11 Haziran 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

11 Haziran 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pl 11 Haziran 1934 AKŞAMDAN AKŞAMA Öz türkçe Millet meclisinde, bir kanun lâyi son defa, yası müzakere e lirken muhterem © mebuslardan bir kısmı lâyıhadaki bazı yeni tabirlere ilişerek bunlarm menuz kelimelerle tebdil. edilmelerini istediler. Bu talebi heyeti umu- miye Je terviç ederek lâyihayı komisyona gönderdi. Öz türkçenin teessüsüne doğ rara hacet yoktur. Fakat bu muazzam milli hamlenin he- yecan ve galeyanı nunun haiz olması icap eden esas- lı. bir vasfı unutmak ta imkân haricindedir. Kanun herkesçe anlaşılmalıdır. Çünkü bunun baş- ka türlüsünü düşünmek kanım mefhumunu ayaklar mask olur. Muhterem mebuslarımızin gi terdikleri bu titizliğin ne kadar yerinde olduğunu küçük bir mi- sal ile teyit etmek isteriz. Kati karar verilmezden evvel yaban- cı. kelimeleri dilimizden etarak yerine öz türkçe kelimeleri ge- tirmek zanolunduğu kadar ko- Jay bir iş değildir. Hattâ türkçe mukabilleri mevcut | ve müsta- mel yabancı kelimeleri dilimiz- 'den uzaklaştırırken bile hiç dal gınlık göstermeğe, ranmağa. gelmez. miz misal işte bu kadar sade bir noktada bile ne kadar hata ede- bileceğimizi bize isbat edecektir. Gazetelerimizin son sayıların- 'dan birinde şöyle bir ha yardı: «Haliç Feneri araba kazası olmuş, altına ak bir bir adam kendini ölümden kurtar. mış, hayvanlar araba ile batak- lik içinde kaybolmuşlardır.» Burada italik harflerle ğimiz «zorlan kelimesine dikkati civarında zorla yazdı. celbederiz. Bunu, öteden beri biz. «müşkülât ilen kelimelerile ifade ederdik. Fakat muharrir arkadaş, (müşkül) ün türkçesi (gor ve zorluk) olduğunu düşün- müş, arapça kelimeyi mamak istemiş, onun için, mana inceliğinin farkına varmadan, ikkatsizlikle | (zorla kendini ölümden kurtarmış) diye yazmış. Yazmış, fakat mana tamamen yanlış bir şekil almış, Çünkü (zorla yapılan bir şey) Türkiye- de (istenmiye istenmiye başka birinin zorile yapılan şeyler Halbuki bu mevkide, adamcağız ayıla bayıla, isteye isteye kendi- sini ölümden kurtarmıştı, Onun kullan- için hiç bir zaman, (müşkülât ile | kendini ölümden kurtarmış) mef-) humu (zorla kendini kurtarmış) #abirile ifade edemeyiz. Olsa olsa (zorlukla kurtarmış) demek icap eder. Gürültüye karşı Gürültü addedile- cek şeyler tespit ediliyor | Dahiliye vekâletinin gürüllü ile mücadele için bir kanun lâyi hası hazırlıyarak meclise verdi öne m Belediye, şimdiye kadar gü- rültü ile esaslı surette mücadele değildir. Ancak belediye zabıtası talimatnamesinde bazı maddeler meselâ gece saat on- dan sonra satıcıların sokaktan ge-| çerek © bağı ini meneder gibi bazı hi leri ihtiva edi- yor, Fakat bu hükümler de sim- diye kadar tamamile tatbik edik memiştir. Belediye, gü ile mücadele kanununun tamamile tatbiki içim bir teşkilât yapılacağını kararlaştırmamıştır. Gü- rültü ile mücadele etmek üze- ve bilhassa şehrin nüfusu sık yer- lerinde fazla meşgul olacaktır. Belediye, İstanbulun hususiyeti- ne göre ne gibi şeylerin gürültü addedileceğini şimdiden tesbite başlamıştır. Bunların tesbitinden sonra mü- cadele hususunda takip edilecek hattı hareket tayin edilecekir, Pendik cinayeti Yaralı Hacı, hastanede öldü katil yakalanamadı Evvelki gece Pendikte bir cin: İni zak DEE Sami isminde birisi gece saat on- da bir kahvede oturan Hacı ismi 'de birinden alacağını istemiş, Hı ca buna aldırış etmeyince Sami hiddetlenerek hem Hacıyı hem de beraber oturduğu kardeşini yara- Jamıştır. | Hacı derhal hastaneye kaldırıl- mışsa da yoldaölmüştür. Katil Sami vakayı müteakip ka- ranlık tarlalara kaçarak izini kay- betmiş ve yakalanamamıştır. Cinayet etrafında yapılan tah- kikat neticesinde ortadan kaybo- ın Saminin Kadıköy civarında Osman isminde birinin evinde veya Galata civarında bir kahve- de saklanması muhtemel bulun- duğu anlaşılmış ve araştırma ya- 'pılması için buralar polis merkez- lerine bildirilmiştir. Zabıta katil e eti nasıl beni yin tatbikata ne kadar yan İışlıklara ve zorluklara meydan vereceği, ne kadar tefsirlere ik- tiyaç göslereceği kolaylıkla tak- dir edilebilir. “Akşamci Amca bey “ D, grupu sergisinde Yangın tahkikatı | Ateşin genişlemesine susuzluk mu sebep olmuş? Bazı © gazeteler, | evvelki gön Sultanahmette On evin yanmasile — neticelenen, | yan- gının tevessüünde Terkos mus luklarındaki susuzluğun âmil ol. duğunu yazıyordu. Bu hususta malümatına müra- eaat ettiğimiz belediye reis mu- avini Hâmit bey: — Yangındı 'dilmemi yardı. Demiştir. Diğer taraftan aldı ğımız malümata göre itfaiye yan- gın yerine gelir gelmez evvel arazözlerindeki | sudan istifade etmiş, ondan sonrada Terkos musluklarına müracaat etmiştir. Terkos musluklarında mutat mik- tarda su bulunmuş ve bu su he- men sarfedilmiştir. Ancak yangı susuzluk hisse miktarda su itfaiyeye geç haber verilmesinden dolayi, bir- den bire tevessü etmiş bunun üze- rine de civardaki havuzlara, de- polara müracaat edilmiştir. Terkos belediyeye devredildik- ten sonra, ancak ama şebekede ıslahat yapılmış, sokaklardaki | küçük borular henüz değiştiril. memiş, bu itibarla Terkos mus- luklarının verdiği su evvelki günkü sarfettikleri için civardaki su de polarından da isifade edilmiştir. Maamafih bu sene son baharda Terkos suyu daha bir miktar ar- tacağı için o zaman itfaiye yal- nız Terkos su şebekesinden iati- fade edebilecek, başka memba: lara müracaat etmek ihtiyacin. dan vareste kalacaktır. Sultanahmet yangını hakkin- daki ilfaiye raporu heniz bele diye riyaset makamına verilme. miştir. Feci bir kaza Cihangirde feci bir kaza olmuş- tur. O civarda oturan elektrik mü- fettişlerinden Tevfik beyin dokuz yaşlarındaki kızı Süzan dün oda- da otururken sokakta gürültüler 'duymuş ve pencereyi açıp dışari- ya bakmak istemiştir. Küçük Süzan sokaktakileri da- ha iyi görebilmek için farkına var- madan pencereden dışarıya fazla- ca sarkmış ve müvazenesini kay- bederek üst kattan sokağa düp mmüştür. Düşme neticesinde kızca- iğız başından ve muhtelif yerlerin- 'den çok ağır yaralar almış ve yılmıştır, Küçük Süzan ölüm ha- linde hastaneye kaldırılmıştır. Yeni hal Hal önündeki rıhtımın inşasına başlandı Belediye tarafından inşa edil. mekte olan yeni hâl binasını a baş lanmıştır. Haliç sahilleri, hususi le hâlin inşa edildiği sahanın öni bataklık ve dolma olduğu için bu- raya rıhtım tutturmak pek güç ol- muştur. Rıhtımın hem ucuza malol- yaası, hem de matlup metaneti ha- iz bulunması için şimdiye kadar şehrimizde tatbik edilmiyen yeni inşaat tarzı tatbik edilmekte- dir. Hâlin rıhtımı bir aya kadar ikmal edilecektir. Bu Fıhtım, Ha- icin bu kısmında ileride yapıla- cak büyüle rıhtımın bir cüzü ola- cak, bilâhare Eyüp - Eminöi tramvay hattı yapıldıktan gerek Eyübe, gerek Emini doğru temdidi. suretile “Haliç sa- hilleri yekpare bir rıhtımla tah- kim edilecektir. , Mektepler ticarethane mi? ret odası hususi mekteple- ri, ticari müessese diye telâkki ede- rek odaya âza yapmak istemi tisat o vekâletinin önündeki rıhtımın. Kaçak eşya Ropenin çantası içinden neler çıkmış? Ropen isminde birisi evvelki gün sandalla Galata rıhtımına ya- maşarak dışarıya çıkmış ve elinde bir valiz olduğu halde giderken polislere tesadüf etmiştir. Ropen polisleri görünce garip 'bir vaziyette elindeki çantayı sak- Iıyarak savuşmak istemiş, bu ha- reket polisleri şüphelendirmiş ve kendisini yakalayıp merkeze gö- dürmüşlerdir. Merkezde Ropenin çantasi açi- içinde yedi kilo kadar ka- çak sigara, sigara kâğıtları ve çak- mak taşları dolu olduğu görülmüş” #ür. Bunlar müsadere edilmiş, Ropen evrakile birlikte ihtisas mahkemesine verilmiş ince Elini çarklara kaptırmış 7 Eyüp civarında bir fabrikada çalışmakta olan Yaşar isminde bir amele dün fabrikada makineleri temizlerken kazaen sol kolunu çarkların arasına | kaptırmıştır. | Makinelerin arasında Yaşarın eli parçalanmış ve baygın bir halde | zülü hastaneye kaldırılmıştır. İl EZA çarypasiza İl Bir sanatkâr ! dstanbulda bir. çoklarımızın ismini bilmediğimiz bir tiyatro sanatkârı vardır. Bu sanatkâr yatrodan kazandığı para ile ya iyor. Ve tahibini de yaşatıyor. Evet sahibini Bahsettiğim sanatkâr uzun ku- laklı, kuyruklu, Derviş» ismin- de bir eşektir. Bilhassa komik Naşit beyin ir çok eğlenceli komedilerinde işin mühim rolleri vard De Neşit bey sik sık Dervişi sabibin- den kiralar, sahneye çıkarır. Der. in gündeliği her temsil için 2 liradır. Naşit bey kirası 50 kuruştan bir çok eşekler bulmuşsa da hiç biri Dervişin yaptığı hareketleri sahnede gösterememiştir. Derviş hakikaten sahnede çok muvaf © fek olmakta, aldığı iki lira yev- miyeyi hak etmekte imiş. Sık sik çıktığı için gayet bü- yük bir alışkanlıkla sahneye sür üş. 20 dakika kadar söz ren bir alkış vet — Yapa Derviş!, Sesleri., Derviş seyircilere bakıp bir kera uzun uzun amırır, sonra rolünü oynamağa başlarmış. İncili çavuşta rolü de şu: Bir kadın kocasına büyü (yapıyor. Büyülü ekmeği yanlışlıkla eşek Yiyor, Büyüye” tutuluyor, hopla Yıp, zıplamağa, anırmağa baş yor. Fakat bu rolü o kadari kemmel yapıyormuş ki. seyil leri kahıkahadan kırıp geçiriyor. mu Vaktile sinema âleminde Rin Tin Tin isminde bir aktör köpek vardı. Bu köpeğin kazancı he men hemen milyonlara yaklaşı: yordu, DK Rin Tin Tini hatırlatıyı t ra cihetinden deği Derviş perde aralı lerin aralığında rol ye dramın acılı, esrarengiz yer lerinden kaliyen anırmaz, tepin- mez veya başl bir müna- sebetsizlikte bulunmazmış.. Sas natkâr hayvan... Eğer bu yazımı Amerikada bir sinema rejisörü okuyacak olursa bizim Derviş baftalığını dolar hesabından olarak Ameri- ka yolunu tutar, Ve o zaman bey- nelmilel bir artist olur, Rin Tin Tin gibi. Hikmet Feridun Bursa panayırı Bursada temmuzun birinde pa- mayır açılacaktır. Bursa belediye- si ticaret odasına yazdığı bir tez- kerede, tüccar ve sanayi erbabı- nın bu edilmçsini Yıra gideceklere vapur, tren, oto- büslerde tenzilât temin edilmiştir. Pana- — iktibas ve tercürne hakkı mahfuzdur — - — «D3 grupu kurulalı daha bir yl olmadı Ames be vee Bu üçüncü sersimizl — Fakat sergiye eser hazırlamaktan Bade... Te Eserler teşhir edecek bir yer bul. mak güç oluyor. İstanbulda ne zaman bir resim galerisi yapılacak bilmem. Bir yapılmaktan iliğine bakulıran atak galeriye geldi demektiri

Bu sayıdan diğer sayfalar: