15 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

15 Temmuz 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ge ŞAMAMA AMMAN 15 Temmuz 1934 AKŞAM, Sahife 7 Ankara mektupları “Kaşık çalanlar, cemiyeti reisile bir mülâkat | “Evde yemek vermezlerse, kapıyı açmazlarsa buraya geliver,, “Ankara 13 (Hususi muha- birimizden) Parasını kumar, kadın, içki uğu- runda © sarfet mekten zevk du- yanlar pek çok- ne sarfedenlere ise az tesadüf olunur. Bugün kü mektubumda albant oğlu Hıfzı bey. y Ankara, İstanbul, iler için hiç te yabancı deği dir. O, temiz geyinir, temiz gezer ve büyüklerle de çok temas eder, Onun kazancı, hususi hayatı merak eden pek çoktur. Hiç mü- balâğasız diyebilirim ki, beni de bu yazıyı yazmağa sevkeden ye- ine kuvvet bu meraklılardan ri bulunmaklığımdır. Burada arpacı Nut manımın üst ke kendisini ziyaret ettim: — O - dedi - evlât hoş geldin bakalı etti?.. Hele geç şöyle... Yer gösterdi, oturttu. Çok geniş bir oda... Köşede bir karyola, or- tada bir masa üzerinde de açılmış Yüzlerce mektup... Daha” ileride ufak bir masanın üstünde bir ya- 71 makinesi... Odanın dört duvari serapa resim!... Başta Gazi Hz. nin, vekil ve mebus beylerin resimle. ri, Bu resimler karyolanın haşucu- na gelen duvarı işgal etmiş.. Kar- şisına gelen duvarda da artist ve kadın resimleri. Hıfzı bey 35 sene evvel İzmir- de, İstanbulda, son zamanlarda da Ankarada çıkan gazetelere ya- ışlır. Fakat bir menfaat inde değil. Sadece onu mektep zamanındanberi sürükl. yen bir hevesle. Duvarlardan birinde çok güzel bir kadın resmi vardı: — Bak - dedi - bu resmi bir ar- kadaş getirdi, buraya asıverdi. — Ne münasebetle?. — A... Oğul. Bunu bilemiye- cek ne var.. O arkadaş bizim «Ka- şık çalanlar» cemiyetinin. fahri âzasındandır. — ismi? — Evet. İsmini söyliyeyim de yazıver. Karısı benim başıma be- Tâ kesilsi — Neden?. — Neden olur mu canım.. O ar- kadaş zaten o resmi karısı yaka- layıp ta dayak yemekten korktu- irdi de buraya astı! yetip gayri müseccel resmi cemi yet... Benim böyle bir cemiyetim vardır. İşlerini takip etmek içi Ankaraya gelenlerden parasız, yersiz olanları benim cemiyete uğ- rarlar.. İşlerini bitirinciye kadar bedavadan karınlarını doyurur, Yataklarını verir, çamaşırlarını yi- Nalbant zade benzeyen bir Burasını size kim tarif * ndaki odasında | ; eyin Ismet paşa Hr. Hıfzı beye Iltifat ederlerken katır, onlara bakarım. İşte böyle- ler bizim cemiyetin fahri âzayi muteberesidir. Diploma alıp ta gi- denleri saymaz isek âzamızın ade- di otuzdan fazladır. — Ne diploma: — Gayri musaddak azat diple- lerini takip ettiklerimiz. den hangisi memuriyete tayin olu- nur giderse ona diploma aldı de- Tiz... Ya işte bizim cemiyetin ga- yesi budur. Baş gözredip Pinrrr.... diye uçurmak! Falan bankadaki muhasebeci, falan vekâletteki müdür, şu şube. deki şef, bu dairedeki müfettiş ve saire diye tanıdığımdan da bir çok isim sayarak: — Onlar da - dedi - bu cemi yetten diploma alıp gidenlerden. dir. Hıfzı bey İzmir, Burdur vilâye- #i dahilinde yapılan bir kaç mek- tebe nakden yardımda buhmmuş- tur. Hayıra hizmet etmekten deh- şetli bir zevk duyan bu vatandaşı İzmirden, İstanbuldan ve daha bir. gok yerlerdeki ahbaplardan her. gün 30-40 mektup almaktadır. Bu mektuplarda hep işlerinin takibi rica edilmektedir. Hıfzı beyin günde verdij vap mektuplarının yol parasi iti üç lirayı buluyor... Sordum: — Evli misiniz Hıfzı bey7. — Hayır... Başımdan bir darbei sevda geçti evlenmiyorum. — Anlatmaz misiniz? — Kısaca söylerim: Arzu etti- ğim bir kız vardı. Annem «olmaz» dedi. Ben de kızdım, bir daha ev- lenmedim, artık evlenmem de yaş 57... Hıfzi beyin İzmirde, Karşıyaka- da emlâki vardır. Ayda 400-500 lira kadar varidat getirmektedir. Bu paradan belki de 100 lirasinı kendi şahsına sarfeder. Mütebaki parayı da «Kaşık çalanlar cemi- yetin nin âzasının karnını doyur. mağa, onları yatırmağa ve müb- rem ihtiyaçlarına, sarfeder. Aklı- ma geldi de soruverdim: — Hayatta en çok neden zevk | alırsimiz?. — Ulküye hizmet, düşmüşlere yardım etmekten... Mektep yaptır» maktan.. Hazineden 14,000 lira bir alacağım var. Ta Saracoğlu Şükrü beyin maliye vekilliğinden- beri duruyor. O parayı elime ak aktan vazgeçtim artık.. Üzerine 6000 lira daha vereceğim. Hükü- met bir mektep yaptırsın ve ismi- ni de «Hıfzı baba mektebi» koy- sun, Mektebin nerede yapılmasi- mi istiyorsunuz?. Kütahyada... Bu vilâyetin bir Güdüs kazı kit gördüm, cami | yaptırıyorlar.. Fakat bir tek mektep yok.. Orada bir mektep yapıldığı gün şöyle geniş bir nefes alacağım. Yemek zamani yaklaşmıştı. Mü- #aadesini rica ettim: — Yek... dedi. Dur bakalım. Kaşık çalanlar cemiyeti özasinın sofrasma da oturacaksın.. Aşağı indik.. Büyük bir masa hazırlanmıştı. Hıfzı bey başta ye- rini işgal etti, Sofrada oturan sekiz on kişi hakkında bana ayrı, ayri ve An- karaya ne için geldiklerini anlat- Hepsi de şahsi işlerini takip için gelmişlerdi. Teksüt maaşın da çıkan bir pürüzün balli, memu- Tiyetinin lâğvı üzerine memuriyet talebi ve saire ve saire... Bunla- rn arasindan bir genci işaret ederk: — Bu Aydın orta mektebi tale- besidir.. Tavsiye ile buraya bizim cemiyete geldi. Hepsinden fazla buna acırım, çünkü Türk bayrağı na hürmeti pek iyi bilen bir genç.. Gence karşı döndü: — Oku bakayım o yazdığını. Dedi, Genç okudu: Tetamem mari gökin gündüzü ben rcın sera ya al olen di eyle razıyım ben finda tek bildi olsun. Hıfzı bey bu genci iştiyakla ak kışladı: — İnşallah seni de yakın za- manda baş göz eder, yuvadan uçururuz.... Ver bakalım şu kar- puzu artık. Cemiyetin ahçi ve garsonu da âzalarındandır... Hariçten adama iş gördürmek kati surette mene- dilmişti Hıfzı bey bu cemiyetin yemek tencerelerini kendi kesesinden vardır. Gittiğim va- kaynattığı gibi onların yatak ve çamaşırlarını da temin etmekte- dir. O evli değil, fakat bugün 50 den fazla oğlu olan yatmaları için de iki oda kirala- mıştır. Ayda bunun için de 40 lira vermektedir., Ayrılırken: — Haydi bakalım - dedi - güle, güle git... Evde kavga edersen, ye- mek vermezler ise, geç gider kapı açmazlar ise buraya geliver... A, Cemalettin İlk mektepler talebesine müjde Tarih derslerinizi kolayca ve herkeste daha iyi öğrenmek için alacağımız kitap Yardımcı Tarih Hulâsası 124 sahife - yalnız 10 kuruş sl bereli 8 kuruş Satış merkezi AKŞAM KITAPHANESİ 191, Ankara eadıles Samsun mektupları Tenezzüh trenleri çok rağbet görüyor Cuma günleri bir çok halk Samsundan Havza ve Amasyaya gidiyor Ilik tenezzüh tren! Samsundan hareket ederken Samsun 10 (Samsun ve havsl- | Tenezzüh trenleri “si muhabirimizden) — Demiryo- sil 23 iu idaresi ayın altısından itibaren | Samsunda tertip edilen cuma günlerine münhasır kalan irenlere rağbet çok tenzilâtlı tenezzüh trenleri işlet- Br MA ami) a Steğe başlanmıştır. Yeni tarifeye | nini buralar Amasyaya im göre üçüncü mevki bileti Amas- | çip edilen tenezzüh trenlerine fev- yaya kadar (100), Havzaya (60) | kalâde tehacüm vardır. Dün iki yar binden fazla yolcu bilet gişeleri- Sair zamanlarda o Amasyaya | ne müracaat etti, tehacümden gi 244, Havzaya 184 kuruşa giden | şelerin camları kırıldı. Bunların yolcular bu mühim tenzilât karşı. | ancak yarısı bilet alabildi. Tahsis edilen altı vagon. bilet sında pek alâkalı bir hareket gös- termişler, ilk trenin bütün mevki- | alanlara kâfi gelmezken dönüşte lerini, koridorlarını doldurmuş- | Amasya ve Havzadan yeniden bi- nenlerin inzimamile kalabalık bir lardır. Yolcuların büyük bir kıs- kat daha arttı. Koridorlar, biletçi- m: kaplıcalardan istifade etmek öçin Havzaya inmişler, bir kısmı | lerin bile geçemiyecekleri derece- de doldu. 'da Amasyaya kadar gitmişlerdir. Birinci mevki bilet aldığı halde Akşam servisi yapan başka bir tenezzüh katarı da bütün bu yol. | ayakta kalanlar pek çoktu. Buna mukabil üçüncü mevki cuları Samsuna geti Ilk tecrübede umulmıyan bir | rinci mevkide oturanlar vardı. Bundan sonra tenezzüh trenle“ rağbet gören tenezzüh treni bum- 'dan sonraki seferlerinde vagon. | rinde bu intizamsızlıkların önüne larının adedini artırmağa mecbur | geçmek için tedbir almak lâzim- kalacaktır. Yalnız burada bir nok- | dir. taya ilişmek lâzım.. İdare mutat | o Ankaradan beş izci Orduya seferlerinde her yolcu için (30) vasıl oldu kiloluk eşyayı parasız taşıdığı hal- de tenezzüh trenlerinde bu mü- saadeyi tatbik etmemektedir. Bu Ordu, 14 (A,A.A) — Tetkik seyahatine çıkan Ankara Gazi lisesi talebesinden beş izci dün şehrimize gelmişlerdir. yüzdendir ki bir çok yolcular, kap- lıcalarda kalmak ihtiyacile bera: berlerinde götürmek istedikleri yatak, yorgan gibi zaruri eşyaları için kendi bilet, paralarının. bir kaç mislini bağaj ücreti olarak te- diye elmeğe mecbur kalmışlar dır.. Büyük bir takdir ve memmu- niyetle karşılanan bu tenzi amam a Jokuyucu mektuplaı j Süt ihtikârını ya- 2 panlar kimlerdi (Baş tarafı 6 mcı sahifede) Bugün Kadıköy piyasası dört Bul gar sütçi emri altındadır. Bu hal devam edecek olursa beledi- ye veya her hangi bir müessesz bu işe müdahale etmediği takdir. de hem inek sahipleri, hem de halk için çok müşkül olacak, bel ki de inek sahipleri büsbütün bu işten vaz geçeceklerdir. tam mevaddı gis etmesi ün kilosunu ancak toptan 11-12 kuruşa vermesi lâzımdır. İnek, yalmız kuru ot, saman ve kepek yemekle tam mevaddı gi- daiyeli süt vermez, bu yemelere daha çok şeyler, meselâ küsbe, mısır kırması, yulaf, pancar ve etmek lâzimdir. Sütçüler cemiyeti umumi kâti- bi Baha bey bu husus ve noktala- rı bir müstahsil kadar maalesef bilmezler, Çünkü kendileri inek: iler değil, miyeti kâti yolcu eşyalarına da teşmil edil- mesi kabil değil midir? Tıbbi ecza müsaderesi Tıbbi ecza sattığından şüphe edilen İzrail namında birisinin mağazası, hükümet tababetince taharri ettirilerek 180 kilo arse- nik, bir kile kinin, ve çok miktar. da aspirin ve sanlonin bulun: muştur. Müsadere edilen aspirinler Ba- yerin taklidi olduğu için | İzrail hakkında gerek bundan, gerekse | eczayı tıbbiye satmaktan kanuni takibata başlanmıştır. Bir nişan türesi Dün halkevinin salonlarını dol- duran çok kalabalık bir aile top- lantısı yapılarak muallim Aşiye hanımla, nafıa fen memurlarm- 'dan Ziya beyin nişanlanma türesi | yapilmiştir. — 2. OE. ihayet sütçüler ce-

Bu sayıdan diğer sayfalar: