28 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

28 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Ağustos 1937 Muazzam bir silâhlanma plânı AKŞAM İngiltere 10 drıdnot, 5 tayyare gemisi, 21 kruvazör, 49 torpido muhribi, 20 denizaltı gemisi yaptırıyor Bir kısmının inşası bu sene bitecek olan bu gemiler 940 senesinde kâmilen hazır olacaklar İngiliz donanmasının en kuvvetli gemilerinden Nelson dritnotu Fransız muharrirlerinden (Jean Masip İngilterenin muazzam silâh- lanması hakkında, yazdığı bir makale- Büyük zırhlılar İngiltere, muazzam teslihatında en büy hissesini filosuna ayırmıştır. Hattı : gemileri İngiliz denizcilik yşini - tere şimdiki halde beş büyük dritnot inşa ettirmektedir. Bu beş dritnotun mecmü hacmi 175,000 ton- dur ki beherinin tonajı 38,000 tonu geçecektir. Bu beş dritnottan üçü" beşinci Yorj sınıfındandır. İngiliz amirallığı, 1939 senesinde ayni tonajda beş dritnetun inşasına ar vermiştir. Bu sahada hiç t İngiltereye yetişemiyecek- Tayyare gemileri ve - kruvâzörler İngilterenin hali hazırda 215 bin tonluk alta tayyare gemisi vardır. 214,000 tonluk beş tayyare gemisinin. daha inşasma > başlanmıştır. Kruva- zörlerin aded ve kuvvetini artırmak için de muazzam bir gayret sarfedil- mektedir. İngiliz efkârı umumiyesi vazifeleri yalnız piştarlık etmek de- gil, f 2000 küsur İngiliz ticaret gemisini de himaye etmekten ibaret bulunan kruvazörlere de büyük bir ehemmiyet vetiyor. İngilterenin bugün 378,000 tonluk 55 kruvazörü vardır. Bunlardan yir- Misi hizmet müddetini doldurmuştur. Fakat üç tanesi mücedded denecek derecede tamir ve slah edilmiştir. Şimdiki halde 155,000 tonluk 21 kru- vazör ya smarlanmış veyahut ta ya pılmıştır. Hizmet müddetin! doldur- mamış kruvazör adedinin (70) e çi- 'karılmasına karar verilmiştir. Bu rak kams 1940 senesinde varılacaktır. Torpido muhripleri İngiliz teslihat programında torpli- do muhriplerindeki boşlukları doldur- mak da istihdef ediliyor. Bugün İngil- terenin hizmette 190,000 tonluk 153 torpidosu vardır. Bunlardan 79 u hiz- met yaşını doldurmuş olmakla bera- ber sahil hizmetlerinde kullanılabile- cektir. Buna mukabil 80,000 tonluk 49 torpidonun inşasına ya başlarımış, ve yahud bunlar tezgâhlara ısmarlan- mıştar, Şunu da ilâve edelim ki, İngiltere muahedeler ile takyid edilmiş olduğu için kılavuz torpil toplama, karakol gemilerini tamamen tahdid etmiştir. Tahtelbahir meselesi Tahteibahirler, İngilterede haik ta- rafından pek sevilen bir gemi tipi de- ğildir. Bu hissi izah etmeğe kalkış- mak lüzumsuzdur. Fakat diğer dey- letler tahtelbahir inşasından vaz geç- tikleri cihe' giltere de bu husus- ta himmet sarfetmeğe karar vermiş- tir. Bugün İngilterenin 13 i hizmet müddetini doldurmuş olan 57 tahtel- bahiri vardır. İngiltere, şimdiki hal- de 20 Lahtelbahir inşa ettirmektedir, Bu sayede İngilterenin 77 tahtelba- hiri olacaktır. Yapılan gemiler ne zaman hizmete giriyorlar Ismarlanan ve yahud yaptırılmak- ta olan yeni harp gemileri bu seneden itibaren şu tertip ile hizmete girecek- lerdir: 1937 senesinde 80,000 ton, 1938 se- Bir İngiliz torpido muhribi filosu Cebe lüttarika girerken nesinde 150,000 ton, 1939 senesinde 160,000 ton, 1940 senesinde 220,000 ton. yani ceman 610,000 ton ki,bu tonaj Fransanın bugünkü filosuna muadil- dir. Hiç bir memleket bu inşaat husu- sunda İngiltere ile yarışamaz. Şayed bir memleket, bu sahada İngiltereyi ve iktisadi vasıtalarının ve tezgâhla- rının genişliği sayesinde bu meydan okuyuşuna kolaylıkla mukabele ede- bilir. İngiliz tezgâhları o kadar mü- kemmeldir ki, 14 ayda bir torpido muh- ribi ve 25 ayda büyük bir kruvazör ya- herhalde kuşkulanacak olan Fransa değildir. Iki Küçük sanatkâr yan Suzan Keymen, yaşına göre çal- dığı eserlerde çok muvaffakıyet ka- zanmıştır, istikbalde iftihar edebile- ceğimiz bir mevki edineceği görülmek- Dumlupınara giden heyetler İstanbul şehri, İstanbul Halk parti. si teşkilâtı namına Dumlupınarda ya- pılacak zafer bayramı törenine iştirak etmek üzere İstanbul Şehir Meclisi bi. rinci rels vekili B. Necib Serdengeçti- nin reisliği altında Şehir Meclisi âza- sından Cemaleddin Fazıl, Selâmi Se- des, Eminönü Halkevi reisi Agâh Sır- rı Levendden mürekkep heyet şeh- rimizden İzmire hareket etmiştir Oradan Dumlupınara gidecektir. Bu- gün de üniversite gençlerinden bir he- yet gidecektir. B. Badı Güleçe doğru yürüdüm. B. Fazlı Güleç, aradan seneler geçti- ği halde beni tanımakta güçlük çek- 11 ÖR — Buyurunuz, bay gazeteci... Diyerek masasının yanındaki kol tukta yer gösterdi ve zile bastı: — Birşey alınız, dedi. Kahve, çay, ıhlamur. Bir an durdu: — Hayır, bunlar değil. size İstan- bulda bulunmıyan bir şey, soğuk bir şey ikram edeyim. Hademeye dönerek: — Bir Sinalko getiriniz... Gazoza benziyen, fakat fazla ola- Tak gayet lâtif bir kokusu bulunan sinaikoyu içerken mütemadiyen ©s- habı mesalihlen gelenler oluyordu. B. Fazlı Güleç bir taraftan önünde- eshabı mesalihle görüşüyor, dertleri- ni dinliyor ve cevaplarını veriyor- İzmir valisi B. Fazlı Güleçin in- san tanımık ve ona ait bir işi der- hal hatırlamak hususundaki hafıza kudretine hiç diyecek yok... Bulga- ristandan gelen bir göçmen içeriye giriyor. B. Fazlı Güleç, uzun zaman evvel işi geçen bu göçmeni tanıyor, işinin son safhasını da hatırlıyarak: — Size, diyor, Foçadan yer ver- meğe maalesef imkân yoktur. Urla- dan yer vereceğiz... Göçmen çıkıyor. Bir kadın geli- yor. B. Fazlı Güleç ayni şekilde; — Maarif müdürüne emir veril mşitir.. Oğlunuz mektepe alınacaktır, diyor. Kadın memnun teşekkür ederek ayrılıyor. Oturduğum müddetçe işi- ni takip için kadın ve erkek olmak üzere tam 37 kişinin geldiğini saydım. Bunlardan anca 4 ü ilk defa müra- cant ettiklerinden dolayı kendilerini tanıttılar ve işlerini anlattılar. Bu kadar iş arasında, sık sık değişen si- maları tanımak, işlerini hatırlamak doğrusu epiyce mühim bir şey... — Galiba, dedim, bugün konuşa- en odin mâni oluyorsa iş her gün böyledir. Başka bir günde ko- nuşmamıza imkân yok demektir. Günlerden cumartesi idi. Kıymetli vali bunu hatırlatarak, saat 13 den sonra bol bol konuşabileceğimizi söy- ledi. Bir saat kadar B. Fazlı Güleçin yanında bekledikten sonra konuşma- ğa başladık. Fakat tam sualimi s0- racağım sırada ben susl karşısında kaldım. — İzmiri nasil buldunuz?. Demez mi. İzmiri son defa üç se- ne evvel görmüştüm, Üç sene evvel- ki İzmiri göz önüne getirerek bugnü- kü İzmir ile mukayesesini yapıp ara- daki farkı tebarüz ettirivermek ol- dukça uzun müddet düşünmeğe de- ger bir işti. Vapurdan çıktığım gün gözüme İlişen yenilikleri hatırladım. İzmir üç sene içinde pek çok değişti Proğramlı çalışmanın yakında daha mühim semereler vermesi bekleniyor Bunlar B. Fazlı Güleçin çalıştığını meydana koyan misallerdi. Kısaca: — İzmiri üç sene eveline nazaran bir hayli değişmiş buldum. Demekle iktifa ettim. B. Fazlı Gü- leçin de dediği gibi İzmir hakikaten günden güne yaralarını tedavi etmek- © te ve bugünkü rejimin temiz ve ya- ratıcı havası içinde kendisine lâyık mevkii bulmaktadır. B. Fazlı Güleç dedi ki; — Geçen sön yılların getirdiği re- fah eseri olarak, yangın yerinin boş- luğu süratle kapatılmakts ve yer yer binalar inşa edilerek çıplak saha ör- tülmektedir. Şuraya kendi görüşümü de ilâve etmek isterim: Şehrin ve vilâyetin tayin edilmiş, programlanmış hedeflere doğru bu- günkü muntazam yürüyüşü bu hızla devam ederse, tahmin ederim ki İz- mir şehri en çok beş sene içinde yepyeni ve modern bir çehre ile biz çok vilâyetlerimize örnek olacak $0- kilde meydana çıkacaktır. yerinde yepyeni bir şehir kurulmuş, Asfalt yollar, bulvarlar açılmış... İlk tahsil işi Çalışkan vali, Ik tahsil mesele- sine temas ederek, bugünkü ilk tah- sil ihtiyacının yüzde seksenine yakın kısmının temin edildiğini, bakiyesi- nin de kısa bir zaman içinde temini mümkün olacağını söyledi. Bu arada sordum: — Muallim bulunuyor mu, ihtiyacı karşılıyabiliyor musunuz? — Çok defa köylülerin her sene yaptırdıkları mekteplere muallim ta- yin edemediğimiz vakidir. Bunu söy- lemekten maksadım, halkın bu işe kendiliğinden verdiği ehemmiyeti te- barüz ettirmeklir. Muallim kadrosu dardır. Taitsisat inkişaf ettikçe ih- tiyaçları daha iyi karşılıyacağız. Bu sene mevcut mekteplere ilâveten 10; 20 kadar daha mektep açılması ka- rarlaştırılmışlar. 937 mali yılı masraflarının taksi- mine şöyle bir göz atalım: Nafıa 485,468, kültür 883,897, sağlık işleri 268,058, ziraat işleri 81,450, muhtelif işler için de 530,564 lira. Bu rakam- lar İzmir vilâyelinin nafıa, kültür, sağlık, ziraat işlerine verilen ehem- miyeti. pek açık bir şekilde meyda- de daha ehemmiyetli bir inkişâf yo. Cemaleddin Bildik Yangın * A rr ŞAŞMA m Sak

Bu sayıdan diğer sayfalar: