20 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

20 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Biz gidiyoruz fakat onlari da getireceğiz Balkan olimpiyadına girecek atletlerimiz bu hafta Zağrebe hareket edecekler Geçen sene Atinada yapilan Balkan ollmpiyadının açılma merasimi böyle olmuştu. İlik seneler Atinada yapilan Bal. kan olimpiyadı müsabakaları bu sene Zağrepte olacak... Bizim at- itlerin bu sefer de ayni ouyunla- Ta iştirak etmelerine son dakika- 'da karar verilmiş... Her fırsatta, her sefer yazdım; ben hariçte yapılan temasları çok faydasız bulurum. Yirmi kere di- garı gitmektense, iki kere içeride bir şeyler yapmak daha istifade- lidir. Bu kanaatla, Balkan olim- piyadına her gidişimizde atletizm. federasyonuna epey çattım, Hattâ, senelerdenberi tanıştığım Bürha- meddin beyle aramız bir zaman- lar şekerrenk olmuştu. Fakat bu seferki gidişe bir diyeceğim kal. madı, Çünkü, Zağrebe gitmekle gelecek seneyi kazandığımızı bi- liyorum, Önümüzdeki sene yapı lacak Balkan oyunlarının burada. yapılmasına karar verilmiştir. Bal kan olimpiyadının İstanbulda ter. tibi tem canımın çektiği bir şe) Fenerbahçe Romanyaya gidiyor Fenerbahçe futbol takımı 1 ve 2 eylülde Bükreşte Triholor klü- bile iki maç yapmak üzere Roman- yaya gidecektir. Rmonyada yapacağı iki maçın neticesine göre, Fener takımının Belgrat ve Tamşuvarda da maç yapması muhtemeldir. Fenerbahçe takımının bu seya- hatte en kuvvetli kadrosile bulu. nabilmesi için, halkevi takımile Rusyaya gitmiş olan “beş oyun- cusunun Romanyaya geleceği hı ber alınmıştır. Esasen halkevi kımının hareketinde bu ihtimal düşünülmüş ve Rusyadan avdet edecek Fener oyuncularının doğ- rudan doğruya Bükreşe dönmeleri kararlaştırılmıştır. Fenerbahçe kafilesi 15 kişi ola- | İstanbuldan hareket edecek- | tir. Bu heyete Romanyadan beş | iki | ITürk bayrağı ortada gözüküyor) dir. Eğer bizim atletler bu sene Zağrebe gitmeseydiler, onlar da gelecek sene bize gelmiyebilirler- di. Haber aldığıma göre; atletizm federasyonu bazı müşkülâtı hesap- yarak bu seferki olimpiyada git- memeği tasarlamıştı. Türk kafile sinin iştirak etmiyeceğini haber alan Yugoslavya spor. teşkilâtı, Balkan olimpiyadının maddi ve manevi sarsıntılara maruz bırakıl. ması mesuliyetinin bize raci ola. cağımıfederasyonumuza telgraf. lamış... Yugoslavyadan “gelen © mani- dar telgraf üzerine Türk'ailetleri- nin Zağrebe gönderilmesi husu- sunda yeni bir karar alınmak mec- buriyeti hasıl olmuş... Yugoslav federasyonundan ge- len telgrafın hakiki manası; ileri- deki Balkan olimpiyatlarnın mu. vaffakıyeti için müşterek mesaiye iştirak ötmemekte kendilerini ser- best addettikleri şeklinde de çık: Sırp atletleri Balkan oyunlarına hazırlanıyorlar Bu sefer Zağrepte yapılacâk 400 m. 52 4/5 5. Balkan olimpiyadıma girecek Sırp 800 m. 235/10D. satletlerinin seçmeleri “yapılmıştır. 1500:m. o 4132/5 D. Bu müsabâkalarda Sırplar üç ye- 5000 m. — 15202/5 D. ni rekor tesisine'muvaffak olmuş. | (10000 m. Oo 33152/5 D. lardır. Bilhassa manialı yarış 're- 110 maniali 16 2/5 S. koru ehemmiyetlidir. Yunan atlet. | | Yüksek 1 5 M lerile'buraya gelen meşhur mani- Uzun 6 54 M. acı Manilikasın bu sene zarfmda | Sirik 3 50 M. | irişemediği dereceyi Sırp sampi- 3 adım BUM yonu Buratoviç yapmıştır. Krono- | | Disk 38 52 M. Cirit 49 46 M. meirelerin iyi tutulduğunu kabul edersek, Sırbın 110 metre manialı yarışı 15 saniyede kazanması çok şayanı dikkattir. Bu itibarla Zağ- Tep müsabakalarında Yunanlıla- rin çok güvendikleri Mandikas b rinciliği almak şansını çok müş- külâtla elde edebilecektir. Son Sırp seçmelerinde elde edi- len dereceler şunlardır: 110 m, 115 5. oyuncu daha iltihak edecekt 200 m. 23 3/10. rilebilirdi, Istanbulda “yapılacak Balkan oyunlarının tehlikeye dü- ğini anlıyan stletizm fede- rasyonu da ilk kararını 'değiştire- rek Zağrep yolunu tutmak üzere yeni bir karar verdi. Yukarıda da. söyledim; başin- danberi İtiraz ettiğim hariçteki te. maslarımızdan bu s6ferki 'kudar Tüzumlusunu hatırlıyamıyorum, Bunun içindir ki, bize gelecek açacak olan bu seyahati hoş görü- yor, hattâ'menmun oluyorum. Haber aldığıma göre, Zağrebo | aşağıda isimlerini yazdığım şam- | iyonlar “gideceklerdir. Fransa- | dan avdet eden gülle şampiyonu- muzla uzun atlayıcı Tevfiğin de iştiraki iğin çalışılmaktadır. Semih, Mehmet Ali, Raif, ömer Besim, Veysi, İrfan, Sedat, Pul- yos, Karakaş, Müfahham, Teoha- ridis, Fethi, Semih, Selim, Hay- dar, Hakkı, Ziya, Eşref Şefi Çare arıyorlar Tenisçiler arasında da profet- yonelik “cereyanının günden gü- ne artmakta olduğunu “güren GAmatörlüğü koruma» “cemiyeti âzaları beynelmilel federasyon âzaları nezdinde şiddetli “teşeb- | büslerde bulunmuşlardır. Yekm- | 'da tenis amatörlüğünü koruma için çareler aramak üzere mühim bir. kongre toplanacaktır, “Akşam, m edebi PATRON — Nasıl isterseniz. Başka bir emriniz var mı? — Rica ederim. Çok çok teşek: kürler, Bu gece yorgunsunuz. Er. ken yatınız. Yarın akşam sekiz buçukta beklerim. Erken gelirse- niz daha iyi. Tavla oynarız. Suat Rahmi genç kadının elini ileti, Ve ağır, durgun adımlarla apar- #ımandan çıktı. ».. Şark ticaret limitet şirketinin müdürü Mister Grevs öğleye doğ- ru bir satış halkında görüşmek için çağırdığı Suat Rahmiyt ayak- ta karşıladı. İş hakkında bir müddet konuş- tular. Delikanlı dışarı çikerken patron elini omuzuna koydu: — Suat bey, dedi, bugün, se- inle uzak bir yerde yemek yiye. lim. — Hay hay. — Kimseye söz verme, Yarım. da buluşalım. Patronun başi tekrar masanin üs tündeki kâğıtlara inerken Suat Rahmi dışarı çıktı. Bugünlerde şirketin işleri gene artmıştı. İç Anadolu mütemadiyen mal çekiyordu. Sonra bazı resmi müesseseler de büyük mikyasta münakasalar açıyorlardı. Bunlar daha ziyade kaput bezi denilen bazan çamaşır, bazan astar yerin- de kullanılan kalırt ve düz doku- malardan istiyorlardı. Bu geniş mikyastaki münakasa- Tara şirket doğrudan doğruya gir. miyor, piyasanın büyük firmaları iştirak ediyor, fakatnetice itibari- le tabii gene şriket istifade edi- yordu. O günlerde gene iki yüz bin li- ralık bir münakasa vardı, Patron şimdiye kadar bu mü- nakasalara iştirak etmeyi hatırın- dan bile geçirmiyordu. Suat Rah- mi piyasanın içyüzünü kavradık- tan sonra bu islerde istifade edile- cek daha birçok fırsatlar olduğu» nu öğrenmişti ve anlamıştı ki Türkler için pek müşkül, karışik gibi görünen bu ilşer zeki i ların elinde on misli kâr getirecek kadar sade, ehemmiyetsiz şeyler. dir.'O ilkdefa patrona Anadolu. daki toptancıların doğrudan doğ- ruya şirkete bağlanmasını tekli etmiş ve kendi gayretile buna'mu- vaffak: ta olmuştu, şirket bu saye- de İstanbul piyasasmı tutan birçok Ermeni firmalarmı atlatarak ver- diği komisyonu kendi kazanntağa başlamıştı. Suta Rahmi bu defa ona başka bir teklifte bulundu. Resmi dairelerin münakasala- ya şirket namına iştirak etmek. Patron ilk hamlede bu teklifi ay- kırı buldu. O resmi işlerle uğraşmak kolay olmadığı le kitaba, kaleme, nizama, teşrifata uyacak alışveriş” lerden güçlük çekildiğini iddia ediyordu Suat Rahmi — Siz meşgul olmayimiz, dedi. Ben takip ederim, neticeyi alırım, O halta içinde büyük bir mü. makasa açılmıştı. Piyasanın Rum, Musevi ve Er. meni birçok firmaları bu kelepiri kaçırmamak için elele vermişler. di, Fiati kırmamak ve kârı paylaş- mak en 'doğru bir hareket “ole- eakti. “ Fakat münakasa günü karşıla- rında Suat Rahmiyi görünce torpil Bürhan Cahit Şekerlemeciyan isminde bu işler. 'de kurt olmuş bir Ermeni ilk şaş- kınlık geçtikten sonra Suat Rah- miye sokuldu. Bin türlü şaklâban- lık arasında bu işten çekilirse ken- disine açıktan beş bin lira vere- ceklerini söyledi. Suat Rahmi bu- mu alabilirdi. Ve bu pek'tabii bir hakkı idi. Hata bundan şirkete bahsetmese bile olurdu. Fakat ça- Tışlığı yerin hesabma bu işe bap adığını unutmadı. Şekerlemeci- yanın hilekâr yüzüne bakmadan cevap verdi: —iş yapalım, sarraflık değil Bu işlerde kurt olmuş, pişki Ermeni bu cevaptan yılmadı. Tek Mfsizce arkasını okşadı: — Yapma Allahı seversen Su- at bey. Beş olmazsa iki bin daha yaparız. Arkadaşları razı ederim, Zaten kazanç ne kadar a canım, Suat Rahmi adeta hakarete uğ- Tamış 'gibi hırslandı. Piyasanın gok hürmet ettiği bu kalantor tüc- carm çenesini kuvvetli parmak- İarile tuttu, kaldırdı. Kalın kaşlari püskül püskül oldu. Delikanlı çe- mesini siktiği için ağzımı açamı. yordu. Suat Rahmi onun bile, hırs, m faat dolu gözlerine tükürür gil haykırdı: : —Ben bazirgân değilim, tücca. rım, Anladın mı ahbar. Git sen kendi kafadarlarınla uyuş! Şekerlemeciyan nefes bile al. madan bağda yakalanmış bir ki pi gibi köşeye sindi, Blok halinde işi kapatarak kâri paylaşmağa hazırlananlar bu va- ziyet karşısında ziyana girmek is temediler. Verdikleri fiat şirket namına Suat Rahminin verdiği fi- alten çok yüksekti, Daha kırma- larma imkân yoktu. Çünkü onlar ikinci derecede satış vaziyetinde oldukları için'ne kadar indirseler gene şirketin fiatine düşemezlerdi. Bu tepeden inme müdahale on- ları'o kadar'şa #in kazancını kırmak bu işe Büyük bir istifade ile şirketin üze zinde kaldı. Bu işte şirket yirmi beş bin lira birden kazanmıştı. “Suat Rahesi malın teslimi ve hesap işlerini kendi takip etti ve bir hafta 'de şirketin vezne defterleri bu hesabı kaydetti, Mister Grevs, bu muvaffakıye- tinden “dolayı Suat Rahmiye bin beş yüz lira verdi. İte o gün patron öğle yemeği in delikanlıyı davet etmişti, Sant yarımda Sust Rahmi pak. Tonun odasma uğradığı “zaman onu ayakta çıkmağa hazır buldu, Bugün çok neşeli görünüyordu, Hanım önünden “eksik olmuyati Gtomebillerden “Birine ütlaiken Grevs şdföre müresi verdi: —.. Or z Suat Rahmi patronun bugün hovardalık edeceğini “anlamıştı, Çünkü verdiği möres Mstanbulun €n lüks bir yerine “gideceklerini, anlatıyordu. Otelin 1 in olsun tirak etmediler. Neticede ana, Adalara bakan, Suat Rahmi müzik disliyerek, lüp konuşarak yemek yiyen bu süslü kalabalık arasında İstanbu- un maruf zenginlerini, maruf gür zellerini görüyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: