20 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

20 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KN ANNAN 20 Ağustos 1934 Yeni Alman filimleri Gelecek mevsim için hazırlanan yeni eserler Berlin Ağustos — Ufa stüd- yolarında gelecek mevsim yapılan hazırlıklardan ve çevril mekle olan dört büyük filimden geçen mektubumda — bahsetmiş tim, Bu mektubumda hazırlanmakta olan diğer filimler hakkında ma- lümat vereceğim: 1 — Hayatın zaferi; Bruno Dudayın idaresinde çevrilecek olan bu filimin baş rolünde Karl Ludwig Diehl vardır. Vaka ta- rihidir. Baltık hevalisinde geçi- yor. Bir şehirde hapsedilen adam- lar ve onların kurtarılışı var. Manzaralara çok ehemmiyet ve- rilecek ve Baltık sahillerinin ken- rine mahsus güzellikleri tes- bit olunacaktır. 2 — Çingene Jakayın ve Fransızca olarak çevrilecek in müdürü Bruno Duday, Karl Harildir. Zigener- ile bütün dünyada meş hur olan Johann - Straussun bu operetinin filminin de çok güzel olmasına çalışılacaktır. 3 — Ada: sizea olarak çevrilen bufilimin rejisörü Hans Stcinhoff, müdürü Karl Rittadır. Her iki nüshada kadın başrolü Brigitte Helm oynuyor. Diğer rollerde, Alma, Willy Fritach, Otto Fress- ler, Heinz von Cleve, Hubert von Meyerinieh, Walter Frank oynu- yorlar. Fransızcasında da Roger Duchesne, Henry Roussel, Ray- mond. Roulau, William Azuet, Henry Bose var. Mevzu, ecnebi memleketie ken di vatanlarını temsil eden insan- Almanca ve Fran- cada Albert Projean, Marie Bel Me rd farethane hayatı her safhası ile canlamdırılmıştır. 4 — Prens Woronzeff: Ak manca ve Fransızca çevrilecek olan bu filim Max Pfeifferin ida- resinde ve Arthur Pobisonuni re- jisörlüğü ile yapılıyor. Almanca: #ında oymuyorlar: Brigitte Helm, minde bir sahnede ite Helm yeni çevirdiği filimlerden birinde Hamsi Knoteck, Albrecht Sehön- hole, Adele Sandroch, Rudolf Plattedir. Fransızcasında da Jean Mu rat, Madeleln Ororay, 'Wladi- mir Sokoloff, Pierre Mingaud, Brigitte Helm oynuyorlar. Vaka, verdiği üzünden hayatını bırakmağa mecbur kalan bir ada- mı gösteriyor. Kendisine tama- men benziyen bir adam ölürken ona, onun rolünü oynamaya söz veriyor. Ve onun kızının tanın- ması için mücadele etmeye ye- min ediyor. Zavallı prens, ölüye verdiği söz üzerine babası rolünü yap- mağa mecbur kaldığı kıza deli gibi âşık oluyor. Çok mühim olan bu rol için, Almanca nüshaya şimdiye kadar hiç bir filimde oy- namamış olan birisi: Sehörholof angaje edilmiştir. Bu filimin dış öahneleri Cannet, Nis, ve Pariste gevrilmiştir. 5 — Barcarole; Stapenhorstun idaresinde Gustav Ucickynin re- lüğü İle Almanca ve Fran- a olarak çevrilecek olan bu filimin her iki lisanda da baş ro- ünü Brigitte Helm oyniyacaktır. Offenbachin müsikisinden isti- fade edecek olan bu filim büyük bir heyecan ve sanat eseri ola- caktır. 6 — Bunlardan başka Pfeif- ferini idaresinde | Erich Eugelin rejisörlüğü ile Köthe von Nagy ile Willy Fritech müştereken bir filim çevireceklerdir. sir adam vatana dönmek yor: Bruno Dudayın idaresin- de Paul Wegenerin rejisörlüğü Ile, baş rollerinde Karl Sudurig Diehl, Hermann Speelmanns, Charlotte Sehultz, Hans Leibelt, Brigitte Horney tarafından çev. ilen bu filim, harp başlarken Cenubi Amerikada çalışan al manların, bilhassa bir mühendi. sin vatana dönmek için giriştik- İeri mücadeleyi ve biriki aşk | vakasını canlandırıyor. Sahife 7 Lâja Corcun harphatıratı Umumi harbin esrarı Bir adam leh ve aleyhinde söyle- necek çok şeyler olan iki yoldan hangisini intihapta tereddüt ey- lediği zaman kendisinin şahsi te- mayül ve dilekleri ve bat nı ağır basar, fakat böyle her tür- lü garaz ve ivazdan hali olarak muhakemesini yürütenler hem en- der, hem de halk arasında gayri merguptur. Fransanın Italyaya karşı sinsi hareketi Falkenhayn, harbin ber hangi ordugâhta yükselttiği bir kuman- dan kadar muhteremdi. Vatan- Jofer, Nivelle, Fo, Ca- ve Robertsondaki ka- retliydi. Fakat daha ge- niş düşünceli değildi. Binaenaleyh neden düşünceleri, bu ceneralk ların düşüncelerinden başka ok sun? Meselâ Falkenhaynın yerine ceneral Hötzendorffun yerine de Cador- nayı koyunuz. Prusyanın yerine 'de Fransayı ve Avusturyanın ye- zine de İtalyayı koyunuz. Muka- Eğer ceneral Nivelle Almanla- rın cephe hattını muzaffer Alman ordularının ar- yaracağına ve kasındaki araziden yürüyüş yap: ileceğine ve Alsası tekrar fethe- debileceğine kanaat hasıl etmiş İse bu zaferden, ceneral Cadorn. ya ihlâs etmeğe yar- dım uğurunda neden ferağat etsin? Eğer Nivellenin plânı ile Frar- | sa ordusuna cihan tarihinin em- ini görmediği müstahkem hat- tin en kuvvetli noktasını parçala- mak kudreti temin ediliyorsa çin bu parlak mükâfat, İtalyan a$- kerlerine ayni hattın başka bir ye- rinde daha geniş, daha ak bir rahne açmak şerefini bahş için feda edilsin? Fransızların İtalyaya karşı gös- terdikleri kıskançlıkta Prusyalıla- rin Avusturyalılara karşı besledi- ği hasette olmıyan bir unsur daha vardır; Fransızlar müttehit İtal yanın mevcudiyetini Fransız or. dusunun şecaat ve yararlığı ile vü- cuda getirilen yeni bir şey adde- diyorlar, Fransılzar için İtalya hâlâ hi maye ve sahabet edilmeğe muh- ryesleyi taç bir mevcudiyettir. Fransanın İtalyaya karşı aldığı tavır ve hac yeket zımnen şunu anlatıyor: Eğer Fransızlar siz İtalya, serbest bir memleket temini için harbetmeselerdi ve kan dökmese- erdi hâlâ bugün de Avusturyanın. bir eyaleti olmaktan kurtulamaz- dınız. Fransızlar İtalyan askerinden hususi surette bahsederken, mut- laka istihfaf ve istihza gemmesi duyulur. İtalya hükümeti harbe görmezden evvel, müttefiklerle beraber olmak yahut Avusturya- nın teklif eltiği araziye mukabil | bitaraf kalmak şıklarından birini tercih etmekte bir müddet tered- dük etmişti, Bu esnada adamlarından kında sarfettiği hayasız Fransanın İtalyaya” karşı muma aldığı tayır ve hareketi mü- kemmel surette ifade eder. Bu Fransiz devlet adamından İtalya- Bin ne yapması muhtemel olduğu | sorulduğu vakit mumaileyh gu ce- vabi verir: Gelip tarafın imdadı- Fransanın devlet rinin İtalya hak tenkit, alelü- na koşmak. italyan askerleri; kılması hemen hemen olan dağ zirvelerini hücum ederek almakta, faik topçu kuvvetleri ile üzerine çi imkânsiz. müdafaa olunan müstahkem ge- gitleri zaptetmekte gi lak muvaffakiyetler ve te azlığından insanca verdi zayiat, mühendislerinin. şayanı hayret eserleri hakkında Fransız- lar hiç bir zaman malümatları yok gibi görünmüşlerdir. Hariçten bi- Ti bu işlere işaret edecek olur Fransızlar derhal istihza ve infial ile homurdanırlar Briandın Italyaya karşı tavrı değişti Almanya üzerine cenubi Avus- turyadan hücum edilmesine vakti- le taraftar bulunan Bi ile Thomas, 1917 senesi müttefikin taarruzu için İtalyanın önde yü- rümesi mevzuu bahsolunca der hal bu fikrin düşmanı kesildiler. Selâniğe garplı müttefiklerin yeniden müteaddit fırkalar gön- derilmesi bir konferansta mevzuu bahsolduğu zaman bu iki Fransız devlet adamı bu fikrin hararetli taraftarı görünmüşlerdi. O tarihte Thomas ile ben biribirimizin bü- yük dostu idik. Halbuki Roma konferansında İatlyanın 1917 seferinde ileri cep- hede olması telkin edildiği zaman Thomas o kadar münfcil oldu ki hiddetinden benim ile bozuştu. Fransiz cenerallerinin, devlet adamlarının ve diplomatların ve mağrur bulunduklarını ilk de- fa burada tecrübe ettim, Fakat bu tecrübem son deği Mussolininin hâkimiyet mevi ne geldikten sonra ilk senelerde meydan okuyan bir çehre ve müs tecavizane bir lisan kullanmış ol masının esbabı yukarıda Fransıze ların İtalyaya karşı takınmış bus lundukları tavır ve hareket hak kında verdi bir derece aydınlansa gerektir. Şurasını da itiraf etmelidir kö İtalyanlar Caporettoda Avustur- yalılardan dayak yedikleri zamani Fransızlar süratle ve hattâ istical ile İtalyanların imdadına kaşmuş- ardı, Çünkü bu tarzı hareket, Fransanın İtalyaya karşı almış ole duğu tarihi role uygundu. Fakat mesele talyaya mabedinin büyük kapasından içeri eğe ve zafer eklilini alnına şeklini alınca vatanperver hiç bir Fra malümat ile zafer koymağa yardım etmek sız böyle bir ihtimal karşısında sas bır ve tahammül gösteremez. Fransızların cümlesinin de vatan- perver bulunduklarını hatırdan çıkarmamalıdır. Robertsonun fikri Fransızlar Fransada sonu şüp- heli ve galebe ihtimali mevcut bir muharebeyi İtalyada muvaffaki- yeti müemmen ve zafer muhte. mel bulunan bir muharebeye bilâ- tereddüt tercih ederler. Robertsön ceneral Nivelle tam bir vaziyette değildi. Ceneral Robertson ceneral Nivelle ile Ca- 'dorna arasında bir fark görmi yordu. Bunların ikisi de İngil mayıp ecnebi olduklarından iki- in de hareketleri hakkında tiyatlı bulunmağa lüzum görüyor. du. Ceneral Robertsonun ecnebi ile İ düşmanlığı bu meselede bitaraf hareket etmek gibi min etmiştir. Fayda te (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: