23 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

23 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM Sanire 23 Eyl 1937 SIYASİ İCMAL: Nyon itilâfına It Akdeniz emniyetini korumak için | Nyonda dokuz Akdeniz devleti arasın” da korsanlığı karşı imzalanan itilâfa İtalyanın iştirak eylemesinden do layı doğan gergin ve mübhem vasiyet ahiren iyiliğe yüz tuttu. Tahlelbahir- lerin vaziyetine karşı alınan tedbirle- re ilâveten tayyarelerin ve denizüsün- | de gezen harb gemilerinin hukuku düvele münaji hareketlerde bulunma- | tarına mümaneat için gene dokuz devlet arasında verilen kararların İtalya hü kümetine İngiltere ve Fransa tarafın dan tebliğ edilmesi iki tarafın biribi- rinin maksad ve temayüllerini anla- malarına fırsat vermiştir. İtalya Akdenizin açık sularında tahtelbahirlerin, diğer harb gemileri- nin ve askeri tayyarelerin (hukuku düvele uygun olmıyan hareketlerini murakabe için İngiltere ile Fransaya verilen salahiyetin teknik değil hu- kuk noktasından aynen kendisi için de tanınmasını istediğini ve ancak Du sartla Nyon mukarreratına iştirak ©- deceğini bildirmiştir. İtalyanın hukuk musavatı esasi Ü gerine iş birliği yapmak istediğini an- latmış olması Londrada memnuniyel- le karşılandı. İngiltere Hariciye Naz rı Milletler Cemiyetinin vüyük mecli- | sinde söylediği son nutukta Nyon mukarreratının yeni teklif ve telkin- leri tedkike müsaid ehkömt bulundu” ğunu kaydederek İtalyanın dileğini Beşiktaş tütün ihrakı dava Suçlular, ifadesini red ve Hacı Remzi ve Hamdi şirketine aid ve içindeki tütünler bir şirkete 115 bin | tiraya, sigortalı, Sanayi bankasına 'merhun ve binası da altmış bin lira“ ya sigortalı olan © Beşiktaşta Yalbo- yundaki tütün deposunu sigorta pa Tasına tamaen, kasden yakmaktan suçlu tütün sahibi Hacı Remzi ile A- mele Karebet, Serkis oğlu Karebet, Karnik, Elrant, Nikoli, İsmali Ceb- bare ve Hristonun muhakemelerin? dün ağır ceza mahkemesinde başlan- mıştır, Suçlulardan Nikoli ile Hristo adres- lerinde bulunamadıklarından, İsmali Cebbare de hasla olduğundan mahke- meye gelmemişler, diğer suçlular mah- kemede hazır bulunmuşlardır. Evrak okunduktan sonra suçlulardan Remzi şunları anlatmıştır: — Depoyu kirs ile tutmuştum. İ çinde tütünlermiz vardı. Yargın Ol- duğu zaman ben Bafrada bulunuyor- dum. Yangını telgrafla haber aldım. “İstanbula geldiğimde yarıgınm - kaza neticesinde vuku bulduğunu öğren- dim, Kasıdla alâkam r. Hiristo adındâ biri benimi eskiden kâtibim İ- di onra kendisini işten çıka tım. Hristo intikam bu kasd isini bana tır. Bu bir iftiradır... Diğer suçlu Karebet de yal kasd olmadığını İleri si Biz depoda amele idik. Akşam ü- zerleri paydos olunca depodan çıka- rız. O akşam da çıkıp gittik ve ertesi sabah tekrar işe geldiğimizde yangını gördük: Bizim hiç birşeyden haberi- miz yoktur... Demiştir. Diğer suçlular da ayni İ- fadeyi vermişlerdir. Bunlardan, yan- gın çıkarmak üzere hâdiseden bir kaç gün evvel depoya beş altı teneke ben- zin getirdiği iddia edilen Karnik de iddiayi inkâr etmiş ve: — Ben depoda ustabişı idim, Her sabah depoyu bizim bekçilerle İnhi- sar memurları birlikte açarlar. Tü- tünler rehinli olduğu için Sanayı bankasından da bir memur bulunur- du. Bunlar akşama kadar deponun önünde otururlar ve akşam biz çık- tıktan sonra depoyu kapatıp giderler- di. Onlar görmeden depodan birşey çi- karmak ve birşey sökmak imkânı yok» tur, Benzin getirsem onların görme gında İ “sollar ve Valencia taraftarı hükümet- RAN e aim kasdi ve şahit Hristonun Ne se evvelce sorgu hâkiminde verdiği İfa- alyanın iştiraki (saf kabil olduğunu anlatmış oluyor. Akdeniz konferansı kararının italya- nın İngiltere ile arasını açmamasın- da başlıca Oâmüler Almanyanın müttefiki | İtalyaya yaptığı iti dal tavsiyeleri ile İngiltere Başveki- ninin İtalya ile anlaşmak hususunda yapmış olduğu tamimi tahakkuk et- tirmeğe kati karar vermiş olmasıdır. Avrupa politikasının havasını teh- did eden diğer bir fırfına da Milletler Cemiyeti büyük meclisinde atlatıldı, Bu milessesenin icra heyeti mevkiinde bulunah meclisinde nim daimi âza bu-| lunan İspanyanın 24'ı milyon tutar, halkı iki cepheye ayrilıp harbetmekte olduğu bir zamanda şimdiye kadar bu memleketi resmen temsil eden ve ha- kikat halde İspanyadaki nufus ve a- razinin ekseriyelini kendi hükmü al tında bulunduramıyan Valencianen yeniden meclise öza intihap edilmesi hali ihtilâfta bulunan iki taraftan bi- rinin iltizam manasını ifade edecek ve devletler dolayısile dahili harbe müdahale ve tesir yapmış olacaklar- de Sovyetler ve Pransudaki bütün ler İspanyanın tekrar âza intihap €- dilerek © Valencianin bu mecliste devam eylemesini istiyorlardı. Fakat Ademi müdahale düşüncesi ile büyük ekseriyet İspanyanın âzalığını bu de- ja reddetti. Bu suretle Avrupanın ka- | rışıklığını arttıracak bir sebep berta- raf edilmiştir. Feyzullah Kazan eposunun kasten sı başladı . - : inkâr ediyorlar de okunmuştur. Hristo bu ifadesinde, Hacı Remzi ile Hamid taraflarından işletilmekte olan bu deponun 932 se- 'nesinde zarar etmeğe başladığını ileri sürerek demiştir ki: © | — Hacı Remzi bir aralık Samsuna gitmişti. Arkadan ben de gittim. Ha- cı Remzi orada bana vaziyelinin bo- zuk olduğunu kendilerini kurtarabil- mek için depoyu yakıp sigorta bedeli- ni almaktan başka çare kalmadığını ve herkesin böyle yaptığını söyledi, tütünleri Galatada kilisedeki depodan başka bir depoya çıkar orada yakalım, | dedi, Ben de İstanbula gelince Beşik- taştaki depoyu kiralayip — tütünleri taşıttım. Sonra Hacı Remzi, İsmail | Cebbare ile görüşerek depoyu ismail Cebbarenin adamları vasıtasile yak- İ tırmayi kararlaştırdılar. Yangından birkaç gün evvel de usta başı Karnik depoya benzin getirdi. Depo kasden yakılmıştır... demişti. Suçlu- | lar Eristonun bu ifadesinin uydurma, olduğunü söylemişlerdir. idlerın çağrıln için muhakeme bi gü- ne bırakılmıştır. bankasının önündeki. yol İş bankasının önünde İ ölan asfalt sahanın Eminönü meyda- le karar verilmiştir. Bankanın önün- deki kısmın ikmali, bir haftaya kadar bitecektir. Bundan sohra Yenicami ke- merinin altında ve merdivenlerin ö- nündeki kısım inşa edilecektir. El arabaları nümunesi Seyyar satıcılar için imal ettirilen el arabalarının nümunelerinden biri 26 eylülde seçilecektir. Bu arabaların kullanılması esnaf için mecburi ol mıyacaktır, Arabalar hafif, her. 80- caktır. Sahibinin Sesi artistlerinden Meşhur FİKRİYE Her akşam en yeni ve modern NOVOTNİDE Franko - Türk şirketi | İ miştik. Bu şirketin merkezi Paristedir. İ hakkında malümat vermek suretile, memleketimizi tanıttırmağa çalışmak-| — İ gari Riste yabancı değildir. Şarl Ristle | beraber yazdığı «İktisadi mezhepler İ mıza çevrilmiştir. Bundan başka, Şarl İ Rist memleketimizin mali vaziyetini yapılmakta | nına kadar uzatılmasına esas itibari- | kakta kabili nakil ve kullanışlı ola- | İKTİSADİ MESELELER; neler vapıyor? | Osmanlı borçlarının ödenmesi için, Franko-Türk şirketi isminde bir Şir- ketin kurulduğundan evvelce bahset. | İstanbulda da bir şubesi bulunmak- tadır. Franko-Türk şirketi Osmanlı borç” larının ödenmesine aid mukavele mü- cibince, Osmanlı borçlarının yüzde el | lisine mukabil, buradan mal alacaktır. Mukaveleye göre, borçların yüzde elli- si de döviz olarak ödenecektir. Şirke- tin kuruluşundaki sebep yalnız bun- dan ibaret kalmamıştır. Franko-Türk | şirketi, Türkiye ile Fransa arasındaki iktisadi münasebetlerin genişlmesine çalışmaktadır. Buna bir misal olmak üzere, şirketin Pariste açtığı sergiyi | gösterebiliriz. Bu sergide Türkiyede yetişen mahsulât ve assa maden nümüneleri teşhir edilmiştir. Sergi memurları sergiyi ziyaret eden kim- | selere, Türkiyenin - iktisadi vaziyeti tadırlar, Şirketin, geçenlerde, Galata- saray yerli mallar sergisini de filme aldırması Pariste bir salonda bu filmi halka göstermiştir. Bundan bir müddet evvel de Pariste Franko:Türk şirketi salonunda, Tür“ kiye madenciliği hakkında bir konfe- rans verilmişti. Bu konferansta, Fran- sanın madencileri, mühendis mektebi | profesörlerile Şarl Rist hazır bulun- muşlardı. Billassa Şar) Rist, Franko- Türk şirketine karşı en yakından alâ” | kadar olan bit maliyecidir. - Türkiye tarihi; Şükrü Kaya tarafından lisanı- tedkik etmek için bir iki defa Türkiye-| ye gelmiş, Türkiye maliyesi hakkında da bir rapor. yazmıştı. Son günlerde gelen haberlere göre, Şari Rist Franko-Türk şirketinin. reis- liğini kabul etmiştir. Bu itibarla şir- ket daha büyük bir ehemmiyet kazan- maktadır. Öğrendiğimize göre, Şarl Rilatin riyasetindeki bu şirket, pek ya- kında Türkiye - Fransa arasındaki ik- tisadi yakınlığa çalışacak, Türkiye eko- nomisi hakkında Fransada daha ge- niş mikyasta bir propaganda yapacak» ur. —H.A Garib bir vaka | Otomobil içinde bulunan tabanca kimin ? Evvelki gece Beyoğlunda Zambak sokağında mahiyeti itibarile garip bir | taka olmuştur. | Yakup isminde biri arkadaşların- dan Hakkı ve Şevket isimlerinde iki kişi ile Beyoğlunda bir birahanede iç- dikten sonra semik İ raya hareket edecektir. Müsteşar bu- İ manın ana hatlarını, ne şekilde ha- | ine dönmek üze- | tacirlere bu husu Türk - Alman ticaret anlaşmaları | müzakerelerinde bulunduktan sonra şehrimize dönen İktisad Vekâleti müs- teşarı B, Faik Kurdoğlu yarın Anka- rada ihracat ve ithalât tacirlerile te- maslar yapmaktadır. Dün de B. Faik Kurdoğlunun riya- setinde Ticaret odasındâ kalabalık ih- | racat ve ithalât tacirlerinin iştirakile | mühim bir toplantı yapılmıştır. Bu | toplantının mevzuunu yeni Imzala- | nan Alman anlaşmasile Almanyada» Ki bloke Türk paralarının vaziyeti teş- kil etmiştir. Tacirlerimizin Almanyadaki ala- cakları 15 milyon liraya inmiştir. Bu paranın ne şekilde ödeneceğini, yari tacirlerimiz, alacaklarını ne şekilde | Macaklarını B. Faik Kurdoğlu dünkü | toplantıda izah etmiştir. Müsteşar, bundan sonra yeni anlaş- reket etmelerinin kendileri için daha, | müfid olacağını tacirlere anlatmıştır. Toplantıya geç vakit nihayet veril miştir. İzmit 21 Hususi muhabirimizden) — Hendekte çok garib ve tuhaf bir vaka olmuş, dedikodusu günlerce devam etmiştir. Vaka şudur: Hendek dikiş yurdu bu sene bir sergi açmıştır, ser- giyi ziyaret eden halk, sergide teşhir edilen eserleri takdir etmişlerdir. Ser- gide bir de soyunma odasi vardır. Bu odada genç kızlar elbiselerini değiş- timektedirler. Geçen gün sergide eserlerini tş- hir edn genç kızlar, gene bu Soyun- ma odasına girmişler, elbiselerini de- Eiştirdikleri sırada odadaki dolaplar- dan birinin gıcırdadığını duymuşlar- Yeniköy nahiye müdü- rünün muhakemesi Muhakeme muvacehe için başka bir güne bırakıldı Prenses Kadriyenin (bahçesinden kırmızı toprak çıkarmak meselesinden dolgyı Ahmed Nüzhet adında birin- den rüşvet almak suçufdan maznun sabık Yeniköy nahiye müdürü B. A- iâettinin muhakemesine dün birinci ceza mahkemesinde devam edilmiştir. İ te bir otomobil tutmak istemişler ve bunun için zambak sokağına girmiş- lerdir, Bir otomobilin içinde oturan Emine |, ismindeki kadın, nazarı dikkatlerini celbetmiş ve üç arkadaş otomobil kar pısını açarak içeri girmek islemişler- dir. Bunların bü hareketini gören Sü- leyman isminde diğer bir şahıs işe ka- İ rışmış — Siz kadına niçin bakıyorsunuz? diyerek diğerlerinin üzerine atılmış- İ tar, İ © Bu kavgaya şoförlerden Ali de mü- dahale etmiş, fakat bu müdahale önun adamakıllı dayak yemesile ne- ticelenmiştir. İş büyüyüp polis me- murları gelince bütün bu hâdiseler? sebep olan ve içinde kadın bulunan 2129 numaralı otomobilin içinde bir araştırma yapılmış ve mavzer siste minde büyük bir tabanca bulunmuş- tırılmışsa hepsi de inkâr etmişlerdir. Zabıta memurları hepsini yakalıya- Tak haklarında lâzımgelen tahkikata girişmişlerdir. Şoför Ali de tedavi altı- na alınmıştır. Arjantin mektep gemisi okumaktadır. leri lâzımgelirdi.... Fiyatlarda değişiklik yoktur: tur, Tabancanın kime aid olduğu araş- Mahkemece görülen lüzum üzerine suçlu kırmızı toprak çıkarmanın meni İve rüşvet hadiselerini tekrar anlatar rak adeye tabi olduğu için herkese karşı menedilmiştir. Ben Ahmed Nüzhetin şahsına karşı men teşebbüsünde bu- lunmadım ve rüşvet almadım. Habe- rim yoktur. Ben Ahmed Nüzhetin bir arkadaşı hakkında başka bir mesele- den dolayı kanuni takibatta bulun- dum. Mithat adındaki bu adam ben- den intikam almak için Ahmed Nüz- heti araya sokarak bu rüşvet mesele- sini tertib etmişlerdir. Demiştir. Ahmed Nüzhet de hâdise“ yi evvelce yazıldığı şekilde anlatarak numaraları zabıtaca tesbit edilmiş 0- lan yirmi beş lirayi otomobil içinde Nahiye müdürüne rüşvet olarak vet diğini söylemiştir. Ancak, nahiye müdürü Alaettin mahkemede, dairesine gelip (zabıta memurları üzerini aradıkları zaman cebindeki yirmi beş lirayı kendisi çi- kanb ortaya koyduğunu ve memur- lara bu paranın kim tarafından cebi- | i * | — Kırmizi toprak çıkarmak müsa- | | Almanyada bloke paralar ne suretle ödenecek ? Iktisad Müsteşarı dünkü toplantıda sta izahat verdi Tacirler müşkilâta tesadüf ettikço 'Türkofise müracamt edeceklerdir. Ofis, tacirlerin her müşkillerini imkân nis- betinde halletmek emrini almıştır. Yeni ticaret anlaşmaları Bazı'derletierle aramızdaki mevcud ticaret anlaşmalarının müddeti bit- mek üzeredir. Bir kısım anlaşmalar da da tadilât yapılacağı haber alın- mıştır, Bu arada Türk-İtalyan tica- ret anlaşmasının yeniden tanzimi mevzuu bahistir, Bu anlaşma, eski mukaveleye naza- ran büsbütün başka esaslara dayana- caktır. Bu hususta müzakerelere pek yakında başlanacağı anlaşılmakta- dır, Bundan başka Çekoslovakya, Ro- manya, Danimarka ve Avusturya ile İ de yeni ticaret anlaşmaları yapılacak- tar. Bunların bir kısmının müddeti ta- mamen bitmiştir. Türk - Sovyet anlaşması Türkiye-Sovyet Rusya ticaret anlaş- masının esasları hazırlanmıştı. Anlaş- manın gelecek hafta her iki tarafça imzalanacağı haber alınmıştır, Hendekte garib bir hadise Bir adam terzi kızların giyinirken görmek için dolabın içine saklanmış kapağını açınca içinden bir adam fırlamıştır. Hiç ümid edilmediği bir anda - mah» za genç kızları seyretmek için - dola- ba gizlice saklanan bu adamın bu su- retle odanın ortasına fırlaması, genğ kızların müthiş bir çığlık koparma» sına sebebiyet vermiştir. Bu hadise derhal polise haber. verilmiş, zabıta adamı yakalıyarak mahkemeye ver- hakemeyi dinlemeği e gelen Hendek halkı ile tamamile dolmaktadır. Bir günde 4 cerh Carihler yakalanarak adliyeye verildiler Son yirmi dört saatte muhtelif yer- lerde muhtelif dört yaralama vakası olmuştur: 1 — Düşkünler yurdunda yatıp kalk» makta olan Ziya isminde biri, köprü çöpçülerinden Satılmışın faraş tene- kesini saklamış, bunun farkına varan Satılmış da Ziyayı süpürge sopasile adamakıllı döğmüş ve başından yara» lamıştır. Polis, Ziyayı tedavi altına «i- dırmış, Satılmışı da yakalamıştır. 2 — Lâlelide Taşhanda oturan Dur sunla arkadaşı Kamber şakalaşmak- | talar iken Kamber çakı İle Dursunu İ bacağından yaralamıştır. Kamber yör kalanmıştır. 3 — Zindankapısında Refiğin mas zot fabrikasında çalışan Yusuf, arka» daşlarından Muzaffer ve Mehmedle kavga etmiş, Mukaffer ile Mehmed bir olarak Yusufu döğmüşler, bıçakla da yaralamışlardır. Polis işe el koymuş, Yusuf hastaneye kaldırılmış, Muzaffer v ne kön malümatı olma- Teşrinievvelin başında bir Arjantin | dığından behsettiğini söylemiş cürmü mektep gemisi geleceği alâkadar ma- | meşhudu yapan memurlar ise parayi kamlara resmen bildirilmiştir. Arjan- | Alaettinin cebinden kendileri çıkâr- tin mektep gemisi limanımızda 6 gün | dıklarını k kalacaktır, Mahkeme, cürmü meşhudu yapan

Bu sayıdan diğer sayfalar: