18 Haziran 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

18 Haziran 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cihan şampiyonu değişti Bir insan azmanından kurtulduk Irkan Musevi bir Amerikalı ile «Dev adam» lâkabile şöhret bul- muş İtalyan Karnera arasında dünya ağır siklet boks şampiyon- luğu için yapılan maçı Max Bear kazandı. z Yetmiş bin kişinin, başından bitiği saniyeye kadar helecan iginde seyrettiği o müthiş dövüş ten evvel imzamla yazdığım bir Yazımın sonundaki satırları bura- ya alıyorum: Ferkalâde bir karı olmadığı tak dirde; Max Bear hasmını maçın yarı na kadar, ya yere © serecek, yahut bir kaç kere yeri öptürecek yumruklar. Ta sarmak sartile dünya şampiyonlar ğunu kazanabilir Bu yazı çıktıktan bir gün son- Fa da Amerikadan gelen telgraf- lar dünya şampiyonluğu maçının aynen tahminim gibi cereyan et- Bildirdi. Iki boksörün ka- © zanma şanslarını tetkik ettiğim zaman o makelemi okuyan bazi kariler, neticenin düşündüğüm şe- kilde çıkışını kâhinliğime hamle- derek bana takıldılar. Şu hadise bana umumü harpten sonraki bir| hadiseyi hatırlattı: Karpantiye > Dempsey maçin- dan evvel, bütün Avrupa matbu- atı Fransız boksörünün kazana- © ağını ileri sürerken ellerin © zetesinde yazdığım bir makale ile Dempseyin altıncı devreden evvel galip geleceğini iddia etmiştim, O maç ta tahminim gibi çıkmıştı. Bir boks müsabakasının nasıl bir neticeye varabileceğini kestir- mek için bir sürü noktalara dik- kat etmek ve çarpışacak boksör. © Jerin hayatlarını ve stillerini iyi "akip etmiş olmak lâzımdır. İnsan azmanı Karneranın dü © ya şampiyonluğunu kaybetmesi *e Amerikalı en mutaassıp bir Museviden fazla sevinen ben ol- tum, Sebebi de basit Ür iza Ben bir insan azmaninin veya bir devin halis insan oğlu için ya- pılan bir işte muvaffak olmasına razı olanlardan değilim. Sporlar- da aklından fazla etinin çokluğu, kemiklerinin fevkalbeşer kalınlı. ği ile muvaffakiyetler kazanan lara düşman olurum. Mü larda adalenin akıldan ileri geç, | mesine hiç gönlüm Yazi olama; Bir şampiyonun velev metedil- mek için olsun, hayvan isimlerile Iâkaplanmasından nefret ederim. Dev Karnera beşeri meziyet lerden fazla hayvani kıymetlerile iş gören bir azmandı. Boks ise, zekânın en fazla yer bulduğu bir spordur. Daha insa- na benzer, daha çok zekâsini İetenlerin boksten çekildikleri si | ralarda meydanı boş bularak spor sahalarını hayvanat bahçelerine döndüren bu gibi şampiyonların ortadan kalkması, sporculuğun haysiyeti namına bir kazanç ol duğu için Karneranın Musevi Ame- rikalı önünde homurdıyarak dev-| rilmesine mutaasıp bir Musevi. den fazla sevindim. Her hangi spor, insan tenasü- Bünü taşıyani bir vücudu ve ak- lından ziyade adalesini işletecek bir mahlüku kıymetlendirirse ben o şubeye lânet ederim. Max Berin de Karneraya galebesi insanlığın hayvanlığa karşı zaferidi Onun için benim gibi bütün sporcular da sevinmelidir. Karneranin dövülmesi ihtims- Tini yazdıktan sonra neticenin umduğum şekilde çıktığını görün) ce, birdenbire titremiştim. Bere- ket versin o dev İtalyan bizim klüplerden birine mensup değil: Aksi takdirde bir daha aforoz olurdum. Eşref Şefik Bu seneki Derbi yarını kazanan Windece bad isimi at yarış A SA Rae race seferki yarışta birinciliği müşterek komsiyoncuları 10,000,000 ilmin e a amme girmişle dan geminden tutulmuş imit edilen atı mihracenin lerdir. 18 Haziran 1934 Kadın tenisçilerde 1kısa pantolon modası Evvelki senedenberi erkek te İ mis şampiyonlarının kısa panto- lon giymeleri âdet hükmünü al maş büyük maçlarda erkekler tara- | fından tatbik edilen bu usulün ka- dınlara da sirayet ettiği, âdeta bir moda olduğu bu seneki müsaba- kalarda görüldü. Mutaassıp ihtiyarlari ve teniste| zarafet taraftarı olanlari pek mü: | teessir eden bu modanın dehşetli bir salgın şeklinde yapıldığını Av- rupa gazeteleri yazıyor. Fenerbahçenin teşebbüsü Fenerbahçe klübünün merke- zi Avrupa takımlarile her ayın ilk haftası temas yapmak üzere büyük bir program hazırladıkla- rından bahsetmiştik, Birinci sınıf ecnebi klüplerine yazılan mektuplara müsait cevap- Tar gelmeğe başlamıştır. Bu su. retle büyük maçlar haftası prog- ramının tatbik sahasına konulma.| si imkân çok artmıştır. ! Arjantin - Italya maçı | Dünya kupasını kazanan İtal yanlar, kupa maçlarına iştirak edip birinci devrede tasfiyeye uğrıyan Arjantin takımının şans- sızlık yüzünden mağlâp olduğu: na emin oldukları işin kendile- rine hususi bir maç teklif etmiş. | lerdir. Arjantin milli takımının idare | cileri esasen Avrupada gezmek | vesilesi aradıklarından bu maçı kabul etmek üzere başlamışlardır... Şimeling kabul etti Bir zamanlar dünya şampiyon- huğunu elde etmiş olan Alman boksörü Şimeling kendi vatanı Almanyada dövüş kabul etmiyor. du. Avrupada Amerika kadar pa- verilmediği için daima Ame- rikada dövüşmek istiyen bu bok- sör son zamanlarda Amerikada pahalı maçlar bulamadığı işin | Almanyada dövüşmeğe razı ol | yauşbur, | görüşmeğe ZAkşam ın edebi tafrikası: 5 PAT Bu vazifedeyken nizâmi müd- | detini de kıtada geçirmek için l cephedeki alaylardan birinde bö- | lük kumandanlığı yapti | Büyük hareket başladığı zaman | Suat Rahmi ileri hattaki bu yeni vazifesinde bulunuyordu ve deli- kanlı İzmire bölüğünün başında girdi, O gün bütün Türk yürekleri | boşalmıştı, İki yıl sürem çetin mi €ndelede sinirleri gerilen Türk Kahramanları hissettikleri zaferin! coşkun meşesi içinde ömürlerinin en leziz günlerini yaşadılar. Bu- günler yalnız Türk tarihini değil, cihan tarihini de ikiye bölecek ha- diselerle dolmuştu. Dört yıl süren bir dünya har. bini sonuna kadar maharetle id re eden Londra kabinesi bile Çe- nakkaleye kadar dayanan bu yeni Türk hamlesinin zaferile sarsıl- maş, devrilmişti Bu zafer İstanbul sokakların. da silâh çatan dört müttefik ara- sındaki öğret miş, bir hedefte birleşen istika- | metlerini değiştirivermişlerdi. Tarihin bu yeni hareketi ka- bineleri devirmiş, muabedeleri parçalamış ve dünyanın en kuv. meydana çıkar- vetli ve emektar medeniyetinin sahibi olan Türk milletine haya- tını yeniden kurmak fırsatı Kıyam ve ihtilâl yalnız Türk topraklarını çiğniyen düşmanlara karşı değildi. istilâ, Türk ülkesinde âdeta kan- gren olmağa yüz tutmuş bir ya- rayı demişti, Bu yara, mikrobunu | cehaletten ve taassuptan alarak "Arap terbiyesi ve saray idaresi azmış, milletin bünyesindeki y şama ve canlanma kabiliyetini ketmişti. Harp ve istilâ işte bu yaraları meydana vurmuş, Türk milletine yarasının, acısının nere- de olduğunu göstermişti Bunun için düşmanın bağrın- dan çıkan Türkün sıcak kanlı mu-| i) zaffer süngüsü bu sefer iç ve gü düşmanının beynine saplanmakta gecikmedi. Türkün hayat ve ha- kimiyet haklarını Turanda kabul eden devletler dünyayı yeniden alevlendirecek bir dehşetle par- Uyan Türk kıyamını tatmin ede- bildiklerine âdeta dular, Tarihleri Türk kuvvetinin ne mahuf bir si- memnun ol kan ve yapan lâh olduğunu biliyorlardı ve öğ- yendiler ki bu kıyam şark ve ci- han tarihinde yeni bir ileri hare ketin başıdır Ve hadiseler yürüdükçe büyük Şefin çizdiği ve her Türkün bek- lediği yeni Türkiye, şekli, hudut- ları, rengi ve yürüyüş ile meydana çıktı. Bu kıyam milli gururu alevle mişti, Aklı eren her Türk anlar mişti ki hâkim ve şerefli olmak için kuvvetli olmak lâzımdır. Ve kuvvetin mikyası yalnız silâh ve cesarette değil, medeni bir varlı- ğin bütün yaşayış şartlarını haiz olmaktadır. Milli mücadelede de- mir parçalarını kesip biçerek sün-| i yapan Türk sanati iman et mişti ki bu kabiliyeti yalnız mi ikameti Bürhan Cahit RON hayatın her adımında karşılaştığı miz medeni ihtiyaçları yapmak ve yaratmak için de işletmek lâ- zamdır. İşte o çetin mücadeleyi (Lozan) da bitiren Türkün uyanik ve uzak görüşlü kahramanları Türkün cevherlerindeki bu kabiliyeti işlet- mek çalışmağa başladılar, Uzak görüşlü Başbuğun keskin zekâs bir meşale gibi yolunu aydınlatıyordu, Türk mik onların Jeti önüne açılan bu yeni yola z0- ferin bütün hızı ile atıldı. Türk gençleri memleketin bu serbes havasında kendilerini da- ha çevik, daha cesur buldular. O zamana kadar kendilerine yaban. <ı gelen mesleklere girmek ürkmediler, çekinmediler, ls lin yalnız devlet kapılarında ol- madığını daha iyi anladılar. Me- deni insanlarin hayat mücadele- sindeki zevki tattılar, Ve anladı- lar ki Türk topraklarında bir mil Ii kazanç hamlesi yapmak için 2: man kendilerine en büyük fırsa- tı hazırlamıştır. Suat Rahmi bu hisler ve bu fikirlerle İzmirden İstanbula gek- mişti. Yıllardanberi Türkiyede iş yapan «Şark ticaret limitet» şir- ketine girdikten sonra bu fikirle rinde ne kadar isabet ettiğini bir kere daha anladı, Delikanlı şimdi her gün yeni bir şey öğrendikçe o zamana kadar yabancı kaldığı iş hayatının. bu cephesindeki incelikleri, hakimi- yeti ve zevki takdir ediyordu. İlk Ankara seyahati neticesin- de şirketi müşkül mevkiden kur. tarışı direktör mister (Greve) in pek hoşuna gitti. Bir başkasına teşekkür etmeği en büyük feda- kârlik bilen Manchesterli dişle rinin arasından eksik etmedi piposunu ısırarak onu uzun uzun takdir. eti, sikti O günden sonra Suat Rahmi- ketteki vaziyeti tamami değişmişti. Muavin mister Di dis ona ilk defa: koparırcasına elini Şirket Torosyanın katmerli burnu ağzı: komisyoncusu Mikael na girecek kadar düşmüştü, Şir- ket veznedarı Hamayak Torkum- yan direktörün emri ile ona beş ik ileraı yüz li iyesini verirken yüzünü ekşiterek: — Cenabınız çok talihli bir zat siniz Suat beyefendi, bunca yillik şirket memuruyuz daha inç kadar ikramiye almamışım! dedi. Suat Rahmi ne bu serzenişlere, ne o takdirlere ehemmiyet vermi- yordu. Onun en büyük zevki bu serbes iş hayatında muvaffak ol- mak, bu iş ve kazanç âleminin es- yarını anlamaktı, Tatil günleri küçüktenberi devam ettiği Fener- bahçe klübüne gidiyor, tenis oy- muyor, kendisi gibi ber bi bes iş hayatına atılan, çalışan ve muvaffak olan arkadaşlarile ko- nuşuyor, rahat, endişesiz ve tatli bir spor yorgunluğu ile evine dö- üyordu. (Arkasi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: