12 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

12 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 7 Yukarıda resimde Avusturya başvekili müteveffa Dolfunun çocu felaketi henüz anlayamıyarak küçük otomobilleriyle yarış yapıyorlar. Bütün dünya çıplak olursa harp ortadan kalkarmış! Dimitri Dokilis çıplaklığın bin bir faydası varmış! (Baş tarafı 1 inci sabifede) — Bu çıplaklık cereyanının ga- cıplak olursa insanların hayatı nasıl ge- yesi nedir? Bütün dünya ser? Dünya nasıl olur? — Emin olun ki çıplaklığın fay- daları alay edilmiyecek derecede mühimdir. Bir kere bütün dünya çıplak olursa yeryüzünden «harp» denilen şey kati olarak kalkacak- ır. Dünya çıplaklık yüzünden ebe- di bir sulhe kavuşacaktır. Milletler cemiyetinin, silâhları tahdit etme ği işi çap- konferansının yapa, laklık temin edecektir. — Sulhla çıplaklığın münasebe- ti nedir?. — Sulhla çıplaklığın münase- beti pek fazladır. Çıplaklığın ga- plduğu kadar güneşten, havadan istifade etmek, mümkün olduğu kadar tabiatten istifade etmek, Çıplaklar her şeyde sıhhatlerini dü. şünürler. Bütün hayatlarını, silı- batlerini biraz daha mükemmel leştirmek gayesine göre ederler. Çıplaklık öyle bir akidedir ki çıplak sıhhatini bozacak her şey. tanzim. zacak en mühim şeydir. Çıplaklar harbe giddetle düş mandırlar. Sonra iki üç sene çıp- lak gezmiş bir insan sıhhatlidir. Sinirleri kalmamıştır. Halbuki harp sinirli insanların işidir. Eğer çıplaklık bundan senelerce evvel başlamış ve umumileşmiş olsayd bugün dünya » tarihinde. «harbi umumi» diye bir fasıl görmez. diniz. İstanbulun meşhur çıplağı ayni zamanda filezoftur. Konuşurken dir acaba?.. — Çoooek, diye elini salladı yatı, sıhhatsiz bir insanın haya tundan çok daha az masraflıdır. Sıhhatli bir insan için fazla ka- İorili yemeklere lüzum yoktur. Hattâ sıhhatli bir insan i kalori muzırdır. Sıhhat biraz meyva, bir miktar sebze ile pekâlâ yaşar ve onun için en sıhhi yaşayış ta budur. Halbuki yeni hastalıktan kalk. miş, zayıf, çelimsiz bir insan böy- le değildir. Ona şarap, et, havyar, sok kalorili şeyler lâzımdır. Bun- lar da pahalı gıdalardır. Çıplak- lar sıhhatli insanlardır. Meyva, sebze ve saire gibi yiyecekleri çok efendiye göre ucuz olarak temin edi Ben çıplaklığa başlamadan ev- vel günde boğazıma 120. kuruş | harcediyordum. Şimdi 70 kuruşla. mükemmel surette yaşıyorum. Çünkü aldığım gıda yalnız sebze | ve meyvadan ibaret değildir. Be- daya olarak bütün vücudum aza- mi surette güneş ve hava alıyor. Ve bu gıda eskiden aldığım 120 kuruşluk et, şarap ve nir gıda- lara nazaran çok daha faydalıdır. Bir kere bu cihetten bir tasarruf yar, Sonra... Çıplakların en düşmanı lüzumsuz eşyadır. Sıhhı b lüzumsuz eşyaya biz ne üstümüz- de, başımızda, ne de evimizde yer vermeyiz. Her şeyin sıhhatimize yardımı olup olmadığına bakarız. Bunuh.için hayatımızdan birçok eşyayı, dolayısile birçok masraf- ları çıkarmışızdır. Meselâ türlü türlü elbiseler, kürkler, ipekli ç0- kalar, kolyeler, mücev- tin iyileşmesine yaramıyan raplar, $ herler, elmas yüzükler, bilezikler, Tekmil bütün moda eşyi bu pahalı şeylerden mak istiyoruz. Çıplaklık: tamamile tabiate dö- nüş olduğu için bizde kadınlar bo- yanmazlar da.. Bir si me, rimel, pudra, ondülâsyon, ber- ber masrafı da yok. Bundan başka evimizde fazla eşyaya tahammül edemeyiz. Şık dairelere, şık kübik mobilyayı örtülere, yastıklara, perdelere pı ra vermeyiz. İtşe size çıplaklığın iktisadi faydaları. Esasen evde ve sokakta katiyen lükse ve modaya ehemmiyet iver- mediğim için zevcemle “ârdmız açıldı, Harpten sonra çok sıhhat siz düşmüştük, Sıhhatimizi düzelt. mek için çareler arıyordum. Bunu buldum. Aklım kesti. Çıplaklık rejimine başladım. Evdeki lüzum- suz mahbilyayı, üstümüzde, başı- mazda lüzumsuz eşyayı allık, Ze. ceme de bir müddet çıplaklığı ka- bul ettirdim. Zevcem ve çocuklarım bir müd. det çıplak gezdik. Fakat zevcem eve gelen misafirlerden utanıyor. du. Çünkü lüks eşya yoktu, Çün- kü onun da diğer kadınlar gibi Tüks tuvaletleri yoktu. Aramız. açıldı. Ben kendisine yarı çıplak- lığı kabul eden kadınlar için.bir kostüm icat ettim, Bu iki kopçalı kurşuni bir önlükten ibaretti. Yakası açık, kolsuz, diz kapak lara kadar uzun. Çorapsız ve şap- kasız giyilecek... Bunu kabul et- medi. Halbuki ben erkekler için de bir kostüm şekli buldum. Tabii bunlar yalnız şehirde tamamil gıplak doleşılmıyacak , yerlerde. görünüyor. Iki çocuk ni siyinilecek şeylerdi. İnsan evinde ve bahçesinde bunları giymeğe katiyen lüzum görmez. Dimitri efendi gülümsedi — Bu çıplaklığa başladıktan sonra önüme birçok mâniler çıktı. Hepsile mücadele ettim. Zevcem dava etti, Birçok arkadaşlarımla âram açıldı. Fakat ben ken den çok memnunum. Zevcemin davasını kaybetsem bile bundan hiç müteessir olmıyacağım. — Bu fikrin gayesi çiplak olması değil mi? O zaman şehirlerin hali nasıl olur? — Birçok aileler şehir civarin- daki çifliklerde yaşarlar. Çalışam- lar şehirde.. Ne çıkar? Tramvay vatmanı çıplak olursa, cıplak olursa, ieçiler çıplak olursa, sinema salonunda herkes çıplak olursa kimse kimseden sıkılmı Amma bazı işlerde biraz. ört mek lâzım. Meselâ sokakta ın amele. Onla- va büyük bir müsaade yaparız. Bırakınız, şapka giyerler. Fakat bana yazıbanemin başında elbise ne lâzım? Bu kalın kumaşlar içinde ne kadar ıztırap çekiyorum. Tasav- vur edemezsiniz. Eve gidince he- men bunları atıyorum. Çıplaklığa başladıktan sonra hiç bir kış palto giydiğimi bilmem. Siz Paristeki çıplaklar kampı- bir parktır. İçinde çok büyük bir havuz var- dır. Burada çıplak âza banyo ya- par, parkta iki stadyom vardır. Bunların biri tam çıplaklara, di- ğeri de yarı çıplaklara ve hariç- ten gelecek misafirlere | mahsus- tur. Kadınlar utandıkları için ev- velâ bu yarı çıplaklar stadyomuna girerler. Bu sene çıplaklar cemi yeti kongresine gitmeği dü yorum, Kongreye Avrupanm bir çok meşhur çıplakları gelecektir. Bunların içinde M. Jüsten Godart gibi Fransada nazırlık etmiş yük- sek insanlar vardır. şin altında çalı Bakın size bu sene çektirdiğim bir resmimi vereyim. Şimdi tam elli yaşındayım. Bu resimdeki genç adam yirmi beşinden fazla gösteriyor mu?... İşte çıplaklığın bir faydası daha.. Ezeli gençliğin sırrı bundadır. Avrupada kadın- lar bu cereyana bunun için çok rağbet gösterirler. Çünkü gençlik ve sıhhat bizdedir. Sonra dünya- Dın en neşeli insanları çıplaklar. dır. Neşe sıhhatten ileri gelir. Biz- de sıhhatliyiz. Neşeli insan daima genç kalır. Neşe gençi südür. Neşeli insan da kavga, bilmez. İşte çıplaklı. Zin sulha bir faydası dah: Dimitri efendinin işçileri teftiş saati gelmişti. Kendisi ta Suadiye- ye gidecekti. Atelyeden beraber çıktık. — İstanbulda başka çıplaklar da varmış, — istanbulda çıplaklığın en le- hinde olan zat Selim Sırrı beydir. Hikmet Feridun. herkesin yolcular | Tatrika No. 24 Bunun için Northeliffe gördü auamelelerden kâh kızıyor, kâh küplere biniyor, kâh kederleni- yordu. Bereket versin şikâyetle ni hükümet matbuatına ; bildir. mekle iktifa etmiş ve mağrur ve hoşlanmaz. hassas ve harptan reisicumhurla temasında tıma fevkalâde surette hükim ol muş ve sabırsızlık ve taşkınlık göstermemiştir. Northeliffe sağlam ve esaslı olan aklı selimi sayesinde 2: zat taban otokrat ve âmir olmak- la beraber zihniyet, talim ve ter- biye, seciye, gi tibarile biri birleri arasında esaslı fark var dı. 'Northeliff sayesinde Vilsonun gevşekliği ile umumi davanın zâ- fa uğramaması temin edilmiştir. Lordun memur bulunduğu vazi- fenin tehlikeye düşmemesi hakiki kuvvet ve metanete bir delil teş- kil etmektedir. Harpte düşmanı şaşırtmanın ve gafil avlamanın ehemmiyeti | lloyd Cerç hatratınn dördüncü kimunda Amerika, yesicutulura Vilze- mun harbetmek çin deyil,» siyasi biz maksatla ve zoraki harbe girdiğin, bu nun içim söker göndermekle ve bunları techiz etmekte son derecede ihmal ve veeklk önerdiğini ve Amerikanın müzaheretini temin hurununda da bi çok müşkül tesadüf elidiğini izah etmişti Loyd Cürç hatıratının beşinci kumında muharebede düymanm bek lemediği Uaukın ve maşihani hareketin fevkalâde ehemmiyeti haiz olduğunu Masne ve Samme muharebeleri Bre silefun Avusturyalılar. yaptığı Kürüm. ia ml greek pre e ed Marne muharebesinden ve iki tarafın takip eylediği izaç tabi yesinden sonra artık büyük mil yasta baskın harekâtı yapılamıya- cağı zannediliyordu. Büyük harpte düşmana ihsas etmeksizin darbe indirmek müş- kül olmakla braber bunu temin gene kabildi. Umumi harpte her iki taraf ta hücumun gerek za- manı, gerek mevkii, gerek kuv- vetlerinin vaziyet ve tertibatı, ge- üzerine sürpriz ve bas- kın yapmağa muktedir olmuşlar. dır. Şurası kayde şayandır ki harpte yapılan muvaffakiyetli harekâtın Başheası beklenmiyen © ani hü- cumlarla," yahut hasmın gafleti dolayısile hazırlanmış bulunmadı apılan harekât ile elde rinin yapı bileceğini beklediği ve tamaı müteyakkız bulunduğu (yerde umumi netice, ehemmiyetli | bi kazanmak temin etmiyen nel siz kanlı savaştan ibaret ki Böyle kanlı muharebelerin çe- ğu ehemmiyetsiz kazanc temin eder. Ceneral Jofer, Nivelle ve Haig garp cephesinde müttefiklerin kuvvetlerine kumanda ettikleri zaman ayni fikirde idiler. Bunlar Almanların hatlarını müdafaa | için ordudan tek bir tabur maker | alamıyacakları kanaatinde bulu- | muyorlardı. Bunun için Alman- larla müttefiklerinin Sırbistanda, | Romanyada ve Caporettoda indir- dikleri darbeler yukarıda isim) zikredilen müttefiklerin büyük ku: mandanları için beklenilmiyen bi- rer hareket ve baskın olmuştur. LoydCorcun harpl hatıratı Umumi harbin esrarı idare ettikleri müttefikin taarrır zu karşısında Alman ordusunun in bir'helde bulunduğuna ka- idiler. Halbuki Almanlar Fran sadan müteaddit fırkayı çekmiş- ler ve başka sahnelerde baskın harekâtını yapmışlardır. Fransız ve ingiliz cenerallarının dik kafalığı Müttefiklerin uğradıkları bas- kınların başlıca &mili müttefikin cenerallarının aldıkları ihbar ve ihtarlardan hoşlarına gitmiyenle- re kulak vermemeleridir. Mütte- fiklerin umumi karargâhının plân- larına uygun olmıyan herhangi ihbar ve ihtar bu ceneralların nez- dinde makbul ve muteber olmu- yordu. Bu zihniyetin klâsik nümune- leri şunlardır: Ceneral * Joferin harbin bidayetindeki idağesi Verdun müharebesindeki. tayru hareketi, 1915 te Sırbistanda AL man - Avusturya ve Bulgar camlarına karşı ceneral Kiçnerin, Robertsonun, Joferin gösterdiği lâkaydi, Passehemdaele muhars- besinde Almanların İtalya cephe- sine bir fırka bile göndermiye- cek kadar sarsılmış oldukları zan- nı, 1918 de ceneral Petain (bugün Fransa harbiye: nazırıdır) ile Haigin Almanların Amiens cep- hesinde hücuma geçeceklerini ih- tar eden bir çok alâmetlerin be- Tirmesine karşı biç bir ehemmiyet vermemiş olmaları. Bu ahvalin biç birinde büyük İngiliz ve Fransız kumandanları muahharen sıhhati tahakkuk edem ihtar ve alâmetlere inanmamış lardı. (Tez) imin bu parlak misale lerinden 'bir kaçım birlikte tete kik edelim: (A) 1914'te Almanların Belçika Üzerinden ileri hareketi 1914 te Almanların Belçika arazisi üzerinden yaptıkları ileri ileri hareketin en ziyade hayreti mu- cip olan: ciheti Fransızların büse bütün baskına uğrayıp şaşırmış olmalarıdır; Ceneral | Jofer, Ak manların Belçika arazisi üze den ve şimal cihetinden yaptıklas rı geniş ve süpürücü ihata harer' keti ve Almanların garp cephesine de tahşit ettikleri kıtaatın k: rakamı karşısında aapışmış kal- mışlı, Neticede Almanlar hemen hemen hiç mümanaata uğramak- sızın ileri hareketlerini yapmağa muvaffak olmuşlardır. Almanların. harekâtı önünde yalnız Nahumebiden kalmış Lic« ye ve Namur istihkâmları vardı “Almanlar ağır sahra topları ile bunları da tahrip etmişlerdir. Al manlarım ağır sahra toplarının bu kudreti müttefikler için ayri bir darbe teşkil etmiştir. Ceneral Von Kluckın kuman- dası altındaki Alman ordusu Bel çıka üzerinden ve ceneral Joferini tahmin eylediğinden daha şimalde bir hat üzerinde ilerilemiş ve kar- şısma çıkan küçük İngiliz kuvve tinin mukavemetini derhal boğ- muş olduğundan hemen hemen hiç bir mümanaata uğramamış tır, Bu ordu Paris üzerine sarktı Zindan Parisin zaplını ve Fransa ordusunu Sedan hezimetine mua- dil bir bozgunluğa uğratmağı ve Fransayı makavut ederek harbin haricinde bırakmağı istihdaf eden Alman gayesinin husule gelmesi- General ofer ilesklaiz, şiddetle, ne ramak kalmıştı..-(Arkası var)”

Bu sayıdan diğer sayfalar: