6 Mart 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

6 Mart 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni KALE LERİN i Dresaj - mâni parkuru Yazan: MELÂHAT AKSEL EZ Sikmlle ili parkurunun şeması (numaralı noktalar mânileri gösteriyor) lışlıkların önüne geçebilmek için Ak manyada hakem kursları açılmak- ta, seçilmiş binleller arasından inti- hap edilen bu hakem namzedlerine Bu husustada «Het Paardı, eRul- kuda mâni aralarında 19 dresaj hareketi konmuştur. (Şekil 1). Du- ruşlar ve çarklar atın mâniden kaç- dır. Drosaj - mini parkurunun kan- tarma ile yapılması şarttır. Hollândada bu teklifin kabul olunup olunmuyacağı henüz beli değildir. Şu muhakkak ki dresajları kuvvetli olan Almanlar bu teklifi gayet be- Almanlar daha evvel tatbike geçe ceğe benziyor, Çünkü: bundan 20 sene evvel binicilikte daha tanınma» nuş olan Almanlar kendi esaslı dre- saj usullerle Fransız ve İtalyan mâni binişlerini karıştırarak ken dilerine kuvvetli bir metod hazırla- muşlardır. Gon senelerde dünya bini- ciliği üzerinde çok mühim roller oy« nıyan Alman binleiliğinin sırrı da drosaja verdikleri ehemmiyellen ile- ri geldiği muhakkaktır. İşte bu yüz- den, bu fırsatı da kaçırmıyacakları bu hususta çıkan yazılardan anlaşı- hyor. Son zamanlarda Almanlar klâsik viciliğe de çok ehemmiyet vermek» tedir. Bilhassa Alman haralarında tişen ve mânlci olan «Ospreusen Honoverner, dedikleri atlar ara- sında yalnız fevkalâde Piaffe, Pas- scze ve Levade değil, ayni zamanda da, Kurbet, Krupad ve Kapriol gi- Colombes stadı büyütülecek Parista Dünya kupasının final mü- sabakalarının yapılacağı Colombes Bugünkü spor hareketleri TAKSİM STADINDA : | Fenerbahçe - Beşiktaş mint Ül küme maçı. Sant 15,50 da. BEŞİKTAŞ STADINDA ? 1 — Doğanspor - Galatagenç- ler ikinci küme lig maçı. Sast 11,15 de. 2 — Güneş - Beylerbeyi şild İÜ maçı, Saat 11,15 de 3 — Galatasaray - Topkapı şild FENERBAHÇE STADINDA ? pe ann banal nen 1 — Altınordu - Davutpaşa kinci küme lig maçı, Saat 13,30 da, 3 — HHAL - Ortaköy ikinci kü- me lig maçı. Saat 15,15 de. i GÜREŞ SÜLEYMANİYE KLÜBÜNDE: | Güreş teşvik o müsabakaları, fl Saat 12 den itibaren. KIR KOŞUSU İŞLİDE: kros - şampiyonası, Saat 15,30 da, izmirdeki maç Üçok Muhafızgücüne 3-2 galip geldi 4. Ve bu suretle Üçok ilk gölünü yap- bir akını oldu. Santrfor Riza kale önünde aldlığı pastan istifade ederek beraberlik golünü yaptı. 28 “ncı dakikada Üçoktan Mazhar ikinci golü ve 35 inci dakikada da Muhafizgücünden Şahin beraberlik golünüyaptılar. Şahin bu golden bi- raz sonra yaralandı ve oyundan çıktı, İlk haftayı 2-2 berabere bitti, İkinci devrede Şahin tekrar yerin- de oynıyordu. Bu sefer rüzgürdan da istifade eden Muhafız oyuncuları Üçük nısıf sahasından ayrılmıyorlar- dı. Fakat beşinci dakikada Üçok ta- kımi oyunu açtı ve muhacim Cema- lin ayağile üçüncü golü attı. Oyunun bundan sonraki kısmı golsüz geçti ve Üçoklular 3-2 galib vaziyette sa- 'hadan ayrıldılar. Oyun umumiyet itibarlle müvazo- neli oldu. Hakem İzmir mıntakasın- dan Feriddi, bazı kararları itiraz uyandırdı. Yarın (bugün) Alsancak takımile Muhafizgücü karşılaşacak» lardır. stadının büyütülmesi için kati karar | Al Bravn güçlükle gel ei geldi verilmiştir. Halihazırda 40 bin seyirci Paris 5 (A.A) — âlan stad büyültüldükten sonra 70 bin seyirci alacaktır. Arsenal Viyanada İngilizlerin en meşhur klübü Ar senal mayısın 22 ve 26 sında Viya Al Braun. İspar yol Baltazar'a müşkilâtla 15 İM. da sayı hesabile galib gelmiş ve horos siklet dünya şampiyonluğunu muha- #nza etmiştir. Almanyada bir boks maçi Berlin 5 (A.A.) — Avrupa ağır sik- Jet şampiyonu, Alman boksörü Köb- Hin, Avustralyalı Lazek'le yaptığı mag neticesinde şampiyonluğu kaybetmiş- tir, Köblin, nizamsız vuruşundan ikinci ravuntla mağlüp addedilmiş- tir. SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibâs hakkı mahfuzdur Tefrika No, 101 © Mart 1938 Selânik merkez kumandanı Nazım bey nasıl vuruldu ? — Evvelki akşam bir kaç fedayi bir kaç kişi kayığa binip otelinize yakın yerde sahile çıkarak sizi öldürecekler- di. Ben mâni oldum. Biran evvel bu- vakası biraz garibdir; Onu vuran c8- miyet fedayisi değildir. Yıldızda Rüstem bey Sancaktar is- minde bir kaymakam vardı. Bu zat o günlerde Yıldızdaki Arnavud fesli Zuhaf taburları için her sene yapıl dığı üzere Pizren ve Kalkandelen ta» raflarından efrad toplamak memuri- rin vurulmakta olduğunu görünce: — Tam sırası! Diyerek Prezrene gitmiş, oradan Sadık paşayı vurdurmak üzere 19, 20 yaşlarında bir delikanlı getirmişti. Ancak bu genç ile birlikte Selâniğe döndüğü gecenin ertesi günü Sadık paşa vapura binmişti. Rüstem bey lü- zum gördüğü talimatı vererek o gen- ci de vapura bindirmiş, Sadık paşa Çanakkalede bu genç tarafından vu- Tulmuştur, Bu vaka o zaman pek hususi olarak İttihad ve Terakki merkezince anlar şılmıştı. Hâdisenin esasi cemiyetin ar- zusuna ve menfaatlerine muvafık bu- lunduğu için cemiyet o vakit ses çı- karmamış, benimsemişti. ru zabitanından olup Kadıköy asker- lik şubesi riyasetinde bulunmuş olan albay Arifin verdiği malümata göre: Şükrü paşa Manastıra gelince za- bitleri toplıyarak: — İçinizde bazıları terfi edememek ve vaktinde maaş alamamak sebeble- rile muğber olarak padişahın rızasına muhalif bazı hareketlere teşebbüs et- mek üzere bulunuyorsunuz. Yakında bunların hepsi düzelecek! Ve (şöyle olacak; böyle olacak!) gi- bi sözler söylerken bir mülâzim ayağa kalktı — Bakınız, bu paşa baştan ayağa kadar sırma içindedir. Hâlâ bunun 1â- kardılarını mı dinliyeceğiz! Demesi üzerine bütün zabitler kal Kp salondan çıktılar. Yalnız kalan Şükrü paşanın yüzü sapsarı oldu. O gece bir taraftan ertesi günü bütün zabitlerin tekrar toplanmasını emret- ti; diğer taraftan yola çıkmağa hazır- landı ve sabahleyin trenle Selâniğe hareket etti. Zabitler aralarında içti- mas (gidelim m1? Gitmiyelim mi?) diye istişare ederlerken Şükrü paşa- nın Manastırdan hareket ettiği habe- rette mabeyine bildirdi ve gitmedi. Ancak müşürlük uhdesinde Kaldı! 'Taburlardan padişaha sadakat maz- mandanı ve jandarma efradı cedide süvari muallimi idim. Biz mektepte böyle mazbata. yapmadık. (1) Konsoloslara verilen muhtıra - Se- lânikte konsoloslara verilen Memo- randumun tarihi rum! 17 yahud 18 mayıstır, Merkezi umumice hazırlanan bu muhtıra hakkında müzakere için vi- lâyet heyeti merkeziyesi Rasim beyin - Abdülhamidin muhafızı - Yalılarda- ki evinde toplanmıştı. Ben de bu içti- Müzâkereye başlamadarı evvel İh- san Namık beyle İsmail Canbulad' Bey geldiler, Fransız konsolosharlesi önür- de polis bulunduğu için içeriye girip muhtarayı veremediklerini söylediler. Kaymakam Faik bey - Çolak Paik pa- şa - mutadı veçhile şiddetli ve. nitma- yişli sözler söyledi. Ben o zaman cemi- yetin âza esamisini ihtiva eden defte- ri henüz alımış ve âza adedini saymış- tum, O sırada Selânikte tahlif olun- muş cemiyet efradı ancak 270 kişi idi, Muhtırada icranta o geçileceğinden bahsedilmişti. Ben: — Bu kadar azlıkla olur mu? Diyiverdim. Faik bey bana da: — Sus! Ona karar verilmiştir. Veri lecektir, Dedi, Üskübden Necib Draga bey de bu muhturanın verilmesi henüz erken olduğunu söylemiş idise de merkezi umumice tayin olunan günde veril mesinde ısrar ettiği anlaşıldı. İhsan Namık ve İsmall Canbulad beyler gittiler; yarım saat sonra İhsan Namık bey gelerek muhtirayı yemek yerken Fransız konsolosuna verdikle- rini bildirdi. Bu muhtıranın matbu bir sureti bende vardı. Fakat Balkan harbinde kaybolmuş olacak, ki bulamadım. Yalnız sonunda ecnebilerin işe karış» mamaları rica olunduğunu ve (bis bize karşı, bizim için!) denildiğini ha» tarlıyorum. Selânik merkez kumandanı Nâzım bey vurulduktan sonra cemiyetin Se- lânik vilâyet heyeti merkeziyesinde icraata geçmek için müzakere cere- yan ediyordu. Faik bey bu defa icras- ta geçmenin erken olduğunu söyledi. Ben de: — Eğer icaata geçilmez ise Fransa hariciye nazırı Pichon verdiğimiz muhtırayı taharet kâğıdı diye kullar nir! Diye sert bir mukabelede bulun dum. Müzakere neticesinde Abdülha- mide bir şey yapmak mümkün olmâ- diği anlaşılmış ise de onun adamlarını ortadan kaldırmak kılıcını elinden al- mak ve kendisini imana düşürmek demek olacağı için icraata geçilmek kararı verildi. Selânikte Hacı Hakkı bey aleyhin- deki teşebbüs bu Kararın neticesi ol- du. Hacı İsmall Hakkı beyin meşruti- yetten sonra neşrettiği (İzharı Haki- kat) risalesinde Selânikte başından geçenlere dair yazdıklarına karşı (2) albay Tunçay şu izahatı veriyor: nik heyeti merkeziyesinde Hacı Hakkı beyin idamma karar verilmiş, icrası fedayi bölüğüne yanmıştı. Bu vazifeyi fedayi bölüğünden bir sat - şimdi Ankaradadır. Belki neş- Tini arzu etmez diye ismini yazmıyo- Tüm - kabul eylemişti. Pedayi bölüğü yazkule bahçesinden evine dönüyordu. Fedayi arka sokakta Üzerine ateş et ti. Hacı Hakkı bey bağırarak yere yattı. Muhafızı ise hem kaçıyor, hem kılıfı içinde bulunan rovelverini çi karmağa uğraşıyordu. Fedayi onu d& takib ile üzerine ateş etti; onun de düştüğünü gördükten sonra dönerek silâhını yerde yatmakta olan Haci Hakkı beyin başına tuttu. Fakat bu defa rovelyer ateş almadı. Yanındaki ikinci tabancayı çekti; bu da işleme Meşrutiyetten sonra yazdığı risale- sinde hali hakikate uymıyan bir ş8- Kilde tasvir etmesi cemiyetin adavetir ni tekrar üstüne celbetmemek maksa- dına mübteni olsa gerektir. Selânik merkez kumandani ——— —— ——————— -—-— ma m — m m — — ———————— amm Geri ni e e ONAM Şe ŞO EE ŞER a m bek en

Bu sayıdan diğer sayfalar: