25 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

25 Temmuz 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-25 Temmuz 1934 AKŞAM Sahife 3 AAKŞAMDAN AKŞAMA | Istanbulun pisliği İstanbulu, dünyanın temiz şe- sayamayız. Bilâ- itibarile, hirlerinden diğer liman şehirleri andırır. İs- tanbul, garp beldelerine nazaran caddeye bakmayınız. hik belli başlı caddeden, sağa 50- Ja, hani bele ile karşılaşırsınız. Dün, Istanbulun en işlek mer- kezine çıkan dar bir sokaktan ge- giyorduk. Iki tarafında ehemmi- yetli tenrethaneler bulunan bu s0- kak görülecek bir şeydi. Köşe baş- ları ufunet kokan binbir süprün- tülük,, Bazı yerlerde koyu yeşil renkte su birikintileri hasıl olmuş, sokağa sapsanız birmez- | bu sıcaklarda, insanın üstüne mik- ropla dolu bir zehir havası çökü- yor... Ve iki tarafta, insanlar, se- Finlemek için, sandalyalara otur- muşlar, bu taaffünü teneffüs edi- yorlar, Kadıköy vapuruna bindik. Ga- Tip tesadüf, beş kuruş fazla ücret fındık, fıstık, ceviz kabuğundan geçilmiyor. Bu manzaralar karşısında, İs tanbulun ne kadar pis bir şehir ol- duğunu düşünürken bu. pisliğin södece şehri temizlemekle mükek lef olanların kabahati olmadığına | hükmettik. insaflı davranırsak kabul etmeliyiz ki bir. şehirde halk temizliğe « asgari derecede - riayet etmezse, belediyenin şehri temiz tutmasına maddeten imkân yoktur. İstanbula en medeni ve en zengin belediye teşkilâtı getiri. | niz, halk, süprüntü kovalarını 80- kaklara boşaltmak, çirkef sulari kaldırımlara dökmek, köşe başla yını aplesnne haline sokmak, her- kesin önünde yerlere tükürmek, sümkürmek gibi gayri medeni iti- yatlardan vazgeçmedikçe şehri te- miz tutmak kabil değildir. Ahali, içinde oturdukları şehri biraz da kendi evleri gibi temiz tutmağa gayret etmelidirler. Ne gariptir ki | evinde çok temiz, adetâ titiz olan | Türk milleti evinin kapısından dışarısını düşman ölkesi farzeder ve evinde yapılmasına katiyen müsamaha etmiyeceği şeyleri biz- zat en büyük meydanlarda, sokak- larda yapar. Şehir şehirlilerin olduğuna bir şehrin temizliği veya kirliliği yalnız belediyenin fazileti, kaba- hati değildir. Bir şehir, orada otu- ranların medeni seviyesini gös terir, Akşamcı Açıktaki orman memurları Son yapılan orman tensikatı dolayısile bazı memurlar açıkta kalmışlardı. Vekâleten gelen bir tabriratta bu memurların başka memuriyetlere tayinleri için ve- kâletçe tedbirler alınmakta oldu- İ efendi polise Karışık sular Hamidiye suyu diye kuyu suyu satanlar var Belediyenin halkın rla yakından alâkadar olduğunu yaz" mıştık. Bu meyanda en ziyade bileye maruz kalan Hamidiye suyu etrafında. belediye sıkı takibatta bulunmaktadır. mizde mevcut Belediye, şebri- olan Hamidiye Bir kısım çeşmeler sırf halle içindir ki bu çeşmelerde tenekeleri mü- bürleyecek memur yoktur. Bir kısmı da sakalara mahsustur. Bu çeşmelerden su alan sakaların tenekeleri memur tarafından mü- hürlenmektedir. Son günlerde bazı sakaların bu resmi vermemek için halka mahsus çeşmelerden su aldıkları görülmüş ve bu, halkım şikâyetine | sebep olmuştur. Belediye bunun üzerine Firuz- ağada beş, Ayospaşada da yedi sakayı cezalandırmıştı sakaların temiz ve kurşun mü- | bürlü su makletmelerini temin için gayet sıkı takibat yapacaktır. Ocak temizlemek! Yeniden bazı adamlar evlere müracaat ediyorlar Balatta oturan Mustafa efendi isminde birinin evine evvelki al şam iki kişi giderek kendilerinin ocak temizleme memuru olduk- larını ve ocakları muayene ede- çeklerini söylemişlerdir. Mustafa efendi ocakların temiz olduğunu söyliyerek bunları s: mak istemişse de iki zorba din- lememişler ve zorla eve girmek müracaat ederek ikisini de yakalatmıştır. Yapılan tahkikata bunların Mehmet ve Musa i sahtekâr oldukları evlere bu şekilde giderek para kopardıkları anlaşılnıştıştı. Musa ve Mehmet adliyeye teslim edik mişlerdir. Berlin ve Hamburg piyasalarında mallarımız. Türkofis müdürlüğüne gelen bir telgrafa göre Berlin ve Ham- burg piyasalarında Türk keten tohumlarına fazla rağbet vardır. Keten tohumları 100 frank, Mer- sin çavdarı 4,90 #lorin üzerinden muamele görmekte, hardal tohu- mu İl florin, Türkiye mahslü siyah bardal 8,20 dolar üzerinden aranmaktadır. Belediye | ( ŞEHİR HABERLERİ Fırıldak! Oyun bitince Şükrünün 44 lirası gitmiş! Osman isminde birisi Mevlâne kapısı civarında garip şekilde bir fınldak yaparak tali denetmek mek bahanesile bir çok safdilleri kandırmaya kalkmıştır. Eövelki gün Osm Adapazarlı Şükrü ve Geyveli Hakkı efendi imlerinde iki kişiyi tali tecri- besine çağırmış, neticede bunların Kirk düre İİralayimı almıştır” Paralarını kaybeden | Şükrü ve Hakkı efendiler polise müra- caat etmişler ve Osman cürmü meşbut halinde yakalatmışlardır. Bir çocuk arkadaşını yaraladı Yeni köyde Ibrahim ve Hüsnü isimlerinde sekiz yaşlarında ocuk dün sokakta oynarlarken alarında kavga çıkmış, bunlar- dan Ibrahim taşla Hüsnüyü ba- şından ağırca yaralamıştır. Yaralı çocuk hastaneye kaldırılmıştır. Bir kaza Beykozda bir elektrik teli koptu, bir kadın yaralandı Beykozda feci bir kaza olmuş- tur. O civara cereyan vermek üzere bir fabrikadan çekilen elektrik tellerinden birisi dün nasılsa birdenbire kopup düşmüş- tür. Bu sırada yoldan Hatice ha- nım isminde bir kadıncağız geçi- yormuş, düşen telin ucu Hatice hanıma çarpmış ve yere yuvar. Tamıştı Hatice hanım telin çarpması dan yere yuvarlanınca başınd ağır surette yaralandığı gibi ce- reyann tesirile do olduğu yerde bayılıp kalmıştır. Derhal vaka yerine yetişen po- Hisler Hatice hanı vere- miyecek bir halde hastaneye kaldırmışlar, Bir ampül hırsızı yakalandı Bir müddetten beri Beşiktaş civarında caddelerde dükkân ve evlerin — kapılarındaki elektrik ampüllerine bir kırı çok yerlerin lir. Zabıtanın tahkikatı neticesinde bu hırsızlığın Şükrü isminde biri tarafından yapıldığı edilmiştir. Ortaköy civarında tuğla har manlarında yakalanan Şükrünün o civarda yattığı bir klübe ara- nınca bir çok ampüller de bu- lunmuştur. Bu gece hırsızı mahkeme kara" rile tevkifhaneye sevk edilmişti Selim Sırrı beyin konferansı Yarn akşam saat dokuzda Selim Sırrı ısını. verecektir. Bata eskici çıraklığın- dan kundura krallığına nasıl yükseldi ? dadanı ampül Mısırlı seyyahlar Istanbulun pahalılığından şikâyet ediyorlar Temmuzun otuzuncu günü Itak yan bandıralı Roma vapuru şeh rimize muhtelif milletlere mensup. 500 seyyah gelecektir. Seyyah iki gün kaldıktan sonra seyahat- lerine devam edeceklerdir. Bu sene şehrimize geçen seneye nazaran fazla miktarda Mısırlı ailelerin geldiğini yazmıştık. Bu hafta sonunda da bazı lerin 'daha Istanbula gelmeleri bekleniyor. Mısırlı. ailelerden kısmı Yalovaya da. gitmişlerdi Şehrimize gelen Mısırlı aileler, tanbulun. den ve Mısıra nisbeten çok serin olmasından memnundurlar. Yalnız gehrimizin Iskenderiye ve hattâ Kabireye nazaran çok pahalı şiküyet etmektedirler. Bu şikâyetler, alâkadarlara bil- , Mısırlı aileler Istanbu- Jun pahalılığı bu halde devam ederse bu sene gelen seyyah bile gelecek sene gelmelerinin şüpheli olduğunu söylemişlerdir. Fuhşa teşvik Bir lehli hudut haricine çıkarıldı olduğundan Leh musevilerinden Veygant isminde birinin Beyoğlunda biev kiralıyarak burada gizli randevur culuktan maada birçok genç kız ve kadınları fuhşa teşvik ettiği ve kadın ticaretile de meşgul ol duğu tesbit edilmiştir. Veygant, ın müsaade Üze- rine hudut haricine çıkarılmıştır. Türk yükseltme cemiyetinin müsameresi tehir edildi Türk Yükseltme cemiyeti Ka- dıköy şubesinin Suadiye plâj- larında tertip ettiği müsame- renin 2 ağustos perşembe akşa- mına talik edildiği haber alın mıştır. Süt tozu fabrikalarının yağ imali üzerine tesiri Bursa ve Kars süt tozu fabr kalsrının açılması, yağ piyasasında ehemmiyetle karşılanmıştır. Alınan haberlere göre, Bursada süt müs- tahsillerinin mmübim bir kısmı, ellerindeki sütü fabril mektedirler, Halbul tahgilleri, evvelce yı lerdi. Yağ tacirlerinin söylediğine Bursadan İstanbul piyasasına gil Kars süit tozu fabrikası da yağ istibanlâtına tesir yapacaktır. ISTANBUL HAYATI Yaz akşamları Eskiden görür de gıpta eder. dik, Bir çok ecnebi aileleri akşam üzeri yiyecek paketlerini. alıp semtlerindeki gazinolara çıkarlar, etrafı. rek, eğlenerek hem yemeklerini yerler, hem ha- vadan istifade ederler, saz din lerler, hoşça vakit geçirip evleri- ne dönerlerdi, Bu eğlence için ya- pılan masraf ta evde içecekleri kahveyi beş on kuruş verip gazi- noda içmekten ibarettir. Son zamanlarda bu usulün bi- zim aileler arasında da tasmmüm ettiği memnuniyetle gör Her zaman değilse de hi mazsa cuma akşamları bir çok semtlerde çoluklu çocuklu kafile ler sahil gazinolarında akşam sa- fasına çıkıyorlar. Bu yaz bir çök yerlerde olduğu gibi Yenikapı sa- hillerinde de yeni yeni gazinolar açılmış. İskeleler üzerinde deni ze doğru uzanan bu ucuz eğlence yerleri bilhassa cuma akşamları hıncahınç doluyor. Masaların et- rafı rengârenk donanıyor. Bira içenler, gazoz patlatanlar, yalancı dolma atı Bir hanım hıyar tur- şusu satan ihtiyar adamla çekiye gekişe pazarlık yapıyorlar. ötede leblebicinin kıl torbasına yapış” mış iki çocuk, annel koparmak için avaz. yorlar. Yaşlıca bir hanim kalabalık arasında garsonu çağırmak için boğuk boğuk sesleniyor: «— Karsoncu, Ayol kulağın sağır mıdır medir?. Aşçı çirağı hun... Sıkışık masaların arasindan bin. müşkülâtla geçen garson geliyor. «— Ne istediniz efendim?.» Büyük hanım bir elile hıçkıra bıçkıra ağlıyan çocuğu, öteki eli le de havada meçhul bir noktayi işaret ederek derdini anlatıyor. «— Ayol, beş kuruş verdik te çocuğa arap balonu aldıktı. İpi gürük mü imiş ne imiş, çocuğun elinden kaçtığı gibi havalandı git- #i. Şimdi yumurcağı bir türlü sus- turamıyorum, şöyle havalara baki- ver de balon şu yakınlarda bir ye- Te inerse al getir. Ne olur sevaptır. sana.» Garson hiddetleniyor, yanlarin- dan geçen baloncuyu güstererekt «— Hanım teyze, bak şurada Kazır inmiş balonlar var. Çeyreği verirsen çocuk susar, Bu sırada acı bir çığlık kopuyor. ş içinde iskemlelerinden fır. lıyanlar kenardaki parmaklık! uzanıyorlar. Çığlıklar devam edi- yer «— ööüf.. Az kalsin nefesim ti- kanıyordu, ödüm koptu.» «— Aman kardeş, Allah aşkına TDevumı 4 üncü sahifede) Amca beye göre! Tae — iktibas ve tercüme hakkı mahfumdar — —1 6 “ — Böyle kararsız kadın ez görül | bmüştür Amca bey... İlk tanıştığım gün 27 yaşında ol duğunu söylemişti... ». İkinci raslayımmda 17 ye indie. A. B. — O halde artık sormal — Neden Amca bey? A, B, — Belki henüz doğmadığı söyler...

Bu sayıdan diğer sayfalar: