15 Ekim 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

15 Ekim 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nn un kokularına dair.. LL Balıkpazarında | pastırma, Sirkeci astasyonunda kestane, Fatihte kireç.. , Şehrin hangi semtlerinde ne gibi kokular Dikkat ettim, Istanbulun ber semtinin kendine mahsus ayrı bir kokusu var... Bir semtin kokusu başka bir yerin kokusuna hiç benzemez. Ben şehirde duyduğum kokuları “Istanbulun kokuları, topladım, işte. sayıyorum, Eğer içinde eksikleri varsa siz tamamlayın... Eminönünde tramvaydan indi- niz.. Balıkpazarının başlangıcında, pastırmacıların önünde koyu bir sarımsak ve çemen kokusile bu- run buruna gelirsiniz. Bu sert pastırma kokusu. size Istanbuldı bir caddeden değil, Kayseride sokaktan geçiyorsunuz hi ir. Biraz ilerleyin dehşetli bir Dikkat ederseniz türlü balık kokusu Balıkçıların: - Çilti yedi buçuk... Diye sattıkları palamutların çiy kokusu, koltuk meyhanelerinden cızırtı ve kokusuyla beraber soka- ğa süzülen kızarmış balık kokusu. Eğer bu arada sahile doğru inen yan sokaklara saparsanız oralar- da da burnunuzun direğini kıracak derecede sert bir ciğer, beyin ve baş kokusu duyarsınız. Biraz daha ilerleyin. Kuru ye- mişeilere giderken koku dej Evvela bir mum kokusu, sonrada kaşar peyniri kokusu zinizi doldurur. Şi ahir Şifalı Bilağ öbür semtlere geçelim. Eğer öğle mele üzere Sirkeciden tramvaya binmişseniz ağır bir köfte kokusu iştihanızı kökünden silip atmışlır. Burada yalnız koku değil köfte dumanı da müthiştir. Ben ne zaman mısır çarşısının önünden geçsem zencefil, tarçın, üstübeç kokusundan başım tutar. Eğer vejetalinden Halep yağına, Bursa tereyağından, karışık Trap- zon yağına kadar bütün yağ ko- kularını çenelerinize kadar doldur- mak isterseni gün sirkeci deki yağcılar sokağından geçin diymek kabildir? İ kuyuları Buradaki yağ kokusunu kimyevi on kazan yemek pişirip fakır fi- karanın karnını doyurmak kabil olur. Bilmem farkında oldunuz mu? Tünelin kendisine mahsus garip bir kokusu vardır, katran, yağ ve kayış kokusile karışık acaip bir koku. Sonra kış akşamları Tokatlıyanın önündeki kaldırımdan geçerken ber halde bir pasta ko- kusu duymuşsunuzdır. Bütün bir kaş bu koku o civarı kapla Yazın başlangıcına doğru bir gün Arnavutköyüne gidin.. Hemen ber sokakta çilek koktuğunu duyarsınız... Adela esen rüzgâr gilekli. gibidir.. Mecidiye köyünün, dutluklardan süzülen dut koku- suna son zamanlarda kuvvetli bir et kokusu da karışmıştır. Size daha bunun gibi bir çok kokular saymak — mümkündür. Mesela sonbahardan kış nihaye- tine kadar altı ay müddetle Sir- keci şimendifer istasyonunun önü kayrulmuş kestane kokar... Yazn Meyvahoş civarından geçerseniz özüm, incir, şeftali, kayısı, ayva, elma ile karışık bir yemiş kokusu duymamanızın imkân yoktur. Kuru yemişçiler / civarında da yaz kış Beyoğlunda, Italyan kah- vesinin yanındaki pasaj çiçek kokusundan geçilmez bir haldedir. Fatihin. simdi yepyeni kokusu vardır. Yeni inşaat yaj dığı için burada yer yer kireç açılmıştır. Bunun için Fatihte şimdi bir çok sokaklar kireç kokar. Köprünün altındaki ekşi yosun kokusunu. halırlatmağa bilmem lüzum var mıdır? Taksim meyda» nında Büyükdere ( otöbüslerinin durduğu yer ve civarı dehşetli benzin kokar. Sirkeciden Ankara caddesine Saplınız mı? Perde perde işkembe çorbası kokusu, baş kokusu yük- selmeğe başlar.. Amma bu koku daha ziyade yokuştan © yukarı çıkarken sağ taraftaki kaldırım- ee a dadır, Sol tarafta kaldırım işkem- beden ziyade yemek kokar.. Daha sayayım mı? Taksim mey- danına çıkarken sol taraftaki kak dırımdaki idrar kokusu toplansa şehrin bir senelik amonyağını bu kokudan istihsal etmek kabildir. Eyip sultan ve civarı - Nedime yakın olduğu için bağırsak ve kan kokar. Faket bunların içine en fenası Harbiyenin arka tarafı” Kanalizasyon mecraları buradaki bostanlarda nihayetlendiği için lağım kokusundan — geçebilene aşkolsun deri Sonra semtlerin bir takım sabık kokuları varmış, Şimdi bunlardan eser kalmamış. Meselâ Beykoz paça kokarmış, Eyip kaymak, Size bir kalemde 20-25 koku birden saydım.. Muhakkak ki daha bu nun gibi bir çok kokular vardır. Fakat neyleyim ki burnum o de- rece hassas değil Kusurumun affını riça ederim. Hikmet Feridun Gazi mükâfatı Gazi mükâfatının hanği esere verileceği hakkında tetkikat yapan heyet bitirmiştir. Mükâfat, Türk tarihini tetkik cemiyet azdığı Türk tarihinin dördüncü cildine verilmiştir. Bu kıymetli eserin müellifleri Afet hanim, Reşit Galip, Samih Rıfat, Yusuf “Akçora, Cemil, Baki, Ismail hakkı, Reşit Saffet, Sadri Maksudi, Şem- seddin, Şemsi, Yusuf Ziya beyler- dir. Müsabakanın mükâfatı olan 1500 lira bu hafta Darülfünun emaneti tarafından cemiyetin em- rine verilecekt Çöp arabaları ağızlarına Evlerden çöp toplayan bazı göpçülerin arabalarndaki çöpler- den bir kısmını yollara dökerek yolları kirlettikleri görülüyor. Bu yüzden tekrar çöpçüler yerlerdeki çöpleri © toplamağa © mecbur oluyorlar. Hem çöpgüleri fazla işgal etme- mek, hem de yollarin kirlenmesine mani olmak üzere çöpçülere ara- baları ağızlarını kadar doldur. mamaları bildirilmiştir. Bundan başka her çöp arabası haftada bir defa akar bir suda veya deniz kenarlarında yıkana- caktır. Askeri bahisler Cephe gerisi harbi için 15 Teşrinievvel 1932 hazırlık lâzım, On dokuzuncu asrın ikinci nısfı cephe gerisi muharebelerini kal: dırmıştı, Muharebe caphede ve munlasıran ordu ile olur, onun galibiyet — veya | maglubiyeti halinde daha ileri veya daha geriye nakledilirdir. Bunun sebebi bazılarının zannettikleri gibi me- deniyetin ve milletler arasındaki bukul dan değil muttasıl bir hat teşkil eden cephenin gerilerine varmak için müsait vasıtaların bulunmayışı Netekim bu vasıtaların. bulun- sile “ beraber harp de kurunu ulâda olduğu gibi derhal cephe gerisine ve bütün memlekete teş mil olundu. O derecede ki mem- leket bir cephe harbi bir de cephe gerisi harbi diye iki çeşit muharebeye hazırlanmağa mec burdur. Cephe harbi doğrudan doğruya orduya ait bir iştir, cephe gerisi barbi ise daha ziyade orduy iltihak edemiyen ve dahilde kalan efradı millete (kadınlar da dabil ) ve ordunun geriye terkedebileceği ikinci derece kıtalar kalacaktır. O halde daha bugünden mek- tepler, konferanslar ve neşriyat ile cephe gerisi harbinin muharip- lerini yani tekmil efradi milleti bu harbe göre hazırlamak lâ zımdır. Cephe gerisi harplerini tarzları itibarile ikiye ayırabi Biri milletin maneviyatına hücum ede- rek onu bu vasıtaile saftan hariç kılmak ister, diğeri maddiyata hücum eder ve ekseriya iki tarza müştereken icrayı faaliyet eder, Manevi muharebe tarzının en büyük silâhı bundan sonra radyo olacaktır. Her gün yüzlerce düşman ağzı milletin maneviyatını tahrip için uydurma veya hakiki haberleri işae edecek ve her gün milyonlarca mütecessis kulak bu- nu dinlemeye çalışacaktır. .Hükü- metlerin meselâ) memleket dahi lindeki Radyoları harp hali için menetmeleri tedbir alarak hatıra gelebilir. Bir radyo ahizesi yap- mak bu gün o kadar basit bir | hal almıştır ki harpte uyanma “havadis alma,, merakı karşısında bu memnuiyetin büyük bir fay. dası olmıyacaktır. Buna rağmen memnüniyetin filen tatbik edilebildiğini kabul etsek dahi be yüzden dahilde uydurma havadisler intişara baş Iiyacak ve tesirini gösterecektir. Hattâ bu ikinci şık daha teblikeli olacaktır, milletin kulaklarını ha- rice karşı kapayan memleketler bu cephedeki mağlübiyeti peşinen etmiş demektir. kabul Zaferi u nevi barplere - göre ihzar. edenler, ve düşman sesi yerine onlara dalma dost sesi dinletebilenler olacaktır. Matbuat, hasım memleket da- biline casus göndermek, tayyare- lerden manevi bozgunu hazırlıya- cak beyânnameler atmak veya adam indirmek, memleket dahi- linde yangınlar, ekinleri yakacak, İsâri hastalıklar çıkaracak insanlar bu manevi cephe en mühim vas. talrını teşkil ederler ve her biri ayrı ayrı mücadele, mukabele tedbirlerine ihtiyaç gösterirler. Almanların bizzat cepbe harbin- den ziyade bu manevi cephe gerisi harbinden müşteki olduklarını ve mağlâbiyetlerinin saiki © olarak bunu göstermeleri bu hususta kâfi bir kanaat verir ümidindeyiz. Maddi cephe gerisi harplerine ince bunun başlıça silâbları tayyareler ve seriülhareke kara harp vasıtaları ; zırhlı otomobiller, Motosikletli kıt'alar, süratli ufak tanklar vadır, Biz cephe gerisnde bir hava taarruzunun muhtelif. safhalarını ve bunlara nasıl mukabele edile- ceğini bir makale silsilesile izah etmiştik. Burada yalnız “çabuk hareketli kuru vasıtalarna karşı mukabeleden bahsedec Bir çok esbap müstakbelde; umumi harpte olduğu gibi uzud mevzi karplerinin olmıyacağı ümi- dini vermektedir, daha doğrusu her ordu böyle bir harbi ortadan kaldırmak için çalışmaktadır. Bu takdirde deliksiz ve muttasıl bir cephe yerine eski harplerde olduğu gibi neticei katiyenin ala- cağı yerde gruplanmalar olacak ve bunların arasındaki boşluklar çabuk hareketli kara vasıtalarının İaarruzuna çok müsait olacaktır. Bu vasıtaların hedefleri bilhassa cepheye yakın muvasala hatları, mühim sanayi merkezleri ve şe- birlerdir. Bu gibi taarruz hedefi alabile- eek noktalar ve alelitlak tekmil memleket dahili bunlara karşı hazırlanmak zaruretindedir. Kara taarruz vasıtaları ne ka- dar seri olurlarsa olsunlar, teker- lekle yere bağlı oldukları asla unutulmamalıdır. Bunların en za yı noktaları buradadır. Dik daj ar, göl, bataklık, geniş nehir gibi tabii manialar bunların harekâ- tanı tahdit eder. Geri kalan kısımda derin ban dekler, taşırmaları «kalın demirlerden manialar keza hare- hetten alıkor, Bu vasıtalara karşı'ihraz © amili bizzat lagımlar en müessir müdafaa vasıtalarındandır; Son zamanlarda bu lagımlar hazır olarak bulundurulmkta ve taarüz istikametlerine serpiştirilmektedir. Bunlara ragmem dahili; memle- kete girebilecek bu gibi vasıtalara karşı en müessir tedbir efradı milletin bu hallere karçı alıştırı masıdır. Hiç bir şey yapmasa böyle bir taarruz muvacehesinde sükünetini muhafaza etmesi, tesiri mahdut olacak bu vasıtaların bir şey yapamadan geldiği yere avde- tini zaruri kılar. Sa Tramvaydan atlarken düştü, ağır yaralandı Şehzadebaşında 13 yaşlarında BALA ardi isminde bir çocuk dün hızla geçmekte olan bir tramvaya atlamak isterken (o müvazenesini kaybederek düşmüştür. Düşme neticesinde Mardiğin kafası kaldırımın kenarına çarpa» iki parça olmuş, sağ mıştır. Aldığı yaralardan bayılan çocuk hastahaneye Idırılmıştır.. Inhisarlar umum müdürünün seyahatı Inhisarlar umum müdürü Hüsnü bey, Sivas, Amasya, Tokat, Sam- sun bavalisindeki inhisar idare- lerinin birleşme işini yapmak için bir kaç gün sonra oralara bir seyabat yapacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: