26 Kasım 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

26 Kasım 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Teşrinisani 1937 me *AKŞAMDAN AKŞAMA. | Neşriyatı tevzi cihazı | Beyoğlunda İngilizce, Fransızca, | Almanca, İtalyanca, Rusca, Rumca | Mmecmualarla her yanı süslü bir dük- kânın önünde durdum. Türkçe bir ismi söyliyerek bir nüsha istedim. — Yok. Başka bir İstanbul o mecmuasını — Satmıyor musunuz? Dükkâncı kemküm etti: «Satıyoruz amma bitti...» nevinden mantıksız özürler serdetti Daha ileride bir ayni şeyleri sordum. aldım. Yanımda çok asabi milliyetperyer bir dostum vardı. Dişleri arasından: — Ah, bu Beyoğlu! - diye mırıldan- dı. - Hâlâ bir manevi kapitülâsyon diyarı... Burasını yüzde yüz nisbelin- de ne zaman fethedebileceğiz?... Dedim ki: “- Her memleketin kozmopolit bir Parçası olur. Buradan iktisadi, bey- helmilel temas, ticaret cihetlerile İs- tifade edilir. Beyoğlunun da Türki- ye için bu vazifeyi gördüğünü farz ve kabul edelim... Her dilden mecmua bulunmasına da kızmıyalım,.. — Fakat Türkçelerin bulunmama- sı? iki dükkâna da Ayni cevapları — Türkçelerin bulunmaması, Bey- | oğluna has bir kusur değildir. Onun | sebebi başkadır. Bak, şu İstanbul | şehri içinde, Fransız muharrirlerinin kitapları kaç yerde satılır: Beyoğlu- ve Yüksek kaldırımın kitapçılarında | ki, sayıları Babıâli caddesindeki ki- | tapçı dükkânlarından fazladır. Köp- rü başında, Kadıköyünde, Haydar- | paşada, Sirkecide.. Türk müharriri- nin kitabı, İstanbul şehrinde bile bu kadar çok noktada satılmaz. Wele Anadoluda... Şu müşahedemi anlattım. ... Anadolı Ü. kasabasında gazete sa- tışı bir © i tarafından yapılır ve bu- rada bir Lek gazete bulunur; diğerleri hiç yoktur. İstanbulun (A) gazetesini satıp beher nüshadan 60 para kazanan bayi, (B) gazetesinden «Sade benimkini sat, Sana 2 kuruş kazandırırım!» teklifini alm- ca, ötekinden dirsek çevirmiş. 5 Boğuyo- i Gebertiyorum Füm! - dedi. Halbuki bayie 2 kuruş kâr veren bir gazete, üste posta ücreti de izimam cdin- &e çok sahifeli nüshalarda zararina, di- ğerlerinde ticaretsiz bir satış yapar. (B) gaztlesi «Rakipleri ortadan kaldırayım da sonra bayic dirsek çeviririm. siyaseti yü- ünden o mintaknda bir usul tutturmuş. Nitekim (A) da Vaktile ayni sakin urnruş. Ve dirsek âder olmuş; gazete gidiyor. kâratayı! akılsızlığından esiyor o da başka.. Fakat bu nevi mantıksılıklar yalnız Ü kasabasına âld değildir. Memleketin bir gok yerlerinde gazete satışları bakkalların, çorapcıların, bazan de maalesef vakit vakit dolandırıcıların eline düşmüştür ve daha da düşmek tehlikesine maruzdur. ... Görülüyor ki, mesele yalnız Bey- oğlu meselesi değil Bütün memleket meselesi... Parisli tabi ve bayi burada cihazmı kurmuştur. O yüzden sati- yor. Türk neşriyatının imkândan pek az sürülmesine sebeb, bayi teşkilâtı- nın bozukluğudur. Bir çok seferler, devletin önayak olmasile büyük bir tevzi cihazı kurulması düşünüldü. Celâl Bayar hükümetinin icraatı ara- sında acaba bu hayırlı işin de tahak- kukunu görecek miyiz? bindiği dalı Akşamcı —'İmar programı her şeyi yerinden oynatacak galiba bay Amca... Tramvaylar B. Proste yeni hat tesisinin aleyhinde Gazi köprüsü üzerinden tramvay rilmesi kararından vazgeçildiğini k. Haber aldığımıza tehassısı B. Proste'- un mütaleası, bu kararda bilhassa müessir olmuştur. Mütehassıs, artık tramvay modasının bütün dünyadan kalktığını ileri sürerek bundan sonra İstanbulda yeni ttamvay hatları tesi- n doğru olmadığı mütaleşsmda | bulunmuştur. Burada otobüs imalinin mümkün olmadığı hakkındaki ilirazlara B. Proste, Türkiyede makine sanayiinin yakın bir istikbalde inkişaf edeceği için İstanbul imar edilinceye kadar otobüsün de imal edileceğini ileri sür- müştür. Benzin tedarikindeki müş- külâlın da varid olamıyacağını bil dirmiştir. Mütehassısın bu mütaleası hükü- metçe de tasvib edildiği takdirde İs- tanbulda yeniden tramvay tesis edil- miyecektir. : Çöpçüler kadrosu değiş- | miyecek Belediye çöpçülerinin kadrosu Yaz | ve kış mevsimlerine göre değişmekte- | dir, Bunun şehrin zliği bakımın- dan mahzurları görülmüştür. Bun- dan sonra İstanbul temizlik kadrosu 1200 kişiden ibaret olacaktır, Sıkı teftiş Vali ve belediye reisi her sabah şehri geziyor göre şehircilik m Vali ve belediye reisi B. Muhiddin Üstündağ, bir haftadan beri şehri- mizin muhtelif semtlerinde gayet ge- niş teftişlerde bulunmağa başlamış- tır. B. Muhiddin Üstündağ, teftişin mevzuuna göre, alâkadar şube mü- dürlerinden birini yanına alarak her | sabah şehri dolaşmaktadır, Bu teftiş- ler, öğleye kadar devam etmektedir. Bu suretle bazen fen müdürü, bazen | iktisad müdürü valiye refakat ediyor- lar, B. Muhiddin Üstündağ, bu teftiş- lerinde bir çok notlar almakta ve ba- | zı emirler vermektedir. Borsada vaziyet Türk borcu tâbvilleri kupon ödenme | zamanı geldiği için dün borsada ku- İ ponsuz olarak muamele göremeğe baş- lamıştır, Fiatler 1370-1875 tir. Fransız frangı bir gün evveline na- zaran 13 santim kadar düşük olârak Londrada bir İngiliz lirası mukabili 147,25 iranktan muamele görmüşlür. Dolarda mühim değişiklik olmamıştır. Perdeyi düzeltirken pencere- den düşerek yaralandı Ahırkapıda oturan Kemal isminde biri; evinin ikinci katında açık bir pens cere üzerinde perde düzeltmekle meş- gulken muvazenesini kaybederek beş metre bir yükseklikten düşmüş, ağır surette yaralandığı cihetle hastane- ye kaldırılmışar. Haklı şikâyetler Ankara - İstanbul telefonu ihtiyaca kâfi değil İstanbul Türkiyenin en büyük ti- çaret merkezidir. Bü itibarla buradski iş adamlarının hükümet o merkezile sıkı temasları Bu sürat ara- sında telefon en mühim bir vasıta- dır. Fakat manlesef İstanbul - Anka- ra telefonu halen sürat vasıtası ©l- mak vasfını kazanmamıştır. Ne Zâ- man telefon mükülemesi islenirse, ya bir mat veya bir buçuk saat bekle- mek mecburiyeti hasıl olur. Telefon idaresine derd yansak «ne yapalım resm! ve acele mükülemeler çok ta onun içlrie cevabını alıyoruz. Resmi: devairin konuşmak hakkı- dır. Üç misli para veren fedakârların da konuşmak hakkıdır. Fakat ba iki sıfatı haiz olmıyan iş adamları ne apsınlar? Bu vaziyete bir çare bulunmalıdır; çare de: Yeni hatlar yapmaktır ki pek mulâk bir iş olmasa gerek... Karilerinizden bir tüccar yn Şirketi Hayriyeden bir rica Vanıköyünden 630 da kalkan va- pür, Kandilliden elen vapurdan Ar- narutköyüne aktarma (aldığı halde aklarınn vermemektedir. Halbuki Vanıköyünden ve Kandilli- den kalkan bu iki vapur Arnavutkö- yünde karşılaşiyorlar. Şirketi Hayri- yenin bu günlerde yapacağı kığ tari- fesini bu iki vapurun yekdiğerine ak- tarma verecöği şekilde tanzim elne- sini dileriz. Kandilliden kalkarak Aravutkö- yüne uğrıyan vapur, Arnavutköyün- den bir iki dakika geç kalkarsa mak- Sad temin edilmiş olur ve bu sayede erkenden işleri başında bulunmak mesbüriyetinde bulunan Vaniköy yol- cuları da 20 dakika evvel Köprüye varmış olurlar. Tehditle bin lira istemiş .Cürmümeşhud yapıldı, tehditçi yakalandı Ahırkapıda bir boya fabrikası sahi- bi Selrak ile avukatı Ali Riza, zabıta- ya müracaat ederek şöyle bir ihbarda bulunmuşlardır: — Karnik isminde biri bize geldi. Fabrikamızda kaçak makine ve motör bulunduğundan bahisle Alemdar ma- liyesine ihbarafta bulunduğunu ve daha bazı ihbarlar daha yapacağını söyledi bu işleri örtbas etmek için ken- disine bin lira verilmesini teklif et- ti. Bu tekli? üzerinde pazarlığa giriş- tik. Ve nihayet kendisine üç yüz elli lira vermeği kabul ettik. Bu mikisra bir kaparo olmak üze- Te yüz lira verecektik. Şimdi bu pa- Tayı avukat Ali Rizanın yazıhanesin- de vereceğiz, Bir cürmümeşhud yapıl- masını İstiyoruz.» Bu müracaat üzerine yüz liralık bir varakai nakdiye hasırlanmış, numa- rası zaptedilmiş-ve Karniğin yakalan- ması için de lâzım gelen tertibat alın- mıştır. Karnik avukat Ali Rizanın Sir- kecideki yazıhanesine muayyen Saat- te gelmiş ve kendisine hazırlanmış olan yüz liralık verilmiştir. Karnik yazhaneden çıktığı sırada memurlar tarafından yakalanmış ve Üzerinde numaraları zaptedilmiş yüz liralık bulunmuştur. Karnik yakalan- dıktan snra Emniyet direktörlüğüne getirilmiş ve hakkında lâzım gelen kanuni takibata girişilmiştir. .. Bilmiyorum amma belki de Beya- nd kulesinin Üsküdara... .. Kızkulesinin Beyazıda nakli ica- bedecek!,, Hükümet yakında | Gayri mübadiller kati karar verecek Gayrimübadillere aid işlerin, bilhas- sa emlâk satışlarının yavaş gitmesi bü- yük şikâyetlere sebep oluyor.» Maliye vekâletinin bu vaziyeti göz önüne ala- Tak gayrimübadillere ajd işleri tasfiye edeceği ve mütebakı istihkaklar için bir karar verileceği haberi bütün gay- rimübadilleri sevindirmiştir. Gayrimübadillere aid emlâkin satı- şı evvelce Ziraat bankası marifetile yapılıyordu. Sonraları bü işin daha ça- buk ve gayri mübadiller için daha fay- dalı bir şekilde olması için takdiri kıy- met komisyonuna verilmesi -muvafik görüldü. Halbuki satış çok ağır gitti- ğinden bonoların kıymeti mütemadi- yen düşmüştür. Bilhassa son aylarda pek az emlâk satışa çıkarılmıştır. Müzayedelerin ga- zetelerle ilân edilmemesi satışın tama- men durmasına sebep olmuş, bir ta- kım Sarraflar bu vaziyetten istifade et- miştir. Gayrimübadiller bonolarile itfası için hükümetçe ayrılan emlâk arasın- da henüz müzayedeye çıkarılmamış yüksek kıymette emlâk vardır. Bun- ların mühim bir kısmı Beyoğlundadır. Hükümetin gayrimübadil işlerini ne suretle tasfiye edeceği henüz belli ol. mamakla beraber, bu gibi kiymetli em- lâkin müzayedeye çıkarılacağı mu- hakkak görülüyor. Konservatuar İstimlâk bilti, yakında inşaata başlanacak Şehzadebaşında (yapılacak olan konservatuar binası sahasında yapıl- makta olan istimlâk muameleleri ta- mamlanmıştır. Vaktile Alman mimarı tarafından hazırlanan projeye göre yakında kon- servatuarın ihalesi ve binanın temel atma merasimi yapılacaktır. İnşaat tahsisatı mevcuttur. Evvelce de yaz- dığımız gibi konservatuarda bir de tiyatro salonu bulunacağından bina bittikten sonra şehir tiyatrosu tem- silleri yeni Diyelia yaş Bir evde Kaka di bulundu Galatada oturan madam Afroditi- nin evinde kaçak mensucat bulundu- ğu alâkadarlara ihbar edilmiş ve zabı- ta ile gümrük idaresinin müşterek ara- ması neticesinde 9 top 174 metre pa- muklu mensucat bulunmuştur. Ma- dam Afroditi hakkında o lâzımgelen takibat yapılmaktadır. Tramvayda sigara içenlerden para cezası alınıyor 'Tramvayda sigarâ içmenin yasak olduğu malüâmdur. Bu yasağa rağmen genö bazı tramvayların içinde sigara içilmekte olması nazarı dikkati celbet- miş ve bu gibi adamların takibi alâ- kadarlara bildirilmiştir. Fatih zabıtası; dün tramvay içinde sigara içen dürt kişiyi yakalamış ve par ra cezasına çarptırmıştır. .. Gülmel... Baksana Karaköy köp- rüsünün eli metre Halice çekilmesi düşünülüyormuş!, ; Bahife 3 İSTANBUL HAYATI Doktorda sıra bekliyenler Dahiliye mütehassısı bir doktorun İ bekleme odasındayız. Köşede kadife Şapkalı, kürk mantolu, elli beşlik bir bayan takma dişlerini göstermek İster gibi ağzını kulaklarına kadar açarak mütemadiyen esmiyor. Ötede şapkasını kulaklarına kadar geçirmiş, paltosu- nun yakalarını kaldırmış bir adam, siga: dumanlarını savura savura, elindeki ters çevirdiği bir ecnebi mec- muasını karıştırıyor. Yan tarafta iki genç bayan ağız ağıza vermişler, ha- raretli hararetli konuşuyorlar: — Çok vefasız. — Ah, benimkini sorma kardeşiiim. Artık nerede ise yüzüme bile bakmı- yacak. Evlerinin karşısında bir kıza göz koymuş. Bana hiç ehemmiyet ver- miyor, — Aaan... Ben bu kadarına taham- mül edemem doğrusu. Nişanı boz, ay- ril vesselâm. — Ah kardeşim, onu çoktanberi dü- şünüyorum ama, yapamıyorum. Sev- diğimden değil ha, Vallahi günahım kadar sevgim kalmadı, Ve lâkin, elâ- leme, bele anneme, babama karşı si- kılıyorum. Kendi elimle buldum. On- ve yanındakilere anlatıyor: — Böyle mideyi Allah düşmanıma bile vermesin. Bir lokma yemek bile ağnma haram oluyor. Yağsız yemek «gâyemem, Makarna, börek, pilâv, ba- yıldığım şeylerdir. Gel gelelim, şöyle bir doya doya yemek kabil olmuyor. Midemin ortasına sanki bir okka kur- ye e a uniüetn ki üzerine tatlıya bayılırım, Ve lâkin, yi- yemijorum ki. Dört dilim baklavayı zor yuttum. Vücüdden düşüyorum, Bir ay içinde doksan sekiz kilodan, doksan dörde düştüm. Hasta olup ya- tağa düşeceğim diye korkuyorum, Bir aralık hastabakıcı geldi: — Bayan, muayene sıranız geldi, Buyrunuz. İştahsız bayan elile işaret etti; — Daha vakit erken, Bayanla konu- B. A. — Bırak çeklisini, Biz çekme. elk, 0, yen KE MN

Bu sayıdan diğer sayfalar: