyorum. Bir “ande atılan iki top biribirini - müteakip atılacak iki toptan zi- yade gürültü ve tesir yapar! — Hikmetini sarfeylemişti! © Bıyıklı Ali paşa sadarete tayin “edilince tebrike gelen sefirler arasında Fransa orta elçisi bittabi eşrifatça büyük elçileri takip emişti. © Vakıa Verjenin orta elçiliğine - Babıâlice itiraz edilmemişti; fakat — Sultan Osman eslâfı padişahlar - zamanında Fronsanın İstanbula daima büyük elçi göndermiş © olduğu halde kendi nezdine orta © elçi göndermekle iktifa etmesin- den müteessir olmuş, reisülküttap © Kâmil Ahmet efendiye bunun “ emsali olup olmadığını sormuş, Kâmil Efendi de bittetkik menfi cevap vermişti. Sultan Osmanın his ve arzu- larına vâkıf bulunan Bıyıklı Ali o Paşa bu tehniyet mülâkatında Verjeni umduğu iltifatlara garket- “ memiş, Fransanın Padişah nez- “dinde büyük elçi bulundurması © Jüzumunu iptida ima, sonra divan “ tercümanı marifetile açıktan ken- disine ihtar eylemişti. Verjenin işine yarıyan bu ihtardan Fransa hariciye nezaretine malü- mat vermesi üzerine Fransa hü- kümeti Babıâlinin ve Padişahın bu arzusunu is'af eyledi. Bu günlerde İngiltere Fransaya * harp ilân eylemişti; Ingiliz donan- masından iki harp gemisi Eğe denizinde Fransız gemilerini şid- detle takip eyleyordu. İngilizler adalar arasında yakaladıkları iki - Fransız gemisile Türkler tarafın- dan kiralanmış dört Fransız tek- “nesini (ozaptetmişlerdi. Fransız sefiri bu hâlı şiddetle protesto etti, İngiliz elçisi inkâr ile müka- bele eylemekle Babiâli Tersane “ çavuşunu (mahallinde tahkikat “ icrasına memur eyledi. ” ami ara hifeleri Siyaset dolaplarında dönen rüşvetler - Sadaret müjdesi mi, kara haber mi? “Sopa salanın - hikmeti. Verjen sadrazam Yirmisekiz Çelebi zadeye rüşvet teklif ediyor ! Verjen bu çavuşa çekeceği zahmetin mükâfatsız kalmıyaca- ğını ihsas etti; tahkikat aylarca sürdü; neticede Osmanlı limanında zaptedildiği tahakkuk eden dört gemi İngilizler tarafından iade olundu. Bu nisbi muvaffakiyete memnun olan Verjen hükümetince büyük elçiliğe terfii haberini daha ziyade sevinçle aldı. Evvelce Avusturya ve İngil- tere sefirleri birer defa huzuru hümayuna hediye takdim etme- den kabul edilmişlerdi. Verjen büyük elçi sıfatile padi- şah huzuruna kabulünde bu istis- nann kendisine de teşmilini istedi. Padişah hakkından feragat ede- bilirdi; bu kendisinin bileceği bir- şey idi; vükelâ bunda mahzur görmiyorlardı; fakat devlet ricaline verilecek hediyelerde tenkihat ic- rasını bile elçi bey aklından ge- çirmemeli idil Verjen Babıâli ve saray erkâ- nile bozuşmadan bu mecburiyetten yakasını sıyıramazdı. Zaten ister- lerse kabul merasimini aydan aya talik etmek bu erkânın ellerinde degil miydi? Vükelâdan mutat he- diyelerini derigetmek, ne olsa, iyi bir iş olamıyacaktı! On iki senedenberi sefirler sadrıazamlarla şifahi müzakerede bulunamamakta idiler. Verjen bu yolu değiştirmeği düşündü. Divan tercümanına sadrıazamın sefirlerle yüzyüze konuşmamasın- dan Devletialiye için hasıl olan zararlardan bahsetti; resmi mülâ- kat sonunda hususi bir surette örüşmek müsaadesini Mehmet Sait paşadan istihsal eylemesini talep eyledi; (o tercüman böyle mülâkatların sonunda iş mülâ- katı tertibi teşrifat usulüne muva- fık olamıyacağını, böyle bir şeyin şimdiye kadar emsali sepketme- diğini söyledi; elçi: — Şimdiye kadar bir şeyin vaki olmamış bulunması şimden sonra da vaki olmamasını icap et- mez! Cevabile ısrar gösterdi; nihayet mesulü is'af olundu. Resmi mülâkat hitam bulunca sadrıazam hazır bulunanlara çekil- melerini emretti; söylenecek söz- leri işidemiyecek kadar uzakta kalmış olan bir kaç kişiyi de dışarıya çıkarıp kapıyı kapamasını Mubzir ağaya ihtar eyledi. Mecliste yalnız Kâhya bey Sopa salan Kâmil o Ahmet efendi, rei- sülküttap Hamza Hâmit efendi, divan tercümanı ile sefaretin üç memuru kaldı. Verjen Lehistan işlerini arizü- amik izahetti; mükaddema sefa- retle Parise gitmiş olan Sadrıaza- mın Fransaya karşı kadim dost- lugundan bahseyledi; şifahi mü- zakereler işleri tesri eylediğinden reis efendi ile sık sık, görüşmeye ruhsat diledi. Sadrıazam Mebmet Sait Paşa Fransızcaya aşına olduğu hâlde divanıhümayun tercümanı sefirin sözlerini | (usuldendir) diye Türk- çeye tercüme ediyordu. Sefirin beyanatına dostane te- minatile mukabele eden sadrazam kat'i biç bir vaitte bulunmadı; fakat kendi zatı hakkında sefirin irat eylediği medihlerden müte- hassiz görünüyordu. Verjen bu vaziyetten istifade fırsatını kaçırmadı; mülâkat niha- yetinde sadrıazama bir az daha yaklaştı. Yavaş sesle: Şerh ve izah eylediğim mad- deler doğrudan doğruya bu im- paratorluğun menfaatlerine müte- âlliktir; bununla beraber bunlar | yeni reis! Mançuri hükümeti reisi Congçuya nasıl girmiş! Deyli Telgraf gazetesinin Man- çurinin yeni paytahtı olan Cong- çun şehrindeki muhabirin gönder- diği Obir telgrafta, Mançuri hükümeti reisi iutihap olunan sabik Çin imperatoru Puyinin bu şehre girişini şu veçhile tasvir ediyor. Sabik hakan eski Çin impera- torlarına mahsus ihtişam ve me- rasilme paytahta geldi. Bütün caddeler ve binalar Çin imperatorlarının alâmeti farikası olan sarı renk ve sarı bayraklarla donadılmıştır. Yeni oMançuriya ( devletinin daimi reisi olan Pu Yi'nin rakip . bulunduğu husui (tren istasyona girerken eski oimpera- torluk erkânı olan rical ananaye tevfikan toz ve toprakların içine yatarak sadakatlarını izhar etmiş- lerdir! Imperator trenden indiği vakit eski ( Mandarin ) ler hep birden secde etmişlerdir. Pu Yi gayet asabi görünüyordu. Mançuri ceneralları, mogol bey- leri, yeni hükümetin nazırları ve Japon ordusu zabitleri istasyonda reisi hükümeti selâmladılar. Reisi hukümet lâcivert elbise giymişti, ellerinde beyaz eldiven ve arkasında siyah palto vardı. Madam Pu Yi etrafı samurlu yeşil bir manto giymişti. Reisi hükümet ve zevcesi japon mubhafızlarının safları arasından geçerek otomobile bindiler. Yeni hükümetin ordusunun nü- vesi olacak Çinli bir kıt'a istas- yonun etrafını muhafaza ediyordu. Caddelerde * dizilen o mektep çocukları yeni Mançuri bayrak- larını salladılar ve şarkı söylediler. Pu Yi ve zevcesi Japon ve yerli velospitli muhafızların hi- mayesi altında saraya girdiler. Saray mütevazı döşenmiş ve et- rafı Çinli askeri kordonlar tara- fından ihata edilmiştir. Yeni Mançuri reisi hükümeti Pekin sa- rayında yaşıyan ecdadı gibi âdeta mahpus hayatı geçirmektedi sizin reyinize, himmetinize de karin olursa Haşmetlü Kralım nezdinde tesiri ve kıymeti müzaaf olacak ve temin eylerim ki Haşmetpenahın eseri şükranı bununla mütenasip olarak zuhur edecektir | Diyerek (3) Babıâli Fran- sanın osiyaset (şebekesi dahi- linde hareket ederse Yirmi sekiz Çelebi zadenin Fransa kralının eltafına mail olacağına işaret eylemek cür'etini gösterdi. Divan tercümanı bu defa bu sözleri türkçeye tercüme etmedi! Frenk diline vukufu dolayısile gâvurlara meyyal addedilmekten ibtiraz eden Mehmet Sait paşa bu sözlere türkçe olarak kısaca: — Pek iyi! . Demeği kâfi gördü. Baba, oğul celâdetli köprülüler devrinde olsaydı Verjen bu söz- lerinden sonra seleflerinden Dö Lâhe gibi muhakkak dayak yerdi! Yirmisekiz Çelebizade ise fikir ve ; hissini oketim ve setirde mahir, sakin, çelebi oğlu çelebi bir zat idi; hazımlı davranarak elçiyi terslemedi ! Fakat bahsı da uzatmadı; çıkanların tekrar meclise ithalini emretti; sonra İngilterenin deniz kuvvetlerinden biraz bahsolundu; meclise nihayet verildi. Süleyman Kâni (1) Hadikatülvüzera «Meskenetle ma: ruf idil (2) Lüakal 400 (8) Verjenin raporundan. | Sabık imperator, di Tg ar ) are Hırsızlar nasıl! çalışırlar? Seyyar satıcı kıyafetinde gezen lotaryacılar.. Bunlar satılık değil, şans işi.. Taliin varsa kazanırsın.. ,, Bir elinde kocaman hindiler, tavuklar, diğr elinde çikolata, şeker, kalem ve saire dolu büyük bir sepet, mahalle kahvelerini, bilhassa © meyhaneleri Girmedikleri yer yoktur. Çağırır- sıniz, elindekilerin fiatini sorarsı- nız. Yavaşça kulağımıza eğilir. — Beyefendi, bunlar satılık değil. Şans işi, taliin varsa kaza- nırsın, Hadi bir tecrübe yap. Çıkolata tarafı bir çeyrek, hindili taraf yirmi beş. Elindekileri bırakır, koynundan iki torba çıkarır. Size üzeri numa- ralı bir takım fişler verir. İçinden beyendiğiniz numaraları ayırırsınız. Her fiş yirmi beş kuruş. Tor- badan çektiğiniz kâğıtlarda, fişle- rinizin numarasını buldunuz mu, baba hindi sizin... Torbadan bir kâğıt çekip açar- sınız boş.. Bir daha, o da boş.. Kızarsınız : — Ver bakalım iki tane başka fiş, Torba gene karışır, çekersiniz. Hep boş.. Beyhude uğraşıyorsunuz. Torbadaki kâğıtların hepsini çek- seniz, elinizdeki fişlerin numara- larını gene bulamıyacaksınız. He- rife kafa tutmak istersiniz. Herhalde bu numaralar torbada yok. O sizden daha baskın çıkar. — Efendi, sözünü bilerek söyle. Ben soyğuncu değilim. Gönül rızasile iş yapıyorum. Bu numa- raların hepsi torbanın içinde var. Eğer inanmazsan yüz lira çıkar, ben de yüz lira koyacağım. Tor- badaki numaraların hepsini çıkarıp dolaşır. | bakarız. Eğer fişlerdeki numaralar torbada yoksa ben kaybederim. Amma çıkarsa, alırım yüz liranı ha. Eh, bu kadar teminat karşısında artık şüphe kalır mı?. Bu şekilde her masada bir kaç numara çek- tirirse aldığı para her halde epice bir yekün tutar, Bunlara Lotaryacı denir. Polisin elinden kurtulmak için kendilerine seyar satıcı süsü verirler ve fırsat buldukça asıl işlerini görürler. Şimdiye kadar dolandırıcılığın, yankesiciliğin muhtelif şekillerini ve nasıl yapıldıklarını anlattık. Daha bir çok dolandırıcılık şekil- leri vardır. s Fakat netice itibarile hepsi de şimdiye kadar anlattığımız gibi avalını kafese koyup onun saf- lığından istifade etmekten ibaret- tir. Bunun için, daima son derece dikkatli, açıkgöz hareket edip bunların dalaveralarına kapılma- mak lâzımdır. Yankesiciler, dolandırıcılar iş- lerini kolayca görebilmek için anlattığımız şekillerde bir çok usuller icat ettikleri gibi, polisin elinden yakalarını kurtarmak için de bütün kuvvetlerile çalışırlar. Fakat, zabıta bunlara karşı lâ- zımgelen tedbirleri almıştır. Soy- guncu ne kadar kaçsa, nereye gitse gene polisin eli onun yaka- sındadır. Ne kadar açıkgöz, hilekâr olsa- sonunda gene hapishaneyi boyla ması muhakkaktır. Son İşsizlere ekmek ve çorba 7 Son zamanlarda Fransada da işsizlik artmıştır. Bilhassa Pariste pek çok işsiz amele vardır. Bunlara yiyecek tevzi etmek üzere hayır cemiyetleri faaliyete geçmişlerdir. Monmartrda bir cemiyet her gün ekmek ve çorba dağıtıyor. Resmimizde bu tevziat görülmektedir. RU UL mevcut karilerimize veya hediyeyi alıniz! Amca Bey'in Ke Güzel bir albumunu meccanen almak isterseniz AKŞAM'a abone olunuz! Cemal Nadir bey arkadaşımız Amca Bey'in : gazetemizde intişar etmiş en güzel karikatürlerini biraraya topladı; bunları renkli, zarif bir kapak içinde güzel bir album halinde neşretmiştir. Y Mart ve Nisan 1932 zarfında gazetemize bir senelik, 6 aylık, 3 aylık abone kaydedilecek abonesini bu iki ay içinde asgari 3ay için temdit ettirecek olan abonelerimize bu güzel album'dan bir nüsha hediye edilecek ve posta ile adreslerine gönderilecektir. Bütün Türkiye'de en fazla satış yapan AKŞAM gazetesine siz de abone olunuz ve ü bu güzel

Bu sayıdan diğer sayfalar: