12 Mayıs 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

12 Mayıs 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Mayis 1934 “AKŞAMDAN AKŞAMA ill mler e Bir ahlâk meselesi Her memlekette cahil kimse- ler suizanna pek meyyaldirler. cia çocuğa benzerler. iniz masalı söyleyiniz, der- hel inandırabilirsiniz. Hele bi ine fenalık isnat ettiniz mi, her- ekil e biye b Reşne imiş gibi onu kabul eder, Bizde, belki eski asırların birak- tığı fena bir itiyat olarak, bilhas- sa rüşvet ve irtikâba derhal inan- mak âdet olmuştur. Hem öyle şey- lere inanırız ki ufacık bir akıl ve önuhakeme bile onu kabul etmez. Birisi hakkında: «Az bir zaman içinde kirk elli bin Jira sahibi ok dul» dediniz mi, derhal kin, hırs, hisleri parlar. «Niçin ben bunu amadım yahut yapmıyorum». diye yana yana, o sözü bilâ mu- hakeme kabul eder. Elli bin lira ne demektir? Bu ine ile ve ne kadar zamanda, me kadar bir önüistimal veya ahlâksız. lik ile birikebilir? Burasını hiç dü- günmeyiz. Ahlâksızlık isnadı ve #vizan karşısında bütün muhake- meler durur, yalnız safdillik icrayı faaliyet eder. iş bu kadarla kalsa idi içtimai ahlâk namına bu derece büyük bir esef duymağa mahal görmez. dik. Fakat başka bir vaziyet ha var ki asıl dikkat ve teessür müzü celp eden odur. Fenalık yaptığına kanaat getir- diğimiz kimselere karşı içimizden duyduğumuz hiddete rağmen, za- biren tabasbus ve riyadan, hi melten ayrılmayız da... Onlar. zümüzde âdeta büyüyor... Sanki büyük bir marifet yapmışlar, mu- vaffakıyet göstermişler gibi ken- dilerine riayet ve hattâ dalkayuk- luk ederiz! Yani ahlâkın payını | batımen, zen; Halkuki, eğer bir adamın haki- katen mürtekip veya hırsız ok na inanıyorsak, yapacağımız. iş kendilerinden yüz çevirmek, in payını zahiren değil midir? Bilâkis, onlar bizim nezdimizde «beyefendi hazretle- ri» olurlar... Cemiyet, sne zaman böyle bir ise o zaman ahlâki fenalığın kökünü kazımağa doğru adım at- Akşamcı Bir satıcı ambara düştü yaralandı Tophane rıhtımından hareket edecek olan bir vapurda Hüseyin ağa isminde yetmiş yaşlarında bir adam simit satmak üzere dolaşır. ken bir aralık vince bağlanan bir sandığa çarpmamak. doğru kaçmak istemiştir. Hüseyin bu sırada arkasında açık içine yuvarlana- k alt kata düşmüştür. Tehlikeli ette yaralanan ihtiyar. simitçi ŞEHİR HA Istanbulun plânı Jari heyeti ikiay içinde vazifesini bitirecek Fevkalâde meclisi vazifesine nihayet verdik-| ten sonra belediye, İstanbulun müstakbel imar projesini hazır. liyacak mütehassısın intihabı için jüri heyetini ikinci bir içtimaa davet edecektir. O zamana ka- “imsını yapan şehi dar üçüncü şehircilik mütehas- sısı M. Lambertin raporu da basılacaktır. Jüri heyeti bu içtimamdan iti baren raporlar ve avan projeler üzerinde tetkiltata başlıyacaktır. heyetinin iki ay içinde va- zifesini bitirerek mütehassıslar. dan birinin tercihi için kati ka- rarını vet min ediliyor, Soğuk içkiler hakkında bir talimatname yepılıyor Belediye yaz mevsimi yaklaş- tığı için soğuk meşrubat hakkım da yeni bazı tedi meğe karar vermiştir. Belediye bu tedbirleri alırken | soğuk içkilerin yapılma ve sali sını bir talimatname ile tesbit | ır vermiştir, Talimat- inde hareket edenle- ve dondurmacılık ve şerbetçilik yaptırılmıyacaktır. ler ittihaz et Tramvay hatları Yeni hatlar için istimlâk işi çabuk yapılacak Nafıa vekâleti ile tramvay şir keli arasında tekrar başlıyan mür akerenin bugünlerde kati bir ne- ticeye bağlanacağı muhakkak gö- rülüyor. Tramvay şirketi evvelce aldığı bilet ücret Farklarını da ia- de edeceğinden belediye bu sene- den itibaren yeni tramvay hatla- rının güzergâhına tesadüf eden binaların istimlâkine başlıyacaktır. Yeni tramvay batlarınn süratle inşa edilebilmesi için istimlâk işi çabuk yapılacaktır. İptida Eminö- nü - Eyüp kısmında istimlâk işi bitirilecektir. — * Cinayetin önüne güç geçildi Süleyman, Ali ve Safer lerinde üç kişi Kâğıthane civarın- da rakı içip eğlenirlerken sar- hoşlukla aralarında kavga çıkmış- tır. Kavgada Oç sarhoş biçal larını çekip birbirlerinin “üzer lerine atıldıkları sırada janda, malar yetişerek bepsini yakala” mışlar ve vukuu muhakkak olan bir cinayetin önüne geçmişlerdi Belediye iktisat müdürlüğü Ekmek meselesi bir lâyiha hazırladı Belediye iktisat müd rimizin ekmek meselesi mek üzere bir müddettenberi tet- kikat yapıyordu. Bu tetkikat ileri- lemiştir, Belediye iktisat müdür- lüğü yeni bir ekmekçilik talimat- namesi hazırlamıştır, Bu alimatı ük ekmek fab- rikaları tesisidir. Talimatname yeni belediye in- tihabı neticesinde teşekkül edecek| olan şehir meclisinin teşrinisani içtimaıda müzakere edilecektir. Fakat talimatnamedeki bazı bü- | kümler, bazı kanunların tadiline temas elliği için talimatnamenin kabulünden sonra tatbik edile- bilmek için hükümete takdim edi. lecektir, Yalı hırsızı Çaldığı eşyanın mühim bir kısmı bulundu Zabıta azılı bir gece hirsizini yakalamıştır. Ömer isminde olan bu adam bir müddettenberi Fın- dıklı civarındaki yalılara dadan- miş ve geceleri fırsat buldukça bir çok yerleri soymuştur. Zabi- tanın tahkikatı neticesinde Ömer geceleyin gene bir yalıya girer- ken cürmü meşhut halinde yaka- lanaıştır, Ömer cürmünü itiraf etmiş, Beykoz civarında saklandığı bir €vde yapılan aramada öteden be- riden çaldığı eşyanın bir kısmı da) bulunmuştur. Ömer bu eşyanin bir çoğunu sat- imiş diduğundan — sattığı yerler bit edilerek eşyalar müsadere edilmiştir. Azılı hırsızın mütead- dit cürümleri tesbit edilmiş ve ken- isi evrakile birlikte adliyeye ve- zilmiştir, Sahte nüfus kullanan yakalandı Sabıta sahte nüfus tezkeresi istimali suçundan maznunen İsmail isminde birini yakalamıştır. sm: evli bir kadını sahte bir başka bir isi altında Anadoluda bir bar artist liğine göndermekten suçludur. Melâhat hanım: İsminde olan bu kadının kocası tarafından ya: pılan müracaat üzerine zabita İsmaili burada yakalamış ve Me- lâhat hanım da gönderildiği yer- den getirilmiştir. Gerek İsmail ve gerekse Melâ- < ö Hal binası Projede yeni bir değişiklik | yapılamıyacak Sebze ve meyva kabzımallari- nın itirazı üzerine belediyece yeni hâl binası hakkında yeniden tet- kikat yapıldığını yazmıştık. Kab zımallar mevcut dükkânların ki fayetsizliğinden ve küçüklüğün- den bahsetmişler ve burada saha geniş olduğu halde belediyenin neden binayı küçük inşa ettirdi- Zini sormuşlardı. Belediye fen heyeti tarafından yapılan tetkikata göre kabzımal. arın istedikleri büyüklükte dük- kân inşa etmek üzere 36,360 met- re murabbamda bir sahaya ihti yaç vardır. Halbuki buradaki sa- ha ancak 12,500 metre murabbat- dır. Bugün hâl binası kalan araziden istifade etmek ka- bil değildir. Çünkü buradan 30 metre genişliğinde bir cadde ge İmesi kararlaştırılmış ve ha- vitası ona göre hazırlanmış haricinde dar genişlikte bir caddeye ihtiyaç Binaenaleyh hâl binasi projesinde hiç bir değişiklik yapı” Tamıyacaktır. Beygir ürktü Iki kişi arabadan düştü, ağır yaralandı İlyas isminde birisi dün bir ga- 707 arabasma Emine hanım ismin- de bir kadınla Sedat isminde bir çocuk bindirmiş ve Mahmutpa şaya doğru arabayı sürmüştür. Mahmutpaşa civarından geç tikleri sırada arabanın hayvani bir otomobil gürültüsünden ür- kerek arabayı alabildiğine sokak- larda lemeye — başlamıştır. ilyas arabadan inip hayvanı dur durmak istemişse de kabil olama- mıştır. Arabanın öteye beriye çarparak © annlımhemihyP emsıtu emfhy ne hanımla Sedat müvazenelerini kaybedip düşmüşlerdir. Araba ikisinin de üzerlerinden geçmiş ve muhtelif yerlerinden ağır su yette yaralamıştır. Iki yaralı has- taneye kaldırılmışlardır. Mete vapuru geliyor Vapurculuk şirketi Pake kum- panyasından Tadla vapurunu sa- tn almıştı, Vapur bugün şebrimi- ze gelecek, merasimle vapura Türk sancağı çekilecektir. Evvel. İ EZİN çarpı İl Teşrifat Biz insanlar ne kadar uğraşsak merasimden, bir takım etiket kai- delerinden kurtulamıyoruz. Yahut bu merasimleri bir türlü basitley tiremiyoruz. Meselâ bir selâmlaşma usulü müz vardır ki felâkettir. Hele in- sanın fazla tanıdığı, bol ahpal gok bildiği olursa, Yazın haydi ne İse, başı açıp selim vermek il bir iş değil, Fakat bir kış Zünü Galatasaraydan Taksime gi 'dinceye kadar on beş kere aç ba- Şını, kapa başını, aç başını kapa başını... Fırtına, kar, Başınızı açıp selâmı vermekten nezle olur- sunuz, Üstelik saçlar dağılır. Şap- kanızın şekli bozulur. Şapkamızı biraz yerinden oynatıp, hafifçe selâm verseniz karşınızdaki alınır, muhakkak içindene — Tabii efendim... Bize piyan- il çıkmadı i... Alacağımız selâm bu kadar. dır... der. Siz de bunu düşündü- Zünüz için hürmette kusur ede Halbuki şu selâm kaidesi çok daha basitleştirilebilir zannederim. İlle teşrifatın, merasimin, etiketin sert, dil ve yüksek bir kolalı yaka gibi insanları rahatsız etmesi lâ- zım gelmez ya. Fakat beterin de beteri var. Faraza - şeytan kulağına kurşun - o eski bir dizi kirıp, kafayı yere eğerek ve bir elle şapkayı bir ta- yafa uzatarak selâm vermeler hâlâ moda olsaydı... Düş folü- keti., Tünelden çıktınız, bir ahpa- bınıza râsgeldiniz. Kır dizini, im dir başını, Galatasarayın önünde çalıştığı niz dairenin müdürü., Kır dizini indir başını... Tokatliyanın karşı sından geçerken tanıdığınız. bir mebus... Kır dizini, indir başı Vay efendim vay vay. Madem- ki bu gibi eski selâmlar. şimdi batırımıza geldikçe bizi güldü yor. Bugünkü zahmetli selâm usulleri, serpuş çıkarıp havada bir yarım daire çizdikten sonra başa giymek her halde gelecek insan- ları güldürecektir. Ama o zamana kadar biz zal meti çekeceğiz. Ne yapalım? . Hikmet Feridun. Bir çocuk agaçtan düştü, yaralandı Şehremininde Uzun Yusuf ma- hallesinde oturan Hüseyin ağanın oğlu yedi yaşlarında Cemal ismin- deki çocuk dün bahçede dut ağacına çıkmış, agaçta. daldan dala geçmek isterken muvazenesini kaybederek. düşmüştür. Bu düşmede çocuğun başı du varlara ve taşlara çarparak tehli- Silen “lime Masteilaiye Kal | Biçak kavgacılar mahkemeye | bat banım mahkemeye teslim | ce de yazdığımız gibi, vapurun is) keli surette yaralanmışlır. Çocuk dırılmıştır. teslim edilmişlerdir. edilmişlerdir. mi Mete olmuştur. hastaneye kaldırılmıştır. Amca bey borsadalı, — İktibas ve tercüme hakkı mahfuzdur — al ye in: — Hay aksi şeytani... Bugünkü vaziyeti anlamak için baraaya geldim, kapalır.. AB, — Tabii, bugün curmal —— Haftanın al gününde yorulan eee Bugün dinleniyor . Maamafih bir kaç cuma borsası açıkl — Nerelerde Amca beyi, AB, — Taksimdel,, Beşiktaşta, Kadiköydek.

Bu sayıdan diğer sayfalar: