28 Şubat 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

28 Şubat 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Şubat 1938 SİYASI İCMAL: Orta Avrupada siyasi faaliyet # Orla Avripada büyük bir siyasi facliyet devam ediyor. Avusturya Başvekili Schuschnig bu devleti teş- KI eden dokuz müttehid hükümetin Müşterek meclisinde söylediği nutuk- fâ, B. Hitler ile yaptığı anlaşmanın mahiyet ve ehemmiyetini tzah etti Almanyada mutlak suretle hâkim olan mit sosyalistlerin oyn bulu an Avusturyadaki mill sosyalistle” rin, bu Alman hükümetinin esas teş- kilâtı bulunan vatanperverler cephe 3inde çalışmakta serbes olduklarını pe iki muhalif zümre olan sosyal de- mokratlara dahi aynı serbesti veri Kendi hali üzere bırakılmıştır. Bu c8- neticesinde milli sosyalist- lerin hareketi genişleyip kuvvet bu- Bursa, iki Alman devletinde aynı re Jim kurulmuş olacaktır. Milli sosyalistlerin harekeli serbes bulunması, zaten 1936 senesi temmu- Bunda iki Alman devleti arasında eman anlaşmada tasrih edil #mişti, İki Başvekilin arasındaki mü- lâkat neticesi olarak bu anlaşmanın en mühim kısmı tatbik mevkline ko- nulmüş oluyor. Bu sureile gerek Ar manya ile Avusturya arasındaki mi- masebat, gerek Avusturyanın dahili ahvali tabii bir şekle fjrağ edilmiş oluyor. Macarislanın devlet şefi amiral Hortinin Lehistan cumhurreisini 2i- yareti ve akabinde Prusya Başvekili ve Almanya hava nazırı mareşal Goe- ringin Leh cumhurreisine misafir olması ve Lehistan Hariciye Nazırı baron Beckin İtalyayı ziyarete ha- arlanması orta Avrupadaki siyasi faaliyetin diğer bir safhasıdır. Lehistan, Sovyetlere karşı Roman ya ile olan askeri ittifakını sağlam- laştırdıktan sonra bütün siyasi faa- liyet ve gayretini Macaristan tle ana- nevi dostluğu ve tarihi işbirliği bir kat daha sıkılaştırmağa ve Almanya ve İtalya ile samimi münasebat tesis etmeğe hasretmiştir. Feyzullah Kazan Balkan Antantı tebliği i (Baş tarafı 1 inci sahifede) Tünmaktadırlar. Mezkür devletler bu Müessesenin eserinin kendi politik İstiklâllerine ve Milletler Cemiyeti- hin bütün diğer Azası muvacehesin- Öç tam müsaviliklerine riayet pren- #ipine uygun bulunması lâzım geldi- ğİni bilhassa kaydederler. Diğer dev- Jetlerin dahili politiknlarma taa İük eden meselelere karışmamıya kati surette azmetmiş bulunan Bal- kân Antantı hükümetleri kendi da- hili işlerine, her ne mahiyette olur- #a olsun, hiç bir müdahaleye karşı müsamaha göstermemiye karar ver- Miş bulunmaktadırlar. 1/3 — Balkan Antanlının Akdeniz Politikasına O tasllük eden imeselele- tin tedkiki esnasında, konsey, Bal- kün Antantı âzası devletlerin daha bidayettenberi tamamen mutabık bu- undukları politikanın, Akdeniz hav- asma taallük eden kısımda bu de- miğde sahildar başlıca devletlerden her birile, yani İngiltere, Fransa ve İtalya ile, barış için bir iyi münase- bât ve işbirliği politikası olduğu ka- Maatinde bulunmuştur. İ Balkan Antantı, bu politikayı âza- Bi arasında tam bir ahenk mevcut larak takip etmiş ve dört müttefik Memleketin yukarda zikredilen Ak- deniz devletlerile olan bağlarını tak- Niye için semereli mesal sarfetmiştir. Habeşistan meselesi, malüm saf- hâlarını geçirdikten sonra, Balkan Antantı için gayri mevcut hale gel- Kaiştir, * Müttefik devletler, bunun üzerine Müşterek Akdeniz siyasetlerinin ta- ru takib eyliyerek, yukarıda İsmi geçen devletlerin herbiri ile yak- laşma sahasında ciddi gayretler sar- #etmişler ve bunlarla dostane müna- #ebetlerile takviyeye muvaffak olmuş- lardır, İşte Yugoslavya, İtalya ile bir dost Tük paktı aktederken ve bu suretle kendi münasebetlerini, antant azasın- an olan ve Akdenizde sahili bulu- Man iki devletin İtalya ile daha ey- Yel mümasil paktlarla tesis ettikleri Münasebetlerle hemahenk kılarken, düşünce ile hareket etmiştir, Diğer taraftan daimi konsey, bu Yugoslavşanın yeni İtalyan unu esasisine tevfikan, Romaya Majeste İtalya kralı ve Habeşistan İmparatoru nezdine yeni bir elçi ta- Yin eylediğini ve halen ayni vaziyet- İS bulunan Romanyanın da bilâteah- dür yeni bir elçi tayin etmeğe ka- tar e bulunduğunu müşahede yn mevzuubahis Akdeniz po- Ütikası hakkında Balkan antantı Azası arasında mevcut tam fikir mu- İabakatini bir kere daha isbat eden Vâkıalar karşısında, konsey Akde- havzasında enternasyonal iş bir- i kolaylaştırmak için Yunanis- N ve Türkiyenin Habeşistan mese- İesindeki hattı hareketlerini İtalya İdâme eyledikleri dostane müna- tlere tevfik etmek üzere icabını yapmaları lâzım geldiği kanmatinde- dir, Konsey, İtalyanın Montreux mu- kavelenamesine muhtemel iltihakı kaydedilen enternasyonal iş irliği sahasında mühim bir adım atıldığına da kani bulunmaktadır. 4 — Balkan antantı daimi konse- yi, Atinada toplanan son ekonomik konseyin kararlarını tasvip etmiştir. 5 — Konsey. İspanya işlerinde ade- mi müdahale politikasını idameye karar vermiştir. Antant âzası devletler, General Franco hükümetile temas tesis ve bu suretle ekonomik menfaatlerinin muhafazasini temin maksadile, ajan- Jar yollıyabilecekler ve kabul edebile- ceklerdir. 6 — Ekselâns Başkan Metaksas ve Dr, Aras, 'Türk - Elen Antant kordial paktından doğan işbirliğinin, mev- cut taahhütler çerçevesi dahilinde, genişletilmesini omutazammın bir Türk - Elen munzam muahede proje- si tevdi etmişlerdir. 7 — Konsey, önümüzdeki iki içti maının, Eylül 1938 de Cenevrede ve Şubat 1939 da Bükreşte yapılmasına karar vermiştir. ii Fransada iş kanunu Âyan ısrar ederse kabine istifa edecek Paris 27 (A.A) — Âyan meclisi bu ki kanun lâyihasını müdafaa etmiş ve âyan meclisi parlâmentonun me- istediği takdirde hükümetin iktidar mevkiinde kalamıyacağını söylemiş- tir, Filipin adası Şimdilik istiklâl verilmesi düşünlmüyor New - York 27 — New - York He- rald yazıyor: Filipin adasındaki, Amerika komi- seri Macnult, Reisicumhur Rooso- velt ile yaptığı mülâkat esnasında, Filipin adalarına tam bir isliklâl ve- rilmesi için münasip zamanın gel- mediğini söylemiştir. Söylenildiğine göre Macnutt, Fi- Upine derhal istiklâl verilmesini is- iiyen halkın Japonların Çini istilâ etmesi neticesinde büyük bir sukutu hayale uğradığı keyfiyetine Relsi- cumhufun nazarı dikkatini celbet- mşitir, Komiser ayni zamanda Filipin or- dusunun tensiki yolunda kaydedi- len muvaffakiyetler hakkında bir de rapor vermiştir. AKŞAM Yugoslav Başvekili bugün şehrimize geliyor (Baş tarafı 1 İnci sahifede) Proia, gazetesi, başmakalesinde Bal- kan antantı fikrinin bir barış ve te- rakki eseri teşkil ettiği fikrini teşrih etmektedir, Eletteron Vima gazetesi, Dr. Rüştü Arasın nutkunun yalnız Balkan mii- Jetleri arasındaki sıkı birlikten şim- diye kadar elde edilen neticeler itiba- rile değil, aynı zamanda müstakbel teşriki mesaiden çıkacak neticeler hakkında da iman fışkırdığını yazı- yor. Yugoslav gazetesi Vremenin Ankaradaki muhabirinin bir telgrafı Belgrad 27 (A.A.) — Avala ajansı bildiriyor: Vreme gazetesi, Ankarada Balkan antanı konseyinin İlk celsesi hakkında, hususi surette gönderdiği muhabiri B, Svetovski'nin telefonla verdiği uzun bir makalesini neşret- mektedir: Mesul dört Nazır, antant azası ile komşuları arasında mevcut münase- betleri gözden geçirmişler ve Balkan antantmın milletler arasında hakikt bir barış ve dostluk platforma haline gelmesi için yeni salâh imkânlarni tedkik etmişlerdir. Daha bu celseden sonra istikbal hakkında herkes nikbin görünüyordu. Balkan antantının doğduğu yer olan Ankarada hayatiyetini, elestikiyetini ve Avrupadaki yeni vaziyetlere uy- mak kabiliyetini teyit etmesine inti- leri için kendi aralarında hiç bir me- sele mevcut olmadığını göstermiştir. Halen mevcut meseleler yalnız an- tantın Balkanlar haricindeki işler karşısında ittihaz edeceği hattı ha- rekete taallük etmektedir. * Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavyanın teşkil ettikleri camla- nın nuvesi o derece mütecanisdir ki, camianın her bir azasının hududları üzerinde her türlü salâh, her türlü şahsi kuyvetlenme, devletlerden her hangi prestijinde “her türlü büyüme ayni zamanda cmlanın heye- ti umumiyesinin prestijinde bir art- ma demektir. İşte, konseyin devresi böyle bir itimat havası içinde ve men- faatlerin tabkılılığını tazammun eden bir idrak ile Gazete, doktor Arasla B. Metaksa- sın söyledikleri nutuklara tekrar te- mas ederek, Balkan antantının müm- taz mümessillerinin Balkan politik ve ekonomik istiklâli ideolojisine ve dünya efkârı umumiyesi önünde ya- rım adada hâkim olan yeni realist vecheye tercüman olduklarını bilhas- &a, kaydediyor. Müstakil icraat ve po- litik realizm Balkan antanlının Av- rTupa ile olan münasebetlerinde, iki karakteristik unsurdur. Gerisi hayal dir, Geniş toprakları üzerinde barışın teminine çalışan Balkan antanlı, baş- kalarının işlerine müdahale suretile, hâlen Avrupada hüküm süren €ser sen nazik vaziyeti hiç bir şekilde ka- rıştırmak istemiyor. Beş senelik askeri eni Nihayet, B. Svetovaki, Ankarada hissedilen tam itimada bilhassa işa- ret ettikten sonra, Türkiye Başvekili B. Celâl Bayar'la Türkiyenin beş yıllık askeri plânı hakkında yaptığı bir gö- rüşmeyi naklediyor ve diyor ki: Bu plân yeni hiç bir vergiye veya istikraza müracaat etmeden başarıla- caktır. Türkiye Başvekili bu münase- betle ezcümle: «Ylilletlerimizi kuvvelli hale koy. mak lüzumunu, barışlarını bozmak is- teyecek her hangi bir kimseye karşı ittihaz etmeleri icab eden önerjik hattı hareket dikte etmektedir, Belgrad 27 (AA.) — Dikkatlerini Balkan antantı konseyinin devresine çevirmekte devam eden gazeteler, An- karada görüşmelerin tam bir anlayış ve nhenk içinde devam ettiğini kay- dediyorlar. Marsilyada Dok a amelesi bir Japon gemisine yük yüklemedi Marsilya 27 (A.A.) — Dok amölesi Katori Mat ismindeki Japon gemi- sini yüklemekten imtina etmiştir, Fransız meclisindeki müzakere (Baş tarafı 1 inci süliltede)- | sahifede) 1934 de, Dollfuss'un öldürülmesin- den sonra Hariciye Nâzırı Bartbou tarafından takib edilen politika İtalya ile aramızdaki anlaşmazlıklara niha- yet vererek bir yakınlık temin ediyor- du. 1935 de ben bu politikaya devam ederek Avusturyanın istiklâlini temin için İtalya ile anlaştım. Bunu Siresa anlaşması takib etti. Siresa anlaşmasına İtalya ile yapi- lan sskeri itilâflar ilâve edildi. Bu iti- lâflar Rhenanle'nin işgaline karşı Fransayı temin ediyordu. Fakat Ha- beş işi bütün bunları altüst etti Ja- ponya Mançukuoyu işgal ettiği zaman zecri tedbirlerin tatbiki düşünülme- mişti. İtalyaya karşı böyle hareket edilmedi. Fransanın bu tedbirlere iş- tiraki bir hata oldu. Çünkü Ren sahi- linde ve Orta Avrupada muhtaç bü- lunduğu İtalya ile bozuştu. Laval - Hoare plânının neden âkim kaldığı şimdiye kadar etraflı bir şekil- de izah edilmemiştir. 1936 senesi ni- sanında İtalya ile anlaşmağa yeniden teşebbüs ettim, Fransanın Habeşis- tanda mühim menfaatleri olduğun- dan bu görüşmenin lüzumu hakkın- da o zamanki hükümetin nazarı dik- katini celbettim. Fakat umumi seçi- min neticesi buna imkân bırakmadı. Müşterek emniyet Çin - Japon ihti- lâfında, İspanya işinde ve nihayet Avusturya meselesinde irlâs etti., Bu sırada sosyalistler, Flandin'in suretile nutkuna devam etmesini ka- Vi üm demiştir — B. Blum Almanya ile bütün me- seleleri müzakere- etmek istemişti. Fakat B. Şaht ile yaptığı mülâkat ko- münist Thorez'in şiddetli teşebbüsü üzerine neticesiz kaldı. B. Chamber- sürdükleri politika ile konuşma poli- tikasından birini tercih etmek lâzım- dır, Fikrimce mütearrizın çenber altı- na alınması harbe götüren yoldur. B. Reynaud'nun nutku Eski Maliye Nazırı B. Reynaud bun- dan sonra kürsüye çıkmış ve demiştir ki: N zabillerin yarısına melik değildir. Fransa karşısında yalnız bulunmuyor, Fransa ezilirse Lehislan da mevcut olmuyacaktır. Almanya şu sebeblerden dolayı harbedemez: 1 — Parasızlık, 2 — İptidai madde olmaması, 3 — Yiyecek tedarikindeki güçlük. Sovyet Rusyaya gelince, bu hükü- metin harb zamanında hiç bir yar- dımda bulunamıyacağını iddia eden- ler vardır. Fakat gariptir ki bunu id- dia edenler Sovyet Rusyanın İspan- yaya yardımından şikâyet edenlerdir. Demek bu hükümet yardımda bu- Bunabilirmiş. Ben dalma Almanya ile görüşmek taraftarı oldum. Bunun için bu hü- kümetle müzakerenin aleyhinde bu- lunacak değilim: Yalnız unutmama- dır ki Garbi Avrupanın hududu Ren sahilindedir. İngiltere bunu biliyor. Eden'in istifası siyasi bir değişiklik demek değildir. Almanya ile ancak kuvvetli olursak — Müşterek emniyetten vaz geçe- tarafından verilen şu takrir yeye kon- Adapazarı (Akşam) — Bayramın ikinci günü akşamı Gençay spor klübü menfaatine Adapazarı gençleri tarafından bir müsamere verilmiştir. Halkevi salonunda verilen bu müsamerede çok kalabalık vardı. Çalışma ve kabiliyetlerine güvenen gençler (Zehirli kucak) piyesini temsil ettiler, Gençlerin az zamanda çalışarak sahneye muvaffakiyetle koydukları bu piyes, salonu doldurmuş seyirçiler tarafından derin bir alâka İle karşılanmış, gençlerin başarıları seyircilerin mütemadi alkışlarile takdir edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: