8 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

8 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 12 ia Yili ile Pat, Yeni Ginede, Ramü gölü kenarına geldikleri zaman, bir iskelete benzemişlerdi. Gözleri hara- relten parlıyordu, Avurdları avurdla- nhâ çökmüştü. Üstleri başlârı peri- şandı. Uzun müddet Buloloda kal ışlardı. Fakat daha fazla altın bul- oyu bir cennet gibi özlüy 5 gibi onlar da tayyare i Bul modern bi ki Yataklar rahattı... Fakat or etıneğs değil, altın ara letdi. İki dost nehir b tüler. Hastalık Örgü MEL Yi Gi) ii çi WL/ dar? Bayan karilerimize güzel bir Ii kör: şeyvisi için masa örtüsü ve pe- çeteler örneği veriyoruz: Muhtelif renklerle işlenecektir. Gia ; iğ) İyi Xİ sefil oldular. Ancak biribirlerine kar- şi besledikleri muhabbet ve şefkat- ten kuvvet alıyorlardı. Villi bir yerli- nin oku ile yaralanmış, Pat onu kur- tarmıştı, Sonra Pat hasta olmuş, Vil- 1i tedavi etmişti. Villi bir gün gazetede okumuştu. Bir zamanlar Almanya müstemlekesi olan büyük bir adada dünya kadar alk tın vardı, Villi çok kuvvetli bir gençti. Yirmi iki yaşındaydı. Babası polisti. Pat da bir esnafın oğluydu. O da Villinin ar- zusuna kapıldı, Beraber altın arama ga gitmeğe karar verdiler... Buloloya kadar yölculuk iyi gitti. Fakât ondan sonra sefalet başladı. yedi, (kibritle Eğlence kibritleti Okır- mamak şatrile Bu 13 rakka. başka bir rak- 4 mı yedi kibrit , çöpü ile yazıl- mışlır. Siz de bu kam yazınız. Bu rakkam tam dört Köşe olacaktır. YAN ARI BAŞ DA RSIN ia yemiş bol- miyorlars elma ye- ti. nihayet nehrinin halıydı. Filvaki ormanla du, fakat ce: ii. Bir ıslık çalacaktı. Bir tehlike ânında iki el ateş edeceklerdi. Günlerce hiç bir şey bulamadılar. İkisinin de keyifleri kaçtı. Bunca me- şakkat boşa mı gidecekti? Bir yandan da kendilerini vahşi- lerden ve vahşi hayvanlardan koru- mak mecburiyeti vardı, Hele nehirler- de yüzen Tusama adı verdikleri bir zehirli yılan vardı ki, en korkuncu da öydu. O yılanın zehirinden kurtulan kimse yoktu. Kimi soksa ölürdü. Arkadaşını gözden kaybeden Vini bir aralık onu nebrin bir köşesinde gördü. Pat güneşte pırıl pırıl parlıyan sarı bir madeni çıkarmağa uğraşıyor du. Nihayet altın tarlasını buldukla- tını anladılar... İyi ama neden Pat iki kere ıslık çalıp arkadaşını çağır. mamıştı?.. Vini homurdandı: — Anlaşılan beni atlatmak istiyor! İşte bu sırada Tumara âraya karış- İı Kocaman kafası Patın biraz arka- sında göründü... Pat altını çıkarmak- Ja meşguldü. Ne yılanı ne de Villiyi görüyordu. Villi arkadaşına tehlikeyi haber verebilirdi. İyi nişancıydı, yıla» nı bir kurşunla öldürebilirdi... Yap- madı. Biran kulağında şeytanın seşi çınladı: «Pat ölürse altınlar sana ka lr» bu sırada yılan ok gibi fırladı, Patı ensesinden soktu, boynuna do- landı. Pat: — Mahvoldum Villi! diyebildi. Beş dakika sonra da öldü. v.. Villi çok zengin oldu. Fakat geceleri gözüne uyku girmiyor. Ne zaman dal- sa, kocaman bir yılanın bücumuna uğruyor, kendini müdafaa için çırpı- niyor, kalkıyor. İki senedir gözüne uyku girmiyor. Bu kâbustan kurtul- mak için mütemadiyen içiyor, kuniar oynuyor, sefil ve sefih bir hayat sürü- yor. Bir türlü memleketine dönemi- yor. İhanetinin cezasını çekecek ve tıpkı ölümüne sebep olduğu Pat gibi, o da Ramü nehrinin kıyılarındaki kara toprağa gömülecek!... Vakit geçsin Boş durmayınız. Kendinize daima uslu uslu vakit geçirecek bir iş arayı- nız, Bir kalemde, kalemi kaldırmadan ve bir defa çizilen çizginin üstünden bir kere daha gitmeden resimde gör- düğünüz şekli çiziniz, 8 MAYIS 1937 Yukarıdaki harfleri yerli yerine koyunuz, güzel vecizelerimizden biri okunsun, Bitmecemi ... doğru - halledenlerden birinciye: Güzel bir kravat, İkinciye; Bir kilo akide şekeri, Üçüncüyö: Üç mendil. Ayrıca 200 kariimize muhtelif hediyeler verilecektir. Afrika. kabilelerinden pek çoğun- da kadınlar gerdanlık ve küpe ta karlar, Kocaları ölünceye kadar bu gerdanlıkla küpeleri çıkaramazlar. Çıkaraniar derhal idam edilir, Siyah elbiseler insani sıcak tutar. Beyaz elbise serin tutar, Siyah ku- maş güneşin sıcaklığını beyaz ku- maştan iki misli fazla masseder, Marki dö Rakenil bundan kırk sene evvel kanad takıp uçmuştu. O zaman Marki uzun müddet havada kalabileceğini sanmış ve bir sepete de yiyecek almıştı. Sepetteki yiye- cekler Sen nehrinin balıklarına ya- radı, Te- İlk tayyarelerin simde gördüğünüz gibi dört kanaf- liydi, pervaneleri Hayvanların öyle ustalıkları var- dır ki, insanları hayran eder, şaşır- tır. Bu uslalıkları gösteren iki re- sim neşrediyoruz. Birinci resimde gördüğünüz âbide deniz kabuklarından yapılmıştır. Bu Abidenin mimarı da kum altı yen geçidir. Sahillerden bin bir türlü ka- buk toplar, resimde gördüğünüz şek- li verir, sonra “İçine girip şatoda otu- ran asilzadeler gibi yan gelip keyfi- ne bakar, Bu da ağaç kovuğuna oyulmuş bir Şalodur. Bu işl gören de pervane dir. Bu pervane hakikaten usta mi- matrdır, o Resme dikkat ediniz ne büyük bir ihtimamla kovuğu oymuş ve kendine güzel bir yuva yapmış. Bu cins pervaneler Avrupada, Asya- nın garbinde, Afrikanın şimalinde yaşarlar. ni 1987 tarihli , bilmecemizi döğw ©“ ru halleden İs-' tanbul lisesi ta- lebelerinden Nas im birinci he- diyemiz olan okul çantasını kazanmıştır. © 20 Şubat 1937 tarihli bilme- cemizi o doğru halleden İstan- bul lisesi talebo- lerinden Melih Hilâl birinci hes diyemiz olan dolma Kalemi kazanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: